Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Ekim 2013’te açıkladığı ‘Demokratikleşme Paketi’ kapsamında devlet tarafından gayrimüslim vakıflara yapılan gayrimenkul iadesidir. Eylül 2012’de Şişli’de 59 dönümlük arazi Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı’na ve 08 Ekim 2013’te Mor Gabriel Manastırı arazisi Süryani Cemaatine iade edildi.
Azınlık mallarının iadesi ne zaman gündeme geldi?
2011 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, azınlık vakıflarının sahip olduğu malların iadesi gündeme geldi. 1936 beyannamesine sahip olan bütün azınlık vakıflarına, mallarının iade edileceği açıklandı.
Azınlık mallarının iadesi için Geçici 11. madde ne diyor?
Vakıflar Kanunu’nun geçici 11. maddesi camaat vakıflarının iadesini düzenliyor. Buna göre; 1936 Beyannamesi’nde kayıtlı olup malik hanesi açık olan taşınmazlar; 1936 Beyannamesi’nde kayıtlı olup kamulaştırma, satış ve trampa dışındaki nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazlar; 1936 Beyannamesi’nde kayıtlı olup kamu kurumları adına tescilli olan mezarlıkları ve çeşmeleri tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte meclisin olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescil edilebiliyor. Madde ayrıca, cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle Hazine veya Genel Müdürlük adına tapuda kayıt edilen taşınmazlardan üçüncü şahıslar adına kayıtlı olanların da Maliye Bakanlığı’nca tespit edilen rayiç değerinin Hazine veya Genel Müdürlükçe ödenmesini öngörüyor.
Şimdiye kadar kaç başvuru olumlu cevaplandı?
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Ekim 2013’te bugüne kadar 250 başvuruya olumlu yanıt verdiklerini, 600 başvuruyu elde belge olmadığı için reddettiklerini, 500 başvurunun da değerlendirme aşamasında olduğunu açıkladı. Süreç hakkında bilgi veren Ertem şunları söyledi:
“Vakıflar Meclisi kararlarından sonra iki aylık bir süre var, tapuya tescilinin yapılabilmesi için. Vakıf bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde taşınmazı kendi vakıfları adına, Deyrulumur Süryani Manastırı Vakfı adına tescilini gerçekleştirecekler. Süreç öylece tamamlanacak. Bizim kararımızla tek başına taşınmaz vakfın olmuyor. Bizim kararımız kanundaki süreçle alakalı ilk aşamalardan birisi. Burada Meclis olumlu karar alacak, bu olumlu karardan sonra tapu, şu anda o yerlerin tescilini yapacak. Meclis’te de tartıştığımız hususlardan biri buydu. Ortada bir yargı kararı var. Yargıtayca buranın vakfa ait olmadığına dair verilmiş bir karar vardı. Burada yaptığımız iş, kanuna uygunluk denetimi. Tabii ki bu konularla ilgili verilen yargı kararlarını biz dikkate alırız. Fakat kanunda çok açık şekilde şu ifade ediliyor: ‘Vakıflar Meclisinin olumlu kararından sonra.’ Öncelikli olarak bizim karar vermemiz gereken mesele bu. Ondan sonra ancak mahkeme aşaması çalışabilir. Burada sıkıntılı olan şu: eş zamanlı olarak Mor Gabriel’in müracaatıyla yargı kararının aynı zamana gelmiş olması. Yoksa Vakıflar Meclisi olarak biz daha önce yargıya konu olmuş, yargı tarafından hüküm altına alınmış birçok konuda karar verdik. Çünkü biz kanuna uygunluk denetimi yapıyoruz her ne kadar yargı o şekilde karar vermiş olsa bile.”
Mor Gabriel Manastırı arazilerinin iadesi hakkında detaylı bilgiler için tıklayın!
Şişli’de 59 bin metrekare arazi nasıl iade edildi?
05.11.2013 tarihli Vatan Gazetesi’nde Kenan Butakın imzalı habere göre; İstanbul Şişli’deki 59 bin m2’lik arazi, Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı’na iade edildi. 1 yıl sonra imar durumu değişti. 600 milyon TL değerindeki araziye AVM, rezidans yapılabilecek..
Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı da, 1936’daki beyannameye dayanarak Şişli’de şu anda üzerinde Bahçeşehir Üniversitesi’ne ait yerleşke ve Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu 59 bin metrekarelik arazinin belgelerini Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne sundu. Vakıflar Genel Müdürlüğü de yaptığı incelemeden sonra Hazine’ye ait olan arazinin tapusunu Eylül 2012’de Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı’na verdi.
Ortodoks Eksahlığı Vakfı’na verilen arazi için 1 Kasım’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imar planı yapıldı. Yeni imar planında eğitim alanı olarak görünen 59 bin metrekarelik alan ticaret ve konut alanına çevrildi.
Söz konusu araziye otel, AVM, mağaza ve rezidans yapma hakkı tanındı. İnşaat emsali de 3 olarak belirlendi. Bir başka ifadeyle söz konusu araziye yaklaşık 180 bin metrekare inşaat hakkı tanındı. Yükseklik de serbest bırakıldı.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkan Yardımcısı Nizamettin Aşa, 59 bin metrekarelik arazinin yeni değerinin en az 600 milyon TL olacağını belirterek, şunları söyledi:
“Alanın konumu çok güzel. Ana arterlere yakın. Ulaşım kolay. E5’e ve Piyalepaşa Bulvarı’na yakın. Bu lokasyonun değeri ve tanınan inşaat izni de çok iyi. Bu da metrekare fiyatını en az 10 bin TL yapıyor. Bu da yaklaşık 600 milyon TL ediyor. Bu değer, projesiz değeri. Yani henüz üzerinde bir proje yapılmadan önceki değeri. Proje yapıldıktan sonra değeri çok daha fazla artacaktır.”
Taş Yapı ile kat karşılığı anlaştı
Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı Başkanı Vasil Liaze, kendilerine verilen alanın yeni imar durumunu piyangoya benzetti. Liaze, şunları kaydetti: “Taş Yapı ile kat karşılığı anlaşmamız var. 59 bin metrekarelik arazinin tamamında imar değişikliği yapıldı. Bu arazinin üzerinde okul ve üniversite binaları var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak imar değişikliği yaptık. Müteahhit şuğraşıyor. Ön anlaşma yaptık. Sıfır geliri olan bir vakıfız. Bulgaristan’dan senede bir 100 bin TL geliyor. Bu proje olursa kira almayı düşünüyoruz. Bunu da kurumlarımıza dağıtmayı düşünüyoruz. Devlet piyangosu vurdu. Piyangodan birşey çıkınca ne yapacağınızı düşünürsünüz. Şu anda o haldeyiz."
Azınlık vakıflarının malları iadesi ilk ne zaman gündeme gelmişti?
BBC Türkçe’nin 29 Ağustos 2011 tarihli haberine göre; Türkiye’de hükümetin Hıristiyan ve Yahudi azınlıklara ait malların iade kararı, dünya basınında yankı buluyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kararı Pazar günü, azınlık vakıflarının yöneticilerinin katılımıyla düzenlediği bir iftar yemeği öncesinde duyurmuştu.
Azınlık vakıflarının son 75 yılda edindiği mülkün iadesini öngören kanun hükmünde kararname basında hükümetin 'jesti' olarak ifade edildi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise atılan adımın jest değil, tarihi bir adım olduğunu vurguladı. Bunun başka ülkelere de örnek olması dileğini ifade etti.
İngiltere'de Financial Times ve İsrail'de Yediot Ahronot gibi gazeteler bu adımı Associated Press Ajansı'nın haberi ile okurlarına duyurdu. Haberde Rum, Ermeni ve Musevi vakıflarına ait olan mülklerin kararname doğrultusunda iade edileceği, el konduktan sonra satılan mülk için ise tazminat ödeneceği belirtiliyor.
Tazminat için rayiç bedel ödenmesini öngören yönetmeliğin bir kaç hafta içinde çıkacağı belirtiliyor.
AB'nin taleplerindendi
Aralarında eski bir hastane, yetimhane ve okul binalarının da olduğu mülkün iadesi uzun yıllardır Avrupa Birliği'nin üyelik sürecinde dile getirdiği temel taleplerden biriydi. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde konuyla ilgili çok sayıda dava açılmıştı. Kararnamenin Mahkeme'nin verebileceği kararların önüne geçmeye yardımcı olacağı belirtiliyor. Kararname kapsamında bir yıl içinde ilgili makamlara başvuru yapılması ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden onay alınması gerekecek.
Bu şekilde yüz kadar vakfa binden fazla gayrimenkul iade edileceği belirtiliyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, geçen yılki bir açıklamasında azınlık vakıflarının 1400'den fazla taşınmaz mülkün iadesi için başvurduğunu söylemişti.
Vakıf mülklerinin bir kısmı atıl kaldığında hazinenin eline geçmiş, 1974'te çıkarılan bir kararname ise gayrimüslimlere ait vakıfların 1936 yılında ellerinde kayıtlı olanlar haricindeki gayrimenkulleri hazineye devretmesi şartı getirmişti.
Pek çok basın ve yayın kuruluşunun aktardığı AP haberinde, 1974'te bu kararın Kıbrıs'taki gerilim ortamında Yunanistan ile ilişkiler dibe vurmuşken alındığı kaydediliyor.
New York Times ise adını vermediği bir Yunan hükümet yetkilisine dayanarak, mevzuatta beş kez değişiklik yapıldığını ancak bunun uygulamaya tatmin edici şekilde yansımadığını kaydediyor.
Yetkili "Umarız bu kez değişiklikler uygulamada somut bir fark yaratır" diyor.
ABD'de Ermeni kökenlilere yönelik olarak yayınlanan Armenian Weekly dergisi ise kararı Amerikan Kongresi'nin baskıları ile ilişkilendirdi.
Bununla birlikte yazıda iade kararının sadece 'kısmi' olduğu ve 1915 olaylarında el konan malları kapsamadığı vurgulandı.