İstanbul Boğazı üzerinde 3 yılda yapılarak 1973’te hizmete açılan köprüdür. Otoyollarla birlikte işletmesi 2012 yılında ihale edildi. Koç-Ülker-UEM konsorsiyumunun kazandığı ihale 2013'te iptal edildi.
Boğaziçi Köprüsü nerede yer alıyor?
İstanbul Avrupa Yakası Ortaköy’den Anadolu Yakası Beylerbeyi’ni birbirine bağlıyor ve Boğaziçi Köprüsü asma köprüler kategorisine giriyor.
Boğaziçi Köprüsü ne zaman yapıldı?
Boğaziçi Köprüsü’nün yapımına 20 Şubat 1970 tarihinde başlanmış olup açılışı 30 Ekim 1973 tarihinde yapıldı.
Boğaziçi Köprüsü’nün yapım sürecinde neler oldu?
İstanbul’un hızla büyümesi ve Avrupa Yakası ile Anadolu Yakası arasında trafiğin artışı yüzünden köprü yapımına karar verildi. Adnan Menderes 25 Mayıs 1960 tarihinde İngiliz müşavirlik firması ile bu konu hakkında anlaştı. Dönem içerisinde gerçekleşen darbe yüzünden köprü yapımı 1965 yılında gerçekleşti. 1967 yılında proje hazırlanmaya başladı ve Freeman Fox and Partners adlı İngiliz firmasıyla 1968'de anlaşma imzalandı. İhaleye açılan köprü yapım işini Hochtief AG adlı Alman ve Cleveland Bridge and Engineering Company adlı İngiliz firmalarının oluşturduğu konsorsiyum kazandı. Köprü 21.774.283 ABD Doları'na yapıldı. 1970 yılında yapımına başlanılabildi ve 29 Ekim 1973 tarihinde Cumhuriyet’in 50. Yıl kutlamalarında bir törenle açıldı.
Boğaziçi Köprüsü’nün genel bilgileri nedir?
Boğaziçi Köprüsü 2 ayaktan oluşup, çelikten yapılmıştır. Asma köprü kategorisine giren Boğaziçi Köprüsü bin 560 metre uzunluğundadır. 39 metre genişliğinde olan köprü yüksekliği 165 metredir. Köprü geçişleri ücretli olup sadece motorlu taşıtların kullanımına uygundur.
Boğaziçi Köprüsü’ne metrobüs ne zaman yapıldı?
İstanbul’a yerleşimin artması ve nüfusun çoğalması ile trafik sorununun olduğu Boğaziçi Köprüsü’ne metrobüs 3 Mart 2009 tarihinde yapıldı. Metrobüs, Avrupa yakası ile Anadolu Yakası arasındaki ulaşım hızını artırdı.
Boğaziçi Köprüsü’nde İstanbul Avrasya Maratonu nedir?
Tercüman Gazetesi’nin 1973 yılında fikir olarak ortaya koyduğu İstanbul Avrasya Maratonu’nu bir Alman sporcu 1979 yılında hayata geçirdi. 1979 yılında ilki gerçekleşen Avrasya Maratonu’nu Hasan Saylan birinci olarak tamamladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği maratonda halk Boğaziçi Köprüsü’nde koşarak geçiyor.
Yarışa kayıt yaptırabilmek için neler gerekli?
Koşuya katılabilmek için sadece katılımcıların 18 yaşını doldurmuş olması gerekiyor.
Boğaziçi Köprüsü’nden neden yayalar geçemiyor?
2 Mayıs 1974 yılında yayalara 1 lira ile geçiş hakkı tanınmıştı fakat ilerleyen zamanlarda Boğaziçi Köprüsü’nde gerçekleşen intihar vakalarından sonra yayaların geçişi engellendi. Birçok intihar olayına tanıklık eden köprüde eskisi kadar olmasa da intihar vakalarını görmek mümkün. İntiharları engellemek için köprünün yürüyüş yoluna engel konulması önerildi fakat Karayolları tarafından köprünün dengesi bozulacağı gerekçesiyle reddedildi. Köprünün San Francisco Köprüsü örneğinde olduğu gibi farklı renklere boyanması da önerildi ancak bu öneri de kabul görmedi.
Boğaziçi Köprüsü’nden geçen araç sayısı nedir?
Köprünün açıldığı yıl ortalama 32 bin araç geçiyordu. 1987 yılından sonra 137 bini geçti. 2004 yılında bu sayı 180 bine çıktı.
Boğaziçi Köprüsü özelleştirilme ihalesi ne oldu?
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun yeniden ihaleye sunduğu Boğaziçi Köprüsü’nün özelleştirilme ihalesini 17 Aralık 2012 tarihinde gerçekleştirdi. Köprünün ihalesini 5 milyar 720 milyon dolar bedelle Koç Holding AŞ, UEM Group Berhad ve Ülker’e ait Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı AŞ Ortak Girişim Grubu kazandı.
Boğaziçi Köprüsü’nün bakımı ne zaman olacak?
Köprünün 40.yıl bakım ve onarım çalışmalarına 2013 yılında başlanacak olup 2014 yılında bitirilmesi planlanıyor.
Boğaziçi Köprüsü ve otoyollar ihalesi iptal olacak mı?
1 Şubat 2013 akşamı Habertürk televizyonunda Fatih Altaylı'ya konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ihalenin iptal edilebileceğinin sinyalini verdi. Başbakan şöyle dedi:
"Arkadaşlarla istişareleri yapıyorum. Örneğin otoyollar, köprüler meselesini tekrar masaya yatıracağız. Daha yüksek beklentimiz var. O beklentiyi karşılamıyor. Çünkü biz buradan zaten ciddi para kazanıyoruz. Ciddi para kazanırken, buradan yani birilerinin çok daha fazla kazanmasının önünü değil, milletimin kazanmasını ve ülkemin kazanmasını temin etmek durumundayım."
Maliye, Boğaziçi Köprüsü ve otoyol ihalesi iptal etti. Hangi gerekçe ile?
Maliye Bakanlığı, 22 Şubat 2013 tarihinde Koç-UEM-Ülker ortaklığının 25 yıllık işletmesini 5.7 milyar dolara kazandığı köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesinin iptal edildiğini açıkladı. Başbakan Erdoğan, 1 Şubat 2013’te yaptığı açıklamada özelleştirilen köprü ve otoyol ihalelerinin iptal edilebileceğinin sinyalini vermişti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bakanlığın internet sitesinden bu açıklamayı yaptı:
“Bugün, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca (ÖYK) yapılan değerlendirme ve alınan karar ile köprü ve otoyolların işletme haklarının verilmesi yöntemi ile yapılan özelleştirme ihalesi iptal edilmiştir.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun; 15/10/2010 tarih, 2010/88 sayılı Kararı ile özelleştirme programına alınan ve Karayolları Genel Müdürlüğünün yapım, bakım, onarım ve işletimini üstlendiği, bağlantı yolları ile birlikte;
“Edirne-İstanbul-Ankara Otoyolu”, “Pozantı-Tarsus-Mersin Otoyolu”, “Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu”, “Toprakkale-İskenderun Otoyolu”, “Gaziantep-Şanlıurfa Otoyolu”, “İzmir-Çeşme Otoyolu”, “İzmir-Aydın Otoyolu, “İzmir-Ankara Çevre Otoyolu”, “Boğaziçi Köprüsü” ve “Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve Çevre Otoyolu" ve bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım ve işletme tesisleri, ücret toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıkların tek paket halinde, fiili teslim tarihinden itibaren 25 yıl süre ile İşletme Haklarının Verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca nihai pazarlık görüşmeleri 17/12/2012 tarihinde tamamlanmış olan ihalenin iptaline karar verilmiştir."
Boğaziçi Köprüsü ve otoyollar ihalesinin akıbeti ne olacak? Halka arz mı edilecek?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 25 Şubat 2013’te Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki 2’nci Şarjah Hükümeti İletişim Forumu’ndan Türkiye’ye dönerken, iptal edilen köprü ve otoyolların özelleştirme ihalesiyle ilgili şunları söyledi:
“Bu çalışma sonunda 5.7 milyar doların iki katı bir rakam çıktı karşıma. Birisi 11-12, diğeri ise 8-9 milyar dolar civarında. Peki en düşüğü ne olmalı? En düşüğü de 7 milyar dolar civarında çıktı. Arkadaşlar böyle çıktıktan sonra ben bunu verirsem vatana ihanet ederim, halkıma ihanet ederim. ‘Şimdi ne yapacaksınız?’ diye sorarsanız, arkadaşlarımızla bir istişare yaptık, bu istişare neticesinde kesin değil ama büyük ihtimalle burayı halka açacağız. Halka arz ile bu işi çözelim istiyoruz ve arkadaşlarımızın ortak kanaati de bu istikamette netleşti. Bakanlar Kurulu’ndaki arkadaşlarımın da havası bu istikamette. İşletmeyi aynen devam ettireceğiz.”
Kazandığı ihale iptal olunca konsorsiyumun tepkisi nasıl oldu?
KOÇ Holding- Malezyalı UEM Group Berhad-Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den oluşan Ortak Girişim Grubu ise 25 Şubat 2013 tarihinde iptale ilişkin şu açıklamayı yaptı: “"Bilindiği üzere köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ile ilgili ihale 17.12.2012 tarihinde gerçekleşmiş olup, ihaleye en yüksek teklifi Koç Holding AŞ- Malezyalı UEM Group Berhad-Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’den oluşan Ortak Girişim Grubu vermiştir.
"İhaleye en yüksek teklifi sunan Ortak Girişim Grubu, bu ihaleye çok titiz bir hazırlık ve fizibilite sürecinin ardından katılmış, bu projeyi Türkiye ekonomisinin bugününe ve geleceğine olan inancının bir ifadesi olarak sahiplenmiş, Türkiye’nin büyüme ve gelişme potansiyelini ve ihale şartnamesinde talep edilen yüksek bakım ve işletme standartlarını dikkate alarak teklifini vermiştir.
Ancak bilindiği gibi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan ihaleler Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca onaylandıktan sonra geçerlilik kazanmaktadır. Bu özelleştirme ihalesi kapsamında, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca yapılan değerlendirme ve alınan karar ile köprü ve otoyolların işletme haklarının verilmesi yöntemi ile yapılan özelleştirme ihalesinin iptal edildiğini öğrenmiş bulunmaktayız."
Sayılarla Boğaziçi Köprüsü:
Uzunluk: 1.560 m
Genişlik: 39 m (3+3 şerit)
Yükseklik: 165 m
Yük sınırı: 2650 Ton
Alt açıklık: 64 m
Ayak sayısı: 2
Geçiş ücreti minimum: 3,00 TL
Başlangıç: 20 Şubat 1970
Bitiş tarihi: 1 Haziran 1973
Açılış: 30 Ekim 1973
Kullanım: 1973 – günümüz
Köprü halatlarıyla ilgili metal yorgunluğu tartışması nasıl başladı?
Uzmanlar yorgun çeliklerin tamamının değiştirilmesini önerirken, Yüksek Mimar - Mühendis Orhan Erdil, köprü inşaatı sırasında tasarım hatası olduğu konusunda yetkilileri uyardıklarını, ama dikkate alınmadıklarını öne sürdü. Boğaziçi Köprüsü inşa edildiği dönemde, Ortadoğu Temsilcisi olduğu Amerikan "Amman Whitney" proje firması uzmanlarıyla köprüde incelemelerde bulunan Erdil, haklılıklarının 31 yıl sonra ortaya çıktığını belirterek, şu iddialarda bulundu:"Köprüdeki çapraz askılar deprem bölgesinde bulunan köprülerde kullanılmaz. Bu tasarım Türkiye için çok büyük hatadır. Köprü, depremde etkilenmemesi için gerekli esnemeyi sağlayacak kapasitede olmalı. O zaman ikaz ettik; Askı kablolarını V şeklinde yapmayın dedik. Dönemin Karayolları Genel Müdürü Ali Terim, söylediklerimizi umursamadı. Ancak daha sonra hatalarını anladıkları için Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün askılarını dikey olarak yaptılar." Köprü askılarından birinin rüzgârda kopmasını bu dizayn hatasına bağlayan Erdil, "Yeni bir tasarımla çelik askı kabloları değişebilir. V şeklindeki askı kablolarının tamamı, dikey olacak şekilde değiştirilirse daha iyi olur" dedi. İstanbulu vuran şiddetli kar ve fırtınanın Boğaziçi Köprüsündeki 236 çelik halattan birini koparması üzerine, Japon ve Karayolları uzmanlarından oluşan bir ekip çalışmalara başlarken, köprünün hatalı yapıldığı iddia edildi.
AKP Trabzon Milletvekili ve eski Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu da, tasarımda hata bulunduğu iddiasına katıldı.Halatın kopmasını, "çok uzun olmasına" bağlayan Aydın, şöyle konuştu:"Tablaları eğik olan ve uzun süre fırtına etkisinde kalan asma köprülerde halat yorulması söz konusudur. Dolayısıyla bu halatları 10 yılda bir sırayla değiştirmek gerekir. Rüzgâr şiddetli ve uzun süreli estiği, bunlar da değiştirilmediği için, halatların kopmasını bekliyordum. Bu Karayollarına bir uyarı oldu. Sanırım uzun askıları da değiştirmeleri gerekecek. Hatta başka yerlerinde de yorulmalar olabilir. İngiltere’de buna benzeyen köprülerde benzer sorunlar yaşandı. Köprülerde metal yorulmaları görüldü. Köprüler onarıma alındı, askıların bir kısmı değiştirildi, çift mafsallı yapıldı. Boğaziçi Köprüsü, kapsamlı bir bakıma alındı.
Araçlar Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne yönlendirilirken, Karayolları 17. Bölge Müdürü Yakup Dost, en geç bugün öğlen saatlerinde kapalı şeritlerin açılacağını söyledi. Dost, çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: Bekliyordum "Yapılan ölçümlerin sonuçlarına göre gereken yerlerde iyileştirme yapacağız. Köprü o zaman da kapanmaz. Bunlar çok emniyetli köprüler. Bir halat çıktı diye uçacak hali yok. Çelik halatların yorgun olup olmadığı tespit ediliyor. Yorulmuş olanlar değiştirilecek. Japonlar da çelik yorulması kanaatinde, Plakaları kontrol edelim diyorlar. Köprünün İngiliz proje mühendisi de bugün telekonferansla yapılacak toplantıya katılacak. İnsanları paniğe sokacak iddialar doğru değil." İddialar yanlıış Karayolları Genel Müdür Yardımcısı Cahit Turhan, Boğaziçi Köprüsünün saatte 162 kilometrelik rüzgâr hızına göre tasarlandığını belirterek, "Belli bir rüzgâr hızından sonra köprü trafiğe kapatılmalıdır" dedi. Türkiyedeki asma köprülerin benzerlerine göre hayli yoğun olduğunu dile getiren Turhan, ancak bunun köprünün ömrünü azaltacak nitelikte olmadığını belirtti. Turhan, "Bu tür köprülerin ortalama ömürleri 150 yıldır ama bakımları iyi olursa süre daha da uzayabilir" diye konuştu. Çeliğin düşmanının korozyon olduğuna dikkati çekerek, gerekli önlemlerin alındığını kaydeden Turhan, köprünün 1985-86da incelendiğini, 1991 yılında da üst takviyenin elden geçirildiğini anlattı. Rüzgâr daha artarsa trafiğe kapatılmalı Hizmete 1973te giren Boğaziçi Köprüsünün proje çalışmasını yapan İngiliz Londons Freeman Fox and Partners adlı firma, İngilterede de Bristol yakınlarındaki Severn Köprüsünün proje sorumlusuydu. Ve Bristoldeki bu köprü de, 1983te proje hatası nedeniyle bakıma alınmıştı. İnceleme sonucunda hazırlanan raporlarda köprüdeki askı tellerinin koptuğu ve tabanında çatlaklar oluştuğu belirtilmişti. Milliyet gazetesinin 25 Haziran 1983 tarihli sayısında yer alan haberde de, 1966da inşa edilen bu köprünün, proje olarak Boğaziçi Köprüsünün ikizi olduğuna dikkat çekilmişti. İngiliz ikizi sorunlu çıkmıştı.
Boğaziçi Köprüsü doğuştan kusurlu mu?
İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü,İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kubilay Kaptan'a ve İstanbul Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Avrupa Birliği Projeleri Uzmanı Özden Timurlenk’in Gazeteküçükçekmece ile paylaştığı bilgiler şöyle;
Boğaziçi Köprüsü toplam uzunluğu 1.560 metre olup Boğaz’ın iki sahilinde karada yer alan kuleleri arasındaki 1.074 metrelik orta açıklığı asma bir sistem. İki yanlardaki 231 ve 255 metrelik yaklaşım açıklıkları ise askılı olmayıp, aşağıdan mesnetli viyadük şeklinde düzenlenmiş.
Boğaziçi köprüsü, İngiliz standartları esas alınarak projelendirilmiş ancak yük kabulleri daha yüksek alınmış. Rüzgar yükü için 45 m/s. lik bir rüzgar hızı ve temel zemininin ivmesi için 0,1 g. değeri kabul edilmiş.
2004 – KOPAN HALAT
23 Ocak 2004 de, 123 km/h hızla esen rüzgârlı soğuk bir kış gecesi köprünün en uzun halatlarından birisi, bütün öngörülere uygun olarak, çatlayan bağlantısından koptu. 2004 yılında Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan, Boğaziçi Köprüsü'nün hemen bakıma alınması gerektiğini, ancak şu anda bir tehlike olmadığını söyledi.
İstanbul'daki tüm köprü ve viyadüklerin depreme karşı güçlendirilmesi çalışmalarının 2007'de tamamlanmış olacağını vurgulayan Erbakan, 31 yıl önce inşa edilen Boğaziçi Köprüsü'nün de yorgun düştüğünü belirtti.
Yorum:
Köprü tabliyelerinin asıldığı çelik kablolar da sürekli olarak tekrarlanan yüklerin etkisi altındadır. Bu hareketli yük onları da, tabliyelere bağlandıkları levhaları da doğal olarak yoracaktır. Doğal olmayan ise, hatalı imalatın sonucu bu yüklerin misliyle artmış olmasıdır.
Çünkü arabalar ek yerlerini aşarken tekerlekler önce boşalıp sonra hızla diğer zemine düşmekte ve bu olay ön ve arka tekerlekler olarak iki kez yinelenmektedir. Bugün günlüğü dört yüz binlere varan araba sayısının otuz dokuz yıldır bu sorunlu köprünün üzerinde hoplayıp zıplaması onun doğalın ötesinde çok yorulmasına ve erken yaşlanmasına neden olmuştur.
Prof. Dr. Semih Tezcan'ın da belirttiği gibi levhanın kopması çekme kuvvetinin büyüklüğünden değil,enine salınım nedeni ile levhanın eğilmeye maruz kalmasından dolayı olmuştur.Yöneticilerden 5 halat kopsa bile ben köprüden yine geçerim, diyen de oldu, 4 halat yan yana koparsa köprü suya gömülür, diyen teknik adam da. En hoşu da bir Japon uzman, köprü sağlam diye kafadan atıyor ve ekliyordu, paslanma var boyayın!
2011 - Ortaköy Viyadüğünden Kopan Beton Parçaları
Ortaköy Viyadüğü’ndeki kirişlerin korozyona uğraması sonucu betonu çatladı ve döküldü.
Yorum:
40 yıldan beridir bu kirişlerin bakımı düzgün yapılmadığından, viyadük ayakları en iyi şekilde güçlendirilse de ayaklara uzanan kirişlere hiçbir şey yapılmadığından yağmurdan, havadan etkilenmiş, gözeneklerinden oksijen almış ve donatıları korozyona uğramıştı. Betondan fırlayan paslı demirleri bile çıplak gözle görülür durumdaydı.
2012 – Köprünün Trafiğe Kapatılması
Kış şartları çok ağır olmasa da köprü trafiğin en yoğun olduğu anda trafiğe kapatıldı ve bir sorun olduğu ve bunun gizlendiği ortaya çıktı. Ulaştırma Bakanlığı en fazla iki yıl ertelenebilecek bakımdan önce 3. Köprü’nün hizmete girmesini istediği, asma köprüyü 2 dev direğe bağlayan çelik halatların tamamının değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Ulaştırma Bakanlığı kaynakları 30-40 yıl arasında değişimin mutlaka yapılması gerektiğini, çelik halatlar değiştirilirken, depreme karşı güçlendirme çalışması da yapılacağını bildirdiler.
Yorum:
“40 yıllık ağır bakım” diye bir bakım gerekçesiyle köprünün bir yıl trafiği kapatılacak olması tehlikenin boyutunun büyük olduğunun ama bunun gizlendiğinin bir göstergesidir. Bu hastalıklar da, korozyona uğramış demirler, çelik kirişler, levhalar olabilir. Asmalı köprülerde böyle sorunlar devamlı bakımları yapıldığından olamaz.
Ana kablo dışında köprünün bakımının yapılması için trafiğe kapatılması gerekmez ve ana kablonun değişimi de 40 yılda olmaz. Literatüre göre bu değişim süresi 100 - 150 yılda olur. Köprünün bakımları muntazaman yapılıyor. Bunun için de trafiğe kapatılması gerekmiyor. Son olarak tabanın altında çalışılarak trafik engellenmeden mesnetlerin değişimi yapıldı. Trafik akışı devam ederken köprünün her türlü bakımı yapılabilir.
Gelişmiş ülkelerdeki köprüler de eskidikçe bakıma girse de tamamen trafiğe kapatılmak yerine alternatif geçişler önerilerek hafta sonları veya geceleri araçların geçişine izin verilmiyor. 125 yıl önce yapılan ve dünyanın en eski asma köprüsü olarak tarihe geçen ABD'nin New York kentindeki Brooklyn Köprüsü, "zayıf" olarak ilan edildikten sonra 2011 ilkbaharında bakıma alındı.
Hong Kong'da iki adayı birbirine bağlayan Tsing Ma Köprüsü de Nisan 1997'de açılmasından sadece üç yıl sonra önemli bir bakıma girdi. Dünyanın 7'nci büyük asma köprüsü olan bin 377 metrelik köprüyü taşıyan iki ayakta bazı parçalar dökülmeye başladı. Deliğin bir ayda 2.5 santimetreye ulaşması üzerine hemen bakıma girdi. Çok kısa süren bakımda trafik asla durdurulmadı.
SONUÇ ve ÖNERİLER
Asma köprülerde zincir halkalarından birinin ya da birkaçının kırılmaları ya da kopmaları köprüyü oluşturan diğer elemanlara öngörülmemiş fazla yüklerin aktarılması ile kısmi göçmelere hatta köprünün tamamen yıkılmasına sebep olabilirler. Korozyon basit manası ile paslanma, metal yorulması ise bir telin ileri geri tekrarlı bükülmesi sonucu kopmasına sebep olan durumdur.
Yıllar içinde bu iki olumsuz koşulun ortaya çıkardığı çatlak ilerlemiş, bağlantı elemanı yerinden kopmuş ve ilerleyen bir şekilde diğer köprü elemanları burkularak köprü çökmüştür. Kopma açısından kritiklik oluşturan çelik kablolar ve onların bağlantı elemanları göçmeyi tetikleyici unsurlar olmuştur.
Genel olarak köprüde iki ana hata vardır; yorulma yaratan V şeklindeki askı halatları ve enine salınımlarda kırılmaya yol açan yetersiz bağlantı levhalarında tasarım hatası. Hizmete 1973'te giren Boğaziçi Köprüsü'nün proje çalışmasını yapan İngiliz London's Freeman Fox and Partners adlı firma, İngiltere'de de Bristol yakınlarındaki Severn Köprüsü'nün proje sorumlusuydu. Ve Bristol'deki bu köprü de, 1983'te proje hatası nedeniyle bakıma alınmıştı.
İnceleme sonucunda hazırlanan raporlarda köprüdeki askı tellerinin koptuğu ve tabanında çatlaklar oluştuğu belirtilmişti. Milliyet gazetesinin 25 Haziran 1983 tarihli sayısında yer alan haberde de, 1966'da inşa edilen bu köprünün, proje olarak Boğaziçi Köprüsü'nün ikizi olduğuna dikkat çekilmişti.
Sonuç olarak yapılması gerekenler şu şekilde özetlenebilir;
1-Tabliyenin enine salınımlarının gerginliğini azaltmak için ana kabloların çekmeyekarşı büyük dirençlerinden yararlanılmalıdır. Bu amaçla tabliye açıklık ortasında ana kolonlarca ters V şeklindeki rijit çelik konstrüksiyonlarla her iki yandan sıkıca bağlanmalıdır.
2-V askı yerine düşey askılar konduğunda, tabliyeye bağlantı yerlerinden hem boyuna hem de enine salınımlara olanak veren Fatih Sultan Mehmet köprüsünde ki gibi iki yönlü universal mafsallar kullanılmalıdır.
3-Asma köprülerde kopma açısından kritik elemanlar ve parçalar tespit edildikten sonra bir program dahilinde bunların denetimi yapılmalıdır. Denetim programı, yapılacak kontrollerin sıklılığını ve bunlar ile ilgili süreçleri içermelidir. Her kontrolde iyice temizlenmiş şüpheli noktaların fotoğrafları çekilmeli ve bir sonraki kontrolde bu fotoğraflar ile karşılaştırılarak elemanların mevcut durumları kopma oluşumu açısından değerlendirilmelidir.
4-Özellikle, mafsallı bağlantı noktalarındaki kaynaklarda ve çelik levha elemanlarında çatlak, aşınma ve korozyon oluşumu gözlenirse gerekli önlemler derhal alınmalıdır.
5-Daha detaylı kontrol için tahribatsız testler yapılmalı ve özellikle çatlak oluşumu tespit edilirse kontrol eleman üzerinde yapılacak metal yorulması değerlendirme çalışmalarıyla desteklenmelidir. Bu çalışma ile elemanların kalan “yorulma ömürleri” ve “çatlak ilerleme oranları” hesaplanır ve alınması gerekli önlemler belirlenir.
6-Köprünün bakımı asmalı köprülerin standartlarına uygun bir şekilde ve aralıkta yapılmalıdır.
7-Halk’ın güvenliğini tehdit edici duruma gelmiş olan haller ve riskler kamuoyu ile kesinlikle paylaşılmalıdır.
8-Tasarım hatasının olup olmadığını anlamak için teknik ve hukuki yönden incelenmesi gereği doğar ki sözleşme elden geçirilmeli, gerekiyorsa uluslararası tahkime gidilmesigereklidir.
Bu güne kadar elimizdeki mevcut verilerle düşünülebilen, görülebilen şartlar çerçevesinde bilgi ve görüşlerim yukarda sunulmuştur. 39 yaşındaki köprümüz yaşlanmaktadır. Korozyon,yorulma, artan yükler ve tabliyenin rüzgar sebebiyle salınım sorunları belgelenmeli ve konular uzmanlar tarafından tartışılarak, sunulan çözüm önerileri uygulanmalıdır.
Boğaziçi Köprüsü ve çevresinde 40 yılda ne değişti?
Hürriyet Gazetesi, Boğaziçi Köprüsü’nün açıldığı 30 Ekim 1973 günü çekilen üstteki fotoğrafın aynısını, aynı açıdan 40 yıl sonra tekrar çekti.