Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Diyarbakır Surları - Diyarbakır

Çin Seddi’nden sonra dünyanın ikinci en uzun surları ünvanlı surlarıdır. 1931-37 yıllarında Vali Hasan Faiz Ergun tarafından ‘Şehir hava alsın’ diye birkaç suru yıkılsa da Diyarbakır halkı ve arkeolog Prof.Dr. Albert Louis Gabriel, Diyarbakır surlarını kurtarmıştır. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aday gösterilen Diyarbakır surlarının etrafındaki gecekondu bölgelerine TOKİ el atmıştır. Surlar, şu an UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndedir.



Diyarbakır Surları - Diyarbakır



Diyarbakır surlarının genel özellikleri nelerdir?


Diyarbakır Kalesi ve Surları

Yeri : Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Diyarbakır 

Boylam : 40˚14’ Doğu 

Enlem : 37˚55’ Kuzey 

Kriter : (i), (iii), (v)

Kategori: Kültürel


Dicle Nehri Vadisi’nden 100 metre yükseklikte konumlanan ve birbirini tamamlayan iç ve dış kaleden oluşan Diyarbakır Kalesi ve Surları kente egemen olan 30 kadar uygarlığın mimari karakterlerini, dönemlerinin sanatsal üsluplarını yansıtan oyma ve kabartma motiflerini ve kitabelerini sergileyerek Anadolu tarihinin yazıya dönüştüğü ve toplu olarak görülebildiği tek örnektir. Diyarbakır Kalesi ve Surları geçirdikleri tarihi dönemlerin en önemli yazılı belgelerini bulunduran ve insan eli ile yapılan en görkemli ve büyük anıtsal yapılardan biridir. Sur duvarları boyunca, Dağ Kapı, Urfa Kapı, Mardin Kapı ve Yeni Kapı olarak adlandırılan, 4 ana giriş bulunmaktadır. Siyah bazalt duvarlar Ortaçağ Askeri mimarisinin önemli örneklerindendir. Duvarlar 10-12 metre yüksekliğinde ve 3-5 metre genişliğindedir. (Kaynak: www.kulturvarliklari.gov.tr)



Diyarbakır surlarının UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday olması ne zaman gündeme geldi? 


Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde 21.10.2013 tarihinde yayınlanan haber şöyle;


Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kente biçtiği vizyonun bir gereği olarak Surlar ile Hevsel Bahçeleri ile ilgili çalışma İmar Planı ile başladı. Planın bir parçası olarak Suriçi Koruma Amaçlı İmar Planı oluşturan Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da Surlar konusunda farkındalık çalışması yürüttü. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 30 Aralık 2010’da Diyarbakır ziyareti sırasında Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in “Diyarbakır Surları UNESCO Dünya Miras Listesi”ne alınması yönündeki talepte bulundu. Baydemir bu görüşmede Cumhurbaşkanı Gül’e büyük bir turizm potansiyeli taşıyan Diyarbakır surlarının acilen restorasyonu konusunda talepte bulunarak, surların UNESCO’nun dünya mirası listesine alınması konusunda desteğini istedi. Bu görüşmede Baydemir “Kentin sosyo ekonomik yapısına etki edecek Dicle Vadisi Projesi’nin 1. Etabı için çalışma başlattık. Fiskaya Şelalesi tarihte olduğu gibi yeniden akacak. Ancak Dicle Vadisi Projesi’nin tamamlanması için başta üniversite olmak üzere diğer kurum ve kuruluşlarla eşgüdümlü bir çalışma yürütmemiz gerekmektedir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyemiz merkezi hükümet başta olmak üzere tüm kurum ve yerel dinamiklerle eşgüdümlü çalışmaya her zaman açıktır” diyerek Cumhurbaşkanı’nın desteğini istedi.


Cumhurbaşkanı Gül de 31 Aralık 2010’da Surları gezerken “İnsan hayretler içinde kalıyor” diyerek Surları Cumhurbaşkanlığı himayesine aldıklarını açıkladı. Diyarbakır’ın bir açık hava müzesi olduğunu belirten Gül, restorasyon konusunda çaba göstereceğini bildirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir daha sonra 3 Ocak 2011’de Çankaya Köşkü’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Gül’e başta Surlar olmak üzere kentin çözüm bekleyen sorunları konusunda 21 maddelik bir sunum yaptı. Çankaya’daki bu zirvenin ardından kentin yöneticilerinden oluşan bir heyet Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği başkanlığında ikinci bir uygulama toplantısı yaptı.


Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi içinde bulunduğu Yerel Gündem 21 Kent Konseyi’ni harekete geçirerek farkındalık çalışması yürütürken diğer yandan da kent dinamiklerini sürece katarak Diyarbakır Surları Alan Yönetimi’ni oluşturdu. Farkındalık çalışmaları kapsamında Ankara’da Diyarbakır Surları Fotoğraf Sergisi açıldı, İstanbul’da EMİTT Turizm Fuarı’nda sergiler açıldı, imza kampanyaları sürdürüldü. Aynı zaman dilimlerinde Diyarbakır, ICOFORD Genel Kurul Toplantısı ile UNESCO'ya danışmanlık yapan ve 15 ülkeden uzmanların katıldığı Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi’nin (ICOMOS) toplantılarına ev sahipliği yaptı.


12 Aralık 2011’de Alan Başkanını atayan Büyükşehir Belediyesi, Alan Yönetim Planı’nı hazırlayarak teknik çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda UNESCO Dünya Kültürel Mirası kriterlerine göre taslak dosya hazırlayan Büyükşehir Belediyesi, taslak dosyayı Eylül 2013’te Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden UNESCO Dünya Kültürel Miras Sekretaryası’na iletti. Taslak dosya UNESCO uzmanları tarafından incelenmeye alınırken, Büyükşehir Belediyesi asıl dosyayı Şubat 2014’te aynı yolla UNESCO’ya sunacak.



Diyarbakır Surları - Diyarbakır



Diyarbakır Surları’nın tarihçesi nedir?


Çin Seddi'nden sonra en uzun sur olması ile ünlenen Diyarbakır Surları 5.5 km uzunluğunda ve 7-8 m yüksekliğinde. M.Ö. 349 yılında Bizans İmparatoru Costantinus tarafından yenilenen surların yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor. 16 kalesi ve 5 çıkış kapısı olan siyah bazalt surlar, kentin en ilgi çekici yeri. Ortaçağ askeri mimarisinin muhteşem örneğini oluşturan bu surlar yazıtlar ve kabartmalarla süslenmiş.


Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında olan Diyarbakır, tarihi boyunca önemli medeniyetlerin yerleşim merkezi, Osmanlı döneminde ise doğuya sefer düzenleyen orduların hareket üssü ve kışlası olmuş. Eski zamanlarda Amida olarak bilinen Diyarbakır, Dicle Nehri kıyısında bazalt bir yaylaya yer alıyor. Isının 40-50 dereceye vardığı yaz günlerinin bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak amacıyla gelişen düz damlı evleri ile tipik yöre mimarisinin günümüzde de yaşatıldığı Diyarbakır, uzun surları, Malabadi Köprüsü’yle Doğu’nun en güzel kentlerinden biri. 


Diyarbakır tarihinin, Çayönü’nde yapılan kazılarla M.Ö.7500 yıllarına kadar uzandığı belirlenmiş. Diyarbakır ve çevresinde Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular ve Osmanlılar hüküm sürmüş.



Diyarbakır surlarının bir kısmını kim, neden yıktı? 


Çayönü höyüğündeki kazılar öncesinde Diyarbakır tarihinin, M.Ö.3000 yıllarında başladığı sanılırken kazılar sonucunda uygarlık geçmişinin M.Ö.7500 yıllarına kadar uzandığı tespit edildi. Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asur, Med, Pers, Roma, Bizans, Arap, Artuklu, Anadolu Beylikleri, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının mesken tuttuğu Diyarbakır tarihi dokusunu korumayı başarabilen nadir illerimizden... Peygamber Kabirleri, Sahabe türbeleri, Camileri, Kiliseleri, Höyükleri, Medreseleri, Hanları ve mimari farkını ortaya koyan Diyarbakır Evleri ile Diyarbakır, kapılarından içeri girildiğinde insanı tarihin derinliklerine girmiş gibi hissettiren bir atmosfere sahip...



ŞEHİR HAVA ALSIN DİYE VALİ SURLARI YIKTIRMIŞ!


Haber7.com’un 19 Nisan 2012 tarihli haberine göre; şehrin tarihi dokusunu korumasındaki en büyük faktör şüphesiz tarih boyu güvenliğini sağlayan devasa surlar. Karadağ'dan dicle nehrine kadar uzanan alanda yer alan surlar. 82 burçlu ve 4 kapılı müstahdem surların şehri yüzyıllar boyu korumuş olmasıyla, şehrin bir çok medeniyet tarafından fethedilmiş olması tezat oluşturuyor gibi görünebilir. Ama Fetihlerin çoğunun anlaşma yoluyla, çoğunun da medeniyetlerin miadını doldurmasıyla gerçekleştiğini gözden kaçırmamak gerekiyor,

5 bin 500 metrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun tarihi duvarları arasında 4. sırada zikredilen surlar, dünyanın en uzun ve en yüksek kalesini barındırıyor.  


Eğer 1930'lu yıllarda dönemin valisi "Şehir hava alsın" diye surların bir kısmını yıktırmasaymış, tarihi doku daha fazla korunmuş olacakmış. (…) Valinin elinden kalan surları ayaklanan halk ve Milli Eğitim Bakanlığına rapor hazırlayarak halka yardımcı olmaya çalışan arkeolog Prof.Dr. Albert Louis Gabriel durdurabilmiş...


1932 yılının Nisan ve Mayıs aylarında Diyarbakır’ı ziyaret ettiği bilinen arkeolog Prof.Dr. Albert Louis Gabriel’in ve kentin önde gelenlerinin ısrarları ile surlar kurtarılmış ama daha sonra içinde ve dışında yer yer gecekondu işgali yaşanmış... Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen bir onarım projesi çerçevesinde surların acil müdahale isteyen bir kısmı ile sur içinde pek çok yer restore edilmiş.


(…) Kenti kuşatan surların ilk kez Milattan Önce 349 yılında Roma İmparatoru Constantius zamanında inşa edildiği sanılıyor. İç kalenin tarihi ise Hurrilere kadar uzanıyor yani M.Ö. 3 binlerden daha eski tarihli... Ancak zamanla o kadar çok tamirat ve onarım görmüş ki surların üzerinden hemen her medineyetin izini bulmak mümkün.


Diyarbakır Surları iç kale ve dış kale olarak ayrılıyor İç kale surları dış kale surlarının bir örneği gibi. Diyarbakır surlarında, gerek İçkale gerekse de Dışkale üzerinde dört ana kapı bulunmakta. 16. Yüzyılda Osmanlı Hakimiyetine giren iç kalenin "Saray", "Oğrun", "Küpeli" ve "Fetih" isimli 4 kapısı var.


Aynı şekilde Dış Kale'nin de 4 ana kapısı var: Dağ Kapı, Mardin Kapı, Yeni Kapı ve Urfa Kapı.


Kuzey Mezopotamya’nın en önemli ticaret merkezlerinden Diyarbakır’a giriş ve çıkışların kontrol altında tutan Sur kapıları güneşin doğuşu ile açılır, güneşin batışı ile kapanırmış. Kapılar kapanınca kimse ne içeri girebiliyor ne de dışarı çıkabiliyormuş. 1853 yılında Diyarbakır’ı ziyaret eden Avrupalı seyyah H. Petermann da anılarında; güneş battıktan sonra Diyarbakır’a ulaştığını, kapıların kapalı olması nedeniyle sur dışında sabaha kadar beklemek zorunda kaldığını yazmıştır. Kapıların kapanması geleğinin 1930'lara kadar devam ettiği bilinmekte.

Bedenler arasında yer alan 82 Burcun çoğu silindir biçiminde. Bazıları ise dört ya da altı köşeli mimariye sahip. Ben u Sen ile Dicle Vadisi’ne bakan ve savunması kolay olan cephelerdeki burçlar daha çok dört köşeli ve seyrek. Dağ Kapı ve Urfa Kapı arasında kalan ve düşman saldırılarına daha açık olan bölgedeki burçlar ise yuvarlak ve daha sık taşlı. İli Bilim ve ticarette zirveye taşıyan Artuklu döneminde yapılan burçlar büyüklükleri ve işlemeleriyle diğerlerinden ayrılır.


Burçlar genellikle iki katlı, bazıları ise üç-dört katlı, alt katları depo ve ambar olarak , üst katları ise askeri amaçlarla kullanılmış. Bugün ise turistlere müzik ve cafe hizmeti veren işletmeler dikkat çekiyor.


82 burç arasında büyüklükleri ve işlemeleri nedeniyle öne çıkanlar: Ulu Beden (Evli Beden/ Ben u Sen) Yedi Kardeş Burcu, Keçi Burcu, Nur Burcu, Fındık Burcu, Mervani Burcu, Kral Kızı Burcu ve Akrep Burcu.


Diyarbakır surları, zaman içinde kentte var olan halklara ait kültürleri yansıtan ortak bir ayna gibi. Her medeniyet; taş, yazıt ve figürlerle surlara imzasını atmayı başarmış.Kitabeler ana hatlarıyla, kentin yöneticilerini ve önde gelenlerini öven ya da eseri yapan ustayı belirten sözcüklerden oluşuyor.  Profesör Doktor Canan Parla "Diyarbakır Surları ve Kent tarihi" başlıklı akademik çalışmasında kitabelerden hareketle 16. yüzyıla kadar kentin tarihin yeniden yazılmasına yönelik bilgiler yansıtıyor. Daha sonrasını ise Osmanlı Tarihi araştırmacıları şekillendiriyor.



Diyarbakır surları hangi haberlere konu oldu?


Diyarbakır'ın dünyaca ünlü surlara bitişik kaçak yapılar tek tek yıkılıyor! (A.A., 22 Ekim 2013)


Yüzyıllarca, Hurri Mitanniler, Asurlar, Urartular, Medler, Romalılar, Sasaniler, Artuklular ve Akkoyunlular gibi çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın dünyaca ünlü surlara bitişik kaçak yapılar tek tek yıkılıyor.

Çin Seddi'nden sonra dünyanın en geniş, en uzun ve en sağlam suru kabul edilen tarihi Diyarbakır surları, çevresindeki kaçak yapılardan temizleniyor. Havadan görünüşü ile kenti bir kalkan balığı biçiminde çevreleyen ve 82 burçtan oluşan surların çevresinde oluşan kaçak yapılaşmanın önlenmesi için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce yaklaşık 12 yıl önce başlatılan çalışma sürüyor.


Yüzyıllarca, Hurri Mitanniler, Asurlar, Urartular, Medler, Romalılar, Sasaniler, Artuklular ve Akkoyunlular gibi çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın dünyaca ünlü surlara bitişik kaçak yapılar tek tek yıkılıyor.

Surları kaçak yapılardan arındırma çalışmaları kapsamında en son Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Sur Belediyesi işbirliğiyle Mardinkapı bölgesindeki 2 benzin istasyonu, büfeler, DİSKİ'ye ait tesis, Sur Belediyesi şantiyesi, çay bahçesi ve otoparkın yıkımı gerçekleştirildi. Yıkımı yapılan 30 dönümlük alan yeşil alana dönüştürülecek.


Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkan Vekili Murat Alökmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi surların etrafını boşaltma ve temizleme işleminin 2001 yılından beri sürdürüldüğünü, 2001-2004 yılları arasında yaklaşık 3.5 kilometrelik alanın iş yerlerinden ve işgallerden arındırıldığını anımsattı.


Boşaltılan alanların tamamının surların görünür olması için yeşillendirildiğini dile getiren Alökmen, 2004 yılından bu yana da Küpelikapısı'ndan Mardinkapı'ya kadar olan 1.5 kilometrelik alanın boşaltıldığını ve temizlendiğini bildirdi.


İçkale'de 218 ev yıkıldı


İçkale'de kentsel dönüşüm çalışmasında da ciddi bir alanın boşaltılmasının söz konusu olduğunu kaydeden Alökmen, şöyle konuştu:


"Bu proje de sürüyor. Burada da surların iç tarafı ortaya çıkarıldı. İçkale'de sadece kamulaştırma bedeli 16 milyon lira tutarındadır. TOKİ ile bu çalışma yapılıyor. Toplam 352 ev var. Bunların 218'i yıkıldı. Diğerleriyle henüz anlaşma yapılmadı. İçkalede, toplam 15 hektarlık bir alan var. Diğer kalan konutlar da yıkılacak, ancak konut stoku tükendi. Bu konuda TOKİ ile görüşmeler yapıyoruz. Yeniden konut üretme gibi çalışma içerisindeyiz."


Alökmen, surların restorasyon çalışmasının Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyarbakır Valiliği tarafından yürütüldüğünü aktardı. Mardinkapı'nın olduğu yerde büfeler ve benzin istasyonlarının boşaltıldığını dile getiren Alökmen, şöyle devam etti:


"Sur Belediyesi şantiyesi boşaltıldı. Çay bahçesi, DİSKİ'ye ait tesis, otopark, 2 benzin istasyonu ve büfeler vardı. Bunların hepsinin tahliyesi sağlandı ve 30 dönümlük alanda park çalışması başladı. Bundan sonra da surlara bitişik alan olarak sadece Benusen Vadisi kaldı. Bu mesafe de yaklaşık 1 kilometre. Vadideki Benusen Mahallesi'nde ciddi bir anlamda bir konut var. Onlar için ayrı büyük bir proje yapılması gerekiyor. Çünkü en yoğun alan orası. Yaklaşık 2 bin konut var. Surlara bitişik alan olarak Benusen Mahallesi'ndeki 2 bin konut kaldı. Bunların birebir çalışmaları yapılmadı. Sadece alan olarak biliniyor. Önümüzdeki süreçte gündeme gelecektir. Onun için herhangi bir çalışma şuan yok."



Önerilen Bağlantılar : TOKİ indirim 2016