Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Akpınar Mahallesi

Ankara’nın Çankaya ilçesi’nde 2010 yılında meydana gelen heyelan sebebi ile riskli alan ilan edilen mahalledir. Akpınar Mahallesi’nde 11 yapı, riskli yapı oldukları için boşaltılmıştı.



Akpınar Mahallesi ne zaman riskli alan ilan edildi?


Çankaya Belediyesi’ne bağlı olan Akpınar Mahallesi, 06/02/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren kanun ile riskli alan ilan edildi. Mahalle sınırları içinde bulunan binaların heyelan tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, binaların boşaltılabileceğini söyledi.



Akpınar Mahallesi


Riskli alan seçilen Akpınar Mahallesi’nde neler yaşandı?


Akpınar’da Konya yoluna paralel olan yakın bir zeminde kaymaların ve risklerin olduğu tespit edildi. Can ve mal güvenliğinin yaşanmaması için mahallede yer alan ve yüksek riskli yapı grubuna giren toplam 11 yapı boşaltıldı.  Riskli alanların dönüştürülmesi sırasında, konutlarını terk etmek zorunda olan ailelere bin 500 liralık defaten yardım yapılacağı ve 6 ay boyunca 700 lira aylık kira yardımı olacağı açıklandı.


Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan Çankaya Akpınar Mahallesi için 1995 -1997 yıllarında yapılan düzenlemelerle imar izni verildi.


Akpınar mahallesinin de riskli alan seçilmesi ile ilgili Başkan şu açıklamalarda bulundu:


“İlk planda 26 ailelik yapı grubunun heyelandan olumsuz etkileneceği görüşüne ulaştık. 26 aileye bin 500 liralık defaten yardım, 6 ay süreyle de 700 liralık kira yardımı yapılacak. Bunun dışında Büyükesat’ta yer alan ve Çankaya Belediyesine ait olan 26 bin 695 ada 3 parselde plan değişikliği yapıldı. Evlerini boşaltan Akpınar Mahallesi sakinleri için bu araziye inşaat yapma izni verildi. Buna göre; Akpınar Mahallesi’nden ayrılan hak sahipleri , Büyükesat’ta inşa edilecek olan konutlara taşınabilecek.”



Akpınar Mahallesi


Akpınar Mahallesi’nde yaşanan heyelanı bir mahalle sakini nasıl dile getirdi?


“2010 yılında yağmur sularının apartmanları tehdit ettiğini fark edince Çankaya Belediyesi’ne durumu bildirdim. Belediyenin açıklaması; “heyelana yağmur suları sebep olmuştur.” yönünde oldu. Fakat Kalyon İnşaat’ın mahallede alışveriş merkezi yapmak için çalışmalara başladığı esnada, apartman temelleri oynamaya başladı. Alt yapı sıkıntıları yüzünden apartmanlar tehdit altında kaldı. Burada heyelanın sorumlusu; Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi. Ayrıca Kalyon İnşaat’tır. ”


Heyelan mağduru başka bir mahalleli internet bloğunda neler yazdı?


“Akpınar mahallesi, Çankaya İlçesi, Ankara şehrindeki evimizi 2010 yılının Ağustos ayında aldık, Ağustos sonu gibi taşındık ve ancak 1,5 yıl oturabildik. Çünkü heyelan sebebiyle 2012 yılının Ocak ayında Çankaya Belediyesinin  gönderdiği bir tebligatla evimizi terk etmek zorunda kaldık. O zamandan beri devletin neredeyse tüm kurumları karşısında verdiğimiz çaba hiçbir sonuç vermedi. Bu konuyu neredeyse tüm basın-yayın organları ele aldı ve almaktadır ama Ankara’nın göbeğinde 75 aileyi etkileyen bir heyelanı ve mağduriyeti gidermek bu kadar zor mudur? Ne mi oldu? Merak  edenlere: Evimizi alırken gerekli tüm belgeleri tamdı, imar, alt yapı, belediye onayı, vs. Bir gün 10 daireli apartmanımızın önüne Kalyon İnşaat isimli bir firma bir alışveriş merkezi yapmaya başladı ve altı ay sonra evlerimizin duvarlarında çatlaklar meydana geldi, bazı günler uyurken apartmanızdan çatırtı sesleri geliyordu böylece bir korku filminde yaşamaya başladık, bizim bir üst sokağımızda bulunan Güneş apartmanının bizim üstümüze yıkılma ihtimali olduğu söyleniyordu, çağırdığımız her uzman başka bir şey söyleyip gitti. Aslında konuyu fazla uzatmak istemiyorum. Sonuç olarak, Çankaya Belediyesi ODTÜ raporuna dayanarak can güvenliği sebebiyle evlerimizi acilen boşaltmamızı istedi, Ocak ayında hem de bu senenin o korkunç kışında, Ankara’da hemen hemen her gün yağan karın, buzun altında, bir yer göstermeden, herhangi bir yardım ya da sonrasının ne olacağına dair bir açıklama yapmadan ve bizimle hiçbir iletişime geçmeden. 10 gün içinde doğalgazımızı, suyumuzu, elektriğimizi keseceğini söyleyerek. Bu nasıl bir sosyal devlet anlayışıdır? Nasıl belediyeciliktir?”