Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Vergi Yapılandırma Kanunu Soru ve Cevapları!

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun 19/08/2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.


Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı Kanun 19/08/2016 tarihli ve 29806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu Kanun ile bazı vergi borçlarına yönelik yapılandırma fırsatı sunuldu. Yapılandırma için müracaatlar en son 25 Kasım'da alınacak.


Gelir İdaresi Başkanlığı, Vergi Yapılandırma Kanunu Bilgilendirme Toplantısı'nda görüşülen soru ve cevapları yayınladı. İşte merak edilen Vergi Yapılandırma Kanunu Soru ve Cevapları;


1. Yıllara yaygın inşaat onarım işlerinde matrah ve KDV artırımı hangi yılları kapsamalıdır?

Yıllara sari inşaat ve onarım işi yapan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, her bir inşaat itibarıyla işin bittiği yıl esas alınmak suretiyle bu faaliyetleri dolayısıyla 2011, 2012, 2013, 2014 ve 2015 yılları için 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

Öte yandan, önceki yıllarda başlayan, ancak 2016 yılında bitmiş veya halen devam etmekte olan, yıllara sari inşaat ve onarım işleri için gelir vergisi mükelleflerinin Mart 2017, kurumlar vergisi mükelleflerinin Nisan 2017 ve müteakip yıllarda beyanda bulunması gerektiğinden bu işlerine ilişkin olarak 6736 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.


2. Matrah ve vergi artırımına ilişkin tutarlar ödenmemesi matrah ve vergi artırımının sağladığı imkanlardan yararlanılmasına engel teşkil eder mi?

Matrah ve vergi artırımında bulunanların taksitlerini süresinde ödememesi, artırım hükümlerinin ihlali anlamına gelmeyecektir. Ancak, ödenmeyen vergiler, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen oranın bir kat fazlası oranında gecikme zammı ile birlikte takip ve tahsil edilecektir.


3. Matrah artırımı yapılırken KDV-kurumlar-gelir vergisini birlikte artırmak zorunlu mudur? Ayrıca, stopaj artırımı yapmak zorunlu mudur?

Esas itibarıyla böyle bir zorunluluk bulunmamakta olup mükellefler istedikleri vergi türünden matrah ve vergi artırımında bulunabilirler.

Ancak belirlenen bazı hallerde bir vergi türünden matrah veya vergi artırımında bulunulması için diğer bir vergi türünden de artırımda bulunulması şartı aranmaktadır. Örneğin; 2011 ila 2015 yıllarında vermiş oldukları kurumlar vergisi beyannamelerinde kurumlar vergisine tabi matrah beyan eden, matrah beyan etmeyen veya zarar beyan eden mükelleflerin, bu dönemlere ilişkin olarak 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesine göre, vergi tevkifatına tabi kazançları ile ilgili olarak vergi artırımı veya matrah beyanında bulunabilmeleri için, kurumlar vergisi matrahlarını da artırmaları zorunludur.


4. Tasfiyesi devam eden kooperatif bütün yıllara matrah artırır mı yoksa tasfiye öncesi sonrası ayrı ayrı mı olacak?

Tasfiyesi devam eden kooperatiflerce 2011 ila 2015 yılları için matrah/vergi artırımında bulunulması mümkündür.


5.  Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapan mükellef, tüm KDV beyannamelerini vermiş olmasına rağmen, her ay hakediş yapmadığı için hesaplanan KDV bulunmayan dönemleri de bulunmaktadır. Bu durumda KDV matrah artırımın nasıl yapılır?

Yıllara sari inşaat işi nedeniyle beyannamelerin bazılarında hesaplanan KDV bulunmayan mükelleflerin KDV artırım imkanından yararlanması için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunması zorunludur. Bu durumda hesaplanan KDV bulunan dönemlerdeki hesaplanan KDV tutarları toplanır. Bu tutara ilgili yıl için belirlenen oran uygulanmak suretiyle bir hesaplama yapılır. Gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımı tutarlarının %18’i hesaplanır. Hesaplanan bu tutarlardan hangisi büyükse KDV artırım tutarı olarak dikkate alınır. Tebliğ ekinde yer alan Ek:17’deki bildirim formu kullanılır.


6. Mükellef 1. taksitten sonra peşin ödemeye geçerse Yİ-ÜFE nin %50 indiriminden faydalanabilir mi?

6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde “b) İlk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi hâlinde, fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarı (bu Kanunun 4 üncü maddesine göre fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile birlikte hesaplanan gecikme faizi dâhil) üzerinden ayrıca %50 indirim yapılır.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, yapılandırılan tutarın tamamının ilk taksitin ödeme süresinin son gününe kadar (Kasım/2016 ayı içerisinde) ödenmesi halinde peşin ödeme indirimden yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Bu tarihten sonra yapılacak ödemelerde peşin ödeme indiriminden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.


7.  6111 sayılı Kanun ödenmediğinden yapılandırmamız iptal oldu. Borç aslı 1.500.000 TL, gecikme zammı 1.500.000 TL. Ayrıca kurumlar vergisinden doğan alacaklarımızdan dolayı vergi dairesiyle dava aşamasındayız. Aleyhimize sonuçlanmasına rağmen Yargıtay’a intikal etti. Dava sonucu bekliyoruz. Bu kanundan dolayı borçlarımızı yapılandırırsak davadan vazgeçmeli miyiz? Veya dava sonucunu mu beklemeliyiz?


6736 sayılı Kanunun 2, 3 ve 4 üncü maddelerinden yararlanmak isteyen borçluların Kanunda belirtilen şartların yanı sıra yapılandırmaya konu borçları için dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamalarının şart olduğu belirtilmiştir. 

Bu nedenle, madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların bu yöndeki iradelerini başvuruları sırasında belirtmeleri gerekmektedir.


Dolayısıyla, 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmaya konu olmayan borçlar için davadan vazgeçilmesine gerek bulunmamaktadır.


Soru konusu olayın mahiyeti tam anlaşılamamakla birlikte dava konusunun vergi dairesinden kurumlar vergisi iadesi talebinde bulunulduğu ve bu talebin reddi üzerine dava açıldığı anlaşılmaktadır. Böyle bir durumda idari işlemin iptali ile ilgili açılan bu davanın, ödenecek bir vergi veya sair amme alacağı bulunmadığından, Kanun kapsamında yapılandırma ile ilgisi bulunmayacağından davadan vazgeçilmesine gerek bulunmamaktadır. 

Diğer taraftan 6111 sayılı Kanundan yararlanmak üzere başvuruda bulunulmuş ve ödeme yönünden şartların ihlal edilmiş olması 6736 sayılı Kanundan yararlanmaya engel teşkil etmemektedir.


8. Vergi Mahkemesinin kararıyla ödediğimiz vergiyi tecil faiziyle birlikte ödedik. Danıştay henüz kararı onaylamadı. Bu durumda yapılandırmadan yararlanabilir miyiz? Ödediğimiz tutar ne olacak?


Vergi mahkemesinin tasdik veya tadilen tasdik kararı üzerine hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yayımlandığı tarihten önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar, Kanunun 10 uncu maddesinin onaltıncı fıkrası da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki açıklamalara göre tespit edilecektir.

6736 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık;

Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar,

Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar,

Kanunun 10 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasında belirtilen tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizler,

red ve iade edilmeyecektir.

Ancak, dava konusu yapılmış tarhiyatlara karşılık 6736 sayılı Kanunun yayım tarihinden önce ödeme yapılmış olması halinde, ödenen bu tutarların red ve iadesinin yapılabilmesi için, tarhiyatlara yönelik vergi mahkemesince karar verilmemiş olması veya verilen kararın üst mahkemece bozularak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iade edilmiş olması ya da vergi mahkemesince tarhiyatların terkinine karar verilmiş ve 19/8/2016 tarihinden önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olması gerekmektedir. 

Buna göre, vergi mahkemesinin tasdik kararına göre ödenmesi gereken tutarların tamamının Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olması hâlinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığından, Kanundan yararlanılması söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla, vergi mahkemesi kararı üzerine ödenmiş olan tutarların red ve iadesi mümkün değildir. Kısmen ödeme yapılmış olması halinde ise ödenmemiş tutarlar üzerinden Kanundan yararlanılacaktır.