Osmanlı döneminde Rum Ortodoks Cemaati'ne sağlık hizmeti vermek amacıyla kurulan birkaç hastaneden biridir.
Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından yönetilir. Bünyesinde Türkiye’nin tek özel uyuşturucu tedavi kliniğini barındırır. Kuruluş tarihi 1753 kabul edilir.
Hastanenin geçmişi; 1454 yılında Karaköy’de "Büyük Balıklı Han"’ın bulunduğu yerde faaliyete geçen hastaneye dayanır. 18. yüzyılda veba salgını nedeniyle surların dışına taşınan hastane; "Yedikule Hastanesi" adıyla bakallar esnafı locası tarafından1753 yılında inşa edilmiştir.
Ahşap hastane binaları 1790 yılında çıkan yangında yok olunca Patrik 7. Neofitos’un ve Bab-ı Ali tercümanı Yorgo Humuzi’nin katkısı ile yeniden inşa edildi.
1794 yılında yapılan bir düzenleme ile kurum, kronik hastaları ve sokaklarda yaşayan insanlarla dilencileri kabul eden bir kurum haline geldi. Balıklı Meryem Ana Kilisesi’nin yönetimi hastaneye verildi. Eğrikapı’daki Meryem Ana Kilisesi, müştemilatında psikiyatri hastalarını kabul ettiği için 1816’da hastaneye bağlandı.
1894 depreminde hastanenin zarar görmesi üzerine yeni binalar inşa edildi. Bugün hizmet veren binalar, o dönemde inşa edilmiştir. Hastane, 1991 yılında restore edildi. 1994 yılında bünyesinde alkol ve madde bağımlılığı tedavisi için Türkiye’nin ilk özel kliniği kuruldu.
TARİHİ DETAYLAR
1794 yılında Eğrikapı, Beyoğlu ve Büyükada'daki üç hastane, 1753'te Yedikule/Küçük Balıklı'daki Rum Cemaati'nin İstanbul'un fethinden sonra açtığı ilk hastaneyle birleşti. III. Selim'in fermanıyla yasal bir statü kazanıp 1794'te kurulan ortak bir fona ve 1793 yılında yangınında kül olduktan sonra yeniden inşa edilen Yedikule'deki hastaneye bağlanan bu sağlık organizasyonu, "Ulusal Hayırseverlik Kurumları" adını aldı.
1925 yılına kadar Rum cemaatinde "Valukli Hastanesi" diye anıldı, bu tarihten sonra resmen Balıklı Rum Hastanesi ismi verildi. Osmanlı Devleti'nin resmi yazışmalarında genellikle, "Yedikule Haricindeki Rum İspitalyası", "Rum Milleti Hastanesi", "Rum Cemaati İspitalyası", "Balıklı'daki Rum İspitalyası" olarak geçer.
Rum cemaatinin; Yedikule (Heptapyrgio) yakınlarında; "Mikro Valoukli", "Mikri Pigi" veya "Küçük Valukli" adını verdiği bölgede yapılan hastane, Altın Kapı/Yaldızlı Kapı (Porte Doree) yani Yedikule Kapısı'ndan birkaç adım ötedeydi.
Hastane 1837 yılındaki veba salgını sırasında vebalı hastalara baktığı için, ana yoldan daha uzak bir yere taşınmasına karar verildi ve iki yıl sonra eski yerinden 200 metre uzakta yapılan yeni binada hizmete girdi. Yeni hastanenin binası taştan, günümüze kadar ulaşan küçük kilisesi ise mermerden yapılmıştır.
Bugün hastanenin; dahiliye, hariciye-genel cerrahi, sinir ve ruh hastalıkları, kadın hastalıkları ve doğum kontrolü, üroloji, ortopedi, kulak-burun-boğaz, çocuk sağlığı ve hastalıkları, cilt hastalıkları, göz hastalıkları servislerinde 450 yatağı vardır. Ayrıca 200 yataklı huzurevinde hasta ve sağlıklı yaşlılara bakılmaktadır. Din ve ırk ayrımı gözetilmeden hasta kabul edilmekte olup toplam 650 yatağın 585'i parasız tedavi görebileceklere ayrılmıştır. Araç ve gereçleri sürekli yenilenen hastanedeki sinir ve ruh hastalıkları servisi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden sonra İstanbul'daki en büyük servistir.
“Zeytinburnu Kültür Vadisi Projesi”nin güney bölgesinde yer alan Balıklı Rum Hastanesi'nin verdiği hizmet kitlesini genişletmek amacıyla gereksinim duyduğu ek hizmet binası, “Kültür Vadisi Projesi” kapsamında yapılmaktadır.
“Kültür Vadisi Projesi”nin hastane, okul, spor salonu gibi donatıları ile zengin alanı olan güney bölgesinde yapılacak olan bu bina ile daha fazla kişinin sağlık hizmetinden yararlanması planlanıyor.
Kültür Vadisi Projesi”nin hastane, okul, spor salonu gibi donatıları ile zengin alanı olan güney bölgesinde yapılacak olan bu bina ile daha fazla kişinin sağlık hizmetinden yararlanması planlanıyor. Hastanenin Ek Bina Projesi hazırlamış olup koruma kurulundan onayı alınmıştır.
Uygulamasına başlanacak olan projenin bu yıl içinde hizmete girmesi ve daha fazla sayıda hastanın derdine deva olması sağlanacaktır.