İstanbul Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi üzerinde bulunan tarihi yapı. Narmanlı Han uzun yıllar Rus Büyükelçiliği olarak kullanılan, Narmanlı Ailesi tarafından satın alındıktan sonra sanat merkezine dönüşen binadır. Narmanlı Han’ın mal sahipliliğinde hisselerin büyük payı Yapı Kredi Koray GYO’nun olurken, Eteksan Tekstil LTD.ŞTİ. ve Erkul Kozmetik A.Ş. de pay sahibidir.
Narmanlı Han, Beyoğlu, İstanbul
Narmanlı Han hangi isimlerle bilinir?
Burası, sanatçılar yurdu Narmanlı Han, eski adıyla Narmanlı Yurdu, en eski adıyla ise Dersaadet Rusya Sefarethanesi'dir.
Narmanlı Han nerededir?
İstiklal Caddesi'nin Tünel'e kıvrıldığı noktada, İsveç Konsolosluğu'nun tam karşısında yer alır. Müeyyed Sokağı'na (eski İsveç Sokağı) yuvarlak yumuşak bir dönüş yapıp, Sofyalı Sokağı boyunca devam eder. Eski numaralara göre 388-390 numaradadır.
Narmanlı Han’ın mimari özellikleri nelerdir?
Avlunun içindeki binalar hariç, dış taraf iki katlıdır. Üst kat, ağır ve büyük fil payelere oturur. Üst kata hem caddeden hem de tonozlu girişin köşesindeki merpenden çıkılır. Tonozlu girişten sonra ortadaki bahçeye ulaşılır. Önceden havuzun bulunduğu yerdeki tek katlı bölüm dışında; bahçeyi çevreleyen yerleşim yerlerinin hepsi iki katlıdır. Giriş kapısının sağ ve solunda daha önce at arabalarının bekleme yeri, sonraları ise dükkan olarak kullanılan kemerli bölümler bulunur.
Narmanlı Han’ın mimarı kimdir?
Günümüzde Rusya Federasyonu'nun İstanbul'daki başkonsolosluk binası olarak hizmet veren biranın yerinde eskiden Rus elçilik binası olarak kullanılan gösterişsiz bir ahşap konak vardı. Edirne Antlaşması sonrasında Osmanlı karşısında güçlenen ve boğazlarda seyir emniyeti sağlayan Rusya, gücünü ve prestijini yansıtacak yeni bir elçilik sarayına ihtiyaç duyar. Bunun üzerine, yine bu arazide, İstanbul'daki diğer elçilik saraylarıyla yarışacak güzellikte yeni bir bina yapmaları için İtalyan asıllı mimar kardeşler Gaspare ve Guiseppe Fossati'yle anlaşılır.
Narmanlı Han, hangi yıllarda Rusya Büyükelçiliği olarak kullanılır?
Elçilik, yeni binanın inşaatı tamamlanıncaya kadar geçen süreçte, Narmanlı Han dediğimiz binada hizmetlerini sürdürür. 1833'de inşaatı başlayan yeni sefaret binası, 1847 yılında bitirilerek asıl sefaret binası olarak hizmet vermeye başlar. 7.945 m2'lik bahçe içinde yer alan, ihtişamlı yeni bina, Pera'da verilen davet ve balolarla ilgili haberlerde sık sık adı geçen, gösterişli salonlarıyla göz dolduran mekanlardan biri haline gelir.
Günümüzdeki adı Narmanlı Han olan eski sefaret binası ise elçiliklerin yeni başkent Ankara'ya taşınma sürecine kadar Rus Elçiliği'ne bağlı konsolosluk binası olarak kullanılmaya devam eder. Sofyalı Sokağı'na bakan yüksek duvarlı bölüm, 19. yüzyıl ortalarından itibaren Rus hapishanesi olarak kullanılmaya başlar. Birinci dünya savaşı yıllarında Rusya ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi nedeniyle yıllarca boş kaldıktan sonra 1917 Ekim Devrimi'nden sonra İstanbul'a gelen Rus mültecilerle birlikte binadaki hayat yeniden hareketlenir. 1924 yılında, o dönemki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Elçiliği'nin Ankara'ya taşınmasının ardından, elçilik sarayı konsolosluk olarak, Narmanlı Han da konsolosluk büroları ve Rus ticaret ofislerinin bir kısmının faaliyetlerini sürdürdüğü bir ek bina olarak kullanmaya devam eder. 1930'ların başında, Rus hükümetine bağlı "Neft Sydicat" ile "Intourist" firmalarından başka tüm ofisler kapanır. Burası Rus elçilik binası olarak kullanıldığı sırada bahçenin ortasında bulunan, içinde renk renk balıkların yüzdüğü zarif havuzun, binanın ticaret merkezine dönüştürülmesinden sonra, hana gelen tüccarların at arabaları ve yük hayvanları için engel oluşturduğu düşünülerek doldurulduğu öne sürülüyor. Şimdi bu havuzun yerinde akasyalar ve mor salkımlar yükseliyor.
Narmanlı Han ne zaman “Narmanlı” oldu?
Narmanlı Kardeşler, binayı 1933'te satın alınca yeni bir dönem başlar. Avni ve Sıtkı Narmanlı, o dönem İstanbul'un ünlü tüccarlarıdır. Binayı satın aldıktan sonra Eminönü'ndeki ofislerini hanın ikinci katına taşıyan Narmanlılar, sanatsever bir ailedir. ticaret hayatından oldukça iyi paralar kazanan bu aile, Narmanlı Hanı'nı adeta bir sanat ve kültür merkezine dönüştürür. Narmanlılar, ısrarlara ve yüksek kira tekliflerine rağmen hanın odalarını taşralı tüccarlara vermek yerine ucuz bedellerle sanatçılara ve yayınevlerine kiralamayı tercih ederler.
Narmanlı Han ile anılan sanatçılar, ünlü tüccarlar kimlerdir?
Binanın, vaktiyle Ruslar'ın hapishanesi olarak kullanılan, Sofyalı Sokağı'na bakan ve yüksek duvarlarla çevrelenen yeri ise daha sonrda Bedri Rahmi, Aliye Berger ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi sanatçıların stüdyo ve pansiyon olarak kiraladığı mekan haline gelir ve entelektüel bir cennete dönüşür. Ağır giriş kapısının sağındaki iki katlı dükkanların birinde şiirlerini yazan Bedri Rahmi Eyüboğlu, onun bitişiğinde Ulus Gazetesi'ne İstanbul'dan haber geçen Neş'et Atay, ünlü Ermeni Gazetesi Jarmanak, üç odayı birleştirerek yaptığı atölyesiyle Heykeltıraş Dr. Firsek Karol ve Andrea Kitabevi.... (Kaynak: Emine Şahin Yeşil, Beyoğlu Dergisi, Ağustos 2011)
İstanbul’un ilk konfeksiyoncularından Visconti’nin mağazası ve kürkçü Sanoviç de Narmanlı Han’ın küçük dükkanlarını mekan tutmuşlar.
Avludaki tek katlı bina, öteden beri nedense resmi işlere ayrılmış. Bir zamanlar ‘Maliye Tahsil Şubesi’ymiş, şimdilerde ise morsalkımlarla süslü, serin yapı, kentin herhalde en güzel Noterlik binası. Avlu içindeki dükkanların bazılarını da sonradan sahaflar kiralamışlar. Sahaf Hayım’ın ismi kitaplarda geçiyor, ismi kitaplarda geçmeyenleri de hanın on sene önceki halini bilenler hatırlayacaktır belki.
Narmalı Han eski canlı günlerinden çok uzakta artık. Fotokopici Şerafettin İşem, Narmanlı Han'la 1969'da tanışmış. Bandırma'dan İstanbul'a geldiğinde 13 yaşındaymış. İstanbul'un ilk fotokopicilerinde ya da o zamanki adıyla ozalit atölyesinde çırak olarak çalışmaya başlamış.
O zamanlar beş kişi çalıştıklarını söyleyen İşem, Bedri Rahmi Eyüboğlu'ya selamlaştıklarını anlatıyor ve ekliyor: "O zamanlar burada ressam ve heykeltıraşların atölyeleri vardı. Cıvıl cıvıldı."
Şimdi tek başına çalışan İşem, bunun nedeni olarak teknolojiye ayak uyduramamasını gösteriyor. Ev sahiplerinin yıl
sonuna kadar çıkmasını istediği İşem, "Artık başka yerde yapamam, emekli olurum herhalde" diyor.
1975'ten bu yana halı tamirciliği yapan Kadri Ürün de handa kalan son kiracılardan. Bir zamanlar 10 kişi çalıştıklarını belirten Ürün, şimdi üç kişinin bile fazla olduğunu söylüyor. Ürün kendisine 'halı doktoru' diyor:
"Ben halıları ameliyat ederim, eskiden daha çok talep vardı bizim işe. Yalılardan gelirlerdi halılarını tamir ettirmek için."
Narmanlı Han'a bundan sonra neler olacak, henüz bilinmiyor.
1 No'lu Anıtlar Kurulu'nun onayladığı proje, semt derneklerinin girişimiyle durduruldu. Proje, tarihi yapının üç katlı beton bir blokla örtülmesini, asırlık akasyaların kesilmesini öngörüyordu.