Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Komşuya ‘deniz manzaramı kapattın’ davasında flaş karar!

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, yaptığı tadilatla komşusunun deniz manzarasını kapatan yazlıkçının, evini eski hale getirmesi gerektiğine karar verdi..


Muğla'nın Datça ilçesinde bir vatandaş, komşusunun yaptığı tadilat nedeniyle deniz manzarasının kapandığı şikayeti ile ev sahibi  imar planı ve mimari projeye aykırı bu kısımların yıkılması talep ederek, maddi ve manevi tazminat davası açtı.


Datça Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne ve diğer tazminat istemlerinin reddine karar verirken, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, yaptığı tadilatla komşusunun deniz manzarasını kapatan yazlıkçının, evini eski hale getirmesi gerektiğine karar verdi. 


Hürriyet'te yer alan habere göre, davalı tarafında temyiz edilen dosya Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nde değişti. Yargıtay kararında, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması şartının aranmayacağı belirtildi. Davalının kusurlu olup olmaması ve kasıtlı hareket edip etmemesinin, el atmanın önlenmesi davasına etkili olmadığı ifadelerine yer verildi.


Davalının hiçbir kusuru bulunmamasına rağmen, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebileceği belirtilen gerekçede, şu ifadeler yer aldı: "Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir el atmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının subjektif ve aşırı duyarlılığıyla değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre el atmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı, sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya el atmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde el atmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığıyla tespit edilerek tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilmek suretiyle bunların en uygununa karar verilmelidir."


Mahkeme tarafından öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtlarıyla çap ve krokilerinin getirtilmesi, tarafların iddia ve savunmalarına göre en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişilerin hazır bulundurulması gerektiği belirtili.


Kararda, hazırlanacak bilirkişi raporlarında alınması gereken önlemler ile tazminat, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa bunların gerekçede gösterilmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, davacıya ait bağımsız bölümde deniz manzarasının, davalıya ait villada yapılan tadilatlar nedeniyle 13,53 metrekare daraldığının tespit edildiği açıklandı. Rapor doğrultusunda mahkeme tarafından davacının el atmanın önlenmesi ve eski hale iade taleplerinin kabulüne, bu durumda davacının maddi zararı da oluşmayacağından tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde karar verilmesinin bozma nedeni olduğunu vurgulandı.