Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Çınarcık Çukuru – Yalova

Marmara Denizi’nde Yalova Çınarcık kıyılarının 1,5 - 2 km açığında yer alan çukur. 1200 metre civarında derinliğe sahip olan Çınarcık Çukuru, 29 Ekim 2013’te hizmete açılan Marmaray’ın hafriyatının döküldüğü nokta oldu.



Çınarcık Çukuru – Yalova
Çınarcık Çukuru, Çınarcık, Yalova

 


Çınarcık Çukuru nerede?


1999 yılında Marmara Depremi’nden sonra hayatımıza giren Çınarcık Çukuru, Marmara Denizi’nde Yalova Çınarcık kıyılarına 1.5-2 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Çukurun derinliğinin ise 1200 metre civarlarında olduğu söyleniyor. Çınarcık Çukuru İzmit Körfezi’nden Silivri açıklarına kadar devam ediyor. Kuzey-güney yönünde ise adalardan başlayıp Çınarcık açıklarına uzanıyor.



Marmara Denizi’ndeki çukurlar hangileri?


Marmara Denzinin kuzeyinde yer alan bu derin noktalar doğudan, batıya şunlardır; Çınarcık Çukuru, Marmara Ereğlisi Çukuru ve Tekirdağ Çukuru…



Marmaray hafriyatı, Çınarcık Çukuru’nu nasıl etkiler?


Hürriyet Gazetesi’nin 23 Temmuz 2013 tarihli haberine göre; Marmaray projesinde sona yaklaşılırken 1 milyon metreküplük hafriyat inşaat öncesinde duyurulduğu gibi önemli bir fay hattının geçtiği Çınarcık Çukuru’na döküldü. 

Marmaray Projesi’ni anlatan Marmaray Bölge Müdürü Haluk Özmen hafriyatla ilgili de ayrıntılı bilgiler verdi. Özmen, “Proje kapsamında ortaya çıkan 1 milyon 200 bin metreküplük hafriyatın 200 bin metreküplük kısmı şartlara uygun olarak bir taş ocağına gömüldü. 1 milyon metreküplük hafriyatı ise Çınarcık Çukuru’na doldurduk. Jeolojisi uygun olan bir kısım hafriyatı yine gerekli işlemlerden geçirdikten sonra projenin imalatında kullandık” dedi. 



Çınarcık Çukuru – Yalova



Çınarcık Çukuru’na hafriyat dökülmesi depremi tetikler mi?


Doğal olmayan her olayın tabiatta karşılık göreceğini ifade eden İTÜ Deprem Araştırma Alt Grubu’ndan Profesör Doktor Naci Görür, yapılan hafriyat dökme işleminin Marmara’daki ekosistem için felaket anlamına geldiğini vurguladı. Doğal olarak Marmara’da belirli bir sedimantosyon hızı olduğunun altını çizen Görür, “Çeşitli toprak ve çakıl taşları karadan rüzgar ve akarsular aracılığıyla Marmara’ya taşınır. Bunlar Marmara’nın tabanında depolanır. Karadan taşınan bu maddeler yılda bir kaç santimetre bile taban oluşturmaz. Marmaranın tabanında ölçülebilen bir kalınlık binlerce senede oluşur. Ancak burada doğal dengeye müdahale ediliyor. Binlerce senede bile oluşmayacak kalınlık tek seferde 1 milyon metreküplük hafriyatla oluşturuluyor” diye konuştu.


Marmara Denizi’nde 1999 depreminden bu yana araştırmalar yaptığını söyleyen Naci Görür, “Ulusal ve uluslararası ekiplerle çalıştım. Bu ekiplerin koordinatörlüğünü yaptım. Çınarcık Çukuru’nda 1250 metreye dalış yaptım. Günde 7 saat çalıştım. O bölge hakkında en iyi bilgiye sahip kişilerden biriyim. Bu yapılan işlem dipteki yaşamı öldürmekten başka birşey değildir” dedi. Deniz dibinin ay yüzeyi gibi olduğunu belirten Görür, deniz dibinde Bentonik bir yaşam olduğunu söyledi. Dip bölgelerde her türlü canlı yaşamının olduğunun altını çizen Görür, “Maramara Denizi’ndeki canlı yaşamı kirlilikten dolayı bitme noktasına geldi. Ancak dipte inanılmaz bir yaşam var. Burada Akdeniz’den taşınan temiz suların etkisi var. Midye ve istiridye benzeri canlılar burada yaşamını sürdürüyor. 1 milyon metreküpü oraya dökenler bu organizmaları katletti. Ancak depreme etkisi olmaz” ifadesini kullandı.


Çevre açısından yapılan işlemi bir ‘felaket’ olarak nitelendiren İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu da “Depreme herhangi bir etkisi olmaz. Ancak yapılan işlemle doğal yaşama büyük zarar veriliyor. Denize hafriyat dökmek deniz yaşamını büyük ölçüde etkiliyor. Çok yazık” diye konuştu. Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Mühendisi Menekşe Kızıldere ise, “Dipteki canlı yaşamı üzerine toprak örtüldü” dedi.


Yapılan işlemin depremle ilgili harhangi bir sıkıntı yaratmayacağını ifade eden İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Şener Üşümezsoy, döküm işleminin derinlerde olan canlı yaşamını etkileyebileceğini belirtti. Çınarcık Çukuru’nun ilk olarak 1894 yılında yırtıldığının altını çizen Üşümezsoy, “Burada oluşan fay hattında ikinci deprem 1960 yılında yaşandı. Fay hattı 1999 yılında kalan stresini boşalttı. Bu fayda stres kalmadı. İşlemin nasıl yapıldığı önemli. Yapılan işlemden fay hattı etkilenmez. Ancak, deniz yaşamı etkilenebilir” dedi.



Çınarcık Çukuru’na hafriyat dökmek için uygulanan yasal prosedür nedir? 


Su altı hafriyatında faaliyet gösteren firmalardan biri yapılan işlem hakkında bilgi verdi. Denize hafriyat dökme işleminin Çevresel Etki Değerlendirme Raporu olmadan yapılamayacağını savunan firma yetkilileri, “Deniz kıyılarından çıkan hafriyat genellikle Çınarcık Çukuru’na dökülüyor. Ancak buraya yapılan döküm için sadece rapor almak bile 50 gün sürüyor. Kazısı yapılan malzemeler taşıma gemilerine konuyor. Bu malzemeler çeşitli işlemden geçirilmeden denize dökülmüyor. Karadan alınan malzemeler ise genellikle karada belirli noktalara dökülüyor. Ancak denizde ekosisteme zarar verilse de deniz uyum gösterebiliyor” dedi.



Çınarcık Çukuru, Çınarcık halkını korkutuyor muydu?


Marmara'da meydana gelecek olası bir depreme ilişkin bilim adamlarınca yapılan açıklamalarda ve basında yer alan haberlerde  “Çınarcık Çukuru”ndan bahsedilmesi, Çınarcık İlçesi’nde tepki görüyor.


Çınarcık Belediye Başkanı Murat Erdoğan, Haziran 2004’te düzenlediği basın toplantısında, depreme ilişkin açıklamalarda, sürekli olarak Marmara Denizi’ndeki “Çınarcık Çukuru’’nun gündeme geldiğini belirterek, bunun sonucu insanların ilçelerine gelmekten çekinmeye başladıklarını söyledi.


“İlçemizin adının, deprem haberleriyle anılmasını istemiyoruz’’ diyen Erdoğan, olası bir depreme ilişkin değerlendirmelerde, “Çınarcık Çukuru’’nun gerçek adı olan “Com Çukuru’’nun kullanılması gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, bölgede meydana gelebilecek bir depremin çıkış noktası olabileceği yönünde tahminde bulunulan “Çınarcık Çukuru’’nun, ilçelerine uzak bir bölgede yer aldığını ifade ederek, “Bu çukur, Marmara Denizi’nden ortalarında bir yerde. Neden (Çınarcık Çukuru) denildiğini bilmiyoruz. Ama, bundan sonra (Com Çukuru) olarak adlandırılmasını istiyoruz’’ diye konuştu.