İstanbul’un Avrupa yakasındaki Fatih İlçesi’nin tarihi bir semtidir. Eski Türk filmlerinden “Yangın Var” burada çekilmiştir. Küçük Ayasofya Camisi ve Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi buradadır.
Kadırga Semti
Kadırga Semti nerededir?
Kadırga, İstanbul ilinin Fatih ilçesinde bulunan eskiden kadırgaların barındığı büyük bir liman olan Kadırga Meydanı'nı da içinde bulunduran bir semt. Günümüzde asırlık ağaçların bulunduğu sakin bir semt olan Kadırga'da, Bizans'ın en eski limanı olan Kadırga Limanı, tarih boyunca Portus Novus (Yeni Liman), İustinus Limanı ve Sophia Limanı adları ile de anılmıştır. İlk isim, limanı inşa ettiren İmparator İustinus'a (361-578) izafeten verilmiştir.
II. İustinus devrinde (565-578) imparatoriçe Sophia tarafından tamir ve ilavelerden dolayı limana imparatoriçenin adı verilmiştir. Sophia Limanı, Ayasofya ve Atmeydanı'ndan denize inen yolun üstünde ve imparator sarayının (Bukeleon) da yakınında olduğundan, Bizans'ın en önemli merkezlerinden biriydi. Burada, muhtelif heykel ve abidelerden başka, tacirler için de "Sigma" denilen bir toplanma alanı vardı.
Latin istilasından az bir zaman önce İstanbul'u ziyaret eden Novgorod başpiskoposu Antuan, Kadırga Limanı'nı şu suretle tasvir etmiştir: "İpodrom'dan Condoscopum'a digerken, parmaklıklı muazzam demir kapıya rastlanır. Deniz bu ızgaradan geçerek şehrin içlerine doğru gider. Fırtınalı günlerde 2-3 yüz kürekli 300 kadar gemi barındırır."
Kadırga Limanı, Bizans İmparatorluğu'nun sonuna kadar kullanılmış, Osmanlı'nın İstanbul'u fethinden sonra da, bir zaman, küçük gemilere iskele olmuştur. 1550 senesine doğru İstanbul'a gelen Gyllius'un ifadesine göre liman, duvarlarla çevrilmişti. Fakat orada hala su birikintisi vardı ve civar evlerin kadınları çamaşırlarını burada yıkarlardı. Kadırga Meydanı, bugün, civar halkın bir mesire ve mahalle çocuklarının bir oyun yeridir. Burada bulunan dört köşeli çeşme, III. Ahmet'in kızı Esma Sultan (1724-1787) tarafından yaptırılmıştır. Çeşmenin iki cephesinde bulunan manzum kitabelere göre, inşa tarihi 3 Şaban 1193 (5 Ağustos 1779) olup; bu kitabelerde Esma Sultan'ın eşi sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa'dan (o sırada vefat etmiş bulunuyordu) bahsedilmektedir. Kitabelerin nazımı Tevfik Efendi, hattatı da Mehmed Şevki Efendi'dir. Çeşmenin merpenlerle çıkılan üst kısmı namazgâhtır.
Kumkapı ile Ahırkapı arasında kalan küçük bir semt olan Kadırga, ismini limana bağlı Osmanlı kadırgalarından almış. Ahırkapı ile birlikte Kadırga, 19. yüzyıl. sonlarına kadar cambazların ve tüluatçıların kendini gösterdiği bir eğlence merkezi. Şimdinin Ahırkapı şenlikleri de bu geleneği sürdürüyor. Liman Cidden üzerindeki Ayia Kiryaki ve Panayia Elpida Kiliseleri 19. yy eseri. Kadırga Parkının henen karşısında tarihi Kadırga Hamamı vardır. (Kaynak: Vikipedi)
Kadırga'daki tarihi yapılar hangileridir?
Esma Sultan Namazgahı: III. Ahmet’in kızı Esma Sultan tarafından, 1781 yılında Kadırga Meydanı’nda inşa ettirilen Esma Sultan Meydan Çeşmesi ve Namazgâhı; dört cephede mermer tekneli çeşmelere sahiptir ve namazgâha yan cephedeki mermer merpenden çıkılmaktadır.
Tarihi çeşmenin kuzey cephesinde üç musluk, diğer üç cephesinde ise birer musluk bulunur. Dikdörtgen prizma kütleli çeşmenin karşılıklı iki cephesindeki bu musluklar, S ve C kıvrımlı kemerlerle süslenerek, çeşmeye estetik bir görüntü kazandırılmıştır. Bezemeli niş köşeliklerinin üzerinde, dikdörtgen pano içinde altı beyitlik kitabe yer alır. Bu kitabe çeşmenin inşa tarihini vermektedir. Çeşmenin kuzey ve batı köşesinde ters çan biçiminde desteklere oturtulmuş iki kurna, güney köşesinde ise üç bölmeli bir yalak yerleştirilmiştir.
Çeşmenin kuzey cephesindeki merpenden çıkılan namazgâhın çeşmenin tavan kısmında yer alması İslam kültüründe temizliğin ibadetteki yerini göstermesi açısından ayrı bir öneme sahiptir.
Bostani Ali Cami: Kadırga meydanındaki camidir. Bostancı başı Ali Ağa tarafından (1558 -1559) tarihinde yaptırıldı. Hadikat-ül Cevâmi'de mescid hakkın¬da şu bilgiler verilir. "Kadırga limanı kuzeyinde, banisi Bostancı başılardan Adduşşekür oğlu Ali Ağa'dır. Bu kitabı yazdığımız tarihte vakfının kâtibi olan Ahmet Efendi Üsküdar'da Valide-i Atik camiinin ruznâmecisi İdi. Onda Karahisarî Ahmet Efendinin yazısı ile hicri 966 {M. 1558-1559) tarihinde yapıldığını gösteren vakfiyeyi gördük. Bu vakfiyede Şeyhül-İslâm Ebussuud Efendinin de imzası vardır. Ali Ağa'nın kabrinin nerede olduğu bilinmiyor. Şehit olduğu meşhurdur. Minberini Reis'ul-Küttab Samizâde efendi koydurmuştur ki kabri bu mescidin mihrap duvarı önündedir. Civarındaki mektep ile hamamı, kabri Üsküp'te olan vezirlerden Yahya Paşa'nındır".İstanbul Camileri adlı kitabın yazarı Tahsin Öz de Bostani Ali Camii için şu satırları yazmaktadır. "Bostan Mescidi, Kadırga Limanı Banisi Bostancıbaşı Ali Ağa olup, Vakfiyesi 966 M. 1558'de yapıldığı dikkate alınırsa mabedin de bu senelerde yapıldığı tahmin olunabilir.
Aya Kiryaki Kilisesi: Kumkapı,Gedikpaşa caddesinde Çadırcı Cami Sokağı ile Kadirga Limanı Caddesi arasında Rum Ortodoks kilisesidir. Diocletianus (284-307) zamanında yaşamış ve ilk hıristiyan azizesi olan Aya Kyriaki'ye ithaf edilmiştir.O zamanlarda yaşayan Efsevia isimli bir kadının uzun yıllar çocuğu olmamış,eğer bir çocuğu olursa onu Tanrı'ya adayacağına dair dua edermiş. Duaları kabul olmuş ve haftanın yedinci günü bir kız çocuğu dünyaya getirmiştir. Bu yüzden ona Kyriaki adını verir. Aile hıristiyan olduğu için Diocletianus'un hıristiyanları takibi sırasında aile tutuklanır ve sorgulanırken işkence görürler. Henüz onaltı yaşında bir genç kız olan Kyriaki de işkence altında hıristiyanlığını inkar etmez, yakılarak öldürülmesine karar verilir.Büyük bir ateş yakılır ve kız ortaya konulur.
Aya Kiryaki Kilisesi
Bu sırada büyük bir yağmur başlar ve ateş söner, bunun üzerine vahşi hayvanların önüne atılır fakat bu sefer de hayvanlar ona dokunmazlar. Vali son olarak kafasının kesilmesini emreder azize yerde yüzüstü yatıp dua ederken askerler kafasını keserler, tam bu sırada "gördüklerini insanlara anlat" diye gökten bir ses duyulur. Daha sonra hıristiyanlık yerleşip devletin resmi dini olunca Kyriaki'nin ölüm günü olan 7 Temmuz Yortu günü olarak kabul edilir.
Küçük Ayasofya Camisi: İstanbul'un Küçük Ayasofya semtindeki cami kiliseden camiye çevrilmiştir. 6. yüzyıldaki Ahagios Petros ve Ahagios Paulos Bazilikası 1497'de cami olmuştur. Temelinde 3 metreye 1,8 metrelik blok taşlar kullanılan ender eserlerdendir.8 köşeli ana kubbesi bulunmaktadır. Bahçesinin güney kısmında 24 odalı geniş bir bahçesi ve ortasında şadırvanı olan Hüseyin Ağa Medresesi vardır. Medrese Yesevi Vakfı tarfından restore edilmiş ve Türk el sanatlarının hizmetine verilmiştir. Yakınından tren yolu geçer. Solda Kesikbaş Hüseyin Ağa türbesi yer alır. Bizans İmparatoru I. İustinianos ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında `Sergios ve Bachos Kilisesi` adıyla yaptırılan ve II. Beyazıt Döneminde (1500 yıllarında) Topkapı Sarayı Dar`üssaade Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye dönüştürülen Küçükayasofya Camii, İstanbul`un en eski Bizans Dönemi yapısı olarak biliniyor.
Küçük Ayasofya Camii
Bina 1836 ve 1956 yıllarında iki onarım görmüş, muhtelif kurşun ve sıvaları yenilenmiş, minare önemli ölçüde onarılmış. Kentin tarihi boyunca geçirdiği yangın, deprem, istila, yağmalama gibi bütün felaketlere direnen bu yapı bu güne kadar ulaşmıştır.
Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi: Mimar Sinan'ın İstanbul Kadırga'da Şehit Mehmet Paşa yokuşunda bulunan ve cami ile külliyeden oluşan bir eseri. Sinan'ın en güzel eserlerinden biri sayılır. Üç padişaha sadrazamlık yapan Sırp asıllı Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır.Dik yokuşlardan oluşan sokakların arasında kurulan külliye, bu güçlükten plan olarak da yararlanmış, üç sokaktan ve üç farklı kottan girilen külliyenin avlusuna merpenlerle ulaşılarak pek sık rastlanmayan bir zenginlik yaratılmıştır. Avluda mermer bir şadırvan yer alır. Çevresinde medresenin bölümleri bulunur. Camide, İznik çinileri ve orijinal kalem işleri de bulunmaktadır.Sultanahmet Camii ile Küçükayasofya Camii arasındaki Kadırga yokuşunda 2 metrelik duvarla çevrili bir alanda yapılmış olan caminin banisi Sokollu Mehmet Paşa, mimarı Mimar Sinan'dır.
Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi
Eğimli bir arazide, tek minareli, tek kubbelidir. Sokollu Mehmet Paşa'nın İstanbul'da iki yerde kendi adını taşıyan camilerden biridir. Öteki cami, Azapkapı'daki Sokollu Mehmet Paşa Camii'dir.
Kadırga’da sosyal yaşam nasıldır?
Kadırga Mahallesi'nde Şenlik Var… (Fatih Belediyesi, 27.05.2011)
Fatih Belediyesi ile Kadırga Mahalle Sakinleri tarafından organize edilen ve bu sene ikinci düzenlenerek geleneksel hale getirilen 2. Kadırga Mahalle Şenliği coşkulu geçti.
Kadırga Parkı ve çevresinde öğle saatlerinde başlayan ve mahallelinin geniş katılımı ile gerçekleşen şenlik programında müzik gruplarının gösterileri, sergi, atölye çalışmaları, film gösterimi, park etkinlikleri ve mahallelinin yaptığı yemekler sergilendi. Gün içerisinde Fatih Belediyesi Ahırkapı Roman Orkestrası’nın konseri, civardaki anaokulu, ilköğretim okulu, lise öğrencilerinin ve mahalle sakinlerinin sahne gösterileri büyük bir beğeni ile takip edildi.
Şenliğe katılan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, konuşmasına İstanbul’un tarihi semti Kadırga’nın mahallelilik ruhunu yeniden canlandıran Kadırga Mahalle Şenliği’nin ikincisini düzenleyen Kadırga Mahallesi sakinlerine teşekkür ederek başladı. Başkan Demir, Fatih Belediye Başkanı olarak, bu şenliğin hem ev sahibi, aynı zamanda konuğu olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, İstanbul’un limana sahip en eski mahallelerinden bir olan Kadırga’nın tarih boyunca sürekli insanların yaşamayı tercih ettiği bir mekan olduğunun altını çizdi. Başkan Mustafa Demir, “Kadırga’da insanlar arasındaki kaynaşmayı arttırmak ve İstanbullulara da bu şirin mahallemizin tanıtımını sağlamak amacıyla düzenlenen Kadırga Mahalle Şenlikleri’ne Fatih Belediyesi olarak desteklemekten büyük memnuniyet duyuyoruz.” dedi. Başkan Mustafa Demir’e, Şehsuvarbey Mahalle Muhtarı Murat Hakverdi ve Kadırga Spor Kulübü Başkanı Cemalettin İnanç tarafından desteklerinden dolayı isminin yazılı olduğu bir tabak ve çiçek hediye edildi. Şenlik alanında tek tek stantları ziyaret eden Başkan Demir, vatandaşlarla ve stand görevlileriyle sohbet etti. Başkan Demir, İ.Ü. Eczacılık Fakültesi standında görevlilerin ısrarı üzerine tansiyonuna baktırdı, tansiyonu (12-8 ) normal çıktı.
Kadırga Parkı ve çevresinde gerçekleşen şenlik programı Kadırga İlköğretim Okulu Halkoyunları Ekibi’nin düzenlediği sahne gösterileri ile başladı. Ardından Seçkin Öğrenci Yurdu Müzik Grubu, Fatih Belediyesi Ahırkapı Roman Orkestrası, Kadırga Endüstri Meslek Lisesi ve Kısa Dalga Gençlik Merkezi konserleri ile devam etti. Eray Yasin Işık’ın Meddah Gösterisi, RitimArt Perküsyon Grubu ile Hayfem Folklor Ekibi’nin sahne performansları vatandaşlardan büyük alkış aldı. Akşam saatlerinde Benhur Pesen, Ezel Kalender izleyenleri coşturdu.
Şenlik alanında İ.Ü. Eczacılık Fakültesi Hasta Bilgilendirme Masası, Engelli Bilgi Masası, Mostar Gönüllüleri Derneği Standı, Hat Yazımı, Karikatüristler (Sanat Sokağı), yemek stantları, İSMEK, "Siverekliler Derneği (Kara Keçili Kilimleri Sergisi) stantları gün içerisinde vatandaşlar tarafından ziyaret edildi.
Yazar Mustafa Sancar ile Söyleşi (Siverekliler Derneği Standında), Kadırga Suluboya Resim Sergisi: Yabancıların Gözüyle Kadırga Jean Louis Bonhommet’in resimleri (Sanat Sokağı’nda), Yangın Var Film gösterimi ile Dora Günel- Kadırga Müseccel Marka Projeksiyon Gösterimi Kadırga Spor Kulübü’nde büyük beğeni ile izlendi.
Kadırga’da çekilmiş Türk filmi hangisidir?
Kadırga semtinde çekilen “Yangın Var” adlı film 1960lara dayanarak o günlerdeki tulumbacıları ele alan sürükleyici bir eserdir. Başrolde Ayhan Işık oynamıştır. Filmin künyesi şöyledir:
Yangın Var
Yapım: 1960 –Türkiye
Tür: Dram , Romantik
Oyuncular: Hulusi Kentmen , Ayhan Işık , Turgut Özatay , Vahi Öz , Osman Alyanak
Yönetmen: Ö. Lütfi Akad
Senaryo: Ö. Lütfi Akad
Senaryo (Kitap): Necip Fazıl Kısakürek
Görüntü Yönetmeni: Turgut Ören
Görüntü Yönetmeni: Nezihe Gülçinoğlu
Süre: 1 saat 36 dakika