İçişleri Bakanı Muammer Güler, 26 Temmuz 2013’te yaptığı açıklamada 2009 yerel seçimlerinden bu yana 35 belediye başkanının görevden alındığını bildirdi. Peki bu nasıl olur? Belediye başkanı, hangi kanun ile görevden alınır?
Temmuz 2013 itibariyle görevden alınan belediye başkanları hangi partilerden?
CHP'li Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, kaç belediye başkanının görevden uzaklaştırıldığını ve tutuklandığını sordu . Milliyet'in haberine göre Güler, verdiği yanıtta, şunları kaydetti:
"Bakanlığımızca soruşturma öncesi ön inceleme işlemleri yapılmaktadır. Belediye başkanları ve diğer görevliler hakkında açılan davalar ve verilen gözaltına alma, tutuklama, yargılama ve yargılamanın hükme bağlanması kararları yarılamanın soruşturma ve kovuşturma safhalarına ilişkin olup, söz konusu bilgiler bakanlığımızda bulunmamaktadır. Bakanlığımızca yapılan görevden uzaklaştırma işlemleri ile ilgili olarak; 29 Mart 2009-4 Mart 2013 arasında görevinden uzaklaştırılan belediye başkanlarının partilere göre dağılımı; 5'i Ak Partili, 5'i CHP'li, 21'i BDP'li, 1'i BTP'li, 1'i bağımsız, 1'i DP'li, 1'i MHP'li olmak üzere 35'tir .
Bunlardan tutuklu olan belediye başkanlarının partilere göre dağılımı 1'i AK Partili, 3'ü CHP'li, 17'si BDP'li, 1'i MHP'li olmak üzere toplam 22'dir ."
Güler, 29 Mart 2009'dan bu yana bakanlık makamının 3 bin 597 kez ön inceleme onayı verdiğini belirtti. Güler, bu kararlardan bin 600'ünün AK Partili, bin 91'inin CHP'li, 444'ünün MHP'li, 168'inin BDP'li, 294'ünün ise diğer partilere mensup belediye başkanlarına ait olduğunu kaydetti.
Belediye Başkanı nasıl görevden alınır?
Belediye başkanları, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 3 Temmuz 2013 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 44'üncü maddesi gereğince görevden alınırlar. İşte o madde;
Belediye başkanlığının sona ermesi
MADDE 44.- Belediye başkanlığı, ölüm ve istifa hâllerinde kendiliğinden sona erer.
Belediye başkanının;
a) Mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi günden fazla görevini terk etmesi ve bu durumun mahallin mülkî idare amiri tarafından belirlenmesi,
b) Seçilme yeterliğini kaybetmesi,
c) Görevini sürdürmesine engel bir hastalık veya sakatlık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla belgelenmesi,
d) Meclisin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılması,
Hâllerinden birinin meydana gelmesi durumunda İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık sıfatı sona erer.
Belediye başkanlığı boşalırsa ne yapılır?
Belediye başkanlığının boşalması hâlinde yapılacak işlemler
MADDE 45.- Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun bulunmaması durumunda ikinci başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin başkanlığında toplanarak;
a) Belediye başkanlığının boşalması veya seçim dönemini aşacak biçimde kamu hizmetinden yasaklanma cezasının verilmiş olması durumunda bir başkan,
b) Başkanın görevden uzaklaştırılması, tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama cezası alması durumunda bir başkan vekili,
Seçer.
Belediye başkanı veya başkan vekili belediye meclis üyeleri arasından ve gizli oyla seçilir. İlk iki oylamada üye tam sayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, belediye başkanı veya başkan vekili seçilmiş olur. Oyların eşitliği durumunda kur'a çekilir.
Birinci fıkranın (b) bendi uyarınca başkan vekili seçildikten sonra belediye başkanlığının (a) bendinde belirtilen nedenlerle boşalması durumunda bu maddeye göre belediye başkanı seçilir.
Yeni seçilen belediye başkanının görev süresi, yerine seçildiği başkanın görev süresi ile sınırlıdır. Başkan vekili, yeni
başkan seçilinceye veya görevden uzaklaştırılmış ya da tutuklanmış olan başkan göreve dönünceye kadar görev yapar.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçilinceye kadar belediye başkanlığı görevi, meclis birinci başkan vekili, bulunmaması durumunda ikinci başkan vekili, onun da bulunmaması durumunda vali tarafından görevlendirilecek bir kamu görevlisi tarafından yürütülür.
Belediye başkanı veya başkan vekili seçimi en geç onbeş gün içinde tamamlanmadığı takdirde belediye meclisinin feshine ilişkin hükümler uygulanır.
Belediye başkanı görevlendirilmesi
MADDE 46.- Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.
Belediye Başkanı nasıl görevden uzaklaştırılır?
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Organlara İlişkin Ortak Hükümler
Görevden uzaklaştırma
MADDE 47.- Görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye organları veya bu organların üyeleri, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir.
Görevden uzaklaştırma kararı iki ayda bir gözden geçirilir. Devamında kamu yararı bulunmayan görevden uzaklaştırma kararı kaldırılır.
Görevden uzaklaştırılanlar hakkında; kovuşturma açılmaması, kamu davasının düşmesi veya beraat kararı verilmesi, davanın genel af ile ortadan kaldırılması veya görevden düşürülmeyi gerektirmeyen bir suçla mahkûm olunması durumunda görevden uzaklaştırma kararı kaldırılır.
Görevden uzaklaştırılan belediye başkanına, görevden uzak kaldığı sürece aylık ödeneğinin üçte ikisi ödenir ve bu süre içinde diğer sosyal hak ve yardımlardan yararlanmaya devam eder.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun tam metni için tıklayın!
Belediye Başkanlığı görevi yargı kararı ile nasıl sona erdirilir? Uygulamalar nelerdir?
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr Hikmet Kavruk ve Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sosyal Çevre Bilimleri Doktora Öğrencisi Turgut Tatar tarafından 2010 yılında hazırlanan “Belediye Başkanlarının Görevden Uzaklaştırılmaları ve Başkanlıklarının Yargı Kararı İle Sona Erdirilmesi” başlıklı makalesi şöyle;
III. BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NIN YARGI KARARIYLA SONA ERDİRİLMESİ
1982 Anayasasının 127. maddesi, yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümünün ve kaybetmeleri konusundaki denetimin yargı yoluyla olacağını hükme bağlamıştır. Anayasanın bu maddesi uyarınca 2575 sayılı Danıştay Yasasının 24. maddesinde, “Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar” hükmü yer almıştır. Aynı yasanın 32. maddesinde ise, mahalli idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatını kaybetmeleri hususunun Danıştay 8. Dairesinin görevi olduğu belirtilmiştir. Belediye başkanlığından düşürülme kararının bir takım sonuçlar ortaya çıkaracağı açıktır. Başkanlıktan düşürülme sonucunda yeniden belediye başkanlığı seçimi yapılacaktır. Bu seçim yapılıncaya kadar belli bir süre geçmektedir. Seçimler yapılıncaya kadar başkan vekilleri belediye başkanı yerine geçecektir. 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi hakkında yasanın 9. maddesinde, 1580 sayılı Belediye Yasasının 53, 61, 76 ve 91 maddeleri gereğince görevden alınan Belediye Başkanının tekrar aynı göreve seçilemeyeceği belirtilmektedir. 1580 sayılı yasanın yerini 5393 sayılı Belediye Kanunu almış ve sözü edilen hükümler bu kanunun 25., 26., 29.,30. ve 47. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddelerde belediye başkanının denetim komisyonu raporu (m.25), meclisin bilgi edinme ve denetim yolları (m.26), meclis üyeliğinin sona ermesi (m.29) ve meclisin feshi (m.30), boşalan meclisin görevinin yerine getirilmesi (m.31), belediye başkanlığının sona ermesi (m.44), belediye başkanlığının boşalması halinde yapılacak işlemler (m.45), görevden uzaklaştırma (m.47) konuları işlenmektedir. Bu maddelerden hareketle, belediye başkanının yargı kararıyla görevinden düşürülmesi aşağıdaki başlıklar altında incelenecektir.
A. Denetim Komisyonu Raporuyla Suç Unsurunun Tespiti
5393 sayılı Belediye Kanunu belediyelerde denetim komisyonları oluşturulmasını istemiştir. Kanunun 25. maddesine göre: il ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur.
Komisyon, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur. Komisyon belediye birimleri ve bağlı kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Bu istekler gecikmeksizin yerine getirilir.
Komisyon, çalışmasını kırkbeş işgünü içinde tamamlar ve buna ilişkin raporunu mart ayının sonuna kadar meclis başkanlığına sunar.
Meclis, denetim komisyonu raporlarını, meclisin bilgi edinme ve denetim yolları başlığı altında düzenlenen soru, genel görüşme, gensoru müesseselerinin çalışması için kullanılır. Bir başka ifadeyle meclis, belediye başkanı ve onun uygulamaları üzerindeki denetimini, denetim raporu ve faaliyet raporları sayesinde yapmaktadır. Denetim raporunda konusu suç teşkil eden konular bulunuyorsa, bu konularla ilgili olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulur.
Suç duyurusu sonucunda yargı kararı öncesi idari bir işlem olan geçici bir tedbir kararı sayılan görevden uzaklaştırmada bulunulabilir. Hakkında kovuşturma açılması sonunda da yargı kararı ile de belediye başkanlığı sona erdirilebilir.
B. Faaliyet Raporunun Yetersizliği Üzerine Düşme
5393 sayılı kanun 56. maddesiyle belediye başkanlarına faaliyet raporu hazırlamalarını emretmiş ve usulünü de tarif etmiştir. Başkanın hazırlayacağı bu rapor kamuoyuna açıklanacağı gibi, içişleri ve maliye bakanlıklarına da gönderilecektir. Böylece hem kamuoyu hem de merkezi idare ve Sayıştay, belediyeyi faaliyet raporları esasında her yıl denetlemiş olacaklardır. Diğer taraftan faaliyet raporları sayesinde tıpkı TBMM’nin hükümet programı için güvenoyu verme ya da hükümeti denetleme yollarında olduğu gibi, belediye meclisi de belediye başkanının bir yıllık icraatını faaliyet raporları sayesinde denetleyebilme imkânına sahiptir. Benzeri düzenlemeler 1580 sayılı Kanunda da bulunmakta idi. 5393 sayılı Belediye Kanununun 26. maddesi meclisin bilgi edinme ve denetim yollarını düzenlemiştir.
Maddeye göre: “Belediye meclisi, bilgi edinme ve denetim yetkisini faaliyet raporunu değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.
Meclis üyeleri, meclis başkanlığına önerge vererek belediye işleriyle ilgili konularda sözlü veya yazılı soru sorabilir. Soru, belediye başkanı veya görevlendireceği kişi tarafından sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılır.
Meclis üyelerinin en az üçte biri, meclis başkanlığına istekte bulunarak, belediyenin işleriyle ilgili bir konuda genel görüşme açılmasını isteyebilir. Bu istek meclis tarafından kabul edildiği takdirde gündeme alınır.
Belediye başkanınca meclise sunulan bir önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallin mülkî idare amirine gönderilir. Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte Danıştay’a gönderir. Yetersizlik kararı, Danıştay’ca uygun görüldüğü takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer.
Meclis üye tam sayısının en az üçte biri oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi verilebilir. Gensoru önergesi, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile gündeme alınır ve üç tam gün geçmedikçe görüşülemez. Gensoru önergesinin karara bağlanmasında dördüncü fıkraya göre işlem yapılır”.
Belediye başkanının düşürülmesi neticesini doğuran yıllık çalışma raporunun yetersizliği yürürlükten kalkan 1580 sayılı Belediye Yasasının 76. maddesinde düzenlenmişti. Buna göre; belediye başkanı belediye meclisine her toplantı dönemi başında meclis kararlarının uygulanmasına, belediyenin mali durumuna., akdedilmiş ve mevcut taahhütlerin ifa şekline dair senelik bir çalışma raporu verir. Meclis raporundaki izahatı meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ile yeter görmezse, yetersizlik kararı ile müzakereleri kapsayan tutanak aynen meclis birinci başkan vekili, onunun bulunmaması halinde ikinci başkan vekili tarafından mahallin en büyük mülkiye amirine gönderilir. Vali, bu dosyayı il merkezi olmayan yerlerde kaymakamın, il merkezi olan yerlerde kendisinin gerekçeli ve kanaatli mütalaasıyla bir ay zarfında karar verilmek üzere Danıştay’a sunar. Danıştay’ca yetersizlik kararı verildiği takdirde, belediye başkanlığı düşer, ifadesiyle açıklığa kavuşturulmuştu.
(...)
C. Gensoru Üzerine Görevden Düşme
Belediye başkanının düşmesi sonucunu doğurabilen bir diğer denetim yolu gensoru oylamasıdır. 5393 sayılı Belediye Kanunu 26. maddesinde gensoru müessesesini de düzenlemiştir. Bu maddeye göre:
“Meclis üye tam sayısının en az üçte biri oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi verilebilir. Gensoru önergesi, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile gündeme alınır ve üç tam gün geçmedikçe görüşülemez. Gensoru önergesinin karara bağlanmasında dördüncü fıkraya göre işlem yapılır.”
5393 sayılı yeni Belediye Kanunundaki gensoru düzenlemelerinin eski belediye kanundaki (1580) gensoru düzenlemelerinden farkı, belediye meclisinin daha zor gensoru önergesi verebilerek gündeme alınmasını temin etmesi, diğer taraftan da gensoru kararıyla başkanın düşürülmesini daha da zorlaştırması, belediye başkanını meclise karşı daha fazla korumuş olmasıdır. 1580 sayılı Belediye Kanununun 61. maddesi:
“Belediye meclis üyelerinin her biri belediye işleri ile ilgili her hangi bir husus hakkında meclis başkanlığına önerge vererek, gensoruda bulunabilirler. Gensoru önergesi münderecatı (içeriği) meclis üye tam sayısının çoğunluğunca varit görüldüğü takdirde gündeme alınır ve üzerinde 3 tam gün geçtikten sonra belediye başkanları veya memur edecekleri kişiler gensoruya meclis önünde cevap verirler. Cevap, meclis üye tam sayısının 2/3 çoğunluğunca yeter görüldüğü takdirde, 76. madde uyarınca işlem yapılır”
Tıpkı faaliyet raporlarında yetersizliğin ¾ koşuluna bağlanması gibi, gensoru oylaması da 1580 sayılı kanunda 2/3 iken şimdi ¾ oranına bağlanmıştır. Gensoru önergesinin gündeme alınması 1580 sayılı kanunda da 5393 sayılı kanunda da aynıdır, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğuna dayalıdır. Ancak gensoru önergesi vermek zorlaşmıştır.
1580 sayılı kanunda, belediye meclis üyelerinin her biri belediye işleri ile ilgili her hangi bir husus hakkında meclis başkanlığına gensoru önergesi verebilmekteydi. 5393 sayılı kanunda ise meclis üye tam sayısının en az üçte biri oranındaki üyenin imzasıyla belediye başkanı hakkında gensoru önergesi verilebilmektedir. Böylelikle gensoru kurumu ile amaçlanan; belediyenin genel karar organı olan belediye meclisi eliyle, belediyenin yürütme organı olan belediye başkanın denetlenmesidir.
Belediye meclisinin, hangi toplantıda gensoru verebileceğine ilişkin 5393 sayılı belediye yasasının 26. maddesinde herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Meclisin yılda üç olağan toplantısı bulunduğuna göre bu toplantılardan her hangi birinde gensoru verilmesi olasıdır. Meclis üyelerinin 1/3 nün imzası ile gensoru verildiğinde gündeme alınıp, alınmama konusu da ayrıca meclis kararına bağlanmıştır. Bu karar meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunca, yani, yarıdan bir fazla üyesinin kabul etmesiyle mümkündür. Örneğin 35 üyeli bir mecliste belediye başkanı ile bu sayı 36 olduğuna göre yarıdan bir fazla oy verilmesi yani, 19 üyenin gündeme alınma konusunda karar vermesi gerekir. “Danıştay 1. Dairesinin mutlak çoğunluk aranmasına ilişkin E: 1987/135, K. 1987/135 sayılı kararı da bu yöndedir. Gensorunun yasada belirtilen üç tam gün geçmeden gündeme alınması ve yetersizlik kararının verilmesinin mümkün bulunmadığı, Danıştay 3. Dairesinin E: 1969/136 sayılı kararında belirtilmektedir”38. 5393 sayılı Belediye kanununun 26. Maddesinin 4. Fıkrası uyarınca Gensoru nedenine bağlı olarak alınacak yetersizlik kararında meclisin en az 3/4 oyunun aranması gereklidir. Bununla beraber 5216 sayılı Büyükşehir belediyesi kanununda yukarıda belirttiğimiz hususlarla ilgili herhangi bir düzenleme olmamakla beraber anılan kanunun 19. Maddesinde ‘5393 sayılı belediye kanunundaki hükümler saklı kalmak kaydı ile Büyükşehir belediye meclisinin feshine neden olan eylem ve işlemlere katılan Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediye başkanlarının görevlerine Danıştay kararı ile son verilir ’ diyerek 5393 sayılı kanuna atıf yapılmıştır. 5393 sayılı kanuna dayanarak yukarıda arz etmeye çalıştığımız hususların tamamının Büyükşehir belediye başkanları içinde geçerli olduğunu bilmeliyiz. Ayrıca yine 5216 sayılı kanunun yukarıda belirttiğimiz 19. Maddesinde ‘Büyükşehir belediye meclisinin feshine neden olan eylem ve işlemler’ denilmiş ancak 5216 sayılı kanunda Büyükşehir belediye meclisinin feshine neden olacak iş ve eylemlerin neler olacağını düzenleyen herhangi bir kanun maddesi bulunmamaktadır. Bununla beraber 5216 sayılı kanunun 28. Maddesi bize bu konu ile ilgi yol gösterici olmakta ve bu madde 5393 sayılı kanunda belediye meclisinin feshine neden olacak iş ve eylemlerin düzenlendiği 30. Maddenin Büyükşehir belediyeleri için de uygulanabileceğini söylemektedir.
Gensoru önergesinin içeriği meclis üye tam sayısının salt çoğunluğu tarafından geçerli görüldüğü takdirde gündeme alınır ve üç tam gün geçtikten sonra Başkan veya görevlendireceği kişi gensoruya cevap verir.
Verilen cevap meclis üye tam sayısının 3/4 çoğunluğunca yetersiz görülürse, durum 5393 sayılı kanunun 26. maddesinde belirtilen usule göre Danıştay’a intikal ettirilir. Yani bu görüşmelere ilişkin tutanak meclis başkan vekili kanalı ile mahallin mülki idare amirine gönderilir. Vali, dosyayı il merkezi olmayan yerlerde kaymakama, il merkezi olan yerlerde de kendisinin gerekçeli görüşüyle bir ay içerisinde Danıştay’a sunar. Gensoru konusunda mülkiye amirleri yetersizlikle ilgili görüşü mahkemelere yardımcı olmaktadır. 2577 sayılı idari yargılama usulü yasasına 05.04.1990 gün ve 3622 sayılı yasa ile eklenen ek madde 2 ile, belediye başkanlarının düşürülmesine ilişkin olarak Danıştay’a gönderilen dosyalar, belediye başkanlarının 15 içerisinde savunmaları alındıktan sonra veya bu süre içerisinde savunma vermediği takdirde, sürenin bittiği tarihte tekemmül etmiş sayılı ve yasalarda gösterilen karar süreleri bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Karar, dosya üzerinde verilir.
Danıştay’ın yetersizlik kararını uygun görmesi halinde belediye başkanı başkanlıktan düşer. Bu karara karşı, karar tebliğ edildikten itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır; itiraz üzerine verilen karar kesindir.
(...)
E. Belediye Meclisinin Feshi Nedeniyle Başkanlıktan Düşürülme
1580 sayılı Belediye Kanununun 53. maddesinde; belediye meclisinin feshini gerektiren nedenler 4 bent halinde sayılmış ve aynı maddenin son bendi ile de “yukarıdaki bentlerde açıklanan fiil ve işlemlere katılan belediye başkanlarının da Danıştay kararı ile görevine son verileceği” hükmüne yer verilmişti.
1963 yılındaki düzenlemeyle 53. maddeye göre belediye meclisinin feshini gerektiren haller şunlardır:
1. Kanunen belirli olan olağan ve olağan üstü toplantılar dışında toplanırsa,
2. Kanunen belirli olan yerden başka bir yerde toplanırsa,
3. Kanunen kendisine verilen görevleri süresi içinde yapmaktan çekinir ve bu hal belediye meclisine ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratırsa,
4. Siyasi meseleleri müzakere eder veya siyasi temennilerde bulunursa, İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine Danıştay'ın kararı ile fesholunur.
5393 sayılı yeni Belediye Kanunu da meclisin fesih hallerini 30. maddesinde düzenlemiştir. Meclisin feshi başlığını taşıyan 30. madde aynen şöyledir:
“Belediye meclisi;
a) Kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum belediyeye ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratırsa,
b) Belediyeye verilen görevlerle ilgisi olmayan siyasî konularda karar alırsa,
İçişleri Bakanlığının bildirimi üzerine Danıştay’ın kararı ile feshedilir.
İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde meclisin feshine dair bildirim ile birlikte, karar verilinceye kadar meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu hususu en geç bir ay içinde karara bağlar. Bu şekilde feshedilen meclisin yerine seçilen meclis, kalan süreyi tamamlar.”
Yeni kanun belediye meclisinin feshedilme nedenlerini azaltmış ve böylece meclisi idari vesayet makamlarına karşı güçlendirmiştir. Yeni Belediye Kanunuyla, 1580 sayılı kanunda yer alan meclisin olağan ve olağanüstü toplantıları dışında toplantı yapma durumu, kanunen belirli olan yerden başka yerde toplantı yapma durumu fesih hallerinden çıkarılmıştır.