Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Şehircilik Anayasası yatırımların hızına hız katacak!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından, kentleşme alanında yaşanan sorunları çözmek için Şehircilik Anayasası hazırlanıyor..


Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından, kentleşme alanında yaşanan sorunları çözmek için hazırlanan taslağın kamuoyunda en çok tartışılan unsurunun yüksek binalar için tedbir alınması olduğunu kaydeden Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, "Sevindirici tarafının da imalatın bitine süresini 3 ay daha kısaltacak kazı izin belgesinin, ruhsat beklenmeden verilebilmesi. Sektör aktörleri olarak, kentlerin belirli alanlarda sıkışmasının önüne geçilmesi, rahat, ferah yaşanılabilir alanların ortaya çıkarılması yolundaki politikalara tam destek veriyoruz" diye konuştu.


"BÜYÜK YATIRIMLAR HIZLANACAK" 

Taslakta arsanın en çok yüzde 40'ına inşaat yapma sınırının kalktığını dile getiren Karataş, "Böylece, binaların çok katlı apartmanlar yerine az katlı inşa edilmesi amaçlanıyor. Binaların yatay yapılmasını teşvik etmeyi hedefleyen taslakla, binaların önünde ve yanında bırakılması gereken kaldırıma 5 metre, yandaki binaya 3 metre gibi zorunlu mesafelere uymak yeterli olacak. Aynı zamanda bu taslakla, inşaata başlama süresi de kısalacak. İnşaatlarda kazıya başlamak için ruhsat alma şartı gerekirken, 3 ayı bulan süreç, inşaatları geciktiriyordu. Taslakla, "Kazı İzin Belgesi" adında bir belge getiriliyor. Bu belge alınarak kazıya başlanacak. Böylece ruhsat süreci beklenmeyecek. Düzenlemeyle, özellikle büyük yatırımların hızlanması amaçlanıyor" dedi. 


"ÇİRKİN YAPILAŞMA ÖNLENECEK" 

Karataş şöyle konuştu: "Mevcut uygulamada, örneğin 20 katlı binanın her katı için ayrı ayrı emsal dışı alanlar yapma hakkı vardı. Bu uygulama ile bu hak kaldırılacak. Bu da müteahhitleri az katlı bina yapmaya teşvik edecek. Diğer bir deyişle, yeni düzenleme ile, bodrum katın üzerindeki mescit, kreş, kapıcı dairesi, yangın merpeni ve balkon gibi alanlar, toplam inşaat alanının yüzde 30'u ile sınırlandırılacak ve aramızdaki bazı çürük yumurta müteahhitlerin yaptığı yapılarda olduğunu gördüğümüz; örnek vermek gerekirse, mescit yapılmış gibi göstererek, bu yapılan konuta dahil etme de bulunamayacak. Öte yandan, bu uygulama ile bakanlık, yamaçlarda yapılan ve kot farkı nedeniyle önden 2 kat arkadan 8 kat görünen binalar için de kademeli mimari şartı getirdi. Bu tür yapılar, ön cepheden kaç kat görünüyorsa, arka cephesinden de aynı görünecek. Böylece, çirkin yapılaşma önlenirken, sokak siluetleri korunacak." 


"YATAY MİMARİ" 

Master projelerle şehirciliğin tasarlanması gerektiğinin altını çizen Kar ataş, "Türk insanı mahalle kültürü olan, insanların kaynaştığı, diyalog kurabildiği bir yaşam alanı ister. Bu sebeple de, Türk insanı yüksek katlan pekte kabul etmedi. Yüksek katlı yapılan maliyeti, dolayısı ile satış fiyatlarıda, alçak katlı yapılara göre daha pahalıdır. Öte yandan, kentlerdeki tarihi görünümlerin arka planda kalmasına neden olmuştur. Türkiye'nin tarihi dokusunun gelecek nesillere emanet edilmesine katkı sağlayacak yatay şehirleşmenin, kentleri sağlıklı ve düzenli hale getireceğine inanıyoruz. Ancak mimari yapılar- kadar ulaşımdan kanalizasyona kadar altyapı çalış malan da bir bütün olarak değerlendirilmeli. Bu noktada "Kentsel Dönüşüm" ün, "Kentsel Dizayn'in ve "Kentsel Tasarım'in da önemleri bir kat daha artacaktır. Sıkıntı olmayan yerlerde kendi, özgün kimlikle, yatay mimarimizi kullanmalıyız" ifadelerine yer verdi. Karataş, Antalya gibi deniz kenarına konumlanmış şehirlerde, denizden gelen esintinin arka bölümlere geçmesini sağlayacak önemli bir plan olduğunu sözlerine ekledi.



Akdeniz'de Yeni Yüzyıl