Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Müşir Fuat Paşa Yalısı

İstinye’deki tarihi Müşir Fuat Paşa Yalısı 19.yy’da Hacı Muhsin Han tarafından yaptırılıp, son sahibi olan Fuat Paşa’dan ismini alır. İstinye Tersanesinin kullandığı yalıda 10 Nisan 2013 tarihinde yangın çıktı. İhanetin ve deliliğin yalısı olarak da bilin




Müşir Fuat Paşa kimdir?



Müşir Fuat Paşa, 1835-1931 yılları arasında yaşadı. Çerkes asıllı Osmanlı askeri olup aynı zamanda devlet adamı olan Fuat Paşa, Mısır’da doğdu. Müşir Hasan Paşa’nın oğlu olan Fuat Paşa, Mısır’da albaylığa yükseldi ve 1869 yılında İstanbul’a geldi.



Müşir Fuat Paşa Yalısı

Müşir Fuat Paşa



Osmanlı-Rus Savaşı’nda Tuna Cephesi’nde 1877-1878 yılları arasında görev aldı. Elena Muhaberesi’nde Osmanlı birlikleri kumandanı olarak ise 26 Temmuz 1977 yılında rol oynadı. Cesareti dolayısıyla “deli” lakabını alan Fuat Paşa, Müşir rütbesini ise 2.Abdülhamit tarafından verildi. Fakat daha sonra 1902 yılında 2.Abdülhamit tarafından Şam’a sürgün edildi ve 1908 yılında 2.Meşrutiyetin ilanı ile tekrar İstanbul’a döndü.


Müşir Fuat Paşa’ya cephede korkusuzca askerlerinin önünde ilerlemesi nedeniyle ‘deli’ lakabı verildi. Tarihe ‘93 Harbi’ olarak geçen Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlılar büyük kayıp verdi ve savaşı kaybetti. Sadece Deli Fuat Paşa, Elena bölgesinde Rusları yenmişti. Fuat Paşa, bu olaydan sonra rütbe olarak babasını da geçti. Rusların İstanbul’a ilerlemesi üzerine şehrin savunmasını aldı. Ruslar hem zayıflamıştı hem de Deli Fuat Paşa’dan çok çekiniyorlardı. Bu nedenlerle İstanbul’a girmekten vazgeçtiler.


Rusların büyük saygı gösterdiği Deli Fuat Paşa diplomatik konularda da iyiydi. Dönemin Rus Çarı Aleksandr ile samimi bir şekilde görüşebiliyor, olağanüstü elçi olarak Viyana’ya ve St. Petersburg’a gönderiliyordu. Ama Deli Fuat Paşa’nın en önemli düşmanı Ruslar değil, Serhafiye Fehim Paşa’ydı. İstediği zaman istediği konuda fikir belirten Deli Fuat Paşa, Avrupa gazetelerine demeç veriyor, II. Abdülhamit’i açıkça eleştiriyordu. Buna rağmen protokolde padişahın yanında yeri vardı.


Müşir Fuat Paşa Yalısı tarihinde neler yaşandı?



Müşir Fuat Paşa Yalısı



Adres: Emirgan

Yapım zamanı: 19. Yüzyıl


1870’li yılların başında İran Büyükelçisi Hacı Muhsin Han tarafından yapıldı. 1890’lı yıllarında başında İran’a dönmek zorunda olan Hacı Muhsin’den sonra yalının sahibi Billuri Mehmet Efendi oldu. Billuri Mehmet Efendi,  Posta ve Telgraf Nazırı olarak 5 yıl boyunca görev yaptı. Maddi yönden sıkıntı yaşayınca yalıyı, Hicaz Kralı olan ve Şerifler Yalısı'nda oturan Devlet Şurası üyesi Şerif Hüseyin'e sattı.



Müşir Fuat Paşa Yalısı
Şerif Hüseyin




Şerif Hüseyin, İkinci Meşrutiyet sonrası 1908 yılında Mekke Şerifi olarak atandı ve daha sonra yalıyı Müşir Deli Fuat Paşa'ya satıp Arabistan'a gitti. Savaşlarla ve zorluklarla geçen hayatından sonra 1931 yılında öldü. Müşir Fuat Paşa’nın ölümünden sonra mirasçıları, 1940’lı yıllarda yalıyı Deniz Yolları idaresine sattı. 1950'lerde İstinye Tersanesi'ne depo olan yalı,  tersanenin kaldırılmasıyla mülkiyeti Dışişleri Bakanlığı'na geçti. Tersane döneminde yer açılması için Harem bölümü yıktırıldı. Yalı son olarak 1999'dan bu yana Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü tarafından kullanılıyor.



Müşir Fuat Paşa Yalısı’nın ihanetle anılmasının sebebi nedir?



II. Abdülhamit, güvenmediği için Şerif Hüseyin’i İstanbul’da tutuyordu. Ama Şerif Hüseyin’in planları vardı. Arabistan’dan Suriye’ye kadar olan bölgenin kralı olmak istiyordu. İkinci Meşrutiyet sonrası, 1908’de Şerif Hüseyin, Mekke Şerifi olarak atandı. Şerif Hüseyin, yalısını Müşir Deli Fuat Paşa’ya satıp Arabistan’a gitti.

Birinci Dünya Savaşı sırasında uygun bir ortamın oluştuğunu gören Şerif Hüseyin planlarını hayata geçirmeye karar verdi. İngilizlerden destek gördü ve Arap İsyanı’nı başlattı. 1916’da kendisini Hicaz Kralı ilan etti. Arabistanlı Lawrence ile birlikte isyana önderlik etti. Ortadoğu İmparatoru olma hayali engellenen Şerif Hüseyin İngiliz ve Fransız Manda yönetimlerini kabul etmedi ve kendisini Arap halkının tek kralı ilan etti. İngilizler de intikam almak için Suudi saldırılarını örgütledi.



Müşir Fuat Paşa Yalısı




Halifeliğin 1924’te TBMM tarafından kaldırılması üzerine Mekke ve Medine’yi elinde tutan Şerif Hüseyin kendisini halife ilan etti. Fakat bu kararı kabul edilmedi. Sonra da Suudi hanedanının kurucusu Abdülaziz bin Suud tarafından devrildi. Taif’te tutuklandı ve İngilizlerce Kıbrıs’a sürgün edildi. Daha sonra Kıbrıs’tan ayrılıp, İngilizlerin Ürdün Kralı olarak tanıdığı oğlu I. Abdullah’ın yanına yerleşti ve 1931’de öldü. Şerif Hüseyin’in Büyük Arap İmparatorluğu hayalinden bugün sadece Ürdün Krallığı kalmıştır.



Yalı neden ‘Delirmenin yalısı’ oldu?



Halkın gözünde bir kahraman olan Deli Fuat Paşa, Meşrutiyet’ten sonra İstanbul’a davet edildi. Bütün unvanları iade edildi. Kiralık konaklarda hayat sürmekten bıkan Müşir Fuat Paşa, Şerif Hüseyin’den aldığı yalıya yerleştiği zaman eğlence hayatına bir son verdi. 1909’da Ayan Meclisi üyesi oldu. Deli Fuat Paşa, Balkan Savaşları sırasında 77 yaşında olmasına rağmen görev istedi. 1912’nin Aralık ayında Çatalca’ya vardığı sırada oğlu Said Fuat Bey’in şehit olduğunu öğrendi.



Ocak 1913’te ise diğer oğlu Reşit Fuat Bey şehit oldu. Deli Fuat Paşa’nın evlat acısı bitmemişti, 1915’te küçük oğlu Halil Fuat Bey, Çanakkale cephesinde şehit düştü. Yaşını sorun etmeyip her göreve koşan Deli Fuat Paşa, Cumhuriyet’in kuruluş döneminde Ankara hükümeti adına Sultan Vahdettin ile görüşmeler yaptı.

Ömrünün son yıllarında yalısından çıkmayan, öldürüleceği korkusu nedeniyle saklanan Deli Fuat Paşa, bileklerini keserek intihar etmeye çalıştıysa da başarılı olmadı. Ölmesine yakın kendisini bir odaya kilitledi, 96 yaşında olmasına rağmen üç kişinin zor tuttuğu ölçüde kuvvetliydi. Odasındaki halıları söküp yalının önünden geçen balıkçıların üzerine attığı kayıtlara geçmiştir. Deli Fuat Paşa, yalının önceki sahibi Şerif Hüseyin ile aynı yılda, 1931’de eceliyle öldü. (Posta Gazetesi, 03.03.2013)


Müşir Fuat Paşa Yalısı



Yalıda çıkan son yangın nasıl söndürüldü?



10 Nisan 2013 tarihinde yalıda yangın çıktı. Son araştırmalara göre; zemin kattaki elektrik panosundan çıktığı sanılan yangında, yalı tamamen kül oldu. 28 araç, 91 personel ile yangın söndürme çalışmaları tüm gün devam etti. Yangın devam ederken çalışan personellere destek için olay yerine İstinye, Sarıyer, Şişli, Beyoğlu, Mecidiyeköy, Seyrantepe, Beşiktaş, Sultangazi, Gazi ve Fatih’ten itfaiye ekipleri sevk edildi. Kıyı Emniyeti’ne bağlı 3 adet söndüren gemisi de kıyıda hazır bekletildi.


1997 yılında da TAM Mimarlık tarafından 2 bin metrekarelik alan restore edildi. İstinye Tersanesi kapsamında kullanılan Fuat Paşa Yalısı, denize doğru kaydığı için zeminiyle ve strüktürüyle birlikte ele alınarak restore edildi. Yalı içinde yer alan ve ofis haricinde toplantı salonu olarak kullanılan alanda ve restoranda düzenlemelerden sonra bahçe ve havuzda da peyzaj çalışmaları yapıldı.



Müşir Fuat Paşa Yalısı mimari özellikleri nedir?



Kırma çatıya sahip bir yapıdır. Çatı örtüsünde Marsilya kiremit kullanılmıştır. Denize bakan cephede, ikinci katta, orta eksende altta, konsollarla desteklenen balkonları vardır. Servis katı üzeri iki katlı simetrik kargir bir yalıdır.

Sivil mimari, Osmanlı kültür döneminde yapılmıştır. 19.yy’daki mimari özellikler kullanılmıştır. Mimarisi ile ilgili çok fazla bilgiye ulaşılamamakla beraber, İstinye Tersanesi olarak kullanılmaya başlamış ve 10 Nisan 2013 günü çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale gelmiştir.



Müşir Fuat Paşa Yalısı’nda çıkan yangın hakkında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açıklamasında hangi bilgilere yer verildi?



İstanbul Büyükşehir Belediyesi 10 Nisan 2013 tarihinde Müşir Fuat Paşa Yalısı’nda çıkan yangın hakkında yazılı açıklamasında şunlara yer verdi:


Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliği ve Karadeniz Ekonomik İşbirliği Sekretaryası olarak kullanılan binada görevli polis memuru yangını fark etti. Görevli polis memuru 05.58 sıralarında İtfaiye Komuta Merkezi’ni arayarak yangın ihbarını yaptı. İstinye grubu 05.59'da hareket ederek, 4 araç, 14 personel ile 06.02'de yangına içerden ve dışarıdan müdahale etmeye başladı. İlk gelen bilgiler doğrultusunda İtfaiye Komuta Merkezi, alarma geçerek sırasıyla Beşiktaş, Sarıyer, Şişli, Seyrantepe, Kavacık, Gazi gruplarını yangın yerine sevk etti. Yangın söndürme çalışmalarına 28 araç, 91 personel katıldı. İlk müdahale ile birlikte yangın 35 dakika kontrol altına alındı, yayılması önlendi. Ekiplerin bir kısmı yangına içerden müdahale ederken, bir kısmı çatı katından kiremitleri kaldırarak dışarıdan müdahale etti.


Yangında çatı katının bir kısmı ve alçıpan tavanın bir kısmı hasar gördü. Kıyı emniyetine bağlı söndüren gemilerinin de sahilde hazır beklediği yangında binanın taşıyıcı sistemlerinde herhangi bir hasar meydana gelmedi. İtfaiye denizden su takviyesi almadan kendi imkanlarıyla yangını söndürdü. İlk bulgulara göre yangının zemin katında elektrik panosundan çıktığı ve kablolar vasıtasıyla çatıya yayıldığı tahmin ediliyor. Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme ekipleri ve itfaiye ekiplerinin teknik incelemesinden sonra yangının çıkış noktası ve nedeni belirlenebilecek.