Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Ken Yeang – Mimar

Küçükçekmece Kentsel Dönüşüm Projesi ve eski adıyla Tulip Turkuaz, yeni adıyla Biristanbul projesinin mimarı. Ken Yeang, "sürdürebilirlik", "ekoloji" ve "tropikal timarlık"a dair söylemlerini gökdelen tipolojisi ile ilişkilendiren mimar olarak bilinir.



Ken Yeang – Mimar

Mimar Ken Yeang


 

Mimar Ken Yeang kimdir?


Ken Yeang (d. 1948) Malezyalı mimar ve yazar. Daha çok çevreye saygılı tasarım ve planlama alanında farklı yaklaşımları ile tanınmış bir mimardır.


Anavatanı olan Malezya dışında da birçok uygulanmış projesi vardır. Ayrıca 2005 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Küçükçekmece’de yer alan gelişme alanındaki tasarım yarışmayı Ken Yeang kazanmıştır. 



Ken Yeang hangi okullarda eğitim aldı?


Penang Malezya’da 1948 yılında dünyaya gelen Ken Yeang, Malezya’nın yanı sıra, ABD ve İngiltere’de öğrenim gördü. Doktorasını Cambridge Üniversitesi’nde yapan Yeang, Pensilvanya ve Harvard Üniversiteleri'nden dersler aldı.



Ken Yeang hangi kitaplara imza attı?


Yeang’ın yeşil tasarım konusundaki çalışmaları, Cambridge Üniversitesi’ndeki doktora eğitimine dayanmaktadır (1971-1974). Ar-Ge çalışmaları ile devam eden bu süreç, ekolojik tasarım ve planlama, bioklimatik tasarım ve yüksek yapılar alanında birçok bilimsel yayına dönüşmüştür. Yayınları içinde; The Skyscraper: Bioclimatically Considered, The Green Skyscraper: The Basis for Designing Sustainable, Intensive Buildings ve son kitabı Ecodesign: A manual for Ecological Design sayılabilir.



Ken Yeang kaç gökdelen tasarladı?


RIBA üyesi Yeang, 35 yıllık profesyonel deneyimi sonucunda yüzlerce proje tamamlamış, 12’si inşa edilmiş, 3'ünün inşası süren 50 gökdelene imza atmıştır.


"Sürdürebilirlik", "Ekoloji" ve "Tropikal Mimarlık"a dair söylemlerini, gökdelen tipolojisi ile ilişkilendiren Ken Yeang'ın ünü ve çalışma alanları, Güneydoğu Asya'nın sınırlarını çoktan aşmış durumda.


Yeang, erken dönem konut projelerinden itibaren geliştirdiği, geçirgen bir kabuk örtü altında toplanan, iklimsel veriler ve yönelimin tanımladığı dinamik kütle biçimlenişine yönelik mimari dilini, son yıllarda gökdelen tipolojisine uyguluyor. Gökdelen tipolojisinin sınırlarını genişleten çalışmalarında, yoğunluk, düşey sirkülasyon ve zemin ile kurulan sınırlı ilişkiyi, düşük enerji tüketimi ve biyo-iklimsel veriler doğrultusunda yeniden değerlendiren çalışmaları, içlerinde UIA Auguste Perret ödülü de olmak üzere Yeang'a birçok ödül kazandırmış



Ken Yeang’ın Küçükçekmece projesinin detayları nelerdir?


Ken Yeang – Mimar



Bioklimatik gökdelenlerin (bioklimatik tasarım prensiplerine göre tasarlanmış düşük enerjili gökdelenler) mucidi olan Yeang, bunları dikey kentleşme yaklaşımı ve yüksek yapıları ile yaşama geçirmiştir. Dr. Ken Yeang ayrıca İstanbul Küçükçekmece Gölü ve çevresi için açılan kentsel tasarım yarışmasını da kazanmıştır.


Küçükçekmece Kentsel Dönüşüm Projesi'nin Mimarı Ken Yeang, 'Yeşil Tasarım ve Planlama Konferansı'na konuşmacı olarak katılmak için İstanbul'a geldi. 


Sabah Gazetesi’nde 22 Mayıs 2008 tarihinde yayımlanan bir röportajda Menekşe Ataselim’in sorularını yanıtlayan Yeang, Küçükçekmece projesi uygulandığında içinde kapsamlı bir kültür merkezi, su parkı, marina, yeni su kanalları, oteller, konutlar ve plajlar olacağını anlattı; projenin en büyük iddiasının ise "İstanbul'u bugüne kadar görmediği büyüklükte bir parka kavuşturmak" olduğunu söyledi.



Ken Yeang, mimari tarzını ve İstanbul Küçükçekmece projesini nasıl anlatıyor?


Çok ünlü bir mimarsınız ve sizi Küçükçekmece Kentsel Dönüşüm Projesi'nin kazananı olarak daha yakından tanıma fırsatı bulduk. Yarışmaya katılmanızı sağlayan en önemli etken neydi? 


Türkiye ve İstanbul her zaman ilgimi çekmiştir. Küçükçekmece sahili için açılan bu yarışmanın da İstanbul'un geleceği için son derece önemli olması ve şehrin kaderini değiştirebilecek yapısal bir değişiklik önerisi taşıması gerekliliği beni çok heyecanlandırmıştı.



Küçükçekmece için tasarladığınız projede nelere dikkat ettiniz? Neyi amaçladınız? Proje uygulandığında 

Küçükçekmece'nin bugünkü halinden farkı nasıl ortaya çıkacak?


Proje aslında temelde ekolojik köprüler kurmayı ve toplumsal ve ticari faaliyetleri birleştirecek bir ekolojik altyapı kurmayı amaçlıyor. Üzerinde çalıştığımız alan İstanbul'u Türkiye'nin geri kalanına bağlayan çok işlek E5 Karayolu ile plansız gelişen alanlar arasında kalıyor. Bu alan aynı zamanda coğrafi konumu nedeni ile şehrin belli başlı giriş kapılarından biri potansiyeline sahip.


Küçükçekmece'ye İstanbul'a bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir park vermeyi amaçlıyorum. 2 kilometre uzunluğunda olacak bu kent parkı aynı zamanda bir ekolojik köprü işlevi taşıyacak. Proje uygulandığında bu alanda dolfinaryum, kapsamlı bir kültür merkezi, su parkı, marina, yeni su kanalları, oteller, konutlar ve eğlence mekanlarının yanı sıra çok güzel plajlar olacak. Küçükçekmece, İstanbul'un yeni merkezlerinden biri olacak.



Projenin hayata geçmesi için ne kadarlık bir zaman kaldı? Çalışmalar ne durumda?


Çalışmalar devam ediyor. Şu anda bildiğim kadarı ile projenin uygulanacağı araziler üzerinde bazı çalışmalar sürdürülüyor.



Yeşil tasarımların şehirlere katkısı nedir? Gökdelenlere 'kuru binalar' diyorsunuz; yeşil tasarımlarla yaptığınız şey gökdelenleri yaşanabilir kılmak mı?


Yeşil tasarım gezegenimizin geleceğinin tehdit altında olduğu bu günlerde gelecek kuşaklar için sürdürülebilir kentler vadediyor. Gökdelenler bazı noktalarda kaçınılmazdır. Biz ekonomik olarak gökdelenler kadar geçerli bir alternatif bulana kadar onlar bizlerle birlikte olacaklar. Bu nedenle gökdelenleri tasarlarken mümkün olduğunca ekolojik yaklaşımları ön planda tutarak; düşük enerji tüketimli, insanı ön planda tutan, keyifli mekanlar olarak tasarlamalıyız. Benim yeşil tasarımla binaları, kentleri yaşanabilir yapmaktan kastettiğim budur.



Mimarinin gelişiminde bioklimatik yaklaşımın geleceği nasıl şekillenecek? 


Bioklimatik yaklaşım iki amaca hizmet eder: Yörenin iklimine uygun düşük enerji tüketimli bir yapı, yerel bakış açısına ve iklime göre sürdürülebilir bir tasarım. Bu yaklaşımın önümüzdeki on yıl içinde gelişerek tasarım alanında daha çok içselleştirileceğine inanıyorum. Bu bakış açısı yaşamı ilgilendiren her alanda yapılacak tasarım için giderek önem kazanacak.



Yüksek yapılara bakışınız nasıl? Bu çeşit mimariyi nasıl yorumluyorsunuz ve etkilerini nasıl tanımlıyorsunuz?


Genellikle yüksek yapılar başka strüktürlere göre yüzde 30 daha fazla enerji ve malzeme tüketimi ile yapılırlar ancak özellikle gelişmiş kentler için de vazgeçilmez birer ihtiyaçtırlar. Benim bakış açıma göre, eğer bu yapıları inşa etmek durumundaysak, mümkün olduğunca insani, doğayla barışık ve ekolojik yapmak zorundayız. Yüksek yapıların varlığı görmezden gelinemeyecek kadar gerekli ve önemli. Bu nedenle ben bu yapıların yaratabileceği sorunların üstesinden gelerek onları doğanın bir parçası haline getirmek gerektiğine ve bunun mümkün olduğuna inanıyorum. Bu şekilde kentlerdeki yaşam kalitesi de yükselecektir.



Bioklimatik gökdelenler konusunda uzman olarak tanımlanıyorsunuz. Türkiye'de bu tip yapılaşma gündeme gelirse bu durumun şehirlere, özellikle de İstanbul'a katkısı ne olur?


Türkiye'de bu yapı tipolojisi çoğalırsa düşük enerji tüketimli ve interaktif yaşam alanları yükselir. Özellikle büyük kentlerde kaçınılmaz olarak inşa edilen yüksek yapılar doğanın eklentisizce bir parçası haline gelirler. Yapı, kentin ve ekosistemin içinde erir. Ayrıca bu özelliklerinin yanında yatırımcılar ve de yaşayanlar için uzun vadede ekonomik, aynı zamanda da kullanışlı olmaya devam eder. Daha önce de farklı sebeplerle ifade etmeye çalıştığım gibi, dünyada tekil olarak sadece yeşil yapılar tasarlanmasının artık yeterli olmadığı bir noktaya gelindi. Bu çabalar tabii ki çok olumlu, hatta kaçınılmaz olarak zaten gösterilmeli; ancak, yine de kentler için asıl hayati önem taşıyan unsur daha yeşil bir yönetim, yeşil planlama ve ticaret.



İstanbul'da TOKİ'nin ihale ettiği Tulip Bahçeşehir projesinin mimarısınız. Türkiye'de başka konut projeleri de tasarlayacak mısınız?


Bu konuda kesinlikle çok istekliyim. Uzun vadede ne gibi gelişmeler olacağını zaman gösterecek.



Ken Yeang ve ekibi tarafından hazırlanan Küçükçekmece- Avcılar İç-Dış Kumsal Alanı Kentsel Tasarım Projesi’nin detayları nelerdir? 


Projenin ana amacı, çevreyle ilgili sosyal, fiziksel ve ekonomik olarak maksimum faydayı sağlamak. Proje, toplum yapısını, kültürel yapıyı göz önüne alan, aynı zamanda çevreye duyarlı, dengeli bir yapılanma önermekte. 


• Projenin, içinde bulunduğu ve önemli bir rol oynadığı büyük ölçekteki eko sisteme ve arazinin kendi mikro-ekolojisine karşı duyarlılığı. 


• Programın yeşil tematiği ve proje içerisinde yeşil alan kullanımlarının önceliği ve baskınlığı. 


• E–5 karayolunun ikiye böldüğü arazi parçalarının dikkatli bir biçimde birleştirilmesi. 


• Mimarinin, peyzajın içine beraber var olmaya dayalı bir ilişkiyle entegre edilmesi. 


• Sahil dolgularının kamusal kullanımlar ve uygun ekolojiler yaratma adına düzeltilmesi 


• Marinanın iyi konumlandırılması. 


• Kamusal kullanımların önceliği ve bunların zekice yapılmış karışımı. 


• Proje öğelerinin mantıklı konumlandırılması ve bunların etaplamaya olanak verecek şekilde arazi içerisinde ayrı gelişebilme olanağının olması. 


• İyi organize edilmiş dolaşım sistemi. 


• Projenin ve öğelerinin gerçekçi niteliği. 


• Arazi ve çevresindeki mevcut ve yeni öğelerin sinerjik ilişkiler kuracak şekilde geliştirilmesine yönelik güçlü çaba.



Ken Yeang’ın tasarladığı Biristanbul (eski adıyla Tulip Turkuaz) projesinin mimari özellikleri nelerdir?


Ken Yeang – Mimar
Biristanbul


Türkiye’nin bir numaralı emlak konut uzmanı gazeteci-yazar Tebernüş Kireçci’nin 19 Kasım 2012 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yayımlanan yazısından o bölüm şöyle;


Projenin ayırt edici özelliği: Dünyaca ünlü mimar Ken Yeang tarafından tasarlanan bio-iklimsel bir proje olması. Projenin ana konsepti ‘doğal yaşam’ üzerine kurulu. Yerleşim planında bütün binalar birbirlerinin önünü kesmeyecek şekilde konumlandırılıp, insan yaşamı için büyük önem taşıyan su öğesi üzerine kuruldu. 


Anneler için: Çocuk oyun parkları, yürüyüş ve koşu parkurları, yüzme havuzları, tenis kortu, sauna, hamam, kuaför, iç bahçeler, ruf gardenler, bellboy, vale parking ve housekeeping bulunuyor. 


Babalar için: Fitness, hamam, yüzme havuzu, tenis kortu, yürüyüş ve koşu parkurları bellboy, vale parking.


Çocuklar için: Projede çocuk bakım alanları, buz pisti, yüzme havuzu, oyun alanları, basketbol sahası, tenis kortu bulunuyor. 


Önerilen Bağlantılar : TOKİ indirim 2016