İnanlar İnşaat'ın çok konuşulan ve ses getiren projesi. Henüz "proje" aşamasında. Ancak çok şaşırtıcı özellikler tasarlanıyor:
48 yılda İstanbul'da 220'nin üzerinde proje hayata geçiren İnanlar; sloganındaki gibi "Doğru Yaşam Alanları İnşa Etmek" ilkesiyle yeni bir projenin içinde. (Ağustos 2013)
Sultan Ada projesi, deniz içerisinde yapay bir ada projesi.
Projenin konsepti, projenin fikir sahibi İnanlar için Caner Cambaz Mimarlık Bürosu tarafından hazırlandı.
Sultanada projesi genelinde fosil yakıt kullanan araçlar olmayacak şekilde tasarlanmış. Tüm ada sakinlerinin özel kartları ile çalıştırabilecekleri ortak kullanım elektrikli kara, deniz ve hibrit araçlar, ada içerisinde herhangi bir noktadan alınabilecek ve herhangi bir noktaya bırakılabilecek. Yine sadece bu özel kartlarla ada içindeki tüm ödeme işlemleri yapılabilecek ve kullanıcı bilgileri işletilebilecek.
Sultanada'da yaşayanların su ile iç içe bir hayat yaşayabilmeleri için projenin ortasında elips formlu bir boşluk ve karaları parçalayan, çeşitli boyutlarda 25 adet su kanalı tasarlandı.
Yerleşimin yüzde 46'sının konaklamaya ayrıldığı Sultanada projesinde, güney ve doğu yönlerinin rekreatif kullanımlara ayrılması planlanıyor.
İstanbul'un güzelliğini daha önce hiç görülmediği açılardan izletecek Sultanada kıyılarında, yüzlerce modern villa yer alacak. Özellikle Tarihi Yarımada manzarasına sahip kuzey kıyısı, geniş kumsallarıyla yüzme keyfini de, İstanbul'un güzelliğiyle birleştiriyor.
Sultanada ile ilgili planlanan en çarpıcı rakamlardan biri ise nüfusu. Projenin tam 300.000 kişilik ikamet kapasitesinin yanı sıra günlük kullanımda 500.000 kişiye ulaşabilmesi mümkün. Bu yoğun insan trafiğini desteklemek için Sultanada su altından raylı bir ulaşım sistemiyle İstanbul'a bağlanıyor ve ulaşım kolaylığı sağlanıyor.
Yerleşim alanları dışında, projenin yüzde 15'i sosyal yaşam alanları, yüzde 14'ü home ofis, yüzde 12'si ofis, yüzde 10'u ticaret ve yüzde 3'ü de ulaşım fonksiyonlarına ayrılmış durumda.
Serdar İnan Sultan Ada projesi hakkında şu açıklamaları yaptı:
"Sultan Ada projesinin malyeti yaklaşık 100 milyar dolar kadar. Satış kapasitesi ise yaklaşık 300 milyar dolar. Yani Türkiye'ye sağlayacağı katma değer 300 milyar dolar. Toplamda 300 bin kişinin yaşayacağı ve Türkiye'nin borçlarını bile tek başına kapatacak bir ölçekte projedir Sultan Ada. İşte bu Ortadoğu, Orta Asya kaynaklı İstanbul hayranlığı ile çok rahat bir şekilde arzla bu projelere talep toplanacak. Böyle bir talep var ama arzın olmasıyla bu talebi karşılarsınız. Sultan Ada böyle anlamlı bir proje. Proje kazıklı sistem ile, duba sistemiyle yada yığma dolgu ve üstüne kaya sistemi ile yapılma modelleri var. Üzerinde bir havalimanı olan, cruise limanı olan, marinaları olan ve 1 milyon metrekareye yakın plajları 300 bin kişinin yaşayacağı İstanbul'u marka şehir yapacak, simgesel, konsept bir proje Sultan Ada.
İstanbul benim gönlümün sultanı bu yüzden de adını Sultan Ada koydum.
Aynısını yaparsınız yapmazsınız ama önemli olan Türkiye'deki insanımıza, Türkiye'nin atağını özlemiş insanımıza bir nefes verecek ümit verecek çok özel bir proje."
Şimdi şunu kafalarımızdan çıkarmamız gerekiyor. İstanbul büyük bir Anadolu kenti mi olacak, yoksa dünyanın büyük bir metropol şehri, mega merkezi mi? İstanbul buna layık bir şehir.
Yurt dışından aldığımız geri dönüşlerle İstanbul'un yavaş yavaş olması gereken konuma yerleştiğini görebiliyoruz. Yani bir Avrupa'dan bahsedersek, Avrupa'nın başkentini havalimanından dolayı Almanya Frankfurt dersek, uzakdoğuda da bir Çin ile Şangay diyebiliriz. Ama Frankfurt ile Şangay arasında ki geniş alan arasında bir güç merkezi yok.
Bu güç merkezini ya Rusya dolduracak, ya İran dolduracak, ya Mısır dolduracak, ya Hindistan dolduracak, ya da Türkiye dolduracak. Neden İstanbul olmasın? Bu Frankfurt ile Şangay arasında ki merkezde bir güç odağı, bir siyasi merkez, ekonomik kültürel, olimpiyat spor anlamında da mutlaka İstanbul olması gereken yere çıkması lazım. Bugüne kadar biz İstanbul'u maalesef tanıtmamışız, hatta bunun üzerine biz kötü binaları, kötü eserleri koymuşuz.
Yabancı bir turist gelip hangi binaları geziyor, son iki yüzyıldan beri İstanbul'da yapılmış öyle bir bina gösterin ki bana turist geçsin önüne poz versin, kart postalını alsın, para versin çoluğuna çocuğuna ben İstanbul'a gittim diyebilsin. Öle bir binamız yok, biz Osmanlı'dan buyana, biz niye bir eser yapamadık? Mutlaka yapmamız bu arayı mutlaka kapatmamız gerekiyor.
Modern bir İstanbul'u geçmişi geleceğe yorumladığımız bir şehri mutlaka oluşturmamız gerekiyor. Bunu da Sultan Ada gibi konsept projelerden yola çıkarak yapmak lazım.
Bu tüm projeleri serdarinan.com da sergiliyorum.
Mutlaka baksın insanımız, eleştirsin de, ama kafalardan şunu da kaldırmamız lazım, eleştirirken bir iş olmaz diye kestirip atmak çok yanlış, bir otomobil fuarına bile gitseniz konsept arabalar vardır hiç olmaz arabalardır.
Dünya markaları bir arabalar üretirler ama yapılması çok mümkün olmayan projelerdir.
İnanlar gelir başka yapımcılar, başka eser, başka tasarımcılar mutlaka alıntılarda bulunurlar. Benim yaptığım projeler ayakları yere basan projelerdir. Bugüne kadar yaptığımız işlerden para kazandık, neticelendirdik. Bu gibi projelerin yapılmaz denen arkadaşlarolsa dahi mutlaka , bunları yapacak olan gençlerimizin önünü açmak zorundayız. Onları inandırmak ve enerji vermek zorundayız."
DAHA DETAYLI BİLGİ İÇİN tıklayın
http://www.serdarinan.com/tr-TR/content.aspx?CtID=115
