Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Onuncu Kalkınma Planı

Hükümetin 2014-2018 yıllarını kapsayan kalkınma planıdır. Türkiye’nin tüm ekonomik alanlarda kalkınmasını hedefler.



Onuncu Kalkınma Planı


Onuncu Kalkınma Planı nedir?



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Onuncu Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonlarının Oluşturulmasına İlişkin 2012/14 Sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde Onuncu Kalkınma Planı’nı şöyle anlatır; 


 “Daha önce 61. Hükümet Programıyla 2023 vizyonu ortaya konulmuştur. Bu amacın gerçekleştirilmesinde kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum  kuruluşlarının işbirliği içinde özveriyle çalışmaları büyük önem taşımaktadır. 2014-2018 dönemini kapsayacak olan Onuncu Kalkınma Planı, bu vizyon doğrultusunda ve katılımcı bir anlayışla ülkemizin bugüne kadarki kalkınma çabalarını daha da ileriye taşıyacaktır.


Sağlanan istikrar ve güven ortamı içerisinde gerçekleştirilen yapısal reformlar sayesinde, yaşanan büyük küresel krize rağmen ekonomik istikrar korunmuş ve yüksek büyüme oranlarına ulaşılmıştır. Ülke olarak bu dönemde sergilenen dinamizmin ve dış şoklara karşı oluşturulan esnek yapının korunarak geliştirilmesi, önümüzdeki dönem için ortaya konulacak hedeflerin gerçekleştirilmesinde güvence teşkil edecektir. 


Küresel ölçekte yeni üretim ve tüketim bölgelerinin oluştuğu bir süreçte, Planın hazırlık çalışmaları, ülkemizin bu süreçten kazançlı çıkması için gerekli strateji ve politikaların tespit edilmesi açısından önemli bir fırsattır. Bu çalışmalar esnasında, ülke sorunları ve çözüm önerileri, kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde tartışılacaktır. Bu kapsamda, ülkenin geleceğine dair amaç ve fikir birliğine ulaşılabilmesi ve bu suretle Planın hayata geçirilebilmesi için toplumun tüm kesimlerince Onuncu Kalkınma Planı hazırlıklarına geniş bir katılım sağlanması büyük önem taşımaktadır.”



Onuncu Plan için hangi komisyon, nasıl çalışacak?



Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Özel İhtisas Komisyonları El Kitabı için tıklayın! 


Onuncu Kalkınma Planı, hangi haberlere konu oldu? 


Turizmde hedef 48,3 milyon turist (A.A., 26.06.2013)


2014-2018 kalkınma planıyla, Türkiye'ye gelen turist sayısının 4,6 oranında artarak 48 milyon 300 bine, yabancı turist sayısının 42 milyona çıkması öngörülürken, ziyaretçi başına ortalama harcamanın ise beş yıl içinde 2,3 artışla 932 dolara ulaşması bekleniyor. Turizm gelirinde ise hedef, 45 milyar dolar elde etmek.


Planda Türkiye'yi 2013 sonuna kadar 33 milyon 500 bini yabancı, 38 milyon 500 bin turistin ziyaret ederek, Türkiye'ye 32 milyar dolar gelir bırakması öngörülüyor.

Hedef, uluslararası marka olmak

Plana göre, Turizmde nitelikli işgücü, tesis ve hizmet kalitesiyle uluslararası bir marka haline gelinmesi, daha üst gelir grubuna hitap edecek ürün ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve iyileştirilmesi, kalitenin artırılması ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde bölgesel kalkınmada öncü bir sektör haline gelinmesi amaçlanıyor.

Bunun yanı sıra sektörde, doğal ve kültürel değerlerin koruma-kullanma dengesinin gözetilmesi ve nitelikten ödün vermeden sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştirilmesi de gelecek beş yılın turizm hedefleri arasında yer alıyor.

"Halkın kararlara katılımı artırılacak"

Türkiye'nin 2018 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği ziyaretçi sayısı ve geliri için alternatif turizmi geliştirmekten tanıtıma, halkın turizmle ilgili kararlara katılımını artırmaktan çevreye duyarlı turizme yönelik politikalar ortaya konulan planda, şunlara yer veriliyor:


"Sağlık turizmi başta olmak üzere, kongre turizmi, kış turizmi, kruvaziyer turizmi, golf turizmi ve kültür turizmine ilişkin altyapı eksiklikleri tamamlanarak pazarın çeşitlendirilmesi sağlanacak ve alternatif turizm türlerinin gelişimi desteklenecek.


-Turizm türleri bütüncül bir şekilde ele alınarak "Varış Noktası Yönetimi" kapsamında yeni projeler hayata geçirilecek.


-Pazardaki ve müşteri profilindeki gelişmeler sürekli izlenerek dış tanıtım faaliyetleri etkinleştirilecek.


-Turizm hareketlerinin yoğunlaştığı bölgelerde yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın turizmle ilgili kararlara katılımı artırılacak.


-Turizm sektöründe işgücü kalitesi artırılarak, nitelikli turizm personeliyle turiste daha yüksek standartlarda hizmet sunumuna önem verilecek.


-Çevreye duyarlı ve sorumlu turizm anlayışı kapsamında sürdürülebilir turizm uygulamaları geliştirilecek, turizmin sosyo-kültürel ve çevresel olumsuzlukları azaltılacak.


Türkiye'nin turizm karnesi


Turizmiyle dünya çapında dikkatleri üzerine çeken Türkiye'nin, Haziran ayındaki gelişmeler göz ardı edildiğinde, turizmde sürekli artan bir ivme yakaladığı görülüyor.


Türkiye'nin 2007-2012 döneminde yabancı ziyaretçi sayısı yıllık ortalama yüzde 8,2 oranında artarak 31,8 milyon kişiye, revize edilen istatistiklere göre turizm geliri yıllık ortalama yüzde 7,9 oranında artarak 29,4 milyar dolara ulaştı. Böylece, Türkiye, 2012 yılında dünyada en çok turist kabul eden ülke sıralamasında 6'ncı, gelirlerde ise 12'nci sırada yer aldı.


Türkiye'deki turizm analizine de yer verilen planda, sektörde tanıtım ve pazarlamanın iyileştirilmesi, tanıtımın finansmanına özel sektörün daha fazla katılımının önemi vurgulanırken, turizm merkezlerinde artan yapılaşma, altyapı eksikliği ve çevre sorunlarının giderilmesi, yatırımların turizm odaklı gelişme planlarına uyumunun sağlanmasının da gerekliliği kaydediliyor.


Dünyadaki eğilimler kapsamında bireylerin eğitim ve refah düzeyindeki yükselmeyle turizmde deneyimli gezgin grubunun büyüyeceğine işaret edilen planda, böylece turist tercihlerinin kutuplaşacağı, yenilik ve çeşitlilik talebinin artacağı, konfor ve macera motiflerinin ağırlık kazanacağına da yer veriliyor.


Türkiye'nin 5 yıllık plana göre hedefleri şöyle:


2006 2012 2013 2018 2014-2018* 

Ziyaretçi Sayısı 23.149.000 36.778.000 38.500.000 48.300.000 4,6 

Yabancı Ziyaretçi Sayısı 19.820.000 31.782.000 33.500.000 42.000.000 4,6 

Turizm Geliri (Milyon Dolar) 18.594 29.351 32.000 45.000 7,1 

Turizm Gideri (Milyon Dolar) 3.271 4.593 4.990 8.000 9,9 

Ziyaretçi Başına Ortalama Harcama (Dolar) 803 798 831 932 2,3


Kaynak: 2006 ve 2012 yılı verileri TÜİK ve Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. 2013 ve 2018 yılı verileri Onuncu Kalkınma Planı tahminleridir.


(*) 2014-2018 dönemi yıllık ortalama artışı göstermektedir.



Türkiye'nin raylı sistem uzunluğu 787 kilometreye ulaşacak (A.A. 23.06.2013)


TBMM Başkanlığına sunulan ve 2014-2018 yıllarını kapsayan Onuncu Kalkınma Planı'na göre, Türkiye'de 2006 yılında 292 kilometre olan raylı sistem ağı, geçen yıl 455 kilometreyi buldu. Bu ağın, 2013 yılı sonunda 477 kilometreye ulaşması öngörülüyor.


Dokuzuncu Kalkınma Planı döneminde ağırlıklı olarak dış finansman temin edilerek Adana, Antalya, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Samsun'da planlanan raylı sistem projeleri önemli oranda tamamlanarak işletmeye açıldı. Tamamlanan hatların toplam uzunluğu 185 kilometre, inşası devam eden hatların toplam uzunluğu ise 145 kilometreye yaklaştı.


Mevzuat düzenlemesiyle belediyelerin uygun raylı sistem projelerini, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın gerçekleştirdiği Türkiye'de şu anda faaliyetteki raylı sistem hatlarıyla yılda 700 milyonun üzerinde yolcu taşınıyor.


Plana göre, şehirlerde trafik sıkışıklığını azaltan, erişilebilirliği ve yakıt verimliliği yüksek, konforlu, güvenli, çevre dostu ve sürdürülebilir bir ulaşım altyapısı oluşturulacak.


5 yıl içerisinde Ankara'da Kızılay-Çayyolu, Batıkent-Sincan ve Tandoğan-Keçiören metro projeleri ile Esenboğa raylı sistem, İstanbul'da Üsküdar-Ümraniye, Otogar-Bağcılar, Aksaray-Yenikapı, Bakırköy-Beylikdüzü, Şişhane-Yenikapı, Kartal-Kaynarca, Kabataş-Mahmutbey, Bakırköy-Kirazlı metroları, İzmir'de Trafik Yönetim Sistemi, Deniz Ulaşımı Geliştirme, Üçyol-F. Altay metrosu ile Konak ve Karşıyaka tramvayları, Bursa'da 3. aşama, Kayseri'de 2. ve 3. aşama hafif raylı sistemler, Gaziantep'te 3. aşama ve Konya'da 2. aşama tramvay projeleri tamamlanacak.


Dask'lı bina sayısı artacak! (A.A., 26 Haziran 2013)


Onuncu Kalkınma Planı'na göre, zorunlu deprem sigortasına dahil olan konut ve işyeri sayısı 5,4 milyondan 2018'e kadar 9,5 milyona çıkarılacak...


Planda yer alan afet yönetimi durum analizine göre, afetlerin, ekonomik, sosyal ve fiziki altyapı maliyetlerini yükselterek tüm sektörleri etkilemesi nedeniyle kalkınma politikalarındaki önemi artıyor. Afet sonrası müdahaleye yönelik politikalar yerine, afet öncesi risk azaltmaya yönelik politikalar da önemini koruyor.


Afet öncesi risk azaltmanın önemli bir unsuru olarak dayanıksız ve mevzuata aykırı yapıların dönüştürülmesi, güvenli ve kaliteli yerleşimlerin kurulması için 2012'de Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu çıkarıldı.


Binalarda depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlarla deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dev dalga ve yer kayması sonucu oluşan maddi zararları teminat altına alan zorunlu deprem sigortasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla geçen yıl Afet Sigortaları Kanunu çıkarıldı. Yeni kanunla tapu ve konut kredisi işlemlerine ek olarak elektrik ve su abonelik işlemlerinde de zorunlu deprem sigortası kontrolüne başlandı. Ancak söz konusu yasanın deprem dışındaki diğer afet türlerine de yaygınlaştırılması ihtiyacı devam ediyor.


-Zorunlu deprem sigortasında 2018 hedefi 9,5 milyon 


Makroekonomik, sektörel ve mekansal planlama süreçlerinde afet risk ve zararlarının dikkate alınması, afetlere karşı toplumsal direncin ve bilinç düzeyinin artırılması, afetlere dayanıklı ve güvenli yerleşimler oluşturulması amaçlanıyor.


Bütünleşik afet tehlike haritası tamamlanan il sayısı 2013'te 6 iken, 2018'e kadar 81'e çıkarılması öngörülüyor. Zorunlu deprem sigortasına dahil konut ve işyeri sayısı da 5,4 milyondan 9,5 milyona çıkarılacak.


-Afet bilgi yönetim sistemi kurulacak


Afet yönetimine ilişkin 2018 hedeflerinden bazıları şöyle:


-"Afet risklerinin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve denetimiyle afet esnasında ve sonrasında yapılan müdahale çalışmalarının etkinliğinin artırılması için kurumsal yetki ve sorumluluklar yeniden düzenlenecek.


-Yüksek afet riskli alanlar öncelikli olmak üzere afet risklerinin belirlenmesine yönelik mikro bölgeleme çalışmaları tamamlanacak ve imar planlaması süreçlerinde afet riskleri dikkate alınacak.


-Bölgelerin sosyo-ekonomik ve fiziksel özellikleriyle farklı afet türlerine göre değişen risk ve zarar azaltma çalışmaları hızlandırılacak. Riskli yerlerde afet sonrası iyileştirme planları hazırlanacak.


-Afet risklerinin azaltılmasına yönelik uygulama mekanizmaları güçlendirilecek. Afetlere hazırlık ve afet sonrası müdahalede özel önem arz eden hastane, okul, yurt gibi ortak kullanım mekanlarıyla enerji, ulaştırma, su ve haberleşme gibi kritik altyapıların güçlendirilmesine öncelik verilecek.


-Afetlere karşı daha etkin mücadele etmek üzere kamu kurum ve kuruluşları arasında hızlı, güvenli ve etkin bir veri paylaşımını sağlayacak afet bilgi yönetim sistemi kurulacak.


-Bina ve altyapı tesislerinin afetlere daha dayanıklı inşa edilmesi sağlanacak ve inşaatların denetimi bağımsız, ehil ve yetkili kişi ve kurumlar aracılığıyla güçlendirilecek."



Türkiye özel sektörle büyüyecek (A.A., 22.06.2013)


Onuncu Kalkınma Planı'na göre, özel sektör sabit sermaye yatırımlarının 2018 yılında GSYH'nın yüzde 19,3'üne yükselmesi hedefleniyor.

Onuncu Kalkınma Planı'na göre, özel sektör sabit sermaye yatırımlarının, 2018 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 19,3'üne yükselmesi hedefleniyor.


2014-2018 yıllarını kapsayan Kalkınma Planı'na göre, özel sektör yatırımcılarına uygun nitelikte yatırım yeri tahsisi için Hazine arazileri başta olmak üzere yatırıma elverişli arazilerin envanteri çıkarılacak ve tahsis süreçleri etkinleştirilecek.


Yatırımcılara ve işletmelere yönelik izin, onay ve işlemlerle ilgili bürokrasi azaltılacak, saydam ve objektif kurallar getirilecek.


Yatırım ortamının daha cazip hale getirilmesi ve yatırımların özendirilmesi yoluyla yüksek büyüme için gerekli özel kesim yatırımlarının artırılması hedeflenen plana göre, yatırım teşvik uygulamalarıyla katma değer ve Ar-Ge içeriği yüksek yatırım, ihracat ve üretimin yanında, istihdamın artırılması, uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi ve bölgesel potansiyellerin ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor.


Özel kesim sabit sermaye yatırımlarının 2018 itibarıyla GSYH'nın yüzde 19,3'ü olması hedeflenirken, plan döneminde GSYH'ya oranla yıllık ortalama yüzde 2 uluslararası doğrudan yatırım girişi öngörülüyor.


Önerilen Bağlantılar : TOKİ Kayseri kura, TOKİ Aksaray kura