Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Hacopulo Pasajı - Beyoğlu

İsmi 1980’lerde Danışman, sonra da Han Geçidi olarak değiştirilen, ancak İstanbulluların sadakatle Hacopulo, ya da Hazzopulo olarak andığı han.


Hacopulo Pasajı - Beyoğlu



Namık Kemal burada tutuklandı, 

Jöntürkler burayı mesken edindi, 

Ahmet Haşim pasajdaki İran lokantasının müdavimiydi. 

Bugün de yaşıyor Hacopulo: Giden, keyifli bir zaman geçirir.


Çiçek, Aznavur, Akmar, Suriye, Atlas, Avrupa, Rumeli, Markiz… Adlarını peşi sıra yazdığımız İstanbul Beyoğlu’ndaki bu pasajlar 100 yılı aşan varlıklarıyla yakın tarihe şahitlik ediyor. Lakin içlerinden biri var ki yaşadığı olaylarla ve 142 yıllık tarihiyle diğerlerinden ayrılıyor: Hacopulo Pasajı. 


Adı Hacopulo ya da Hazzapulo olan pasajın adı 12 Eylül yönetimince atanan belediye başkanı tarafından zararlı bulunarak Danışman Geçidi olarak değiştirilmişti. Son olarak da Beyoğlu’nda yapılan adres ve numara değişikliği operasyonundan nasibini alarak Han Geçidi’ne dönüştü. 


İstiklal Caddesi ile Meşrutiyet Caddesi’ni birbirine bağlayan Hacopulo Pasajı’na, Büyük Londra Oteli’nin yüz metre ilerisinden girilebiliyor. İstiklal’den ise Yapı Kredi Bankası’nın biraz ötesinden, Mısır Apartmanı’nın karşısındaki kapısından. Pasajın üçüncü kapısı ise Panayia İsodion Kilisesi’ne açılıyor. 


Hacopulo’yu kimin inşa ettirdiği hakkında farklı bilgiler var. İstanbul Ansiklopedisi’nde, adını ilk sahibi zengin Rum tüccar olan M. Hacopulo’dan aldığına dair kayıt var. Başka bir kaynakta ise İstanbul’un en ünlü Rum bankerlerinden ve Adalar’ın eski belediye başkanlarından Kiryako John Hacopulos tarafından inşa edildiği belirtiliyor. Başka bir kaynak ise pasajın ilk sahibinin, Osmanlı İmparatorluğu’na borç verecek kadar zengin olan Galata bankerlerinden Yorgo Zarifi Hacopulo olduğunu öne sürmüş. Ama hepsi, pasajın yapımına 1850’lerde başlandığı ve 15 Nisan 1871’de ise törenle açıldığı noktasında birleşiyor.


Hacopulo, üç ana kagir yapısı, ortası avlulu T geçidiyle üstü açık pasaj tarzının tipik bir örneği. İstiklal ve Meşrutiyet Caddeleri’nin girişi iki kagir yapının altından geçtiği için üstü kapalı. 


Pasajın 13 numaralı dükkanında Ahmet Mithat Efendi’nin evinin altına kurduğu matbaa yer alıyordu. Namık Kemal’in 1872’de çıkardığı İbret Gazetesi de bu matbaada basılıyordu. 27 gün sonra gazete kapatıldı ve Ahmet Mithat Efendi ile Namık Kemal, Hacopulo Pasajı’nda tutuklanarak sürgüne gönderildiler. Fakat bu olaydan sonra pasaj Jöntürkler’in buluşma noktası oldu.


Büyük şair Ahmet Haşim’in de uğrak yerlerinden biriydi Hacopulo. Bazen gelir avludaki çay ocağında kahvesini yudumlar ama sık sık pasajdaki Acem lokantasında boy gösterirdi. 


Namık Kemal’in müdavimi olduğu yıllarda, kuaför Valentin Kardeşler, halıcı Filipoviç, görkemli lokanta ve meyhanesiyle Kamelos, Paris somya ve karyolalarını satan Neyrat, Pera’nın güzel hanımlarına hizmet veren terzi Matmazel Adel, ünlü erkek terzilerinden Foskolo, Armao, Barbagalo ve Marengo da uzun bir süre bu pasajın saygın isimleri arasında yerlerini almışlardı. Said Nahum Duhani’nin ve Recaizade Mahmut Ekrem’in eserlerinde söz ettikleri ünlü ayakkabı ve çizme yapımcısı Heral’ın dükkanı da buradaydı.


Fotoğrafçı Ara Güler’in babası Dacat Güler’in eczanesi de Hacopulo’daydı. Ara Güler, Rejans için yazdığı bir yazıda pasajın adının değiştirilmesine bizim gibi hayıflanarak şunları söylüyor: "Hacopulo Pasajı vardı eskiden, şimdi adını değiştirmişler büyük bir ukalalıkla. Bilmem ne pasajı yapmışlar Danışman Geçidi. Benim babamın eczanesi pasajın içindeki 38 numaralı eczaneydi."


Pasajda Ahmet Haşim’in uğradığı esnaf lokantasının dışında 1890’larda kurulup Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar hizmet veren Anina adında ünlü bir meyhane vardı. Meyhanenin yerinde bugün bir şarapevi bulunuyor. Hazzo Pulo şarapevi pasajın Meşrutiyet Caddesi girişinde. Hasan ve Haydar Temur kardeşlerin kurduğu mekanda, kendilerinin Mürefte’de yaptırdıkları şarapları tadabilirsiniz.


Pasaj İstanbul modasını belirleyen bir özellik taşıyordu. Ünlü kadın ve erkek terzileri, şapkacılar, düğmeci, işlemeciler ve namlı modelistler buradaydı. Has ipekten astarlar, ibrişim ve kordonetler burada satılırdı. 1970’lerin sonunda tüm kentle birlikte Beyoğlu da çökmeye başlayınca Hacopulo Pasajı bu yıkıntının altında kaldı. Ve daha sonraki dönemde ünlü terzi dükkanları, ibrişimciler, sahaflar, müzik evleri birer ikişer kapandı. Geriye sadece şapkacı Katia Kiracı kaldı. 62 yıldır aynı dükkanı işleten Madam Katia ve eşi Bay Aleko, geçmiş güzel günlerin canlı tanıkları olarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar bu pasajda.


‘Pasaj benimdir’ tartışması


Pasajda 1970’lerden bu yana süregelen bir sahiplik kavgası hakim. Tapu kayıtlarına göre ilk sahibi Elisavet Glanzmann. Yurtdışında olduğu için 1956-1966 yıllarında idare etmesi için Rum Nikola Yurla’ya vekâlet verir. Glanzmann 1969’da vefat edince kocası Alberto idareyi devralır ancak o da fazla yaşamaz. Alberto’nun kız kardeşi Amalia vesayeti devralır. O da burayı idare için tekrar Nikola’ya vekâlet verir. 1980’e dek bu durum devam eder. Nikola kiraları toplar. İşler bundan sonra değişir. Beyoğlu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden pasajın sahiplerinin kayıp olduğu ve buranın kayyumla idare edilmesi gerektiği yönünde bir karar gelir. Bu safhadan sonra Nikola, elinde pasajın kendine ait olduğunu gösteren bir belgeyle arzı endam eder. Ancak bu belgedeki imzaların gerçek vârise ait olup olmadığı konusunda ihtilaf oluşmuş ve yetkili merciler tarafından karar birliğine varılamamıştır. Nikola’nın sahte imzayla pasaja sahip olduğunu düşünenlerden Celalettin Benli, Nikola’ya karşı imza kampanyasını da başlatanlardan. Bu arada pasajın sahipliği konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü de işin içine girer. Uzun yıllardır devam eden sahiplik konusunda hâlâ bir netice çıkmamış durumda. Pasaj hâlihazırda bir kayyum tarafından yönetiliyor ve dükkânlardan kira alınmaya devam ediliyor. (2013)



Hacopulo Pasajı - Beyoğlu




Hacopulo Pasajı - Beyoğlu



Hacopulo Pasajı - Beyoğlu