Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Kanlıca

İstanbul’un Anadolu yakasında Beykoz İlçesi’ne bağlı semtidir. Yalıları, tarihi evleri ve yoğurduyla meşhurdur.



Kanlıca
Kanlıca


Kanlıca neresidir?



Kanlıca, İstanbul'un Beykoz ilçesinin ünlü bir semtidir. Anadoluhisarı ile Çubuklu arasında bulunur. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu yakasındaki ayağının kuzey tarafındadır.


Kanlıca'nın yoğurdu meşhurdur. Kanlıca yoğurdu sahilde Çınaraltı'nda pudra şekeri üzerine konularak yenilir. Yoğurdun özelliği yoğurt yapımında kullanılan süt tozu ve üzerine konulan pudra şekeridir.


Kanlıca ayrıca Mihrabad Korusu'yla da meşhurdur. Anadolu Yakasının en yeşillik yerlerinden biridir. Kanlıca'nın yalıları da ünlüdür.



Kanlıca



Kanlıca’nın posta kodu kaçtır?



Kanlıca Mahallesi’nin posta kodu şöyledir: 34810



Kanlıca adı nereden gelmektedir?



Kanlıca'nın ismi konusunda çeşitli rivayetler vardır ama en çok kabul göreni zamanın Osmanlı sultanlarından biri bir gün emir vererek İstanbul'un havası en temiz semtinin bulunmasını ister. Nasıl ölçüleceği konusunda ise vezirlerinden yardım ister. Vezirlerden biri her semte kanlı et bulunana direklerin asılmasını ve en geç bozulan etin olduğu direğin havası en temiz semt olacağını söyler. Sultan emir verir ve Kanlıca büyük arayla birinci olur ve Osmanlı Sultanı bu semte Kanlıca ismini verir.


İsmi konusunda diğer rivayetler şu şekildedir;


1. Anadolu'dan kağnıları ile buraya topluca göç eden Türk halkı, bu ilginç taşıma araçlarının ismini, yerleştikleri köye ad olarak koydular. “Kağnılıca”nın söylenişi sırasında bazı harflerinin yuvarlatılarak yutulması sonucu semtin ismi günümüzdeki şeklini almıştır.


2. Fetih'ten çok önce burada yaşayan “Kanglı” adlı Türk boyundan gelmedir.


3. Bu köyde yetişen bir otu yiyen ineklerin sütü hafif pembeye çalardı. Bu sütten yapılan yoğurdun çok özel bir tadı olurdu. Yoğurdun ve sütün renklerinin “açık kan rengi”ne çalmasından dolayı, köyün isminin “kanlı” olarak anılmasına sebep olmuştur.


4. Osmanlılar’dan kalma mezartaşlarının üzerinde köyün ismi “Kanlıcak” olarak geçer.


Diğer alıntılar ise şu şekildedir;


Bizans döneminde, Kanlıca, Glaros (Martı kuşu) olarak biliniyordu. Adının son halini nasıl aldığına gelince; buraya ancak kağnılarla ulaşılabildiğinden, önce Kağnılıca denmiş. Kanlıca'ya dönüşen ismin, öneki Kanlı'nın, buradaki kırmızı yalılardan, bölgenin ineklerinden elde edilen pembemsi sütten ya da bir zamanlar iskelenin üst kısmında görülebilen kayalardan geldiğine inanılıyor. Kanlıca'nın meydanındaki, Sinan'in eseri olan Gazi İskender Paşa Camii'nin (1559) civarında, haftasonları incik boncuk pazarı kuruluyor. Kanlıca'nın 17. yüzyıldan beri meşhur olan yoğurdundan tatmak, her ne kadar artık burada üretilmiyor olsa da Boğaz turunun bir geleneği.


Bir başka alıntı;


Kanlıca, her İstanbullunun zihninde şu ya da bu biçimde, en fazla da meşhur yoğurduyla yer etmiştir. Elbette bünyesinde birçok güzelliği ve tarihi yapıtı barındıran Kanlıca semti bundan ibaret değildir. Emirgan’ın karşısında, Anadolu Hisarı ile Çubuklu arasında bulunan Kanlıca’nın hemen güneyinde eskiden Phiela (Manoli) körfezi denilen Kanlıca koyu yer almaktadır. Kanlıca Boğaz’a doğru küt bir çıkıntı meydana getirmektedir. Bu çıkıntı Bizans kaynaklarında Phrixu Limen olarak adlandırılmaktadır. Bülbül deresinin ağzında yer alan bu koy’un Osmanlı döneminde, özellikle on dokuzuncu yüzyılda düzenlenen mehtap şenlikleri ile ünlü olduğu bilinmektedir. Bu koya ayrıca, Atatürk’ün meşhur yatı Savarona’nın sık sık demirlediği bilgisine Cumhuriyet dönemi gazetelerinde ve hatıratlarda ulaşmak mümkündür.


Kanlıca adının, kağnı arabası kullanmaları nedeniyle “Kanglı” olarak isimlendirilen bir Türk kabilesinden türediği iddia edilmektedir. Beykoz Osmanlılar tarafından fethedildikten sonra buraya Anadolu’dan insanların kağnılarla gelmesi sonucunda önce “Kağnılıca” olarak anılmaya başlanan semt, zamanla “Kanlıca” adını almıştır. Kanlıca’nın Bizanslılar devrinde, Elasos ya da Olasos olarak adlandırıldığı ve bu semtin zengin toplum kesimlerinin itibar ettikleri bir yazlık mekân olduğu tarih kaynaklarında karşımıza çıkan bir diğer bilgidir.



Kanlıca’daki tarihi yapılar hangileridir?



Kanlıca iskelesinde yer alan, İskender Paşa Camii, Kanlıca’nın tarihsel değerlerinden birisidir. 1559-1560 (h. 967) tarihleri arasında bu camiyi yaptıran İskender Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden olup, bostancıbaşılıktan bu göreve yükselmiştir. İskender Paşa, Osmanlı tarihinde “Magosa fatihi” olarak bilinmektedir. İskender Paşa Camii’nin bir diğer önemi, mimarının Mimar Sinan olmasıdır. Cami’nin yanıbaşında İskender Paşa ve oğlu Ahmed Paşa’nın birlikte yattıkları İskender Paşa türbesi yer almaktadır. Samiha Ayverdi, bu türbe ile ilgili olarak şu gözlem ve hatırasını aktarır: “Elli atmış sene evveline kadar bir ihtişam durağı halinde olan İskender Paşa Türbesi, köy halkının gurur ve saygı köşesi idi. İstanbul’da mektebe yahut imtihana girecek gençlerin bu türbeyi ziyaret ederek ondan destur almaları köyün ananesi olduğu gibi, her sabah işlerine gitmek için vapura binenlerin ya da inenlerin türbe önünde üç ihlas bir fatiha okumaları keza mahalli bir gelenekti.” Bununla birlikte bu türbenin hemen yanında bugüne kadar gelebilmiş bir muvakkithane, yani bir kütüphane bulunmaktadır.


Kanlıca yalıları ile de tarihsel bir kimlik kazanmıştır. Öyle ki, IV. Murad devri şeyhülislamı Bahai Efendi’nin yaptırdığı bir yalı dolayısıyla Kanlıca koyu Bahai Körfezi olarak da anılmaya başlanmıştır. Bahai Efendi’nin yalısı on dokuzuncu yüzyılda yanarak yok olmuştur. Bu yerde İhtisap Ağası Kör Tahsin Efendi yeni bir yalı yaptırmıştır. Bu koyun solunda Hacı Raşit Bey Yalısı yer almaktadır.


Özellikle on dokuzuncu yüzyıldan itibaren önde gelen devlet adamları yaz mevsimlerini Kanlıca’da geçirirler ve devletin kaderi ile ilgili konularda birçok önemli olaya burada karar verirlerdi. Tanzimat döneminin en meşhur paşalarından olan Ali Paşa’nın buradaki yalısında çok önemli siyasi görüşmeler yaptığı bilinmektedir. Türk-Yunan Muahedesi Ali Paşa’nın Kanlıca’daki yalısında imzalanmıştır.


Kanlıca'da meşhur yalılardan bir diğeri de Saffet Paşa Yalısıdır. Bu yalıda da yine birçok toplantı yapılmış, birçok yabancı devlet adamı, hariciye nazırlığı ve bir dönem sadrazamlık yapan Saffet Paşa'yı ziyaret etmişlerdir. Bu yalılar yanında, Kanlıca koyunun sol tarafında yer alan Nuran ve Turan Barlas tarafından restore ettirilen Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı da dikkate değer bir yalıdır.


Yine, başlangıçta çeşitli valiliklerde bulunan Vecihi Paşa tarafından yapılan, ancak Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunu Prenses Rukiye tarafından 1895 yılında yeniden yaptırılan ve Rukiye Sultan Yalısı olarak adlandırılan yalı da burada zikredilmesi gereken bir yalıdır. Prenses Rukiye Sadullah Paşa’nın oğlu Nusret Bey ile evlenmiş ve Nusret Bey’in annesi yalının kendi payına düşen kısmını gelinine hediye etmiştir. Prenses Rukiye yalıyı bir süre sonra Mısırlı Prenses İffet’e satmış, Prenses İffet’in ülkeden kaçmasının ardından 1957 yılında Özdemir Atman tarafından satın alınmıştır.


Bir botanik aşığı ve üç padişahın hekimliğini yapmış olan Hekimbaşı Salih Efendi tarafından yaptırılan Hekimbaşı Yalısı da bir diğer güzellik abidesidir. Çeşitli bitkilerden çeşitli ilaçlar üreten ve adını Osmanlı modern tıp tarihine yazdıran Hekimbaşı Salih Efendi’nin yaptırdığı bu güzellik abidesi fotoğraf karelerinden aşinası olduğumuz bir güzelliktir. Bu yalı, 1978 yılında yeniden restore edilmiştir.


1699 yılında inşa ettirilen Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı’na da burada değinmek gerekmektedir. Bu yalı bütünüyle sağlam bir yapı arzettiği vakitler, deniz kenarında seksen metrelik bir cepheye sahipti. Yirmi odalı bir harem binasını bünyesinde barındıran yalı, Osmanlı İmparatorluğu’nun güçsüz düşmeye başladığı dönemlerde devleti resmen yöneten Köprülü sülalesinin beş sadrazamından dördüncüsü olan ve Mevlevi tarikatına üye olduğu bilinen Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır.


Sözü yalılardan açıp da Halil Ethem Paşa Yalısı’nın görmemezlikten gelmek doğru olmaz. II. Abdülhamid devrinde bir süre sadrazamlık yapan Ethem İbrahim Paşa tarafından yaptırılan yalı, Osmanlı tarihinin son dönemlerinin birçok bilinen simasını bünyesinden çıkaran bir aile tarafından yaptırılmıştır. 1830 yılında Fransa’ya gönderilen Ethem Paşa tarafından yaptırılan yalı, onun Fransız mimarisinden ne denli etkilendiğini de gözler önüne serecek niteliktedir. Ethem Paşa öldükten sonra yalı, Ethem Paşa’nın en küçük oğlu Halil Ethem Bey’in adıyla anılmaya başlanır. Ethem Paşa’nın bir diğer oğlu da meşhur sanat adamı Osman Hamdi Bey’dir. Bu çerçevede, Melike Aliye Hanım ile evlenerek Müslüman olmuş bir Fransız Markisi’ne ait olan Marki Necip Bey Yalısını da anmak yerinde olacaktır. Bu yalının üzerinde ağaçlar arasında Necip Bey Kışlık köşkü de bulunmaktadır. Yine, 1900’lerin başında Mustafa Reşid Paşa tarafından yaptırılan, Manolya Yalısı olarak da bilinen ve 1992 yılında Işıkoğlu ailesi tarafından satın alınan Bahriyeli Sedat Bey Yalısı; 1848 senesinde Mustafa Paşa tarafından satın alınan, o tarihten bu yana aynı ailede kalan ve şu anda yalnızca selamlık kısmı ayakta duran, Esat Bey Yalısı olarak da bilinen Zarif Mustafa Paşa Yalısı; 1895 yılında Yıldız Sarayı’nda görevli bir subay tarafından yaptırılan ve çok daha sonra Rahmi Koç tarafından satın alınan Nuri Paşa Yalısı; II. Abdülmamid döneminde yaptırılan ve Dr. Osman Yargıcı tarafından restore ettirilen Rıza Bey Yalısı ve son olarak da Kadri Paşa Yalısı zikredilmeye değerdir.


Kanlıca’nın bir diğer güzelliği de Fıstıklı yokuşundan körfeze inen alanda I. Mahmut zamanında kurulan ve padişahlar tarafından büyük ilgi gören Mihrabat Korusu’dur. Mihrabat Korusu’na, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak III. Ahmet'e armağan edilen Mihrabat Kasrı’nın adını verdiği iddia edilir. Ne yazık ki Mihrabat Kasrı yeniçeri isyanıyla bir hafta içinde yakılıp yıkılarak yok olmuştur. Mihrabat Korusu görkemli tarihine rağmen giderek küçülmüştür. Yahya Kemal'in gözlerden uzak saatler geçirmek için tercih ettiği Mihrabat Korusu, çeşitli yazar ve şairlere güzel manzarasıyla ilham kaynağı olmuştur.


Kanlıca ile ilgili olarak bir dönem çok güzel bir mesire yeri olan Kavacık’a da değinmek gerekmektedir. Kavacık isimli mesire alanı Körfezin yukarısında büyük İmrahor Sadık Ağa ve Hüseyin Ağa tarafından kurulmuştur. Buradaki Kavacık Çiftliği satın alınıp parsellenmiş, 1950 yılından sonra da Kavacık Mahallesi haline getirilmiştir.


Otağtepe de Kanlıca’nın bir diğer tarihsel mekânıdır. Yıldırım Bayezid İstanbul’u kuşattığında otağ kurduğu yer Otağtepe olarak adlandırılmış ve burada aynı isimle anılan bir semt kurulmuştur. Günümüzde Otağtepe'de Tema Vakfı'nın geliştirdiği Doğa Kültür Parkı bulunmaktadır. Bu park Kuzey Parkı ve Güney Parkı olarak iki bölüm halinde düzenlenmiştir. Kuzey Parkı’nda çeşitli bitki türleri sergilenmekte, yürüme ve dinlenme mekânları misafirlerine hizmet vermekteyken, Güney Parkı, isteyenlerin spor yapması amacı uyarınca düzenlenmiş, aynı zamanda çocuklara hizmet eden eğlence alanları ile donatılmıştır.


Kanlıca, eskiden beri mehtabıyla ve kucağında düzenlenen boğaz eğlenceleriyle ünlüdür. İki yüz ila üç yüz kayıkla Bahai Körfezi’nden boğaza açılarak yapılan mehtap gezileri birçok romanın ve şiirin konusu olmuştur. Körfezin etrafında bulunan koru bülbül yatağı olduğundan, buradan denize dökülen dereye “Bülbülderesi” adı verilmiştir. Burada yapılan bülbül dinlenceleri çok meşhurdur. Sazlı sözlü eğlencelerin yapıldığı bu mekânda dalyanların da kurulduğu bilinmektedir.


Kanlıca birbirinden güzel çeşmeleri ile de ünlüdür. Kanlıca’daki başlıca çeşmeler şunlardır: Berberbaşı Ali Efendi Çeşmesi, Dutdibi Çeşmesi, Halepli Çeşmesi, Kavacık Çeşmesi, Mahmud Aziz Bey Çeşmesi, Mehmed Said Efendi Çeşmesi, Orta Çeşme, Baba Ali Çeşmesi, Berberbaşı Ali Efendi Çeşmesi ve Halepli Çeşmesi. Halepli Çeşmesi ile ilgili olarak A. Cabir Vada, Boğaziçi Konuşuyor isimli önemli kitabında şu satırlara yer verir: “İnşa tarihi ve bânisi malûm değildir. Şosenin inşasından evvel, muhaddep hazineli ve uzun bir çeşme idi. Şimdiki binası 1931 senesinde İstanbul Belediyesi tarafından betonarme usulünde inşa ettirilmiştir. Şosenin inşası ve yolun tevsii münasebetiyle çeşmenin cephesi ile pek muhtazaman tonoz hazinesinin yıktırılması zarureti hasıl olmuştur. (…) Suyu bol ve tatlıdır. Çay ihzarına sarnıç suyundan daha elverişlidir. Çeşmenin manbaı, bugün Şekibe’nin tasarrufunda bulunan ve kadimen Karlıkbayırı tesmiye edilen arazinin mezarlık yoluna bakan köşesinin biraz gerisinde kazılmış olan kuyudur.” A. Cabir Vada, aynı çalışmasında, Kavacık Çeşmesi ile ilgili olarak da şunları söylemektedir: “Havuzun şark cihetinin ortasında 2.18 m yüksekliğinde ve her tarafı 0.45 m genişliğinde ve dört köşeli mermer bir sütundan bol su akmaktadır. Bu sütunun üst kısmına büyük bir lâle resmi yapılmış başka bir mermer oturtulmuştur. (…) Kavacığın bâhisi olan Hasan Tahsin Bey tarafından inşa edilmiş olması melhuzdur.” Son olarak, A. Cabir Vada’nın Mahmud Aziz Bey Çeşmesi ile ilgili olarak söylediklerini aktaralım: “Mısır Kapı Kethüdası Mahmud Bey’in yalısına gelen dağ sularının fazlası akıtılmak için 1297 (1882) senesinde inşa edilmiş bir hayır iken bugün pek perişan bir hal almıştır. (…) 1941 senesinde sığınak haline getirilmek için, tuğladan yapılmış aynasına büyük bir delik açıldığından, çeşme vasfı büsbütün kaybolmuştur.” Bugün sütü ve yoğurduyla meşhur Kanlıca, gözde Beykoz'un gözde semti olmaya devam etmektedir. (Kaynak: Vikipedi)



İntikam dizisi Kanlıca’da hangi yalıda çekildi?



Kanal D’de yayımlanan İntikam dizisinde Beren Saat'in canlandırdığı Yağmur karakterinin kiraladığı yalı daha ilk anda sosyal medyada en çok konuşulan konulardan biri haline geldi.


Kanlıca


Twitter'da herkes birbirine bu yalının nerede olduğunu sorup durdu. Hatta diziye daha ilk karesinden tutkun olanlar o görkemli yapıdan "Beren'in yalısı" diye söz etmeye başladılar sosyal medyada ya da diziyle ilgili platfomlarda. Dizide en az başrol oyuncuları kadar ilgi çeken o yalı Kanlıca'da... Kanlıca'daki bu yalının Padişah 4'üncü Murad'a kadar uzanan bir geçmişi var. 


Yalı Şeyhülislam Bahai Efendi tarafından yaptırılmış. Bu yüzden yalının bulunduğu körfezin adı da Bahai Körfezi olarak anılıyor. Yalının şimdiki sahipleri ise kimliklerini açıklamak istemiyor.


Öyle ya da böyle İstanbul Boğazı'nın kıyısına inci gibi dizilen yapılardan biri olan Bahai Yalısı, İntikam dizisi sayesinde belki de adını hiç duymamış olanların bile dikkatini çekti.


Büyük olasılıkla kısa bir zaman sonra tıpkı Adnan Ziyagil'in köşkü ya da Asmalı Konak gibi dizinin tutkunlarının akınına uğrayacak. Türkiye'de çok uzun zamandır giderek gelişmekte olan dizi turizminin bir parçası olacak. (Kaynak: Gecce.com)



Kanlıca yoğurdunun tarihçesi nedir?



Kanlıca aynı zamanda meşhur Kanlıca yoğurdu ile anılır. Muhammed Ali Sakkaf tarafından kaleme alınan ve www.kanlicayogurdu.com'da yayımlanan tanıtım yazısı şöyle;  


“Geleneksel yerel lezzetlerimizden Kanlıca yoğurdu, 1893 yılından beri ailemiz tarafından imal edilmektedir. 93 Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda maruz kaldıkları zulüm neticesi Bulgaristan’dan anavatana göç eden dedelerimizin Kanlıca’yı yurt edinmelerinden beri 5 kuşaktır Kanlıca’dayız.

 

İlk Kanlıca yoğurdunu üreten Dedem Poyraz İbrahim Ağa ile başlayan bu serüvenle berber bende (Muhammed Ali Sakkaf), doğduğumdan beri yoğurdun mayanın içindeyim İlk Kanlıca yoğurdunu üreten Dedem Poyraz İbrahim Ağa ile başlayan bu serüvenle beraber bende (Muhammed Ali Sakkaf), doğduğumdan beri yoğurdun mayanın içindeyim. Sultanahmet İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini bitirdikten sonra üçüncü kuşak olan dayımla çalışarak mesleğe adım attım. 1986 yılında ise çiftlik anlayışı içerisinde, bugünün deyimiyle organik tesisimizi kurdum. Ayrıca ürünümüz Kanlıca Yoğurdu marka olarak da 1988 yılından beri adıma tescillidir.


Aile yadigarı ürünümüz Tarihi Meşhur Kanlıca Yoğurdu, kendine özgü özelliği itibariyle tamamen doğaldır. Doğal yemlerle beslenen, bölgemizin özel florasında otlayan sığır ve koyunlarının sütü özenle seçilerek bir önce üretilmiş Kanlıca Yoğurdu ile mayalanır. Soğutma aşamasından sonra +3 derecede satış noktalarına ulaştırılır. Aslında uyguladığımız süreç, ev tipi üretim sürecinin daha fazla miktarlara uygulanmasından ibarettir.” 



Sakkaflar Kanlıca Yoğurdu iletişim bilgileri nelerdir?



Sakkaflar Tarihi Meşhur Kanlıca Yoğurdu


Muhammed Ali Sakkaf


Adres : İbrahimpaşa cad. Sıtkı Bey sok. No:11 Kanlıca /İstanbulx

Telefonlar : 0216 3311916 - 0542 210 2157 

E-mail:sakkaflar@gmail.com

 www.facebook.scom/groups/kanlicayogurdu

Web Adresi: www.kanlicayogurdu.com



Kanlıca hangi konularda haber oldu?



Yasemin Masis: Evimin dekorasyonunu aşkla yaptım!  (Emlakkulisi.com, Mayıs 2013)


Dikran Masis'in İç Mimar eşi Yasemin Masis Kanlıca'daki evlerinin dekorasyonunu aşkla yaptığını söyledi.

Eskidji Müzayede Evi ve Eskidji Gayrimenkul'ün sahibi Dikran Masis'in eşi İç Mimar eşi Yasemin Masis Kanlıca'daki 800 metrekarelik evlerinin dekorasyonunu tek başına yaptığını söyledi. Masis dekorasyonu aşkla yaptığını ve gelen misafirlerin eve bayıldığını söyledi.



Ebru Gündeş ve Reza Zarrab Kanlıca'daki yalılarına taşındı! (Emlakkulisi.com, Şubat 2013)


Kaldıkları otel odasından ayrılan Reza Zarrab ve Ebru Gündeş çifti tadilatı biten Kanlıca'daki 26 milyon liralık yalıya taşındı...


Reza Zarrab ve Ebru Gündeş kaldıkları otel odasından ayrılıp, 26 milyon liraya aldıkları Kanlıca'daki  yalılarına taşındı. Çiftin Kanlıca'daki yalıları tüp geçitle birbirlerine bağlandı. Yalılardan bir tanesi 350 metrekare, diğeri ise 320 metrekare büyüklüğüne sahip.



İntikam dizisinin çekildiği yalı ziyaretçi rekoru kırıyor! (Emlakkulisi.com, Ocak 2013)


Beren Saati'in başrolünde oynadığı intikam dizisinin çekildiği yalı Kanlıca'da yer alıyor. Ekranda reyting rekorları kıran dizilerin başrol oyuncuları kadar çekildiği mekanlarda merak konusu oluyor. İntikam dizisinde Beren Saat'in kiraladığı yalı sosyal medyada büyük ilgi uyandırdı. Kanlıca'da bulunan yalının Padişah 4. Murat'a kadar uzanan bir geçmişi var.



Ömer Sabancı, Cıngıllıoğlu Yalısı'nı satın aldı! (Emlakkulisi.com, Aralık 2012)


Cıngıllıoğlu ailesine ait olan Kanlıca'daki yol yalısını, Ömer Sabancı 20 milyon dolara satın aldı...

TMSF tarafından el konulan Demirbank'ın sahibi Cıngıllıoğlu ailesine ait olan yol yalısını Ömer Sabancı aldı. Uzun zamandır satışta olan Halit Cıngıllıoğlu'na ait Kanlıca'daki yol yalısı, 20 milyon TL'ye satıldı. C Yatırım Anonim Şirketi adına kayıtlı olan yalı, 13 dönüm bahçe içinde bulunuyor. Yalı, Rasim Ahmet Paşa Yalısı'nın çaprazında Kanlıca Çubuklu Caddesi üzerinde yer alıyor.



Beykoz Belediyesi, Kanlıca'yı baştan ayağa yeniledi! (Emlakkulisi.com, Kasım 2012)


Beykoz’un tarihi ve turistik semti, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı konukların uğrak noktası olan Kanlıca, Beykoz Belediyesi’nin tamamladığı alt ve üst yapı çalışmalarıyla artık ziyaretçilerini daha bir keyifle ağırlıyor... Kanlıca’ya el sanatları çarşısı ve İSMEK kurs binası kazandıran, İSKİ’nin şaft açma çalışmalarıyla bozulan mevcut parkları onaran Beykoz Belediyesi, alt yapı, yol bakım, merpen imalatlarıyla da  mahalleyi güzelleştiriyor.   


Kanlıca’da sokak sokak yürütülen asfaltlama, merpen yapımı, bordür, tretuvar döşeme, yol genişletme, yağmursuyu ve istinat duvarı çalışmalarıyla gözle görülür bir değişim  yaşandı.


Mahallenin en büyük caddesi olan Hacı Muhiddin Caddesi  bordür, taş döşeme ve yağmursuyu ıslah çalışmalarıyla yenilendi.  Defne Çıkmazı ve İskenderpaşa-Keskin Sokak arasında yaşayan Kanlıcalılar, merpen kaplama çalışmasıyla kolaylığa kavuştu.  


Mihrabat Caddesi’ne aşık taşı ve yağmursuyu döşendi.  


Ormancılar Sitesi civarındaki yollar asfaltlandı, Fırın Sokak, Kasap Ahmet ve Kafadar Sokak aşık taşıyla kaplandı, Yaşar Alboran Sokağın merpenleri yapıldı.  Ekin Sokak genişletildi, 85 Evler ve Mithat Paşa ile Nusret Bey Sokak arasına 2 bin 200 mt bordur döşeme çalışmaları devam ediyor.  


Park Bahçeler ekipleri ise Hacı Muhittin Caddesi’nin bitiminde yer alan alanı temizleyerek yeni park alanı için hazırlıklara başladı.  

Mahalledeki çalışmalar sadece bunlalar sınırlı değil. Kanlıcayı güzelleştirmek üzere başlanan çalışmalar kapsamında yer altı konteynerleri ve hız kesicilerin  montajına ise bu hafta başlanıyor.

Kanlıca Meydanı yenilme projesi ise hazırlık aşamasında.



Kanlıca Mahalesi Muhtarlığı iletişim bilgileri neler?



Adres: Kanlıca Mah., İskele Meydanı, Kanlıca/İstanbul 

Telefon: (0216) 331 13 77


Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları