Taksim’de Gezi Parkı protestolarıyla bir araya gelenlerden oluşan grup, Kaz Dağları’nda maden aramak için ağaç kesilmesini protesto ediyor. İşte Kaz Dağları’nın önem ve hassasiyeti..
Kaz Dağları
Kaz Dağları nerededir?
Kaz Dağı ya da İda Dağı, Edremit Körfezi'nin kuzeyinde Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan bir dağ sırasıdır. Kazdağları, Anadolu yarım adasının kuzeybatısında yer alan, Biga yarım adasının en yüksek dağıdır. Ege Bölgesi ile Marmara bölgesini birbirinden ayırır.
Kaz Dağı ya da Kaz Dağları olarak iki biçimde adlandırılan dağ büyük ölçüde Biga Yarımadası'nda uzanmaktadır. Kaz Dağları, batıda Dede Dağı, ortada esas Kaz Dağı ve üç tepesi (kuzeyde Babadağ, ortada Karataş tepe, güneyde Sarıkız tepesi) doğuda Eybek Dağı, kuzey doğuda Gürgen Dağı ve Kocakatran Dağı’ndan oluşur.
Üç tepesi olan esas Kaz Dağı'nın en yüksek tepesi 1774 metre olan Karataş tepesidir ve Balıkesir'in Edremit ilçesi Güre beldesinin kuzey-kuzey batı istikametine düşmektedir. Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi Ayazma mesire yeri ise Kaz Dağı zirvesinin kuzey batısına düşmektedir ve mesire yerine ulaşmak için Bayramiç'ten yaklaşık 17 km'lik Evciler Beldesi yolunu takip edip Evciler'den sonra 6 km'lik yol aşılarak ulaşılabilir.
Bölgedeki en önemli merkez Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı Küçükkuyu ve Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk beldeleridir.
Kaz Dağları’nın bitki örtüsü nasıldır?
Kaz Dağı çevresi büyük ölçüde ormanlar ile kaplıdır ve yakınında yerleşim oldukça seyrektir. Üst yokuşlardaki ormanlar başlıca Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana subsp. equi-trojani) Türkiye'de yalnızca Kazdağı'nda yetişen endemik bir göknar alt türüden oluşur.Dağın kuzey yamacında alt kesimlerde meşe ve bazı maki elemanları görülür.daha yükseklere çıkıldıkça meşe-kestane-gürgen meşe-karaçam görülür.Kayın da kazdağı bitki örtüsünün önemli bir kısmını oluşturur.Yaklaşık 600-700 m yükseklikten sonra kazdağı göknarı ile birlikte güzel görüntüler oluşturmaktadır.
10 Eylül 2012 tarihinde, saat 13:30 civarında çıkan ve 11 Eylül akşamı kontrol altına alınabilen, Kaz Dağları eteklerindeki 5 milyon metrekarelik alanı etkileyen bir orman yangınında çıkmıştır. Yangında ağırlıklı olarak kızılçam ve karaçam ile az miktarda zeytin ağacı ve tarım arazisi yanmıştır.
Kaz Dağları’ndaki akarsular hangileridir?
Batıdan Tuzla Çayı ve Kara (Skamandros) Menderes Çayı, kuzeyden Gönen Çayları doğar. Yarımadadaki önemli akarsulardan Karamenderes ve Biga Çayı ile çevredeki köy ve diğer yerleşim yerlerine içme suyu sağlayan küçük ölçekli kaynaklar bu dağdan doğmaktadır.
Kaz Dağları’ndaki efsaneler nelerdir?
Kazdağı, Antik dönemlerde "İda" olarak adlandırılmış ve pek çok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. İsminin Giritli denizciler tarafından, Girit'te Zeus'un doğduğu İda Dağı'na atıfta bulunmak için İda konduğu mitolojide yer alır. Bundan ötürü dağ Yunan mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. Homeros'un İliada destanında "bin pınar İda" olarak geçmektedir.
Küçükkuyu'nun kuzeyinde, Adatepe köyünün güneyindeki geniş bir alana hakim bir tepede Zeus Altarı isimli bir tapınak bulunmaktadır. Rivayet olunur ki, yüce Zeus bu tepede Afroditle sevişir ve bir yandan da savaş yönetirmiş. (Kaynak: Vikipedia)
Kaz Dağları ne zaman milli park ilan edildi?
60 – 70 km.lik Kazdağları zincirinin ortasında yer alan Kazdağı’nın, güneyi Edremit Körfezi, doğusu Zeytinli çayı, kuzeyi Kara Menderes Çayı, batısı Altınoluk yerleşiminin batısı (Damla Tepe) ile çevrili olan 21 452 hektarlık alanı, 17.04.1993 tarih ve 21555 sayılı resmi gazetede yayınlanan 93/4243 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Kazdağı Milli Parkı olarak ilan edil. Kazdağı milli parkı Balıkesir iline bağlı Edremit ilçesi sınırları içerisindedir.
Kazdağları’na nasıl gidilir?
İstanbul'dan :
1- Hızlı Feribotla : Yenikapı - Bandırma (1 saat 45 dakika ) - Susurluk - Balıkesir - Havran - Edremit
2- İstanbul - Yalova - Bursa - Balıkesir - Edremit
3- İstanbul - Tekirdağ - Ecabat - Çanakkale - Ezine Ayvacık - Küçükkuyu - Edremit
Ankara'dan :
Ankara - Eskişehir - Bursa - Balıkesir - Edremit
İzmir'den :
İzmir - Menemen - Aliağa - Ayvalık - Gömeç - Burhaniye - Edremit
Bazı merkezlerin Kazdağı Milli Parkına uzaklığı şöyledir:
Ankara 624
Balıkesir 94
Çanakkale 122
İstanbul 443
İzmir 202
Kaz Dağları'nın coğrafi özellikleri nelerdir?
Yer küre yaklaşık 4,5 milyar yaşındadır. Kazdağlarının bulunduğu yer, yaklaşık 200 – 300 Milyon yıl önce sığ bir deniz iken killi kumtaşları, kireçtaşları burada çökelmiş, bunlara magmanın yeryüzüne çıkamadan soğuması ile oluşan granit ve benzeri mağmatiklerle, yeryüzüne ulaşan volkanların getirdiği lavlarda eklenmiş. Dünyayı etkileyen geniş jeolojik olaylar neticesinde bu karışım 10-20 km ‘ye ulaşan derinliklere gömülmüş. Üzerindeki ağır yük ve yerkabuğunun içindeki yüksek ısı nedeniyle başkalaşıma uğramış. İlk özelliklerini yitirmelerine rağmen daha dayanıklı ve daha güzel görünümlü mermerleri,gnaysları ve amfibolit-şistleri oluşturmuşlar. Yine dünyayı etkileyen geniş jeolojik olaylar neticesinde üstündeki örtünün kalkmasıyla yeryüzüne ulaşmış. Yaklaşık 5 milyon yıl önce bu yapının bir kısmı çökerek sular altında kalmış ve Edremit körfezini, bir kısmı da yükselerek kazdağları’nı meydana getirmiştir.
Kazdağları bölgesinin hızla yükselmeye başlaması neticesinde, yamaçlarda dereler oluşmaya başlamıştır. Park sınırları içerisinde sayılamayacak kadar çok küçük dere, 30 yakın akarsu tespit edilmiştir. Bunların en önemlileri Zeytinli çayı, Kızılkeçili çayı, Güre çayı, Kuru dere, Manastır çayı, Ihlamur dere, İskele deresi ve Şahin deresidir.
Bu dereler milli park sınırları içerisinde doğmakta, kollar halinde beslenerek güneyden Edremit körfezine dökülmektedir. Bu kolların en önemlileri Zeytinli çayını besleyen Ayı deresi, Alan deresi , çeyiz deresi, ve Kaklık dere, Manastır çayını besleyen Zığın dere, Şahin dereyi besleyen Bıçkı dere ile Güre çayını besleyen Pınarbaşı Deresi'dir.
Mermer, Gnays, mikaşist, amfibolit gibi metamorfik kayaçlardan oluşan Kazdağı kütlesinin zirveler düzlüğü ile kıyı şeridi arasında kalan güney yamaçları dereler tarafından oldukça dar ve derin olarak yarılmışlardır. Manastır çayı ve Şahin deresi kendi adları ile anılan Manastır çayı kanyonunu ve Şahindere kanyonunu oluşturmuşlardır.
Homerosun ilyadasında bin pınarlı ida olarak adlandırılan Kazdağlarında sayısız pınarlar bulunmaktadır bunlardan en önemlileri, Ayı deresine karışan Kırlangıç pınarı, Arıtaşı mahallesinin yakınında bulunan Ekşisu pınarı, Kuru dereye akan Kozlu ve Yenicesu pınarı, Karataş tepe eteklerinde Türkmen yaylasından doğarak zığındereye akan Kartal pınarı, Kar kuyuları mevkinde Bolluca pınarı, Tavşanoynağı tepesinin güney sırtlarından doğarak Bıçkı deresine karışan Yurt pınarı, Aktaş kayasının güneyinden kaynayan Pınarbaşı pınarı, Kapıdağ tepenin doğu yamaçlarındaki Kirazlı pınarı, Yayla tepenin kuzey yamaçlarındaki Aksu pınarıdır.
Kaz Dağları’nın en yüksek üç tepesi Kazdağı Milli park sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla Karataş Tepesi (1774 m) , Baba Tepe (1765 m) , Sarıkız Tepe (1726 m) dir.
Kazdağı milli parkında bilim adamlarınca bugüne kadar 101 familyaya ait 800 cıvarında bitki taksonu tespit edilmiştir. Bu türlerin 77 adedi yalnızca Türkiyede bulunmaktadır. Bunların 29 tanesi de Dünyada sadece kazdağı milli parkında bulunan endemiklerdir.
Kaz Dağları’nın güney yamaçlarında denizden itibaren 200 metrelere kadar zeytin ağaçları, yaklaşık 800 metrelere kadar kızıl çamlar (Pinus brutia Ten), yaklaşık 1500 metrelere kadar karaçam (Pinus nigra ssp. Pallasiana), Kazdağının endemiklerinden olan Kazdağı göknarı (Abies nordmanniana ssp. Equi-trojani) hemen daima dağın kuzey yamaçlarında 1000 – 1400 metrelere kadar kayın ve karaçamlarla aynı yetişme ortamını paylaşmaktadır.
Geniş yapraklı ağaçlardan Kayın (Fagus Orientalis) yaklaşık 600 – 1400 metreler arasında, Kestane (Castanea sativa Miller) yaklaşık 600 – 900 metreler arasında, Gürgen (Carpinus betulus) yaklaşık 350 -700 metreler arasında, Meşe (Quercus) yaklaşık 300 – 1000 metre arasında yayılım göstermektedirler. 1550 metreden sonra yastık formunda bitkiler görülmektedir. Endemik bitkilerin büyük bir kısmı buralarda bulunmaktadır. (Kaynak: http://www.kazdaglari.com/index.html)
Kaz Dağları hangi haberlere konu oldu?
Çapulcular Kaz Dağları'nda (Ozan Yayman, Cumhuriyet Gazetesi, 4 Ağustos 2013)
Geçen pazartesi gününden bu yana Edremit’in Zeytinli beldesinde kurulan kampta bulunan gençler,dün Kaz Dağları’nda madenci talanını protesto için Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği ile birlikte Zeytinli’den, beldeye bağlı Altınkum Mahallesi’ne yürüdü. Yöre halkının ve tatilcilerin de destek verdiği eylemde "Çapulcular Kaz Dağları'nda", "En değerli altın zeytin ağacıdır”, “Gezi’den Kaz Dağları’na gençlik direnişte” dövizleri taşındı.
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) ile Gençlik Muhalefeti tarafından düzenlenen “Doğa İçin Direniş” kapsamında buluşan yüzlerce kişi dün Kaz Dağları için yürüdü. Geçen pazartesi gününden bu yana Edremit’in Zeytinli beldesinde kurulan kampta bulunan gençler, Gezi Direnişi ruhuyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdiler. Dün de Kaz Dağları’na yönelik madenci talanına dikkat çekmek amacıyla Zeytinli’den, beldeye bağlı Altınkum Mahallesi’ne yürüdüler. Yöre halkının ve bölgede bulunan tatilcilerin de destek verdiği eylemde sık sık, “Her yer Kaz Dağları, her yer direniş”, “Kaz Dağları’na dokunma” sloganları atılarak, “Çapulcular Kaz Dağları’nda”, “En değerli altın zeytin ağacıdır”, “Gezi’den Kaz Dağları’na gençlik direnişte” dövizleri taşındı. Çarşı Grubu’nun da pankartını açan yürüyüşçüler, Gezi eylemlerinde yaşamını yitirenlerin adlarını tek tek sayarak, “içimizde” diye haykırdılar. Daha sonra Altınkum’da gerçekleştirilen geniş katılımlı mitingin ardından Moğollar, Boğaziçi Caz Korosu, Anadolu Müzik Topluluğu, Bandista ve GÜMÇED Sanat Topluluğu konser verdi.
Çanakkale'de şimdi de orman yangını (Hürriyet Gazetesi, 30 Temmuz 2013)
Çanakkale'nin Bayramiç İlçesi'nde Kaz dağları eteklerinde bulunan Bayramiç barajı kenarındaki Kurşunlu köyü yakınlarında saat 11.40 sıralarında orman yangını başladı.
Yangına karadan ve havadan müdahale ediliyor.
TTB: "Bergama'daki yanlış Kaz Dağları'nda devam ediyor" (A.A., 18 Kasım 2012)
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özdemir Aktan, Kaz Dağları'ndaki altın madeni arama çalışmalarıyla ilgili olarak, “Tarihi, doğası, temiz havası ve suyunla anılan Kaz Dağları altın madenciliği girişimleri durdurulmaz ise sadece madencilikle anılır hale gelecek” dedi.
Prof. Dr. Aktan, bir otelde Kaz Dağları ile ilgili düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türk Mühendis ve Mimarları Odaları Birliği (TMMOB), Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve TTB olarak, Kaz Dağları yöresinin binlerce yıllık tarihi ve doğal güzelliklerini binlerce yıl sonrasına taşıyabilmek amacıyla yürütülen mücadeleye destek olmak için kente geldiklerini söyledi.
“Bizler yaşamı savunmak, yaşama hakkımıza sahip çıkmak için Kaz Dağları'ndayız, Çanakkale'deyiz. Yöre halkının sesini büyütmek için buradayız” diyen Aktan, tarihi, doğası, “Tarihi, doğası, temiz havası ve suyunla anılan Kaz Dağları, altın madenciliği girişimleri durdurulmazsa sadece madencilikle anılır hale gelecek” diye konuştu.
Aktan, Türkiye'de altın madenciliği konusunda yaşanan Bergama tecrübesinin birçok gerçeği gözler önüne serdiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“10 yıl önce yargı kararlarına rağmen Bergama'da sürdürülen yanlış, bugün Kaz Dağları'nda inatla devam etmektedir. Bizler siyasal iktidarı ve yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Gelin ilk ağaç kesilmeden, ilk kazma vurulmadan, ölüm çukurları açılmadan, toprağımız, havamız bozulmadan, sularımız zehirlenmeden ve bölgemiz susuz kalmadan önce bir kez daha düşünün. Bölge hakkında yerel örgütlerimizin ve uzman meslektaşlarımızın hazırladığı onlarca raporu algılamaya çalışın. Yöre halkının haklı sesini duyun. Bölgedeki tüm arama, işletme faaliyetlerini durdurun, ruhsatları iptal edin. Bu güzellikleri görmeyerek yağmalayanları, buna izin verenleri yada görmezden gelenleri, bugün bizler, yarın da gelecek kuşaklar asla hoş görmeyeceklerdir.”
Toplantıya, CHP Çanakkale Milletvekilleri Serdar Soydan ve Ali Sarıbaş, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, TMMOB, TBB ile TTB üyeleri katıldı.
Gül, Kaz Dağları için uyardı (Hürriyet Gazetesi, 27 Nisan 2012)
Çanakkale'ye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Belediye Başkanı Gökhan'ın Kaz Dağları'nda altın aramalarıyla ilgili yardım talebine "Kaz Dağları dünya mirası, bu konuda ben de duyarlıyım" dedi.
Gül çiftini taşıyan uçak saat 10.24’te Çanakkale Havaalanı’na indi. Cumhurbaşkanı Gül’ü, Vali Güngör Azim Tuna, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan karşıladı. Gül’e gezisinde Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da eşlik etti.
Havaalanı çıkışında gazetecileri selamlayan Cumhurbaşkanı Gül, Çanakkale Valiliği’ne giderken İbrahim Bodur Lisesi Kavşağı’nda karşı yöndeki yolun trafiğe kapatıldığını görünce normal düzene dönülmesi için emir verdi. Gül’e, Vali Tuna, Ayvacık el dokuması halı ve manevi başkent olarak nitelendirdiği Çanakkale’nin anahtarını hediye etti. Cumhurbaşkanı Gül de, “Bu eski bir anahtar değil mi?” diye sordu. Vali Tuna da, “Evet efendim, 150 yıllık bir anahtar” yanıtını verdi.
Kazdağları hepimizin
Gül, daha sonra Belediye Başkanı Gökhan’ı ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Gül’ü, belediye binasına gelişinde Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kazdağları’nda sürdürülen altın arama çalışmalarıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül’den daha duyarlı davranılması konusunda yardım etmesi talebinde bulundu. Gül, bunun üzerine, “Bu konuda herkes gibi ben de duyarlıyım. Kazdağları herkes için önemli ve bir dünya mirası” dedi. Cumhurbaşkanı Gül’e eşlik eden Bakan Veysel Eroğlu da Kazdağları’nın Milli Park olduğunu hatırlatarak, bölgede sürdürülen altın arama çalışmalarının çevreye verebileceği zararların yakından takip edildiğini söyledi.
2 bin fidanlı orman
Gökhan, konuşmaların ardından bir de sürpriz yaptı ve Gül’e orman hediye etti. Başkan Gökhan, Çanakkale’nin içme suyu ihtiyacını karşılayan ve merkeze 10 kilometre uzaklıktaki Atikhisar Barajı’nın yakınlarında, DSİ’yle yapılan görüşme sonucunda Cumhurbaşkanı Gül’ün adını taşıyacak ormanın oluşturulacağını bildirdi. Gökhan, “İki bin fidan dikeceğiz. Çanakkale geziniz bunu size aktarmak da bir vesile oldu” diye konuştu.
Belediye ziyareti sırasında Gül’e peynir helvası, yörenin marka olan Ezine peyniri ve yine yörede yetiştirilen çilek ikram edildi. Cumhurbaşkanı Gül, yediği helvanın adını bir kez daha sordu ve damak tadına çok uygun olduğunu belirterek, “Akşam yemeğinde de bundan yiyeceğim” dedi.