İzmir'de yaşanan deprem sonrası dışarıdan görünümü iyi olan fakat kumdan kale gibi çöken binalar, İstanbul'da riskli 150 bin binayı yeniden gündeme getirdi.
Uzmanlar uzun süredir İstanbul'da büyük bir depremin kapıda olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor. 7.5 şiddetindeki bir depremde on binlerce kişinin yaşamını yitireceği öngörülüyor. Yeni Şafak'tan Hasan Hız'ın haberine göre; can kaybı riskini en aza indirmek için atılması gereken en temel adımsa binaların yeniden inşa edilmesi ve güçlendirilmesi olacak. İstanbul'da 150 bin riskli binanın yeniden inşa edilmesi için ortaya çıkacak maliyet ise 30 milyar dolar.
Uzmanlar uzun süredir Marmara Fayı'nın ortalarında sismik boşluk oluştuğunu ve bu boşluğun henüz kırılmadığı konusunda uyarılar yapıyor. Bu fay hattında meydana gelecek 7.5 şiddetindeki depremin, İstanbul'da on binlerce can kaybına neden olacağından endişe ediliyor.
Peki bu durumu engellemek için hangi adımların atılması gerekir?
Uzmanlar, İstanbul'daki 150 bin binanın riskli olduğunu ve bunun 800 bin konuta denk geldiğini belirtiyor. Bu binaların sil baştan yıkılıp baştan inşa edilmesinin maliyeti ise 240 milyar TL'yi yani 30 milyar doları bulacak.
Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik'e göre, İstanbul depreminin her an yaşanma ihtimali sebebiyle bu binaların yıkılıp, yeniden inşa edilmesi için yeterli süre olmayabilir.
150 bin binanın tamir edilmesinin ideal çözüm olduğunu dile getiren Erdik, "150 bin binanın yıkıp baştan yapımı 10 yıl alabilir. Deprem belki 1-2 yıl içinde yaşanacak. Bunu bekleyecek vaktimiz yok" dedi.
"DEPREMDEN ÖNCE TAMİR EDİLİRSE, CAN KAYBININ ÖNÜNE GEÇER"
İstanbul'daki hasarlı binaların tamir ile olası büyük depremde can kaybının engelleneceğini ifade eden Erdik, "Depremden önce tamir edersek, binaların içinden ölü çıkarmak zorunda kalmayacağız. Bu binaları yurt dışına sigorta edersek, deprem sonrası alınacak paralarla binalar tamir edilir ve eski haline getirilir. Bizim idealimizin bu olması gerekir" dedi.
"SIKINTIMIZ PLANLAMALARDAN KAYNAKLANIYOR"
İstanbul'da depreme karşı bir kampanyanın başlatılması gerektiğine dikkat çeken Erdik, şöyle konuştu:
"Şu anda Türkiye'nin rasyonel çözümü bunların hepsini yıkıp yeniden yıkmak değil, güçlendirmektir. Elbette bazıları da yıkılması gerekecek. Elimizdeki teknoloji buna karar verecek nitelikte. Teknoloji açısından hiçbir sıkıntımız yok. Sıkıntımız planlamadan kaynaklanıyor. Bu işin hakikaten kampanya şeklinde yapılması gerekir.
Esaslı mühendislerimiz var. Binaya dışarıdan müdahale ederek, içine hiç girmeden ve ya bazı kolonları elyaflarla çok değişik yöntemlerle metot bulunabilir. Bunlar değerlendirilebilir ve bulunabilir. Yoksa riskli binaları bulalım, ondan sonra finansman bulalım, kurallara göre güçlendirelim ve denetim yapılsın dersek belki bu bina için çok iyi iş yaparız ama 150 bin binanın ihtiyacına kısa sürede cevap veremeyiz. Önemli bir konulardan biri bu."