Palladium AVM, Nidakule ofis projeleri ve Narinpark’ı hayata geçiren Tahincioğlu Gayrimenkul’ün de dahil olduğu Tahincioğlu Holding’in kurucusu ve Onursal Başkanı’dır. Yakup Tahincioğlu, 20 Nisan 2013 Cumartesi günü vefat etmiştir.
Yakup Tahincioğlu kimdir?
1933 yılında Mardin’de dokuz çocuklu Süryani bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya gelen, 20 Nisan 2013 tarihinde vefat eden işadamı, sanayicidir. Yakup Tahincioğlu, Tahincioğlu Gayrimenkul’ün de dahil olduğu Tahincioğlu Holding ile Kent Gıda Maddeleri San. ve Tic. A.Ş.'nin kurucusu ve Onursal Başkanıdır. Yakup Tahincioğlu, İstanbul Süryani Ortodoks Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapıyordu ve 2011 yılında yayınlanan "Tarihleri, Kültürleri ve İnançlarıyla Süryaniler” isimli kitabı kaleme almıştı.
Yakup Tahincioğlu’nun holding patronluğuna uzanan kariyer öyküsü nedir?
1933 yılında Mardin'de doğan Yakup Tahincioğlu, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimleri Akademisi'nde okurken Kent Gıda'nın ilk nüvesini oluşturan ufak bir imalathane kurarak sanayi sektörüne ilk adımını attı.
50 seneyi aşkın meslek hayatı süresince kuruculuğunu ve Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı 60'tan fazla şirket bünyesinde 16 fabrika, 3 otel, 2 alışveriş merkezi de dahil olmak üzere birçok tesis kuran Tahincioğlu, Türk sanayisinin duayenleri arasında yerini aldı.
25 yıl Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu üyeliği yapan Yakup Tahincioğlu; MAREV (Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı), Deyrulzafaran Manastırı Bakım, Onarım ve Yaşatma Derneği başta olmak üzere birçok vakıf ve derneğin kuruculuğu ve başkanlığı ile sayısız hayır kurumunda çeşitli görevler üstlendi.
Ayrıca İstanbul Süryani Ortodoks Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapan Yakup Tahincioğlu 2011 yılında yayınlanan "Tarihleri, Kültürleri ve İnançlarıyla Süryaniler" kitabını kaleme aldı.
Yakup Tahincioğlu’nun Süryaniler kitabında neler var?
5500 yıldır bu topraklarda yaşayan Süryaniler'in kökeni nereye dayanıyor, ataları kimler?
Türkiye'de ne kadar Süryani var?
Bu topraklara nereden gelmişler?
İnançları, kültürleri, gelenek-görenekleri nasıl?
Süryanicenin kaynağı neresi?
Osmanlı'dan önce, Osmanlı zamanında ve sonrasında yaşadıkları,
Azınlık olmayı neden hiçbir zaman benimsememişler?
Günümüzdeki gelişmelerle ilgili neler düşünüyorlar?
konuları işleniyor.
Ayrıca ilginç ve bilinmeyen birçok konu da yazar tarafından kitapta akıcı bir dille anlatılıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Yakup Tahincioğlu tarafından kaleme alınan Süryaniler kitabı
Yakup Tahincioğlu'nun kitabına nasıl ulaşılabilir?
Yakup Tahincioğlu'nun Süryaniler kitabı için tıklayın!
Tahincioğlu Holding’in tarihçesi nedir?
Tahincioğlu Holding geçmişi 1926 yılına kadar uzanan bir aile şirketidir. Mardin’de tahin üretimiyle başlayan ilk faaliyetler gelişerek İstanbul’da devam etmiş ve uzun yıllar grubun ana iş kolu olan Kent Gıda’nın temellerini oluşturmuştur. Kent Gıda’nın Cadburry Schweppes’e tamamen satılması ile grup, faaliyet göstermekte olduğu gayrimenkul geliştirme, inşaat, üretim, enerji ve hizmet sektörlerine odaklanmıştır.
Tahincioğlu Holding aralarında Cadbury Schweppes, Warner Lambert, Cargill, Ralston Purina, Chupa-Chups, Lawson Mardon, Raffles Group’un (Swissotel) bulunduğu dünyanın önde gelen birçok şirketi ile ortaklık kurmuş ve/veya stratejik iş birliği yapmıştır.
Tahincioğlu Gayrimenkul ne zaman kuruldu?
Tahincioğlu Gayrimenkul (“Firma”), Tahincioglu Holding’in, 1965 yılından itibaren, gayrimenkul geliştirme ve yatırım alanında faaliyet gösteren firmasıdır. Firma, Türk gayrimenkul sektörünün önde gelen faal isimlerinden biri olup nitelikli perakende, ofis ve konut projelerinin yanı sıra birinci sınıf otellerin inşa ve geliştirme çalışmalarına odaklanmıştır. Geliştirmekte olduğu projelerine ilave olarak, şirketin aktif bir şekilde yönetimini üstlendiği, gelir getiren gayrimenkul varlıklarından oluşan geniş bir portföyü de bulunmaktadır. Tahincioğlu’nun bir diğer firması Meta, grup projelerinin yönetiminden sorumludur.
Firmanın şu ana kadar tamamlamış olduğu projelerin inşaat alanı, 1.5 milyon metrekarenin üzerindedir.
Tahincioglu’nun inşaat firması olan Nida İnşaat, her projede genel yüklenici görevini üstlenmektedir.
Firmanın sembol haline gelen projeleri arasında Palladium Alışveriş Merkezi ve Rezidans, Nidakule Kozyatağı Ofis ve İzmir Swissotel Grand Efes ve Kongre Merkezi sayılabilir.
Firma, geliştirme sürecinde olan Leed Gold Sertifikasına aday, İstanbul’da Nidakule Göztepe ve Palladium Tower ofis projeleri ile Hatay’da Palladium Antakya alışveriş merkezi projelerinin inşaatını sürdürmektedir. İnşaatı devam eden bu projelerin yanı sıra Firma şu anda proje ve planlama aşamasında olan yedi farklı projeyle daha ilgilenmektedir. Bu projeler, Levent ve İstanbul Finans Merkezi’ndeki iki iş merkezi, Çengelköy ve Seyrantepe’deki iki konut projesi ve Bomonti, Kozyatağı ve Adana’daki üç adet karma kullanımlı projelerdir.
Tahincioğlu Gayrimenkul’ün yönetiminde kimler var?
Yönetim Kurulu Başkanı: Özcan Tahincioğlu
Yönetim Kurulu Başkan Vekili: Can Tahincioğlu
Yönetim Kurulu Üyesi: Onur Tahincioğlu
Yönetim Kurulu Üyesi: Elif Germirli
Yönetim Kurulu Üyesi: Alpaslan Çalım
Tahincioğlu Gayrimenkul’ün tamamlanan projeleri hangileridir?
- Palladium Alışveriş Merkezi & Rezidans
- Nidakule Kozyatağı Ofis
- Swissotel Grand Efes & Kongre Merkezi
- Kent Gıda Yönetim ve Fabrika Binası
- Nidapark Evleri
- Perissia Hotel Kapadokla
- Sentido Perissia Hotel Antalya
Tahincioğlu Gayrimenkul’ün inşaat aşamasındaki projeleri hangileridir?
- Nidakule Göztepe Ofis
- Palladium Tower Ofis
- Palladium Antakya Alışveriş Merkezi
Tahincioğlu Gayrimenkul’ün planlama aşamasında olan projeleri hangileridir?
- Nidakule Levent Ofis
- İstanbul Finans Merkezi Ofis
- Çengelköy Konut Projesi
- Seyrantepe Konut Projesi
- Bomonti Karma Kullanımlı Proje
- Adana Karma Kullanımlı Projesi
Tahincioğlu Gayrimenkul’ün iletişim bilgileri neler?
Tahincioğlu Gayrimenkul İnşaat ve Turizm A.Ş.
Adres: Nidakule, Değirmen Sokak, No: 18 Kat 15, 34742
Kozyatağı, Istanbul, Türkiye
Telefon : 0216 384 93 11
Fax : 0216 384 81 87
info@tahincioglugayrimenkul.com
www.tahincioglugayrimenkul.com
Yakup Tahincioğlu hangi konularda haber konusu oldu?
Din ayrımı yapmadan bayramları kutlardık (Aksiyon Dergisi, 15 Kasım 2004)
Kent Gıda'nın kurucusu ve Süryani Kadim Cemaati lideri, Mardin doğumlu Yakup Tahincioğlu, çocukluğunun Mardin'inde, ayrım yapmadan her dinin bayramını birlikte kutladıklarını söylüyor. Tahincioğlu, Kent Gıda'nın bayram temalı reklam filmleriyle, bayram coşkusunu yeniden hatırlatmak istediklerini anlatıyor.
Birkaç senedir, bayramlara vurgu yapan reklamlar neredeyse dizi film gibi merakla izlenir oldu. İş yaşamının çarkları arasında sıkışıp kalanların, bayramlarda, aslında ne kadar çok insan olduğunu hatırlattı bu reklamlar bizlere. Bunların gözleri en çok dolduranı, 2000 yılında yayımlanan Kent Gıda'nın reklamı olmuştu. Reklamda, yaşlı adam ve kadın, bayramın ilk günü sabahtan akşama kadar torunlarını beklemiş, fakat bekledikleri gelmeyince bir hüzün kaplamıştı ortamı.
Bugünkü Kent Gıda'yı 1956 yılında kurarak günümüze taşıyan, 2002 yılında da şirketin yüzde 51'ini Cadbury Schwpeppes Grubu'na satıp payına düşen hisselerin yönetimini oğlu Özcan Tahincioğlu'na bırakarak emekli olan Yakup Tahincioğlu, çocukluğunda yaşadığı, şimdi yavaş yavaş kaybolan bayram coşkusunu halka yeniden hatırlatmak için bu temayı özellikle tercih ettiklerini söylüyor. Tahincioğlu, çocuklukla gençlik yıllarını geçirdiği Mardin'de, değişik dinlere mensup insanların birbirlerinin dinlerine duydukları saygı ve anlayış ortamında büyümesinin kendini böyle bir düşünceye ittiğini anlatıyor.
Mardin, gerçekten de Müslüman, Hıristiyan hatta belirli bir döneme kadar Musevilerin de yaşadığı bir yerdi. Hatta Mardin, yüzyıllardır, Çerkes, Ermeni, Keldani, Yezidi, Arap gibi çeşitli milliyetlere mensup bir demografik yapıya sahipti. Bu kadar zaman bir arada yaşayarak, birbirlerinin dinlerine saygı gösteren ve dini bayramlarını kutlama alışkanlığı geliştiren Mardinlilerden biri olan Yakup Tahincioğlu, göçlerle başka yerlerde yaşamaya devam etseler dahi, özellikle eski kuşaklardan tüm Mardinlilerin, dini bayramları kutlama geleneğini sürdürdüklerini belirtiyor. İstanbul'da, Mardinlilerin bir araya geldiği kültür ve yardımlaşma derneği olan MAREV mesela, bayramların kutlandığı bir yer olarak varlığını sürdürüyor.
Tahincilik baba mesleği
1933 yılında Mardin'de, dokuz çocuklu Süryani bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya gelen Yakup Tahincioğlu'nun ataları da çok çok uzun yıllar Mardin'de yaşamıştı. Yakup Tahincioğlu'nun dedesi dericilik yaparken, babası Abdullah Tahincioğlu, ailenin gıda işine girmesine vesile olmuştu. Abdullah Bey, 1922'lerde, gıda işine yönelerek belki de bugüne uzanan işin temellerini atmıştı.
Abdullah Tahincioğlu, beygirle çevrilen değirmende kavrulmuş susamı ezerek tahin haline getirmekle başlamıştı işe. 1946 yılına kadar burada helvacılara mal satarak çocukları ile birlikte ticaret yapan Abdullah Tahincioğlu, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Elazığ ve Malatya illerinin ihtiyacını da karşılıyordu. Bu tarihten sonra aile Mardin'den ayrılarak Diyarbakır'ı merkez edindi.
Yakup Tahincioğlu da ilk ve orta okulu Mardin'de tamamladıktan sonra Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi'nde tahsilini devam ettirdi. Normal bir öğrencilik hayatı vardı.
Yakup Tahincioğlu'nun, ailesiyle beraber, özellikle Mardin'de geçen günlerine dair unutulmaz anıları vardı. O yıllardan hatırladıkları arasında Süryani ailesiyle Müslüman komşularının birbirlerinin bayramlarını nasıl birlikte kutladığı önemli yer etmişti: "Çocukluğumda, Müslümanların bayramında babamın, komşulara bayram tebriğine gittiğini çok gördüm. Sonra Müslüman komşularımızın bizim dini bayramlarımıza gelip bayram tebriklerini yaptıklarını, birbirlerine takıldıklarını, hatta şakalaştıklarını çok yaşadık, çok gördük. Hatta böyle darılma noktasına gelecek kadar ciddi şakalar olmasına rağmen gayet tatlı günlerdi o günler."
Sahurda bütün şehir kalkardı
Herkes, diğer dinlere mensup komşularının bayramını paylaşır, coşkusuna katılırdı. Ne de olsa bayramın, Tahincioğlu'na göre iki amacı vardı: "Allah'a ibadet etmek, insan nefsini körletebilmek ve bizi yaratan Allah'a karşı olan duyguları pekiştirmek. İkincisi de insanlar arasında sevgi bağlarını kurmak, dayanışma ve yardımlaşma kavramını yerleştirmekti. Özellikle imkanı bulunmayan kişilerin, oran dairesinde yardıma muhtaç olanlara el uzatma vesilesidir bayramlar. O bakımdan dini bayramlar, bazı kişilerin tahrikleri ile oluşan kötü düşünceleri bertaraf etmek için bir vesiledir."
Henüz geride bıraktığımız ramazan ayı ile ilgili, din ayrımı yapılmadan bir hayatın sürüldüğü böyle bir ortamda yine unutulmaz anıları vardı Tahincioğlu'nun: "Mardin'de sahur vakti de ilginçti. Milleti davulla sahura kaldırırlardı. Yaz aylarında Mardinliler damda yattığı için bütün şehir ayağa kalkardı. Ve zaman zaman, ayrı dinlere mensup olsa da sahurla birlikte gidip konuşmalar, sohbetler yaparlardı kendi aralarında. O kadar iç içe bir yaşam vardı."
Süryani Kadim Cemaati Başkanı
Bugün Süryani Kadim Cemaati Başkanlığı da yapan Yakup Tahincioğlu, bu bakımdan son yıllarda oluşturulmaya çalışılan dinlerarası diyalog ortamına da eskiden beri alışkındı: "Çeşitli din mensuplarının, kutsal gecelerine karşılıklı olarak birbirlerini davet etmeleri kardeşlik, sevgi ve hoşgörü duygularının artmasına büyük katkılar sağlıyor. Ben şahsen bunu müşahede ettim. Son yıllarda ilahiyat fakültelerinde yetişmiş çok değerli din adamlarımız var. Müslümanlardan kastediyorum. Mesela Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Bardakoğlu'nun televizyonda yaptığı konuşmaları da çok dikkatle dinledim. Hiçbir din mensubunu kırmamaya olmamaya özel önem gösteriyor."
Sayıca fazla kardeşi olduğu için tahsilini devam ettirme imkanı bulunan Yakup Bey, üniversite eğitimi için 1952 yılında İstanbul'a göç eder. O yıllarda İstanbul'un nüfusunun 600 bin olduğunu anlatan Tahincioğlu, Sultanahmet'teki İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne yazılır.
Talebelik yaparken bir yandan da iş hayatına giren Tahincioğlu, Diyarbakır'daki kardeşlerinin gönderdiği parayla Kent'i kurar. 1955 yılında da İstanbul Kasımpaşa'da küçük bir imalathane açarak üretime başlar. Önder adını verdiği bisküvi ile pazara giren Tahincioğlu, zamanın Türkiye'si şartlarında tüketiciye ulaşmaya başlar. Ülker bisküvi de ondan on yıl önce kurulmuştur. O yıllarda Türkiye'de bir yandan da 1950'lerde iktidara gelen bir Demokrat Parti (DP) rüzgarı esmektedir.
Kent'in kurucusu
Yakup Tahincioğlu, ailenin Mardin'de kalarak büyüyemeyeceğini düşünerek İstanbul'da kök salmanın aile için kaçınılmaz olduğunu düşünmüştür. İstanbul'da iş tutunca da aile 1958-60 yılları arasında yavaş yavaş buraya yerleşir. Tahincioğlu ailesinin, Mardin'den göç eden yüzlerce aileye nazaran buradan ayrılmasının sebebi ise tamamen ekonomiktir.
1956 yılında bugünkü Kent Gıda'nın temellerini atan Yakup Tahincioğlu'nun işleri de zamanla büyümeye başlar. 1958'deki sarsıcı devalüasyona rağmen 1960 yılında, Şişli'de, zamanın en modern tesisini kurarak Kent Gıda'nın ilk fabrikasını açar. Bu yıllarda şekerlemenin yanı sıra sakız üretimine de girer şirket. 1960 İhtilali ülkeyi olduğu kadar onları da sarsar; ama bunun etkisi ülkedeki herkesi etkilediği kadar olur.. Çünkü ailenin siyasi bir yanı yoktur; ailede siyasetçi de bulunmamaktadır: "Bazıları bundan kârlı çıktı. Biz olumsuz etkilendik. Çünkü biz sanayici idik. Gıdada stokçu olamazdık."
1970'li yıllarda Kent Gıda ürün çeşitliliğini artırır. 12 Mart İhtilali'nin olduğu yıl Missbonbon'u, 1973'te Tofy markasını sürer piyasaya. 1974 yılında çıkarılan Tipitip sakızı sayesinde Türk tüketicisi yeni bir karakterle tanışmış olur. Tipitip'ten, Kent Gıda ve Yakup Tahincioğlu da çok memnun kalır: "Güzel bir satış yapmıştık onunla. Sonra artık onun talebi azaldı, yerine başka çeşitler kondu."
İhtilaller bitmeyecekmiş gibi onar yıl arayla Türkiye siyasetini sarstığı gibi ekonomiyi de sıkıntıya sokmaktadır o dönemlerde. 1983'lere kadar Türkiye'de ekonomi iç pazara sıkışmış, kendi yağıyla kavrulmaya çalışan bir yapıdadır. 1983'te Türk siyasetinde Turgut Özal devreye girince ülke de hızla dışa açılır. Artık hammadde için ithalat yapmak daha kolaylaşmıştır. İhracat da eskiye göre daha kolay yapılmaktadır. Üzerinde döviz taşıyanlar da suçlu sayılmayacaktır.
İstanbul Sanayi Odası'nda Meclis üyeliği yaptığı zamanlardan tanıdığı Turgut Özal'la Türkiye'nin önünün açıldığını düşünen Tahincioğlu, bu sayede Kent Gıda'nın da sıçrama yaptığını anlatmaktadır: "1983'ten itibaren yavaş yavaş ihracata başladık. 1997 yılında Kent 61 milyon dolar ihracat yaptı. İhracat, toplam üretimin yüzde 60'ına erişti."
1990 yılında yüzde 15'ini borsada halka açan Yakup Tahincioğlu, 2002 tarihinde şirketin yüzde 51'ini İngiliz Cadbury Schwpeppes Overseas'a satarak emekli olur. Kendi hissesine düşen yönetim hakkını Tülin, Tülay ve Meral adında üçü de ev hanımı olan kızlarının dışındaki tek erkek oğlu Özcan Tahincioğlu'na devreden Yakup Bey'in, Kent Gıda'nın dışında bir de Nida İnşaat adında şirketi bulunmaktadır.
Yakup Tahincioğlu'nun işten el çektiği Kent Gıda ise şekerlemecilerin altı ay öncesinden üretimlerine başlayıp hazırlık yaptığı bayramda toplumsal içerikli reklamlarla satışını artırmayı hedeflemektedir: "Şekerleme sanayi ile uğraşan kişiler ağırlıklı olarak dini bayramlarda, özellikle Ramazan Bayramında büyük çapta satış yaparlar. Ve bayram gelmeden 5-6 ay önce hazırlık yapmak zorundadırlar. Şimdi, bu bayramla o kadar iç içedir ki bizim ürettiğimiz ürün, ister istemez bayramda, büyükleri anma, ellerini öpme, paylaşma, güzel duyguları yaşatma düşüncesi kendilğinden gelir."
Bütün semavi dinlerde var bu
-Bayramlarda şeker hediye götürme, ikram etme Süryanilerde de var mı?
"Hem de nasıl! Bana göre, bilmiyorum ama bütün semavi dinlerde var bu şeker, lokum ikramı. Zaman zaman böyle cevizden yapılmış sucuk götürürlerdi."
Spora daha çok milli takım düzeyinde olmak üzere ilgi duyan, Mardinspor'un galibiyetlerine sevinen, Türk klasik ve halk müziğinden hoşlanan, yaşamı boyunca, iş hayatının sürüklediği doğrultuda ilerlediği için yaptığı tercihlerinde pişmanlık duymayan Süryani Kadim Cemaati lideri Yakup Tahincioğlu'nun geride bıraktığı sürede 'keşke' dediği tek konu vardır: "Keşke Türkiye, İkinci Cihan Harbi bittikten sonra serbest pazar ekonomisine girebilmiş olsaydı. Belki bugünkü Türkiye bambaşka bir Türkiye olacaktı. Bana göre anlamsız birtakım tutucu kararlarla Türkiye'nin inkişafı baltalandı, tabiri caizse. Yapanların öyle bir art niyetleri yoktu. O günün koşulları gereği almış oldukları kararlar buydu ama..."
Kent’i satınca gıdadan uzaklaşmadı, gayrimenkulde büyüme kararı aldı (Hürriyet Gazetesi, 03.11.2008)
Tahincioğlu Holding CEO’su Özcan Tahincioğlu, Hürriyet Gazetesi’nden Nurten Erk Tosuner’e verdiği röportajda babası Yakup Tahincioğlu’ndan şöyle bahseder;
“Babam Yakup Tahincioğlu, İstanbul’a doktor olsun diye gönderiliyor. Bir yıl tıp okuduktan sonra ticarete atılıyor. Ardından İstanbul Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne giriyor, hem okuyor, hem çalışıyor. 1956’da kardeşleri ve ağabeyleriyle beraber Kent Gıda’yı kuruyor. Ben de gözümü sanayici bir ailenin oğlu olarak açtım, fabrikalarda büyüdüm.”
Tahincioğlu Holding CEO’su Özcan Tahincioğlu kimdir?
1969 İstanbul doğumlu. Robert Kolej’in ardından Amerika’da Babson College’da finans ve ekonomi masterı yaptı. İş hayatına ailesine ait Kent Gıda’da başladı. Çeşitli kademelerde görev yaptıktan sonra 1995’de Finansman Müdür Yardımcılığına, 1999’da Genel Müdür Yardımcılığına getirildi. 2002’de Kent Gıda Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Vekili oldu. Ocak 2006’da Kent Gıda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini devraldı. Kent Gıda’nın ortaklarından Tahincioğlu Holding’in CEO’su ve holding bünyesindeki çeşitli şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyesi.
Tahincioğlu Holding CEO'su Özcan Tahincioğlu
Şirket satın almak için 50 milyon dolar ayırdı ( Sabah Gazetesi, 25 Mart 2013 Pazartesi)
Özcan Tahincioğlu, 50 milyon doları risk sermayesi olarak bir fona ayırdıklarını söyledi. Holdingin hedefinde ise 60'a yakın şirket var.
Gıdaya 1920'li yıllarda tahin üretimiyle başlayan, 1950'lerde kurduğu Kent Gıda'yı 2006'da Cadbury Schweppes'e satan Tahincioğlu ailesi hedeflerine adım adım yaklaşıyor. Bugün Tahincioğlu Holding'in tepesinde yönetim kurulu başkanı olarak Yakup Tahincioğlu'nun oğlu Özcan Tahincioğlu var. Her ne kadar Kent Gıda'yı satmış olsalar da Tahincioğlu bu şirketin de yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor. Özcan Tahincioğlu, A Haber'de yayınlanan ve Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Şelale Kadak'ın hazırlayıp sunduğu İş'te Hayat programına katıldı. Gelecek planlarını anlatan işadamı, holdingin risk sermayesi olarak 50 milyon dolarlık bir kaynak ayırdıklarını ve bunu yeni işlere yatırım yapmak üzere bir fona aldıklarını söyledi.
60 YATIRIM İNCELENİYOR
Bir sosyal sorumluluk projesi olarak 4 yıldır Endeavor Türkiye Başkanlığı'nı yürüttüğünü anlatan Özcan Tahincioğlu şöyle konuştu: "Endeavor desteğiyle girişimciler şirketlerini kısa sürede çok önemli boyutlara ulaştırabildi. Şimdi başkanlığı devrediyorum. Oradayken gerçekten fırsatları bire bir görebiliyorum ama başkanken yatırım yapmak istemedim. Doğru bulmadım. Şimdi bayrağı Murat Özyeğin'e devrediyorum ve artık ticari anlamda bu alana gireyim dedim." Kurulan fonun yeni teknolojiye yatırım yapacağını anlatan Tahincioğlu, hedeflerinde 60'a yakın şirket olduğunu söyledi. Tahincioğlu, "Biliyoruz ki bunların en az 13-15'i başarısız olacak. Bir yatırım komitesiyle bu şirketleri elerseniz, başarı oranınızı artırıyorsunuz. Biz de bu alanda iyi bir ekip kurduk" diye konuştu.
KENT GIDA'YI SATINCA AİLENİN ÖNÜ AÇILDI
Sanayici bir aileden gelen Özcan Tahincioğlu, Kent Gıda'yı sattıktan sonra Tahincioğlu ailesinin önünün açıldığını, farklı yatırımlarda hızla büyümeye başladıklarını anlattı. Gıdadan tamamen çıkmadıklarını ve çeşitli fonlar kanalıyla önemli gıda yatırımlarının içine girdiklerini de belirten Tahincioğlu, "Ben de o fonların yönetim kurulunda, yatırım komitesinde veya danışma kurulunda görev yaptığım sürece gıdayla haşır neşirliğimiz devam ediyor" diye konuştu.
İSTANBUL'DA A SINIFI OFİS 2 KATINA ÇIKACAK
Tahincioğlu Holding 1965'te girdiği gayrimenkul sektöründe özellikle Kent Gıda'yı sattıktan sonra büyümeye başladı. Özcan Tahincioğlu, bugüne kadar 1 milyon metrekarenin üzerinde yer yapıp bitirdiklerini söyledi. Tahincioğlu, "İstanbul bugün 210 milyar liranın üstünde gayri safi milli hasılası olan bir şehir. Yani baktığınız zaman Frankfurt ve Münih'in nerdeyse 2 misli. Ancak İstanbul'da A sınıfı diyebileceğimiz ofis 3 milyon metrekare civarında iken, sözünü ettiğim Avrupa şehirlerinde 10-12 milyon mertrekare. Türkiye böylesine büyürken, biz önümüzdeki 5 yıl içinde özellikle İstanbul'daki ofis adedinin iki katına çıkacağını tahmin ediyoruz" dedi.
DOĞRU BİR EKİPLE ÇALIŞIYORUZ
50 milyon doları riske atmak konusunda yönetim kurulunu nasıl ikna ettiği sorusunu ise Özcan Tahincioğlu, "Başarı hikâyeleri ortada. Doğru bir ekiple birlikte, bu işi iyi yapacağımıza inanıyoruz" diye yanıtladı.