Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

'Demiri dolarla alıyorum' diyen ev fiyatlarına zam yaptı!

Demir fiyatlarındaki artış konutta rantçıları harekete geçirdi. 'Demiri dolarla alıyorum' diyen üreticiler ev fiyatlarını artırdı.


Konut satıcısı, demir fiyatlarının artmasını fırsata çevirdi. Yeni Akit Gazetesi'nden Süleyman Alp'in yazısına göre, krizi fırsata çeviren üretiler, ev fiyatlarını iki katına çıkardı. 


Son yıllarda böyle bir furya türedi maalesef. Kriz fırsattır ve krizi fırsata çevirmek gerek diye düşünen, düşüncesizler ve her zaman vicdansız olanlar.


Dolar kurunun yaz aylarında fırlaması üzerine uyanık esnafımız, her şeyin fiyatını yeniden düzenledi. Konut satıcısı, komple demirden ev yapıyormuş gibi demiri dolarla alıyorum diye evlere zam yaptı. Enflasyonla mücadele kampanyası ve doların tekrar düşmesi bile bu vicdansızları etkilemedi. 

 

Unutmayın, sizin yaptığınız en küçük zam zaten orta ve üst düzey yaşayan halkı fazla etkilemiyor. Ancak alt düzeyde yaşayan yaklaşık 20 milyonluk halkı ve kredi kartı asgarisini dahi ağır aksak ödeyen milyonlarca insanımı, kredileri yüzünden icralık olmuş yaklaşık 6 milyon insanı çok etkiliyor. Ülkemde insanlar kuru soğan fiyatını ve domates fiyatını düşünecek kadar sıkıntıda ise; siz bu insanlardan nasıl fikri ve sanayi üretime geçmelerini bekleyeceksiniz. Bu insanların kültür düzeyleri yükselsin diye siz bu halka nasıl kitap okutacaksınız.


Konut satışlarındaki aşırı fahiş fiyatlara kimsenin sesi çıkmıyor nedense? Buralar çok ıssız nedense, çıt yok. Demiri yerli üreten ve çoğu zaman ihracat yapan imalatçım, dövizle demir satarsa, arsa sahipleri fahiş fiyatlarla arsa pazarlarsa, müteahhitler fahiş kârlar ederse sonuç Türkiye Mortgage krizi olur, haber vereyim.  Vakıf olarak kurulan ve birçok imtiyazlara sahip olan vakıf üniversiteleri, sizleri unutur muyum? Tamamen dükkâncık zihniyetiyle, “Gel bi sen de gel, falanca bölüm bizde de var, gel gel!” Bir uyanık sen misin? YÖK’e gönderdiği liste fiyatını iki katına çıkarıyor sonra da filanca yüzde orana girene, filanca indirim yapıyoruz diye öğrenci araklıyor. Arsasından binasına, binasından vergisine kadar devlet imtiyazlarıyla kurulan vakıf üniversiteleri hangi öğrenciyi hayrına okutmuş acaba? Siz vakıfsanız vakıf olun ya da “falanca üniversite ticarethanesi” diye tabela takın. Bütün holdinglerin, büyük şirketlerin harıl harıl üniversite kurmaları, içlerindeki eğitim aşkından mı yoksa tamamen duygusal mı?


Yani işin özü, bir Yahudi geleneği olsa gerek ama her şeyi ranta çevirmeye başladık. Kim halkına hıyanet ederse, kim kamu malına ihanet içinde bulunursa, her kim bulunduğu (özel veya devlet) yeri şahsi menfaatine çevirirse bu ona asla helal değildir ve ahirette boynuna dolanmış halde, yaptıklarının hesabını verecektir. Bunu asla unutmayalım ve bilelim ki, milyonların ahını aldıktan sonra gidilen o cuma namazının size ne kadar hayrı olur, vah vah vah. Bal tutan parmağını yalar demeyin, komşusu, arkadaşı, vatandaşı garipken ben nasıl uyurum diyen eski Osmanlı yöneticilerimizi, insanımızı hatırlayın. Sadece devlet yönetimi için değil bu söylediklerim, şirketler ve holdinglerin yöneticileri de kendine çekidüzen versin. Bu ülkeyi hep birlikte kurduk, kanımızı akıttık ve yine bir saldırı olursa kanımız, canımız feda olsun. Ancak genişlikte kaymağını siz yiyip, zor zamanda kanını bize akıttırmayın yeter. Birlikte iyilik ve zorluğu yaşayalım. Devlet yöneticilerinden, “arsa ve imar zengini” belediye yöneticilerine, memurlardan, şirketlerden, en küçük esnafına, hatta taksicisine kadar herkes biraz daha insaflı ve vicdanlı olursa biz öyle bir ayağa kalkarız ki, vallahi kısa süre içinde bütün dünyanın imrendiği, vatandaşı olmak için can attığı bir ülke oluruz. Unutmayın, başka Türkiye yok ve hepimiz burada yaşamak zorundayız. Yahudi’nin gaddar, faizci, ezici, sömürücü, yok edici, mutsuz edici ticaretini değil mümin ticareti yapalım. Memurluğa atanan bir adam, “ben devletim” düşüncesi yerine “ben memurum” bilincine varırsa, esnaf ve şirketler; bu halk bizim Çanakkale de birlikte mücadele ettiğimiz, ülkeyi birlikte kurtardığımız arkadaşlarım ve kardeşlerim diye düşünürse, içimize de Allah korkusu iyice sinerse birçok şey kendiliğinden çözülür.