Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Selim Edes

“Özal’ın Prenslerinden” diye anılan işadamıdır. Adı rüşvet skandalıyla ünlenen Selim Edes, ESKA isimli inşaat firmasının da sahibidir. Ataşehir’de Anaşehir adıyla toplu konut bölgesi yapmak istiyordu.



Selim Edes

Selim Edes...


Selim Edes kimdir?



Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan'ın 19 Eylül 1994 tarihinde vurulması olayıyla ortaya çıkan skandaldan sonra Civan'a rüşvet verdiğini kabul ettiği için 1 yıl 8 ay hapis ve 111.1 milyar lira para cezasına çarptırıldı. 


Engin Civan İstanbul, Şişli'de uğradığı silahlı saldırı da kolundan yaralandı. Saldırıdan sonra başlatılan soruşturma, Civan ile Selim Edes, Alaattin Çakıcı, Dündar Kılıç, Semra Özal'a kadar uzandı.


Dava sürecinde sarfettiği "Rüşvetin belgesi mi olur p...k" cümlesiyle çok yankı uyandırdı. Hapis cezasını bitiren Edes, 1995 yılında kızının diploma törenini bahane ederek Amerika'ya gitti, bir daha Türkiye'ye dönmedi. 

Aldığı para cezası 20 takside bölünen Edes, Ağustos 1998'de cezasının son taksidini de ödeyerek borcunu tamamladı. 



Selim Edes serbest mi? 



Edes, Şartla Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesi Yasası'ndan yararlanmak için 17 Ocak 2001'de Türkiye'ye döndü. Atatürk Havalima'nında gözaltına alınan Edes hakkındaki "hileli iflas" suçundan bulunan gıyabi tutuklama kararı kaldırıldıktan sonra Şartla Salıverilme Yasası'ndan yararlanarak serbest bırakıldı. 



Selim Edes inşaat sektöründe nasıl haber oldu?



19 Ağustos 2010 tarihli bir habere göre; Dönemin Başbakanı Turgut Özal ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'ın zengin yabancıları Türkiye'de ev sahibi yapmak için tanıtım reklamlarında yer aldığı Dalaman Eska İncebel Sitesi sakinleri, tapulu ev sahibi olabilmek için 20 yıldır mahkeme mahkeme dolaşıyor.


1987 yılında 'Türkiye'nin en büyük tatil köyü' projesiyle Avrupa'da büyük paralar harcanarak tanıtım reklamları ile satışı yapılan Dalaman'a altı kilometre uzaklıktaki ESKA İncebel Sitesi, Orman Bakanlığı tarafından açılan 'Tapu İptal' davası nedeniyle 20 yıldır çözüme kavuşturulamadı. Kullanılmayan lüks villalar her geçen gün çürümeye terk edilirken, bazı villalar da saman deposu olarak kullanılıyor. Birçok villa da sahiplerine ulaşılamaması nedeniyle kapı ve pencereleri bile takılmadan çürümeye terk edildi.


İncebel Tatil Köyü İmar Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği'nin bir önceki Başkanı İbrahim Geçer, 1990 yılında Orman Bakanlığı tarafından açılan dava sürecinin üzerinden 20 yıl geçtiğini belirterek şöyle konuştu: "Dalaman Tapu Dairesi, 1988 yılında, 190'ı yabancı uyruklu, çoğu da çifte vatandaş olan 400 villa sahibine tapularını teslim etti. Villaların sahipleri tapularını alarak gelecek güzel günlerin hayalini kurarken, Orman Bakanlığı, ESKA villalarının ormanlık alana inşa edildiği iddiasıyla 1990 yılında bütün villa sahiplerine tapu iptal davası açtı. Açılan dava tebligat safhasında. Tahdit var, el değiştiremiyoruz. Tapu iptal davası hâla tebligat safhasında, esasa geçilmedi. 20 yılı geçti."


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını anlatan Geçer, şunları söyledi: "Türkiye'de hukuki yollar henüz bitmedi ama, 20 yıl süren bir dava hangi hukuka, hangi kurallara sığar. Eğer Bedrettin Dalan, Turgut Özal ve Selim Edes bu işin içinde olmasaydı, burayı imara açmak mümkün değildi. Yabancıya ev satmışlar. Yabancı geliyor tapu alacak, burası belediye mücavir alanı dışında olduğu için tapu alamıyor. Bunu değiştirmek için kuvvetli bir siyasi irade gerekiyordu. Bunu da o dönemin iktidarı gerçekleştirerek Dalaman Belediyesi'nin mücavir alanı içine aldı. Bizim kulağımıza gelen laf, Bedrettin Dalan burasını Kapukargın köylülerinden ucuza alarak projeyi bu hale getirdikten sonra Selim Edes'e devretti. Ardından inşaat müsaadesi çıkıyor ve inşaat başlıyor. Bunun için de büyük bir siyasi irade gerekiyordu. Yoksa yapılması mümkün değildi"


YABANCILAR BU SİSTEME ALIŞTI


İbrahim Geçer, yabancıların bu işe alıştığını belirterek, "Kuzey Irak'lı Türkmen, eşi Alman buradan ev aldı. Vatanımdan ev aldığını sandı. Kıbrıs'tan 10'a yakın Türk'ün evi var. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmamalarına rağmen ev aldılar. Küsüp kırılan yabancılar da var. Bir Alman vatandaşı 15 yıl önce ev almış, evinin tapusunu alamayınca 15 yıldır gelmemiş. Geçen sene bir yakını geldi. Kayıtlardan bulduk evini. İçi dayalı döşeli imiş. Ama kapısı kırılmış, evin içi yağmalanmış" diye konuştu.


İncebel Tatil Köyü İmar Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Cemal Doğru ise 23 yıldır sitede hukuki nedenlerden dolayı bir yönetim oluşturulamadığını belirterek, "ESKA İncebel evleri için ilk başlarda Almanya'da büyük kampanyalar düzenlendi. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, Turizm Bakanı Mesut Yılmaz bu kampanyalarda yer aldı. Gurbetçiler ve zengin Avrupalılara Türkiye'nin en büyük tatil köyü olarak lanse edildi. 659 konut yapılacaktı. İlk başlarda bazı hukuki engeller ile karşılaşılsa da bunlar aşıldı. 65 ila 150 bin mark arasında fiyat değişiyordu. 50 adet villa kimseye satılmadı. Bu villalar 'Bizimkiler' diye anılıyordu. Bunların içinde üst düzey bürokratlar ve bakanların olduğunu tahmin ediyoruz. Rahmetli Cumhurbaşkanı Özal'ın kızının evi olduğu söyleniyor. Bankada 'Bizimkiler' diye yazıyor. Bu bizimkiler dediklerinin kim olduğunu bilmiyoruz. ESKA'nın üzerine kayıtlı olduğu için kime ait olduğunu bilemiyoruz. Ben merak ediyorum. Diyelim ki mahkemeyi orman kazandı. Bu alana ağaç mı dikecek Orman Bakanlığı. Yurt dışında tırnakları ile para kazanan insanları bu dağın tepesinde halkı ezmek günah değil mi? Döviz gelirken seviniyorlardı, ağızlarını açtılar mı Almancı oluyorduk. Şimdi nerelerdeler?"


20 KİŞİ DAVA SÜRECİNDE ÖLDÜ


ESKA İncebel Evlerinin dava süreci devam ederken, ESKA'dan ev alan, fakat tapu kaydını üzerine alamadan yaklaşık 20 kişinin hayatını kaybettiği öğrenildi. Bunlar arasında Ebahat Weide, Mukadder Yazar, Hüseyin Semavi, Ali Türker, M. Kemal Güç ve Sabiha Avcal bazıları.


VAKIFBANK DA MAĞDUR


Vakıfbank teminat mektubu ile pazarlanan ESKA İncebel Evleri, Orman Bakanlığı'nın tapu iptal davası açmasından sonra teminatını ödemeyen ev sahiplerinin evleri de Vakıfbank üzerine geçti. Toplam 230 villa sahibi olan Vakıfbank, evleri şimdi ne satabiliyor ne de devredebiliyor. Orman Bakanlığı tarafından açılan tapu iptal davası süreci sürdüğü müddetçe, Vakıfbank da şu anda her birinin değeri yaklaşık 100 bin sterlin dolayında olan 230 villayı elinde bulunduruyor. ESKA İncebel'de toplam 659 konut bulunuyor. 220 aile aidatını ödüyor, 40 evde sürekli oturuluyor. Evlerden 230'u Vakıfbank'a ait. 50 tanesi Necati Pürmül'e ait. 50 tane de 'Bizimkiler' denilen fakat ESKA üzerine kayıtlı ev var.


ESKA İNCEBEL'İN 23 YILLIK SÜRECİ


1987 yılında, dönemin ünlü işadamlarından Selim Edes'e ait ESKA İnşaat, Dalaman havaalanının hemen yanı başındaki Kapukargın bölgesine ileride "Türkiye'nin en büyük tatil köyü" olarak adlandırılacak olan ve toplam 657 villadan oluşan İncebel Tatil Köyünün inşaatına başladı. Villaların yapılacağı tepenin büyük kısmı tapu sahibi köylülerden satın alınır. Ancak deniz manzaralı, çevresinde selenyum ve kükürtlü suların fışkırdığı bölgenin bir kısmı ormanlık alandır. Ormanlık alan sorunu dönemin Başbakanı Turgut Özal, Turizm Bakanı Mesut Yılmaz ve Çalışma Bakanı İmren Aykut devreye girerek bir gecede ormanlık alan 'Orman Niteliğini Yitirmiş Alan' ilan edilir. Ankara, ormanlık alanı orman vasfını yitirmiş alan dışına çıkardıktan sonra bu defa devreye Özal'ın pernslerinden biri olarak gösterilen Selim Edes devreye girer ve inşaat başlar.


TEMELİNİ İMREN AYKUT ATTI


Villaların pazarlanması için Almanya'da büyük gazete ilanları verilir, videolu tanıtım toplantıları düzenlenir. Bu video reklâmlarında gurbetçileri ve Alman vatandaşlarını Dalaman'dan villa almaya teşvik eden kişi dönemin Başbakanı Turgut Özal'dır. Özal, "Türkiye hızla gelişen bir ülkedir. Türkiye'de alacağınız bir evin kıymeti, Almanya'ya göre çok daha süratle yükselecek" cümleleriyle villa reklâmında oynayan ilk Türk başbakanı olurken, Turizm Bakanı Mesut Yılmaz da aynı reklâmda yer alır. Eska İncebel Evlerinin açılış kurdelesini kesen Çalışma Bakanı İmren Aykut ise, "Keşke benim de gücüm yetseydi de ben de buradan bir villa satın alabilseydim" der.


DEVLET GARANTİLİ TEŞVİK


Villalar sadece yurt dışında pazarlandığı için "İhracat Teşvik Belgesi" ile ödüllendirilen Selim Edes, devletten teşvik primi alır. Vakıfbank'ın teminat mektubuyla pazarlanan villaların her biri 1988 yılında 65 bin ila 150 bin mark civarındaki fiyatlarıyla kapışılır. İnşaat başladıktan sonra Türkiye'de yabancıların belediye sınırları dışında mülk sahibi olmasının yasak olması nedeniyle sorun çıkar. Bu defa ESKA İncebel Villaların yapıldığı alan yine Ankara'daki siyasilerce çözüm üretilir ve Dalaman Belediye sınırlarına dahil edilerek sorun ortadan kalkar.



Hangi inşaat firması patronu, sektöre Selim Edes’in ESKA firmasında başladı?



9 Mart 2010 tarihli Milliyet Gazetesi’nde Tebernüş Kireçci imzalı ve “Çölde çalıştı, hızlı bir inşaat yaşamı sürdü” başlıklı röportaja göre; Dekar DK Yönetim Kurulu Başkanı Salih Kuzu, sektöre Selim Edes’in kurduğu ESKA şirketinde çalışarak giriş yapmış. 


İşte röportajdan o bölümler:


1982'de bitirebildim. Dönemin en büyük şirketlerinden Selim Edes'in sahibi olduğu ESKA'da işe başladım. İlk işim Adana İncirlik Hava Üssü'nde 750 konutluk villa şeklindeki lojmanların kısım şefliğiydi. 1985'te İstanbul'a geldim. Boğaziçi Üniversitesi'nin Kuzey Kampüsü'nde prefabrik yurt yapılarını tamamladım. Devamında Halkalı'da 300 konutluk toplu konut inşaatında şantiye şefliği yaptım. İşi TOKİ'den almıştık. Emlak Bankası'ndan bitirdik. Bu arada İkitelli İETT Garajı'nın inşaatını tamamladım.


Ataşehir'in 3 milyon metrekarelik arazisi çalıştığım şirket Eska'ya aitti. Buranın ilk adı Anatepe'ydi. Bu arazinin şehircilik çalışmaları için Japonya'dan gelen uzmanlar iki yıl çalıştılar. Eska buraya az katlı 20 bin civarında konut yapmayı planlıyordu. 1990'ların başında Eska krize girince arazi Emlak Bankası'na geçti. 1980'lerin sonunda Ataşehir'in girişindeki ilk etap inşaatında şantiye şefliği yaptım.


EDES'İN ISRARI İSRAİL YOLCUSU YAPTI


- Yani Ataşehir'e ilk çiviyi siz mi çaktınız?


Yok. Ben İkitelli İETT Garajı'nı tamamlarken arkadaşlarım Ataşehir'de inşaata başlamışlardı. Ben devir aldım. 800 

konutluk projeydi.


- Sonra?


Eska krize girdi. Şirketin çalışanlarının tümü işten ayrılmak zorunda kaldı. Ben de kendi işimi kurmaya karar verdim. 3 ay kadar kendi adıma iş almak için çalıştım... O günlerde cep telefonu yok. Selim Edes her gün beni evden arıyor İsrail'de yapılacak bir iş için beni ikna etmeye çalışıyordu. Ben sıcak bakmıyordum. Ama her gün hem sabah hem akşam arıyordu. Sonunda ikna oldum. Soluğu İsrail'de aldım.


- Selim Edes sizi niye bu kadar ısrarla arıyordu?


Ataşehir ve İncirlik'te inşaat yapılırken kullanılan bir yöntem vardı. Multi-fold adı verilen bu sistemin Delp Johnson adlı bir Amerikalı bulmuştu ve patentini Eska satın almıştı. Bu sistemde yapıların beton perde ve döşemelerini yerde yapıp sonra büyük bir vinçle yukarıya kaldırarak monte ediyorduk. Bu yöntemle günde 5 daire montajı yapmak mümkündü. Tünel kalıp yöntemi kadar hızlı olan bu sistemde büyük bir kalıp yatırımına da ihtiyaç yoktu Türkiye'de bu işi ilk öğrenen de uygulayan da bendim Selim Edes bu konudaki deneyimlerimi iyi biliyordu.



Selim Edes hangi haberlere konu oldu? 



Engin Civan ve komşusu Selim Edes (Hürriyet Gazetesi, 27 Kasım 2010)


Civangate skandalının iki ismi Engin Civan ve Selim Edes Amerika’da da birbirlerinden ayrılmadı. 


Engin Civan kendisine rüşvet verdiğini söyleyen Selim Edes’e “Aldıysam belgesini göster” demiş, Edes’in, “Rüşvetin belgesi mi olur p..!” cevabı, rüşvet literatürüne damgasını vurmuştu.


1994’te yaşanan, mafyadan siyasilere kimi ararsan içinde bulabileceğin beş milyon dolarlık rüşvet skandalı, Emlak Bankası ile kredi ilişkisi olan müteahhit Selim Edes’le dönemin Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan arasında yaşanmıştı.


İş vurmaya, vurdurmaya kadar uzanmış, Civan ve Edes hapisle cezalandırılmış, ardından ikisi de Amerika’ya yerleşmişti.


Selim Edes geçen haziranda Tolga Tanış’a röportaj vermiş, Amerika’da danışmanlık-aracılık yaptığını anlatmıştı.

Peki ya Engin Civan?


Civan tüm borçlarını ödeyen Amerikalı eşi Michele J. Civan’ı iki yıl önce kanserden kaybetmiş, oğulları Erol ve Eren ile baş başa kalmıştı...


İKİNCİ KEZ EVLENMİŞ


Engin Civan geçen yıl Nihal Subaşı adlı bir hanımla evlenmiş.


Bethesda Maryland’de yaşayan çiftin geçen martta da ikiz kız çocukları olmuş. Engin Civan’ın ne iş yaptığı belli değil ama eşi hem Türk-Amerikan TV’de çalışıyor hem de PGC Public Schools’da öğretmenlik yapıyor.


Veee


İstemediğin ot burnunu dibinde biter misali, Engin Civan ile Arlington’da oturan Selim Edes Washington’da da neredeyse komşu olmuş...


Yani şöyle tarif edeyim, biri Etiler diğeri Beşiktaş’ta oturuyor gibi...


Merak ediyorum,


Karşılaşmışlar mıdır hiç?


Oturup bir acı kahveyle eski günleri anmışlar mıdır?


Ya da Engin Civan’ın evinde verdiği ‘bebek hediyesi’ davetine hediyesini alıp gitmiş midir Selim Edes?



Selim Edes'in öyküsü (Enis Berberoğlu, Hürriyet Gazetesi, 18 Ocak 2001)


BEYAZ Enerji yazılarına en uygun parantez Selim Edes'in Türkiye'ye dönüşüyle açılabilirdi... Çünkü Edes'in öyküsü bugün şahmeran gibi baş veren yolsuzlukların ana rahmine bakan penceredir.


Selim Edes'le 1993 yılında tanıştık. ANAP'ın yarattığı en parlak işadamı imajını yitireli hayli olmuştu. Edes'in ismi tanışmamızdan kısa süre sonra Engin Civan'ın vurulması hadisesi nedeniyle yeniden gündeme geldi.

Selim Edes, yargı huzurunda iki suçlamayla yüzleşti:


1) Engin Civan'a 3.5 milyon dolar rüşvet vermek.


2) Engin Civan'ın vurulmasında azmettirici rol oynamak.


Hüküm giydi, hapis yattı, para cezası aldı.


1998 Ağustos ayında bu köşede çıkan bir yazıya alındı, ABD'den telefonla aradı... Öyküsünü bir de kendi ağzından dinledik, kaleme aldık.


Yeri geldi, hatırlamakta yarar var.


* * *


Selim Edes, 15 Ağustos 1998 tarihli telefon konuşmamızda söze bugün Anaşehir olarak anılan projenin detaylarını aktararak girdi.


Emlak Bankası'nın bu arazide kendisine ait olan payı Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi'ne sattığını hatırlattı. Böylece Emlak Bankası'ndan 120 milyon dolar (veya o tarihteki kurla 270 milyar lira) alacaklı hale geldiğini belirtti. Ama dönemin Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan bu ödemeyi yapmaktan kaçındığı için işlerinin bozulduğunu ileri sürdü.


Öyle ki bankaya dönük eski borçlarına yürütülen gecikme faizi nedeniyle bir süre sonra alacağı sıfırlandı, hatta borçlu hale geldi.


Selim Edes, işte bu süreç içinde Özal Ailesi'ne başvurduğunu, ‘‘Efendim, Engin Civan'ı siz getirdiniz. Beni perişan etti. Ne yapmalıyım?'' diye akıl sorduğunu aktardı. Selim Edes'e göre, aileden gelen yanıt kısa ve netti: ‘‘Rüşvet öde, işini hallet...''


Selim Edes, iddiasına göre, ‘‘hakkı olan parayı alabilmek'' amacıyla Engin Civan'a 3.5 milyon dolar ödemek zorunda kaldı. Ne var ki Selim Edes'in sözünü ettiği bu ödeme, bankayla ilişkisini düzeltmedi.


Aksine, 1991 yılında değişen iktidarın yeni genel müdürü, Edes'in birikmiş borçları için harekete geçti. Selim Edes'e haciz yağmaya başladı.


Edes, Emlak Bankası'ndan umudunu kesince Engin Civan'ı buldu, ödediği rüşveti geri istedi. Engin Civan, ‘‘Artık genel müdür bile değilim, o kadar para nerede...'' diyerek parayı ödemeye yanaşmadı. Selim Edes, bu çaresiz döneminde yine dertlerini paylaştığı Özal Ailesi'den bir gün müjde aldı: ‘‘Hiç korkma, meseleyi Alaattin Çakıcı'ya havale ettik.''


Selim Edes'in sadece kendi ifadesine dayanan, doğrulanması, belgelenmesi belki de hiç mümkün olamayacak iddiaları böyle...


Olayın gerisi de zaten herkesin malumu.


* * *


Aç parantez, kapa parantez...


Selim Edes'e yol gösteren siyasi çetenin mirası Beyaz Enerji dosyası ile yeniden karşımızda... Yarıda kalan temizliğe devam şart.


KARŞI GÖRÜŞ-KATKI


‘‘Siz bir şirket sahibi olsaydınız ve Cumhur Ersümer de şirketin genel müdürü olsaydı ve şirketinizde bu tür yolsuzluklar çıksaydı Cumhur Ersümer'e yol verir miydiniz? Bence verirdiniz. Ben de verirdim. Mesut Yılmaz ya da Turgut Yılmaz verir miydi? Vermezse yanlış. Peki biz niye taşıyoruz? Cumhur Ersümer'i banka komisyonculuğundan suçüstü yakalananlardan başka koruyan yoksa zaten gerisi boş...


Bir de medyanın bir hatasından bahsedeceğim: Ülke temizlenmek isteniyor, bu işlem esnasında insanları alıp sorgulamaktan başka çare yok. Ancak medya her sorguya götürüleni suçu işlemiş gibi göstermektedir. Bu duruma tepki duyulmaya başlandı. Bu da iyi niyetle çalışan emniyet teşkilatı ve İçişleri Bakanlığı'nda baskı yaratacaktır. Lütfen sorguya götürülenleri hiç değilse bir süre suçlu gibi yayınlamayın. Temizlik operasyonlarına en büyük darbe bu sorgulara gelen tepki nedeniyle emniyetin ve bakanlığın geri adım atması olacaktır.'' (Bülent Uğurses)



Selim Edes serbest bırakıldı (A.A., 24 Ağustos 2001)


Atatürk Havalimanı’nda gözlem altına alınan Selim Edes, Hileli iflas suçundan gıyabi tutukluluğu kaldırıldıktan sonra, Etkili eylem suçuna azmettirmekten eksik yattığı 47 günün, Şartla Salıverme Yasası kapasmına girdiği anlaşılınca serbest bırakıldı.


İstanbul Adalet Sarayı’ndan çıkarak dışarıda bekleyen özel bir araca binen Selim Edes, basın mensuplarının soruları üzerine, “Vatanıma kavuştuğum için mutluyum, çok heyecanlıyım. Başka soruya cevap vermeyeceğim” dedi. Edes daha sonra Adliye’den ayrıldı.  


Emlak Bankası’nın eski Genel Müdürlerinden Engin Civan’a rüşvet verdiği gerekçesiyle yargılanarak 1 yıl 8 ay hapis ve 111 milyar 111 milyon 111 bin 111 lira ağır para cezasına çarptırılan işadamı Selim Edes, ABD’den Türkiye’ye döndü. Şartlı Salıverme Yasası’ndan yararlanmak için eşi Semra Edes’le birlikte Türkiye’ye gelen Selim Edes, Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alındıktan sonra hukuki durumu incelenmek üzere Asayiş Şube Müdürlüğü İnfaz Büro Amirliği’ne gönderildi. 


Babası Selim Edes ve annesi Semra Edes’i karşılamak üzere Atatürk Havalimanı’na gelen kızları Serra Edes, anne ve babasının Türkiye’ye dönmesinden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.


Hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Selim Edes sabah saat 09:30 sıralarında Atatürk Havalimanı’na geldi. Havalimanı polisi Edes’i arandığı için gözaltına aldı. 


İstanbul Adalet Sarayı’na getirildikten sonra İnfaz Savcılığı’na çıkartılan Selim Edes, “Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan’ı etkili eylem suçuna azmettirmek”ten aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının eksik kalan 47 günü için, şartla salıverilme ve cezaların ertelenmesine ilişkin yasadan yararlanmak istediğine dair dilekçe verdi. 

Bu istem, Edes hakkında “Rüşvet vermek” suçundan 111 milyar 111 milyon 111 bin 111 lira ağır para ve “Etkili eylem suçuna azmettirmek”ten 1 yıl 8 ay hapis cezası uygulayan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bildirildi. 


GIYABİ TUTUKLULUĞU KALDIRILDI 


Edes, İnfaz Savcılığı’ndaki işlemlerin ardından, daha önce yargılanarak Kemal Ayyıldız’la birlikte beraat ettiği, ancak Ayyıldız’ın beraatini onayan Yargıtay’ın kendisi hakkındaki kararı bozması üzerine gıyabi tutuklama kararı verilerek “Hileli iflas” suçundan dosyasının ayrıldığı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarıldı. 


Burada, önce kimlik tespiti yapılan Edes, mesleğini “inşaat mühendisi” olarak açıkladı. Heyet Başkanı Ahmet Ulucak, sanık hakkında 21 Nisan 1998 tarihinde gıyabi tevkif kararı alındığını tutanağa geçirdi. 


Başkan Ulucak daha sonra, Kemal Ayyıldız ile “hileli iflas” suçunu işledikleri iddia edilen Edes’e, bu konuda diyeceklerini sordu. Konuya ilişkin daha önce ifade verdiğini belirten Selim Edes, bu ifadesini tekrar ettiğini belirterek, ilave olarak söyleyecek bir şeyi olmadığını bildirdi. 


Gıyabi tutukluluk hakkında görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nurten Altınok da sanık hakkında CMUK’un 223. maddesine göre ifadesinin alınması amacıyla gıyabi tutuklama kararı çıkarıldığını hatırlatarak, sanığın ifadesi alındığı için bu kararın kaldırılmasını istedi. 


Gıyabi tutuklama kararının, sanığın sorgusunun temini yönünden olduğunu belirten Başkan Ulucak, heyetin, sanığın ifadesi alındığı için gıyabi tutuklama kararının kaldırılması yolunda karar aldığını söyledi. 


Görülmekte olan dava dosyasının, Şişli Asliye Ceza Mahkemesi’nce istendiği için oraya gönderildiğini belirten Başkan Ulucak, bu dosyanın akıbetinin sorulması ve diğer eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. 

Davada, Selim Edes’in, sahibi olduğu Eska Şirketi’nin Pamukbank’a olan 25 milyar liralık borcundan kurtulmak amacıyla Eksan adlı paravan bir şirket kurduğu ve Eska’dan bu şirkete mal kaçırarak “hileli iflas” suçunu işlediği öne sürülüyor. 


SERBEST BIRAKILDI 


İşadamı Selim Edes, “Hileli iflas” suçundan gıyabi tutukluluğu kaldırıldıktan sonra, “Etkili eylem suçuna azmettirmek”ten eksik yattığı 47 günün de, şartla salıverilmeye ilişkin yasa kapsamına girdiği anlaşılınca serbest bırakıldı.


İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Savcılığı’nın istemi üzerine yaptığı değerlendirmede, Edes’in, “Etkili eylem suçuna azmettirmek”ten aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının, “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un 1. maddesindeki 10 yıllık ceza indirimine girdiği” yolunda görüş bildirdi. 


Bunun üzerine 1 yıl 8 aylık hapis cezasının infazında 47 gün eksik yattığı bilinen Edes, İnfaz Savcılığı’nda yapılan işlemlerin ardından söz konusu kanun kapsamında şartla salıverildi. 


CİVAN’A RÜŞVET İDDİASI


Edes, Civangate skandalı olarak bilinen olayda eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan’a 5 milyon dolar rüşvet verdiği iddiasıyla yargılanmış ve 1 yıl 8 ay hapis, 111 milyar 111 milyon 111 lira para cezasına çarptırılmıştı.

Selim Edes’in Engin Civan’a rüşvet olarak verdiği 5 milyon dolar alacağının tahsil edilmesi işini ülkücü mafya liderlerinden Alaattin Çakıcı’ya verdiği öne sürülmüştü.


EŞİYLE GELDİ


Türkiye’ye giriş yaparken gözlem altına alınan işadamı Selim Edes’in, eşi Semra Edes’le Olympic Havayolları’na ait bir uçakla Atina üzerinden İstanbul’a geldiği belirlendi. 


Atatürk Havalimanı’ndan yurda giriş yapan Edes, bir süre Pasaport Kısım Amirliği’nde gözlem altına alındı. Burada 

ilk sorgulaması yapılan Edes, daha sonra Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Halen Atatürk Havalimanı Koruma Şube Müdürlüğü’nde ifadesine başvurulan işadamı Selim Edes’in, daha sonra Emniyet Müdürlüğü’ne gönderileceği öğrenildi.     


ALTI AY HAPİS YATMIŞTI


Selim Edes, Emlak Bankası’nın eski Genel Müdürü Engin Civan’a rüşvet verdiği iddiasıyla 4 Ekim 1994’te tutuklandı. 111 milyar 111 milyon lira para ve 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Edes, 6 Nisan 1995’te, yaklaşık altı ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. 


Edes, ağır para cezasını ödemesine rağmen, “Civan’ı etkili eylem suçuna azmettirmek”ten aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasının infazını 47 gün eksik yattığı için aranıyordu. 


Eski Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan’ın, 19 Eylül 1994 tarihinde Mecidiyeköy’de vurulmasından sonra ortaya çıkan ilişkiler zinciri içerisinde adı geçen işadamı Selim Edes, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucu 6 Nisan 1995 tarihinde “Rüşvet vermek” suçundan 111 milyar 111 milyon 111 bin 111 lira ağır para, “Civan’ı etkili eylem suçuna azmettirmek”ten de 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. 


Edes aynı gün, tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak Bayrampaşa Cezaevi’nden tahliye edilmişti. Edes hakkındaki karar, 29 Eylül 1995 tarihinde Yargıtay Genel Kurulu’nca onandı. Yargıtay’ın kararı onadığı gün yurtdışına çıkan Edes’in dosyası İstanbul İnfaz Savcılığı’na geldiğinde, 1 yıl 8 aylık hapis cezasının karşılığında 242 gün hapis yatması gerekirken 47 gün eksiği ile 195 gün hapis yattığı anlaşılmıştı. Bunun üzerine aranmasına başlanan Edes, avukatlarından Turan İnceoğlu aracılığı ile para cezasının tamamının taksitler halinde defterdarlığa yatırılmasını sağlamıştı.     


AVUKATI BİLGİLENDİRDİ


Edes’in avukatı Turan İnceoğlu yaptığı açıklamada, müvekkili ile geçen hafta yaptığı görüşmede, Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi’ne Dair Kanun’dan yararlanabilmesi için kanunun yürürlüğe giriş tarihinden itibaren 30 gün içinde yurda dönmesi gerektiğini söylediğini kaydetti. 


Edes’e hukuki durumunu anlattığını belirten İnceoğlu, işadamının 111 milyar 111 milyon 111 bin 111 liralık para cezasını daha önce ödendiğini, hapis cezası dolayısıyla ise gün borcu kaldığını ifade etti. 


İnceoğlu, 21 Aralık 2000 tarihli “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun” gereği, “Haklarında yakalama, tutuklama veya mahkumiyet kararı bulunup da firar halinde olanların, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ay içinde resmi mercilere başvurup teslim olmadıkları takdirde kanun hükümlerinde yararlanamayacaklarını” hatırlattı.       


LÜKS EVİNDE YAŞADI


1980’li yıllarda Türkiye’nin en ünlü inşaatçısı olan ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ a yakınlığıyla tanınan Selim Edes, gittiği ABD’de başkent Washington yakınlarında çok önceden satın aldığı 500 bin dolar değerinde lüks bir evde oturdu.


Edes bu yıllarda bazı Afrika ülkelerinde ve Bosna-Hersek’te Amerikalı işadamlarıyla inşaat işleri yaptı.



İncebel Tatil Sitesi'nin tapu iptal davası 20 yıldır başlamadı! (Takvim Gazetesi, 20 Ağustos 2010)


Selim Edes'in yaptırdığı İncebel sitesi, 'orman alanı' sayılarak davalık oldu! Yargılama süreci, 20 yılda bitmeyince lüks evler otlarla, samanlarla doldu


Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 'prensi' olarak tanınan Selim Edes, 23 yıl önce Dalaman'da, 659 konutluk İncebel Tatil Sitesi'ni yaptı. Ancak bölgenin bir kısmının ormanlık alan olduğu belirlenince, dönemin Başbakanı Özal, araziyi 'Orman Niteliğini Yitirmiş Alan' ilan etti. Fakat 1990'da Orman Bakanlığı, 'tapu iptali' davası açtı. Ev sahiplerinin çoğu yurtdışında olduğu için adresleri bulunamadı. 20 yıl süren dava nedeniyle evlerin çoğu samanlık oldu. İncebel Güzelleştirme Derneği Başkanı Cemal Doğru ve derneğin eski başkanı İbrahim Geçer 'AİHM'e gideceğiz' dedi.


Önerilen Bağlantılar : TOKİ indirim 2016, Anneler günü konut kampanyaları, 3. Havalimanı