Zorlu Residence projesinden ev alma girişimi başarısızlıkla sonuçlansa da Bülent Ersoy, gayrimenkul sektörünün önemli isimlerinden. Bülent Ersoy’un İstanbul'da 28 daire ve bir sauna, Marmaris'te ve Bodrum'da müstakil yazlık, Fethiye'de benzin istasyonu var. ‘Türk Sanat Müziği’nin Divası’, TT Arena’nın yapımında da kullanılan kule vinçlerinin de sahibi. Ersoy’un, İstanbul Adalet Sarayı’nın 9 ve 10'uncu katında hizmet veren Sultans Restoran'ın gizli patronu olduğu iddia ediliyor.
Bülent Ersoy
Bülent Ersoy’un mal varlığı nedir?
Herkes Bülent Ersoy’un meşhur takılarını bilir ama Diva aslında gizli bir iş kadını… Bülent Ersoy’un ekonomi sayfalarına bile yansıyan karlı bir yatırımı var. Diva’nın Buldozer gibi 5 adet iş makinesi var ve bunları kiralayarak ciddi bir kazanç elde ediyor. Marmaris’te bir benzin istasyonuna ve Fenerbahçe’de bir saunaya sahip olan Bülent Ersoy’un Bodrum, Antalya ve İstanbul’da bol miktarda dairesi ve Marmaris’te de bir koyu bulunuyor. Ve tabi ki mücevherler… Bülent Ersoy’un takıları da mini bir servet değerinde… İddilara göre Diva’nın 600 bin dolar değerinde takısı ve kürkü var…
Bülent Ersoy’un inşaat yatırımı nedir?
7 Mayıs 2010 tarihli Habertürk Gazetesi’nin haberine göre; Diva, inşaat sektöründen yılda 2.4 milyon dolar kazanıyor.
İnşaat vinçlerine yatırım yaptığı bilinen Bülent Ersoy, iki adet kule vincini Galatasaray'ın Seyrantepe'de yapımı devam eden stad inşaatında kullanılmak üzere kiraladı. Taşeron firma aracılığıyla kiralanan bu iki kule vinç, stadın çatılarını monte ediyor. Ersoy'un devasa vinçleri stada parça parça getirildi. Toplamda 20 adet vince sahip olduğu bilinen ünlü sanatçı, vinçleri aylık 10 bin dolar karşılığında kiralıyor.
Fenerbahçeli olan Ersoy, iki vincinin Türk Telekom Arena Stadyumu'nda çalıştığını doğruladı. Diva, büyük inşaatlarda kullanılan kule vinçlere yatırım yaparak yılda 2.4 milyon dolar kazanıyor. İnşaat sektöründe çok değerli olan kule vinçlerin 300-350 bin dolardan satıldığı ve özel İsviçre çeliğinden imal edildiği biliniyor.
Bülent Ersoy, İstanbul Adalet Sarayı’ndaki restorana ortak mı?
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın 9 ve 10'uncu katında hizmet veren Sultans Restoran'ın gizli patronunun Bülent Ersoy olduğu iddia edildi.
İnşaatlarda kullanılan kule vinçlere yaptığı yatırımlarla iş dünyasında adından söz ettiren Bülent Ersoy, sessiz sedasız yeme-içme sektörüne de giriş yaptı.
25 Haziran 2013 tarihli HTMagazin'den Zafer Akbaş'ın haberne göre Ersoy'un restoranının yeri ise çok ilginç! Bugünlerde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın koridorlarında kulaktan kulağa binanın 9 ve 10. katında hizmet veren Sultans Restoran'ın gizli patronunun Diva olduğu konuşuluyor.
Bülent Ersoy'un sadece hâkim ve savcıların girebildiği 10'uncu kattaki Sultans Restoran'a haftanın birkaç günü gittiği ve yemek yediği söyleniyor.
Restoranın işletmeci firması, İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre Testem adlı bir şirket. Kayıtlarda şirketin sahibi olarak Mehmet Fevzi Siverek görünüyor.
Ersoy'un geçen hafta final yapan Popstar 2013 yarışmasının sonunda yaptığı konuşmada, "Başdanışmanım Fevzi Siverek'e teşekkür ederim" sözleri iddiaların doğruluğunu güçlendiriyor.
Bülent Ersoy en son nereden ev almak istedi?
Bülent Ersoy'un parası; Zorlu Center'da geçmedi. 2+1 daire almak isteyen Diva'yı yetkililer kibar bir dille geri çevirdi. Sanat müziğinin usta ismi Bülent Ersoy, geçtiğimiz günlerde hayatının şoklarından birini yaşadı. Diva, Acun Ilıcalı ve Orhan Gencebay gibi birçok ünlü ismin de ev sahibi olduğu Zorlu Center'ın yolunu tuttu. Zincirlikuyu'da inşası yeni biten lüks rezidanstan kendisi için 2+1 daire almak isteyen Bülent Ersoy, bunun için tam 2 buçuk milyon doları gözden çıkarttı.
Ancak; Diva'nın parası burada geçmedi! Satış ekibi, ellerinde 2+1 daire olmasına rağmen Bülent Ersoy'a "İstediğiniz dairelerden kalmadı" diyerek ünlü sanatçıyı kibar bir dille geri çevirdi. Satış ekibinin bu tavrının arkasında Zorlu Ailesi'nin olduğu öğrenildi. gecce.com'un iddiasına göre Ahmet Nazif Zorlu, Diva'nın sahibi olduğu rezidanslardan yer almasını istemedi. Bu arada geçtiğimiz yıllarda da İbrahim Tatlıses; Kemer Country'den lüks bir villa almak istemiş; ancak İmparator yine yönetim tarafından kibar bir dille reddedilmişti.
Takvim Gazetesi’nin Saklambaç ekinin 14 Kasım 2013 tarihli haberine göre; Bülent Ersoy, daha önce de Zekeriyaköy'deki Güney Konakları sitesinde 1 milyon euro'luk villa beğenmişti. Birçok ünlü işadamı ve CEO'ların yaşadığı bu sitenin sakinleri; Diva'nın buradan ev alacağını öğrenince ayağa kalktı. Site yönetimi de Ersoy'u geri çevirdi.
Bülent Ersoy, ilk ev alamama hüsranını ne zaman yaşadı?
Güney Konakları sakinleri Bülent Ersoy'la komşu olmak istemeyince yetkili firma, Diva'ta ev satmaktan vazgeçti. Türk Sanat Müziği'nin dev ismi Bülent Ersoy, geçtiğimiz aylarda kendisine bir ev almak için İstanbul'da araştırmalara başladı. Emlakçılarla görüşen Ersoy, aradığı evi Zekeriyaköy'de buldu. Birçok işadamı ve şirket CEO'sunun yaşadığı Güney Konakları sitesinde bir villayı çok beğenen Diva, 1 milyon Euro'yu gözden çıkardı. Ancak ünlü sanatçı teklifini yaptıktan sonra beklenmedik bir gelişme yaşandı.
Habertürk Gazetesi’nin 2 Aralık 2009 tarihli haberine göre; Bülent Ersoy'un sitelerinde ev alacağını öğrenen Güney Konakları sakinleri ayağa kalktı. Hemen site yönetimiyle bir toplantı yapan ev sahipleri, "Biz Bülent Ersoy'u komşu olarak istemiyoruz" diye ültimatom verdi. Site yönetimi, ev sahiplerinden gelen bu tepki üzerine el sıkıştığı halde Diva'ya ev satmaktan vazgeçti. Ersoy'u kırmamak için de "Çok özür dileriz ev bir-iki gün önce satılmış" diyerek evi satamayacaklarını açıkladı.
Bülent Ersoy, hangi koydan arsa alıp sattı?
9 Nisan 2010 tarihli Sabah Gazetesi’nin haberine göre; 500 bin liralık vergi borcu olan Bülent Ersoy, Marmaris Kızılkum'da bir koyun tamamını kapatan arsasını satıyor.
Şarkıcı Bülent Ersoy, Maliye'nin kestiği 500 bin liralık vergi cezası nedeniyle zor günler geçiriyor. Borcu için Maliye'yle uzlaşan ve ağır yükün altından kalkmaya çalışan sanatçı, 1990'da 7.5 milyar lira ödeyerek Marmaris'in Kızılkum Mevkisi'nde aldığı 75 dönümlük arsayı satışa çıkardı. Bir koyun tamamını kaplayan arazi için henüz kimsenin talip olmaması, sanatçıyı derin derin düşündürmeye başladı. Ünlü şarkıcı daha önce de aynı koyu 10 milyon liraya satışa çıkarmıştı. Ancak alıcı çıkmadığı için arazinin üzerine önce otel yapmayı düşünmüş fakat ekonomik kriz sebebiyle bu düşüncesinden de vazgeçmişti. Ersoy, koy dışındaki mal varlığını şöyle açıklamıştı: Marmaris'te malikâne, Bodrum'da daire, İstanbul Kalamış'ta sauna, belediyelere kiraladığı dozer, 2003 model Mercedes, 27 metrelik yat, paha biçilmez mücevherler ve kürkler.
Bülent Ersoy’un Bodrum’daki villası nerede?
Türk Sanat Müziği'nin pası Bülent Ersoy'un Bodrum'un Yalıkavak Beldesi'nde süper lüks villa yaptırdığı ortaya çıktı. Ersoy, ünlü sanatçıların villalarının bulunduğu Geriş Tepesi'nde 1.5 milyon YTL harcayarak yaptırdığı villa
tamamlandığında yattığı yerden denizi ve adaları rahatlıkla seyredebilecek.
Bülent Ersoy, Bodrum'un Turgutreis Beldesi'nde iki yıl önce satın aldığı villanın ardından, bu kez de Yalıkavak Beldesi'nin Geriş Tepesi'ndeki Pasanda Konakları'nda, 400 bin YTL'ye satın aldığı 500 metrekarelik arsaya, Bodrumlu İnşaat Mühendisi Nedim Değirmenci'ye süper lüks bir villa yaptırıyor.
Üç katlı ve yüzme havuzlu olacak villada, beş ayrı yatak odası, DVD player ve 130 ekran televizyon yer alacağı bir salon, özel tuvalet ve banyolar ile garaj bulunacak. Dört ayda tamamlanması beklenen villa, yerden ısıtmalı olacak, her odası klima ve özel müzik sistemleriyle donatılacak.
Bülent Ersoy, villa tamamlandığında şömineli özel olarak hazırlanacak yatak odasından, Ege Adaları'nı yattığı yerden görebilecek. Ersoy, yeni villasında, tiyatrocu Ferhan Şensoy, caz sanatçısı Emin Fındıkoğlu, modacı Neslihan Yargıcı ve ressam Birol Kutatgu'ya da komşu olacak.
Pasanda Konakları'nın yöneticisi Resul Akın, Bülent Ersoy'un villa yaptırdığının duyulmasının ardından bölgedeki villa satışlarının arttığını söyledi. Akın, Ersoy villayı yaptırırken paraya kıydığını belirterek, "Bittiğinde herkes hayran kalacak. Çünkü Ersoy'un villasının `Kartal yuvası' manzarası her yerde bulunmuyor" dedi.
Bülent Ersoy, Bodrum-Yalıkavak'ta 2 trilyona villa yaptırıyor. İnşaatı süren 3 katlı villada 8 oda, 4 banyo, Türk hamamı, sauna, spor salonu, sinema salonu, açık ve kapalı yüzme havuzu bulunuyor.
26 Mayıs 2008 tarihli habere göre; Bülent Ersoy'un odasındaki banyo ve tuvaletin klozeti, küveti, muslukları altın kaplama. Bülent Ersoy, muhteşem bir Bodrum manzarasına tepeden bakan villasına 'Alaim-i Sema (Gökkuşağı)' adını takmış. Bülent Ersoy'Un, Bodrum Turgutreis'te de 3 katlı ve manzaralı bir villası var.
Bülent Ersoy kimdir?
9 Haziran 1952 tarihinde, İstanbul'da doğdu. Sanat hayatına özel müzik dersleri alarak başladı. Çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başlayan Bülent Ersoy, İstanbul konservatuarı'nı bitirmiştir. Eğitimi süresince Melahat Pars ve Rıdvan Aytan gibi üstadlardan özel dersler almıştır. Konservatuardan mezun olduğunda, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla hem Allah vergisi sesini hem de müzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı bulmuş ve sahneye ilk adımını 1970 yılında Fıstıkağacı, Üsküdar'da, bugün Oya Düğün Salonu olarak bilinen, dönemin ilk aile gazinolarından birisi olan Özlem Aile Gazinosu'nda attı. Sunar Konser Bürosu-Fikret Torun tarafından düzenlenen ses yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği kazanarak ve 1000 lira para ödülü almıştır. Akabinde bu gazinoda üç ay kadar assolist olarak çalışmış, 1971 yılında ilk 45'liği "Lüzûm Kalmadı-Neye Yarar Gelişin", Saner Plak'tan çıktı. Sanatçı bu 45'liğinde söz ve müziği Muzaffer Özpınar'a ait "Lüzûm Kalmadı" ve "Neye Yarar Gelişin" adlı eserleri seslendirmiştir.
1974'te Maksim Gazinosu'nda sahneye çıkmıştır. Çıkardığı klasik uzun çalar "Tuti-i Mucizeyi Guyem Ne Dersem Lâf Değil" adlı plakla rekor satış elde etti. Maksim Gazinosu'nun sahibi Fahrettin Aslan, Bülent Ersoy'u assolist olarak çıkarmaya karar verdi. Ancak gerçek soy ismi Erkoç olan sanatçının soyadı Müjdat Gezen tarafından Ersoy olarak değiştirilmiştir.
Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar'ın temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması ve aldığı eğitiminde getirileriyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. "Baharı Bekleyen Kumrular Gibi", "Dert Çekmeye Gidiyorum" gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRT için birçok Klasik Türk müziği şarkısı seslendirmiştir. Yetmişli yıllarda; o dönemdeki müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi vb. gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın bir albümünede ismini verdiği Itrî'nin "Tut-î Mucize-i Guyem"ı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında satış rekoru kırdı.
Ağustos 1980'de İzmir Fuarı'nda seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980'de Kordon'daki evinde bir hâkime hakaret edince tutuklanarak Buca Cezaevi'nde tutuklu kaldı. 12 Eylül darbesi sonrası Haziran 1981'de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı aldı. 8 yıl süren sahne yasağından bir röpörtajında şöyle bahsetmiştir;
"Bugün çok mutluyum... Beni kimse sinirlendiremez. Onlar şu anda mahkeme karşısındalar. Benim 8 yıl çektiklerim vardı. Adaletin yerini bulmasından dolayı çok mutluyum. Davaya müdahil olmayacağım. Şimdi onlar da yargılanıyorlar. Seneler sonra isimlerinin geçmesi, oraya gitmeleri gelmeleri falan değil, bu şartlarda isimlerinin telaffuz etmesi dahi benim çekmiş olduğum o sekiz senelik azap ve ızdırap yıllarımın mutluluğa dönüşmesine nasip oldu. Çok mutluyum çok, kimse keyfimi bozamaz..."
14 Nisan 1981'de Londra'da geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu, ancak 'pembe nüfus kağıdı' alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal'ın öncülüğünde çıkartılan bir kanun sayesinde oldu.
Bülent Ersoy yasaklı olduğu yıllarda çeşitli Avrupa ülkelerinden vatandaşlık teklifi aldı. 1989 yılında Adana'da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen "Çırpınırdı Karadeniz" adlı isteği okumadığı için kurşunlanarak bir böbreğini kaybetti. 2011 yılında Aşktan Sabıkalı çıkartan sanatçı, halen çeşitli konserler vermektedir. Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır.
Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konser veren, Avustralya'da verdiği konseri için ismini taşıyan ayrıca albüm yayınlayan Bülent Ersoy, "Düşkünüm Sana", "Yaşamak İstiyorum", "Biz Ayrılamayız" ve "Ablan Kurban Olsun Sana" gibi satış grafiği yüksek albümlere imza attı. 1995 tarihini taşıyan "Benim Dünya Güzellerim", S Müzik etiketiyle çıkan ilk albümü oldu. Selçuk Tekay'ın müzik yönetmenliğini, Özkan Turgay'ın aranjörlüğünü yaptığı albümde on şarkı seslendirdi. Yine aynı yıl makam ve usulüne uygun olarak "Alaturka 95" adında bir albüm yaparak Klasik Türk Müziği'ne katkıda bulunmuştur. Muzaffer Özpınar'ın yönetmenliğini yaptığı albümde Hacı Arif Bey, Münir Nurettin Selçuk, Kemani Serkis Efendi gibi birçok müzisyenin eserlerini yeniden yorumlamıştır. Ondört eserin yeraldığı çalışmada; "Aziz İstanbul", "Dönülmez Akşamın Ufkundayım", "Nerelerde Kaldın Ey Servi Nazım" gibi klasik eserlerin yanında "Alıverin Bağlamamı Çalayım" ve "Karam" adlı iki de anonim türküye de yer vermiştir.
Bülent Ersoy, bir sonraki çalışmasını 1997 yılında yayınlamış, "Maazallah" ismini taşıyan albüm, piyasaya sürülmeden yankı uyandırmıştır. Albümün hazırlık aşamasında Halil Karaduman ve Osman İşmen'le çalışan sanatçı, popüler şarkılardan ve anonim türkülerden oluşan bir repertuar seslendirdi. Albüme ismini veren "Maazallah" adlı şarkısının video klibi ise büyük ses getirdi. Bülent Ersoy'un bir sonraki albümü ise 2002'de çıkardığı "Canımsın" albümü olmuştur.
Otuz yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konserler vermiştir.[kaynak belirtilmeli] 1980 yılında London Palladium'da ve 1983 yılında Madison Square Garden'da sahne alan ilk Türk sanatçısı olmuştur. 30 Mart 1997'te ise Ümmü Gülsüm'den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk Türk sanatçı olmuştur. Bülent Ersoy ayrıca Ajda Pekkan ve Dario Moreno'dan sonra Olympia'da konser veren ilk Türk sanatçısı olmuş, sahnede elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sunmuştur.
Bugüne kadar otuzun üstünde albüm yayınlayan sanatçı, Türk Müzik Tarihi'nde isminden söz ettirmiştir. Sanatçı, klasik şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi, Japonya'da ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu "yüzde yüz kusursuz" bulundu ve 1997 yılında "Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru" ünvanıyla ödüllendirildi. (Kaynak: Vikipedi)