Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Konyaaltı – Antalya

Antalya’nın özellikle Rus ve Almanlar’ın konut alımında tercih ettiği ilçesi. Konyaaltı'nda, satılan her 10 evden 3'ünü yabancılar alıyor. Konyaaltı, Antalya'nın meşhur Konyaaltı Plajı ile de bilinir.



Konyaaltı – Antalya



Konyaaltı adı nereden geliyor?


Antalya’da bugün Konyaaltı olarak adlandırılan bölgenin, yakın tarihimize kadar, Antalya'nın falezler üzerinde yer almasından dolayı KOYALTI biçiminde anıldığı ve halk dilinde söylene söylene Konyaaltı'na dönüştüğü belirtilmektedir.



Konyaaltı – Antalya



Konyaaltı’nın tarihçesi nedir?


Konyaaltı, Anadolu Uygarlıkları yerleşim haritasına göre, LİKYA sınırları içinde yer almaktadır. Likya, Pamphilya ile sınırdır. M.Ö. 30 yıl öncesine kadar uzandığı bilinen Likya uygarlığının, Konyaaltı bölgesinde yer alan kentinin adı ise OLBİA'dır.


Olbia ile ilgili olarak, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji bölümü, bir süredir araştırma kazıları yapmaktadır. Bu çalışmalara katılan Doç. Dr. Nevzat Çevik, Olbia'nın varlığını şöyle anlatmaktadır:"Arapsuyu'ndan Boğa Çayı'na kadar çok geniş bir alanda günümüze ulaşabilmiş kalıntılar,                           


'Güçlü bir kale'den bahseden antik kaynakları doğrularken, yeri hep tartışılagelen Olbia'nın, merkez Deliktaş olmak üzere, Arapsuyu ağzında ve çevresinde kurulu olduğunu ortaya koymuştur. 2,70 m. kalınlığındaki erken sur duvarları kalıntıları ve rıhtım blokları, Olbia'nın deniz taşıtlarının yanaşabildiği bir kıyı yerleşimi olduğunu göstermektedir. Termesos'da yaşayan Solymler'in ticaret ve ulaşım amacıyla deniz kıyısına kurdukları küçük bir yerleşimdir. Ancak bu yerleşim bir 'demos' un da üstünde özellikler göstermektedir. Hatta, İmhoof-Blumer, 'İÖ. 5.yy'da yapılmış bazı Likya sikkelerinin Olbia'ya ait olabileceğini ' bile öne sürer.""...Termessos'un güney komşusu Olbia Pampilia'da beşinci kenttir.' diye kaydeden Hierokles'den, Strabon'a kadarki antik kaynaklar birbirleriyle ve bizim saptadığımız kalıntılarla karşılaştırıldığında, Olbia'nın Akdeniz coğrafyasındaki yerini, bugünkü Arapsuyu olarak iyice belirgenleştirir...."


Doç. Dr. Nevzat Çelik, Bugün kaleiçi olarak adlandırılan Atteleia'nın kuruluşunda Olbia'lıların rol oynadığından söz etmektedir: 


"... Atteleia'nın kuruluşu ile, ilk tarihsel anlamda karşımıza çıkan Olbia'nın Atteleia kurulmadan çok önce var olduğu kesindir. Çünkü Atteleia'yı, II Attalos (İÖ. 159-138) bir kısım Olbia'lılarla birlikte kurmuştur. Bu anlamda, Atteleia Solymler'in yani Olbia'lıların kenti sayılabilir.


Apameia barış andlaşmasıyla, Bergama kırallığı adına Pamphilia'ya sahip olan II.Attalos'un, Olbia varken hemen yanında yeni bir liman kenti kurmak istemesinin nedeni, Antik Olbia coğrafyasında gizlidir: 60'lı yılların başlarında yapılan bazı araştırmalarda saptanan " rıhtım blokları", güçlü surlarla korunmuş Deliktaş'ın batısından denizin içeri girdiğini ve gemilerin sığındıklarını göstermektedir. Anlaşılan bu açıklık denizden yürüyen kumlar ve Arapsuyu'nun alüvyonları ile dolmuş ve zamanla kullanılmaz hale gelmiştir. İşte, Attalos'un yeni bir yer arayışındaki nedenlerden biride budur.


Ve kurmak istediği kentte aradığı özelliklerin tümüne, doğal korunaklı Atteleia sahiptir..  


Olbia'nın denizine açılmak isteyen Solymler'e yurtluk ettiği açıktır. Bu yurt, tam anlamında bir kent olmamakla birlikte, Likya'da Cadrama adıyla bir koloniye sahip olacak denlide güçlüdür. Ancak Attalos'la birlik olup ayrılan Olbia'lıların eksilmesi ve yeni kentin etkisiyle İÖ. 2. yy'ın ortalarından itibaren OLBİA önemini yitirmeye başlar. Ancak Bizans çağındada yerleşim olduğu bellidir..." Doç. Dr. Nevzat Çevik araştırmaları sonucu bulabildikleri kalıntıların yerlerinide şöyle belirtmektedir:"...Pamphilia körfezinin, Antalya'nın güney batısında Likya'ya dönmeye yüz tuttuğu köşede, Deliktaş(Konyaaltı koruluğu yanında) ve Arapsuyu arasında yoğunlaşan kalıntılar, kuzeyde Akdeniz Üniversitesi kampüsü, batıda ise Boğaçaya kadar yayılan alana dağılmıştır. Kalıntılar, Konyaaltındaki doğu yanındaki burunda başlar. Denizden yüksekliği 9,8 m olan tepeciğin doğu ve kuzey yanlarından teraslar iner. Bunun üst terası boyunca ana kayaya açılan yapı tabanları izlenir. Tepenin güney dik yüzünde, yarı bağımsız duran kaya kütlesi içindeki doğoal oyuk odasına, üst terastan bir kısmı basamaklı kaya yoluyla inilir. Yolun bir duvarla gizlenip korunduğu, yol boyunca açılan duvar yuvasından anlaşılmaktadır... Geniş açıklığından tüm denizin görülebildiği yapı bir bekçi odası olmalıdır..." "...Üstünde önemli yapılar olduğu anlaşılan bu tepenin yaklaşık 100 m kuzeyindeki daha yüksek falezin ucunda ve KB-GD doğrultularında sur duvarları kalıntıları saptanmıştır. Bu araştırmalar sonucunda, bölgede İÖ. 5-4 yy'da örnekleri görülen Kiremit mezarlara rastlanmıştır.



Konyaaltı neden Rusların ve Almanların yaşam için tercih ettiği bir lokasyon?


Gerek imar planları, gerekse yeşil alan ve kullanılırlık durumları nedeniyle Antalya Konyaaltı, Rus ve Almanların gayrimenkul alımında ilk sırada yer alıyor. Konyaaltı'nda, satılan her 10 evden 3'ünü yabancılar alıyor.

Antalya'da Konyaaltı Belediyesi, ilçeye 1 milyon 438 bin 847 metrekarelik yeşil alan yaptı. Gerek imar planlan, gerekse yeşil alan ve kullanılırlık durumları nedeniyle Konyaaltı, özellikle Rus ve Almanların gayrimenkul alımında ilk sırada yer alıyor. 31 Ekim 2013 tarihli bir habere göre emlak piyasasının dünya borsalarını aratmadığı Konyaaltı'nda, satılan her 10 evden 3'ünü yabancılar alıyor. 


1 milyon 438 bin 847 metrekare aktif ve pasif yeşil alana sahip olan Konyaaltı'nda kişi başına düşen ortalama yeşil alan miktarı 11.62 metrekare. Bu oranın Avrupa standartlarının da üstünde olduğu ifade ediliyor. 


Konyaaltı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, 56 parkta dış alan spor aleti, 15 parkta basketbol sahası, 4 parkta tenis kortu ve 3 parkta da futbol sahası oluşturdu. 



Yabancılar en çok hangi bölgelerden ev alıyor?


Yabancıların, Türkiye'den en çok taşınmaz edindikleri ilk 10 ilçe sırasıyla Antalya-Alanya, Aydın-Didim, Muğla-Fethiye, Aydın-Kuşadası, Bursa-Yıldırım, Antalya-Manavgat, Muğla-Milas, Muğla-Bodrum, Antalya-Konyaaltı ve Antalya-Kaş oldu


Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Haziran 2012 tarihli verilerine göre, yabancı gerçek kişiler, Türkiye'den en çok taşınmazı Antalya, Muğla, Aydın, İstanbul, İzmir, Bursa, Ankara, Mersin, Hatay ve Kayseri'den edindi.


Türkiye'de toplam taşınmaz sayısı bakımından en fazla mülkü Alman vatandaşları edinirken, İngilizler ikinci, Yunanlar üçüncü sırada yer alıyor.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yasayla mütekabiliyetin kaldırılmasıyla birlikte Arap ülkelerinden vatandaşların da Türkiye'den taşınmaz edinebileceklerini söyledi.


Yasada yapılan düzenlemeyle, bir yabancı için 2,5 hektar olan en fazla satış yapılabilecek alanın, proje şartı getirilerek 30 hektara kadar çıkarıldığını hatırlatan Bayraktar, kanuni sınırlamalara uyulması kaydıyla yabancıların Türkiye'nin her yerinden taşınmaz alabileceklerini kaydetti.



Konyaaltı Caddesi’nin özelliği nedir? 


AB Hayat Boyu Öğrenme Yenilik Transferi Programı kapsamında Antalya'da başlatılan ''yaya önceliği'' projesinin açılış ve tanıtımı dolayısıyla trafik sinyalizasyonu bulunmayan 4 yaya geçidinin olduğu Konyaaltı Caddesi'nde tören 19 Eylül 2012 tarihinde düzenlendi.


Törene katılan Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, yaptığı konuşmada, Antalya'nın Türkiye'nin dünyaya bakan modern ve gülen yüzü olduğunu söyledi. Altıparmak, kentin Avrupa ile kıyaslandığında yaya trafiğine verilen öncelik konusunda sorunları bulunduğunu belirterek, ''Bunun bir çok ayağı var. Altyapı ayağı var, fiziki şartların iyileştirilmemesi var. Gelişme son dönemlerde artmasına rağmen eksiklerimiz var. Bilinçlendirme ve eğitim ayağınını güçlendirmek için bu proje devreye girmesi gerekiyor'' dedi. 


Antalya'da 6 bin polis ve 3 bin jandarmanın yanı sıra bine yakın fahri trafik müfettişi bulunduğunu anlatan Altıparmak, buna rağmen trafik kurallarının ihmal edildiğine dikkati çekti. Bunun toplumsal tepki eksiklikliğinden kaynaklandığına işaret eden Altıparmak, kuralara uymayanlara artık göz yummayacaklarını vurguladı. 

Vali Altıparmak, şunları kaydetti: 


''Artık çocuğumuzu elinden tutmak zorunda olmadan yaya geçitlerinde bırakabilmemiz lazım. Bunu yapamıyorsak (Moderniz, çağdaşız, biz şöyleyiz, biz böyleyiz) kimse demesin lütfen. Bunu yapmamız lazım. Arabasına binen insanın bu magandalıktan uzaklaşması lazım. Zenginleşme kendi başına yetmiyor. Biz ki saygı noktasında dünyaya örnek olmuş bir milletiz. Hızlı gelişme, teknolojiye hızlı ulaşım bizi biz olmaktan çıkarmamalı.'' 


Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da yerdeki yaya çizgilerine sürücülerin durmamasına dikkati çekti. Türkiye'de yaya geçidinde bir araç durduğunda arkadan gelen aracın öndekine çarpma riski olduğunu hatırlatan Akaydın, ''Bu bir eğitim ve kültür meselesidir. Bu proje de bu kültürün Antalya'da yerleşmesini sağlamayı amaçlamaktadır'' dedi. 


Cadde düzenlemeleri Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanan ve trafik akışı Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından yönetilecek yaya öncelikli Konyaaltı Caddesi'ndeki düzenlemeler için AB'den 370 bin avroluk hibe sağlandı. 


Proje kapsamında Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, denetim yaparak yaya önceliğine uymayan sürücüleri uyaracak, yayalara bilgi verecek. 


Önerilen Bağlantılar : TOKİ Kayseri kura