Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Vakıf

Para ya da gayrimenkul bağışlarının, hayırlı bir amaçla kar amacı gütmeden kullanılması için oluşturulan organizasyonlara vakıf denir. Vakıf, bir Osmanlı geleneğidir ve varlığını bugün de sürdürmektedir.




Vakıf
3. Ahmet Çeşmesi, Eminönü-İstanbul


Vakıf ne demektir?



Kişilerin bir hizmetin ilerleyebilmesi için para ve mülklerini bağışladıkları; hayır işleri yapmak üzere kurulmuş bir organizasyondur. Geçmişten geleceği sağlıklı bir şekilde bu ürünleri taşımak vakıfların görevidir.


Türk Medeni Kanunun 101.maddesine göre “Vakıflar, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır."


Kökü Arapça’dan gelen Vakıf kelimesi Arapça’da va-ka-fe olarak bilinir. Anlamı ise hapsetmek ve alıkoymaktır. Bir diğer anlamı ise tamamen vermek olarak açıklanır.


İslam hukukunda ise tanımı; habs ve hums yani sadaka anlamında kullanılmıştır. 


Vakıf kelimesinin teknik anlamı ise vakfedilen maldır.



Vakıf
Hacı Hekim Hamamı, Bergama-İzmir


Tarihte ilk vakıf malı hangisidir?


Tarihte ilk vakıf örneği; Hz. Ömer’in Hayber’in fethinden sonra ödül olarak kendi payına düşen araziyi sattırmayarak fakirlere ve evsizlere bırakmasıdır.



Vakıfların toplumsal yaşantıda görevleri nedir?



1. Dini hizmetler 

2. Sağlık hizmetleri 

3. Eğitim ve öğretim hizmetleri 

4. Aş evi hizmetleri 

5. Sosyal hizmetler 

6. Sanat ve kültür hizmetleri 

7. Para yardımı 

8. Milli savunma hizmetleri 

9. İktisadi hizmetler 

10. Ulaştırma hizmeti 

11. Spor hizmetleri  



Osmanlı Dönemi’nde vakıf sistemi nasıldır?



Osmanlı döneminde, dönemin zenginleri mal varlıklarını vakıflara devretmiştir. Vakıflar sosyal, ekonomik, eğitim, sağlık, mimarlık gibi alanlarda önemli rollere sahip olmuştur. 


Osmanlı döneminde ise başta padişahlar ve padişah soyundan gelenler ayrıca seçkin aileler vakıf kurmuştur. Devlet bu vakıfları korumuştur. Devletin harcama yapmasını engelleyen vakıflar gelir kaynağı olmuştur.

1836 yılında 2.Mahmud zamanında bütün vakıflar Evkaf Nezaretine bağlanmıştır.



Vakıf
Kurtkulağı Kervansarayı, Ceyhan-Adana


Vakıf arazileri nedir?



Gelirleri cami, medrese, hastane gibi topluma hizmet eden kuruluşları için ayrılmış arazidir. Bu arazilerden vergi alınmaz. Bu araziler üzerinde iş yapanlar vergilerini bağlı olduğu vakfa bırakırlar.

 


Vakıfların tarihteki yeri nedir?



Vakıflar, çok eski çağlardan beri vardır. Eski Mısır ve Romalılar kurmuş oldukları vakıflar ile kitaplıklar kurar ve hayır kurumlarını desteklerdi. Ortaçağ Avrupası’nda kiliseler tarafından yürütülürdü. Kimsesiz çocuklar, okullar ve yetimhanelere yardım edilirdi. Rönesans döneminde zengin tüccarlar tarafından kurulan vakıflar giderek artmaya başladı. Bu tüccarlar 16. Ve 17.yy’larda fakirlere, evsizlere, yetimlere, hastane ve okullara yardım etti. Başta ABD olmak üzere 20.yy’da ise bilim, eğitim, tıp gibi alanlara destek oldu. Carnegie Vakfı bu anlamda kurulan ilk vakıf olma özelliğini taşır. Bu tür vakıflar dışında İngiltere’de ise tarihi yapıları koruma amaçlı vakıflar kurulmaya başlandı. Ulusal Vakfı bu vakıflara örnek olarak verebiliriz. 



Vakıf
Sümela (Meryem Ana) Manastırı, Maçka-Trabzon



Türkiye’de hangi vakıflar var?



Türkiye’de hemen hemen her konuda neredeyse birden çok vakıf bulunmaktadır. Bunlar bazıları şöyle;

1. Azınlıklar Vakfı

2. Tema Vakfı

3. Cem Vakfı

4. Türk Kalp Vakfı

5. Anne Çocuk Eğitim Vakfı

6. LÖSEV

7. Nesin Vakfı

8. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı

9. Toplum Gönüllüleri Vakfı

10. Mehmetçik Vakfı



Türkiye’de kaç tane vakıf var?



Türkiye’de toplam 46 bin 571 vakıf yer alıyor.



Vakıf

Fatih Külliyesi, Fatih-İstanbul


Vakıfların amaçları nedir?



1. Sosyal dengeleri kurar. Zenginden fakire doğru yardımlaşmayı sağlar.

2. Öğrencilere burs vermek

3. Kazancı olmayan kişilere maaş vermek

4. Gıda yardımı

5. Vakıf eserlerini korumak. 



Türk Medeni Kanunu’ndan önce kurulmuş vakıflar nelerdir?



1. Mahiyetleri bakımından

a) Hayri Vakıflar

b) Zürri Vakıflar


2. Mülkiyetleri bakımından

a) Sahih Vakıflar

b) Sahih Olmayan Vakıflar


3. İdareleri bakımından

a) Mazbut Vakıflar

b) Mülhak Vakıflar

c) Cemaat ve Esnafa Mahsus Vakıflar


4. Kullanım şekilleri bakımından

a) İcare-i Vahideli Vakıflar

b) İcare-i Vahide-i Kademeli Vakıflar



Vakıf kurmak için neler gerekir?



Türk Medeni Kanunu’na göre vakıf kurmak için vakıf açmayı düşünen kişi notere başvuruda bulunur. Bir senet düzenlenir. Bu resmi senette şunlar yer alır;


- Vakfın amacı

- Uzuvları ( yönetimi, denetim kurulu)

- Bu amaca tahsis edilen malları ve hakları,

- Vakfın teşkilatı (vakfı idare edecek kişi ve kişiler)

- İkametgah ve vakfın ismi.



Vakıf kurduktan sonra hangi işlemler yapılır?



04.5.1990 gün, 20508 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 3628 sayılı Mal Bildiriminde bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununa göre, vakıfların idare organlarında görev alanlar Vakıflar Genel Müdürlüğüne mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.


Kurulan vakıflar gelen ve giden herşeyi Vakıflar Genel Müdürlüğüne yazışma ile bildirmek zorundadır.



Cemaat Vakıfları nedir?



Cumhuriyet dönemi öncesinde gayrimüslimlerin oluşturmuş olduğu vakıflara cemaat vakfı denir. 1936 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğündeki kütüğe kayıt olmuştur. 

5737 sayılı Vakıflar Kanunu 3. Maddesine göre cemaat vakfı tanımı şu şekilde yapılmıştır.

Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıflardır.

Türkiye’de 162 tane cemaat vakfı mevcuttur. Bu vakıflardan bazıları; 


1. Beykoz Aya Paraşkevi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı, 

2. Heybeliada Aya Triada Tepe Manasatırı Vakfı

3. Kınalıada Panayia Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

4. Fener Maraşlı Rum İlkokulu Vakfı

5. Beşiktaş Cihannüma Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

6. Bebek Aya Haralambos Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

7. Arnavutköy Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

8. Kumkapı Aya Kiryaki Elpida Rum Ortodoks Kiliseleri Vakfı

9. Zapion Rum Kız  Lisesi Vakfı

10. Galata Rum İlkokulu Vakfı

11. Kuruçeşme Aya Dimitri Aya Yani Rum Ortadoks Kilisesi Vakfı

12. Koca Mustafa Paşa Samatya Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

13. Yeniköy Aya Nikola Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

14. Bozcaada Kimisiz Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı

15. İskenderun Arsuz Rum  Ortodoks Kilisesi Vakfı



Cemaat Vakıfları'na yönelik ne gibi düzenlemeler oldu?



Cemaat vakıfları 1936 yılından itibaren 1974 yılına kadar bağış, vasiyet ve satın alma yoluyla taşınmaz mal edinmişlerdir. 1974 yılında Yargıtay kararı ile edinilen bu taşınmazlar sahiplerine iade edilmiş bir kısmı ise Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devretmiştir. Bu konu ile ilgili 2003 yılında AB uyum yasaları için yeni bir düzenleme yapılmıştır. 


Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman’ın vakıflara gösterdiği özeni belli ettikleri mektuplar ve vasiyetnameler nelerdi?


Vakıf

Fatih Sultan Mehmet



Vakıf Hassasiyeti


..... " Ben ki İstanbul fatihi abd-i aciz Fatih Sultan Mehmed bizatihi alınterimle kazanmış olduğum akçelerimle satın aldığım İstanbul'un Taşlık mevkiinde kain ve malumu'l-hudud olan 136 bap dükkanımı aşağıdaki şartlar muvacehesinde vakfı sahih eylerim. 


Şöyleki: Bu gayr-ı menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim... Ayrıca 10 cerrah, 10 tabip ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasb eyledim. Bunlar ki ayın belli günlerinde İstanbul'a çıkalar, bila istisna her kapıyı vuralar ve o evde hasta olup olmadığnı soralar; var ise şifası şifayap olalar. Değilse kendilerinden hiçbir karşılık beklemeksizin Darülaceze'ye kaldıralar, orada salah bulduralar.


... Ayrıca külliyemde bina ve inşa eylediğim imarethanede şehit ve şühedanın kavimleri ve medine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizatihi kendüleri gelemeyenlerin yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle..."


Fatih Sultan Mehmet Han'ın Vasiyetinden...



Vakıf

Vakıf Duası


" Her kimse ki; Vakıflarımın bekasına özen ve gelirlerinin artırılmasına itina gösterirse, bağışlayıcı olan Allahu Teâlâ'nın huzurunda ameli güzel ve makbul olup, mükâfatı sayılamayacak kadar çok olsun, dünya üzüntülerinden korunsun ve muhafaza edilsin..."


Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesinden...

Hicri 950 - Miladi 1543


Vakıf
Vakıf Bedduası



"Allah'a ve Ahiret gününe inanan, güzel ve temiz olan Hazreti Peygamberi tasdik eden, Sultan, Emir, Bakan, küçük veya büyük herhangi bir kimseye, bu vakfı değiştirmek, bozmak, nakletmek, eksiltmek, başka bir hale getirmek, iptal etmek, işlemez hale getirmek, ihmal etmek ve tebdil etmek helal olmaz. Kim onun şartlarından herhangi bir şeyi veya kaidelerinden herhangi bir kaideyi bozuk bir yorum ve geçersiz bir yöntemle değiştirir, iptal eder ve değiştirilmesi için uğraşır, fesh edilmesine veya başka bir hale dönüştürülmesine kastederse, haramı üstlenmiş, günaha girmiş ve masiyetleri irtikap etmiş olur. Böylece günahkarlar alınlarından tutularak cezalandırıldıkları gün Allah onların hesabını görsün. Mâlik onların isteklisi, zebaniler denetçisi ve cehennem nasibi olsun. Zira Allah'ın hesabı hızlıdır. Kim bunu işittikten sonra, onu değiştirirse onun günahı, değiştirenler üzerindedir. Kuşkusuz O, iyilik edenlerin ecrini zayi etmez..."


Kanuni Sultan Süleyman Vakfiyesi'nden...


Bir Osmanlı organizasyonu olan vakıfın Cumhuriyet'in kurucu atalarından Mustafa Kemal, değer ve önemini şu sözlerde ifade ediyor: 


Vakıf

Mustafa Kemal Atatürk



1 Mart 1922'de T.B.M.M.'ni Açış Nutkundan


"Vakıflarla ilgili konulara gelince; bilinmektedir ki vakıflar memleketimizin mühim bir servetini teşkil eder. Bu servetten millet ve memleketin gerektiği şekilde istifade edebilmesi için Şer'iyye Vekâletiyle beraber bütün Bakanlar Kurulunun ve hatta Yüce Meclisin bu hususu ehemmiyetle tetkik ile bu büyük müessesenin haraplıktan korunmasını ve memlekete faydalı bir hale konulmasını temenni eylerim.


Efendiler;


Vakıfların varoluş esprisi göz önüne alınınca; bunun dinî müesseseler ile beraber hizmet ve sosyal dayanışmayı hedeflediği ortaya çıkar.


Vakıfların imarethaneler, bîmarhâneler, hastahaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler, ve diğer irfan müesseselerini kapsamış olması, vakıflara ait konuların çözümünde uyulması zorunlu olan esasları göstermektedir."

K. ATATÜRK



1 Mart 1339 (1923) T.B.M.M.'nin 4.Toplantı Yılını Açarken


Efendiler,


Geçen sene zarfında Evkaf Vekâleti; dînî ve hayrî yapıların tamir ve inşaatında oldukça mühim bir faaliyet göstermiştir. Yapılan tamirler, yurdun çeşitli yerlerinde olmak üzere toplam;

126 cami ve mescit ile 31 medrese ve mektep,

22 su yolu ve çeşme, 175 akar ve 26 hamama ulaşmıştır.


339 senesinde İstanbul'a ait olup, şimdiye kadar teşkilâtsızlık yüzünden ihmal edilen bentlerin tamiratı ciddiyetle göz önüne alınarak; bu hususta bir kanun tasarısı hazırlanıp, Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilmiştir ve adı geçen Kanunun Yüce Meclis tarafından kabulü halinde İstanbul'da susuzluk tehlikesine maruz kalan halk ve dinî yapıların su ihtiyacı mümkün olduğu kadar azaltılacaktır.


Toplamı önemli bir miktara ulaşan vakıflar giderlerinin hiçbir denetime tutulmadan harcanması uygun olmadığı gibi, devamlı olarak halk tarafından yapılan şikâyetlerin bir an önce tetkiki mümkün olmadığından,

yeniden Teftiş Kurulu oluşturulması

bütçeye konmuştur.


Aylık yirmibeş, elli kuruş gibi küçük bir ücretle hizmetlerini yürütmekte olan din görevlilerinden 487 kişinin maaşlarına şimdiye kadar 13006 lira zam yapılmış ve bu sene içinde bir o kadar lira zam kararlaştırılmıştır.


Efendiler !


Geçen sene arz etmiştim. Bu sene de tekrara mecburum ki, vakıflar konusu mühimdir. Memleket ve milletin hakiki menfaati yönünden tetkik ve günün gereklerine uygun bir şekilde çözülmesi lâzımdır, çok gereklidir."

K. ATATÜRK



Telgraf

Başvekil İsmet Paşa Hazretlerine


Son inceleme gezilerimde çeşitli yerlerdeki müzeleri ve eski sanat ve medeniyet eserlerini de gözden geçirdim.


1.İstanbul'dan başka Bursa, İzmir, Antalya, Adana ve Konya'da bulunan müzeleri gördüm. Bunlarda şimdiye kadar bulunabilen bazı eserler muhafaza olunmakta ve kısmen de yabancı uzmanların yardımıyla tasnif edilmektedir. Ancak memleketimizin hemen her tarafında emsalsiz hazineler halinde yatmakta olan eski uygarlık eserlerinin ilerde tarafımızdan ortaya çıkarılarak ilmî bir şekilde koruma ve tasnifleri ve geçen devirlerin sürekli ihmali yüzünden çok harap bir halde olan âbidelerin korunmaları için Müze Müdürlüklerine ve kazı işlerinde kullanılmak üzere (arkeoloji) uzmanlarına şiddetle ihtiyaç vardır. Bunun için Maarifçe yurt dışına öğrenime gönderilecek öğrencilerden bir kısmının bu konuya ayrılmasının uygun olacağını düşünmekteyim.


2.Konya'da asırlarca devam etmiş ihmaller sebebiyle büyük bir tahribat içinde bulunmalarına rağmen, sekiz asır evvelki Türk medeniyetinin gerçek mimarî şaheserleri sayılacak kıymette bazı binalar vardır. Bunlardan bilhassa Karatay Medresesi, Alâeddin Câmii, Sahip Atâ Medrese Cami ve Türbesi, Sırçalı Mescit ve İnce Minareli Cami derhal ve acele olarak onarıma muhtaç bir durumdadırlar. Bu tamirin gecikmesi ve âbidelerin tamamen ortadan kalkmasına sebep olacağından, öncelikle asker tarafından kullanılanlarının boşaltılmasını ve tamamının uzman kişiler kontrolünde onarımının temin edilmesini rica ederim.

K.ATATÜRK



Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün iletişim bilgileri neler? 


Genel Müdürlük adres: Milli Müdafa Cad. No : 20 Kızılay / ANKARA

Telefon : 0 (312) 415 50 00 (10-Hat)



Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bölge müdürlüklerine ulaşmak için tıklayın!