Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Teşvikiye – Şişli – İstanbul

İstanbul’un en pahalı caddeleri Vali Konağı Caddesi, Abdi İpekçi Caddesi ve Teşvikiye Caddesi’nin bulunduğu semt. Şişli İlçesi sınırları içinde kalan Teşvikiye Mahallesi, Nişantaşı bölgesiyle Türkiye’nin en zenginlerinin bulunduğu semt olarak anılır. En ünlü, en zengin isimlerin cenaze namazı Teşvikiye Camii’nden kaldırılır.



Teşvikiye – Şişli – İstanbul
Teşvikiye Mahallesi



Teşvikiye Mahallesi nerededir?


1954'e kadar Beşiktaş İlçesi'nin bir mahallesi olan Teşvikiye, o tarihte bir ilçe olarak ayrılan Şişli İlçesi'ne bağlanmıştır.



Teşvikiye – Şişli – İstanbul



Vali Konağı Caddesi,Teşvikiye Caddesi kesim noktasından başlar.Buradan Güneydoğu yönünde Teşvikiye Caddesini takip edilir ve Teşvikiye Caddesi,Maçka Caddesi, Hüsrev Gerede Caddesi, kesim noktasına ulaşılır. Buradan Güneydoğu yönünde Hüsrev Gerede Caddesi takip edilerek, Hüsrev Gerede Caddesi, Ömer Rüştü Sokağı kesim noktasına ulaşılır. Ömer Rüştü Sokağı iki ilçe sınırı olarak Kuzeydoğu yönünde Muradiye Deresi Sokağına gelinir. Buradan Doğu yönünde Muradiye Deresi takip edilir. (Halk pazarı Şişli İlçesinde kalmaktadır.) Nüzhetiye Caddesine ulaşılır. Buradan Kuzey istikametinde Ihlamur Kasrının arkasından (Ihlamur Kasrı Beşiktaş’ta kalmaktadır.) Hakkı YETEN Caddesine çekilen hat ve buradan Kuzeybatı yönünde Hakkı YETEN Caddesini takip ederek Öğretmen Haşim ÇEKEN Caddesine bu Caddeyi Kuzeybatı yönünde takip ederek Öğretmen Haşim ÇEKEN Caddesinin Vali Konağı Caddesini kestiği hattı takiben Güneybatı yönünde Vali Konağı Caddesi istikametinde Teşvikiye Caddesi, Vali Konağı Caddesi kesim noktasında son bulur.


Şehrin kuzeye ve kuzeydoğuya, yani Şişli ve Nişantaşı – Teşvikiye'ye doğru yayılmasında iki önemli etken, 1870'te Beyoğlu'nun büyük bölümünü ortadan kaldıran yangın felaketi ve Tanzimat'la birlikte yabancıların da şehrin istedikleri yerlerinde mülk edinmelerine olanak tanınmasıdır. (Kaynak: Şişli Belediyesi)



Teşvikiye’nin tarihçesi nedir?


Teşvikiye yerleşmesinin tarihi ancak 19. yy'ın ortalarına kadar iner. Daha önceleri bütünüyle kırsal görünümdeydi. Buraların III. Selim döneminde (1789-1807) bir avlanma ve nişan talimleri yeri olduğuna ilişkin anıt taş bugün Teşvikiye Camii'nin avlusunda bulunmaktadır. 1205/1790-91 tarihli bu taştan başka II Mahmud'a ait 1226/1811 tarihli iki nişan taşından birisi gene Teşvikiye Camii'nin avlusunda, diğeri ise semtin Topağacı kesiminde Nişantaşı-Ihlamur yolunda, bugün bir apartmanın ön bahçesindedir.


Semtin gelişmesine etkisi büyük olan ilk yapı Teşvikiye Camii' dir. İlkin 1209/1794-95'te bir mescit olarak yapılan cami 1270/1853-54'te Abdülmecid tarafından yenilendikten sonra yörede yerleşme başlamıştır. Abdülmecid' in burada bir yerleşim oluşturma amacıyla getirdiği iki taştan biri Teşvikiye Caddesi'nde bugün Harbiye Karakolu olan eski Nişantaşı Karakolu' nun yanındaki boşlukta, diğeri Teşvikiye Caddesi, Rumeli Caddesi ve Valikonağı Caddesi'nin kesiştiği kavşakta bulunmaktadır. Aynı tarzda yapılmış her iki taşın üstünde “Eser-i Avatıf-ı Mecidiye Mahalle-i Cedide-i Teşvikiye” (Abdülmecid'in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi) ibaresi yer alır. Teşvikiye kelimesiyle burada bir mahalle kurulmasının padişahça da teşvik edildiği açıktır.


Semtin gelişmesinde iki ana unsur rol oynamıştır. Birincisi sarayın önce Beşiktaş'a, sonra da Yıldız' a taşınması, ikincisi de hızla gelişen Beyoğlu' nun Taksim-Şişli eksenine doğru taşmasıdır. Sarayın Yıldız' a taşınması (1876) Teşvikiye'yi doğrudan etkilemiş, Maçka'dan Nişantaşı'na kadar anacaddeden başlayarak çevre hanedan ve rical konaklarıyla dolmaya başlamıştır. Bunların en önemlileri Teşvikiye Caddesi ile Hüsrev Gerede Caddesi'nin kesiştiği köşedeki Şehzade Mehmed Selim Efendi Konağı (bugün yerinde Narmanlı Apartmanı var).


Teşvikiye 1920'lerde ikinci unsurun, Taksim-Şişli eksenindeki gelişmenin etkisine girer ve anacaddeden başlayarak hızla apartmanlaşır. Topağacı semtin en son apartmanlaşan kesimidir. Semtteki yerleşmeyi hızlandıran etkenlerden biri de ulaşımdaki gelişmedir. 1914'te Taksim-Şişli tramvay hattının Harbiye'den ayrılan kolu Nişantaşı'ndan dönüp Maçka'ya kadar uzatılınca semtin kentle bağlantısı artmıştır.


Teşvikiye Camii dışında semtte bulunan diğer camiler bugün Muradiye Mahallesi'nde kalan Muradiye Camii ile Hüsrev Gerede Caddesi'ndeki 1876 tarihli Raif Ağa Camii' dir. Semtteki çeşmeler de camilerle bağlantılıdır. Teşvikiye Camii'nin caddeye bakan avlu duvarında, muvakkithane bitişiğinde kitabesiz Taksim Suyu çeşmesi, Kalıpçı Sokağı köşesinde de Hamidiye Suyu'ndan beslenen 1923 tarihli Said Bey Çeşmesi vardır. Her iki çeşmenin suyu artık akmamaktadır. Raif Ağa Camii'nin cephe duvarındaki çeşme de 1876 tarihlidir.


Semtteki resmi nitelikli eğitim kurumlarının en eskisi Şakayık Sokağı'nda yer alan Teşvikiye İlkokulu' ydu. Taş mektep tarzındaki küçük binasıyla dikkat çeken okulun yerinde bugün Sait Çiftçi İlköğretim Okulu bulunmaktadır.


Teşvikiye bugün orta-üst gelir seviyesinde bir nüfus yapısına sahiptir. Nişantaşı, Osmanbey çevresinin 1970 sonlarından başlayarak hızla bir alışveriş ve iş merkezi haline gelmesi, konfeksiyon atölyeleri ve tekstil ticarethaneleriyle dolmuştur.



Teşvikiye Camii’nin özellikleri nelerdir? 


Teşvikiye – Şişli – İstanbul



Şişli İlçesi'nde, adını aldığı semtte, Teşvikiye Caddesi'ndedir. Buradaki ilk cami 1209/1794-95'te III. Selim tarafından yaptırılmıştır. Mevcut kitabesi de 1209 tarihlidir. Cami, harap olduğu için 1271/1854'te Abdülmecid tarafından olasılıkla yeniden yaptırılmıştır. Bu yenilemeye ilişkin kitabedeki “Eser-i Avâtıf- ı Mecidiyye Mahallei Cedide-i Teşvikiyye” yazısı caminin Teşvikiye'nin gelişmesiyle eşzamanlı olduğuna işaret eder. Cami, son olarak 1309/1891-92'de yenilenmiştir.


Bu yenilemenin Yuvan Efendi tarafından yapıldığı bilinmektedir. Teşvikiye Camii, diğer birçok 19.yy camii gibi yalnızca bir dış avlusu ve eğimli bir arazide inşa edildiği için güney kesiminde bir alt katı olan fevkani bir camidir. Plan şeması ve üslup açısından III. Selim döneminden çok, bir 19.yy yapısı olarak yorumlanabilecek özelliklere sahiptir.


Cami, 13x12 m boyutunda, kareye yakın dikdörtgen biçiminde bir harim bölümü ile yaklaşık 24x15 m boyutunda -zemin katının bir bölümü son cemaat yeri olarak ayrılmış- bir hünkâr mahfilinden (daire-i hümayun) oluşmaktadır. Selatin camilerde hünkâr mahfilinin ayrı bir kitle olarak gelişmesi III. Selim döneminde başlamışsa da asıl gelişmesi ve hem boyut olarak büyümesi hem de cami giriş cephesini belirleyen bir kitleye dönüşmesi II. Mahmud ve asıl Abdülmecid dönemlerinde olmuştur. Belirtilen rakamların gösterdiği gibi, Teşvikiye Camii'nde daire-i hümayunun harim mekânının yaklaşık iki katını aşan bir büyüklüğe sahip oluşu, geç tarihli bir şemaya işaret etmektedir.


Teşvikiye Camii, Dolmabahçe Camii ve Ortaköy Camii'yle aynı yıllarda yenilenmiştir. Bu camilerde daire-i hümayunların kuzey cephelerinde giriş akslarının içeri, geriye çekilmesi gibi benzer düzenlemeler vardır. (Kaynak: İstanbul Ansiklopedisi) 


Teşvikiye – Şişli – İstanbul


Nişantaşı Caddesi 


Merkezi, Valikonağı Caddesi ile Teşvikiye Caddesi'nin kesiştiği kavşakta yer alan anıt taş olan semt.


Nişantaşı adı, İstanbul'un semt adları tipolojisinde kökeni bir alamete dayalı olanlar arasında yer alır. Teşvikiye Camii'nin avlusunda bulunan iki nişan taşından III. Selim' e ait olan en eskisi, 1205/1790-91; II. Mahmud'a ait olan ikincisi 1226/1811 tarihini taşır. Abdülmecid 1270/1853-54 te Teşvikiye Camii'ni yenilettiği gibi burada bir mahalle kurulması isteğini de iki anıt taşa kazıttığı yazıyla belgelemiştir. İki taştan biri Teşvikiye Caddesi'nde bugün Harbiye Karakolu olan eski Nişantaşı Karakolu' nun yanındaki boşlukta, diğeri Teşvikiye Caddesi, Rumeli Caddesi ve Valikonağı Caddesi'nin kesiştiği kavşakta bulunmaktadır. Aynı tarzda yapılmış her iki taşın üstünde “Eser-i Avatıf-ı Mecidiye Mahalle-i Cedide-i Teşvikiye” (Abdülmecid'in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi) ibaresi yer alır.


Abdülmecid'in yöreyle ilgisi Dolmabahçe Sarayı'na taşınmasıyla daha da artmış, 1857'de şehzadelerinin sünnet düğünlerinin “Nişantaşı Sahrası” nda yapılmasını emretmişti.

Aradan bir on yıl geçtikten sonraki kayıtlarda ise artık Nişantaşı'nın imara açıldığı, ilk konakların yapılmaya başlandığı görülür. Bundan sonra Nişantaşı bir konaklar ve saraylar kenti olarak gelişecek, 1910'lardan başlayarak buna apartmanlar eklenecektir.


1950'lere kadar kır-kent içeriği biçiminde sürmüştür. Taksim-Harbiye arasına bakıldığında ana yolun sağ tarafı askeri tesisler, mezarlıklar ve bahçelerle doludur. Arkaları ise 1940'lara kadar bostanlıktır. Sol yan daha hızla iskan edilmiş, apartmanlaşmıştır.

12 Ağustos 1961'de kaldırılana kadar, Maçka-Beyazıt, Maçka-Tünel, Maçka-Fatih ve Harbiye-Fatih güzergahları arasındaki tramvaylar uzun zaman semtin başlıca toplu ulaşım aracı olmuştur.


1930'lardan sonraki gelişme bütün İstanbul'da olduğu gibi apartmanlaşma yönünde olmuş; Nişantaşı, çevresindeki Taksim, Harbiye, Osmanbey, Şişli gibi semtlerle birlikte İstanbul'un en hızlı apartmanlaşan semtlerinden biri durumuna gelmiştir. Ama bu apartmanlaşma seçkin bir yapılaşma olarak sürmüş, semt özellikle üst ticaret ve sanayi kesiminin tercih ettiği bir yerleşme yeri hüviyetini korumuş, anacaddeler boyunca sıralanan alışveriş mağazaları da bunu desteklemiştir.


1920'lerin konaklar semti Nişantaşı, bütün İstanbul gibi büyük bir değişim geçirmiş; yoğun trafikli, canlı, kalabalık ve gerek konut bölgesi olarak gerekse lüks mağazaları, galerileri, zarif vitrinleri ile her şeye rağmen seçkin bir semt olmayı sürdürmüştür.



Nişantaşı’ndaki nişantaşlarının tarihçesi nedir?


İstanbul’un çeşitli yörelerinde bugüne kadar pek azı korunabilmiş olan nişantaşlarının çoğunluğu Şişli İlçesi sınırları içindedir. Günümüze kadar gelebilmiş nişan taşlarının bulunduğu yöreler; Nişantaşı, Teşvikiye veOkmeydanı’ndadır. 1270/1853-54’te Teşvikiye Camii Abdülmecid tarafından yenilendikten sonra yörede yerleşme başlamıştır. Abdülmecid’in burada bir yerleşim oluşturma amacını dile getirdiği iki taştan biri Teşvikiye Caddesi’nde bugün Harbiye Karakolu olan eski Nişantaşı Karakolu yanındaki boşlukta, diğeri Teşvikiye Caddesi, Rumeli Caddesi ve Valikonağı Caddesi’nin kesiştiği kavşakta bulunmaktadır. Aynı tarza yapılmış her iki taşın üstünde ‘Eser-i Avatıf-ı Mecidiye Mahelle-i Cedide-i Teşvikiye’ (Abdülmecid’in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye mahallesi) ibaresi yer alır.


Teşvikiye Camii’nin avlusunda 1205 tarihli ve III. Selim’e ait olan, diğeri 1226-1811 tarihli ve II.Mahmut’a ait 2 nişantaşı bulunmaktadır. 1226-1811 tarihli bir başka Nişantaşı ise Topağacı’nda Nişantaşı Ihlamur yolunda bir apartmanın ön bahçesinde varlığını korumaktadır.



Teşvikiye Mahallesi’nin nüfusu kaçtır


2011 Yılı Nüfusu: 11915

2008 Yılı Nüfus Sayımı: 11512

2000 Yılı Nüfus Sayımı: 11598

1997 Yılı Nüfus Sayımı: 12506

1990 Yılı Nüfus Sayımı: 12990



Teşvikiye’nin konut sayısı kaçtır?


Mesken Sayısı: 5935

Bina Sayısı: 854

İşyeri Sayısı: 1835

Arsa Sayısı: 55


Teşvikiye Mahallesi Muhtarlığı iletişim bilgileri nelerdir? 


Muhtar Adı: Ekrem Kinyas

Telefon Numarası: 0212 232 84 43