Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Kont Ostrorog Yalısı

İlk sahibi Aşker Ali Paşa olan yalı, 1904’te Osmanlı'nın hukuk danışmanı Léon Ostrorog tarafından De Savmares isimli bir İngiliz’den satın alındı. Yalı 2000 yılında 19 milyon dolara (30 trilyon lira) Rahmi Koç’un oldu.



Kont Ostrorog Yalısı
Kont Ostrorog Yalısı



Kont Ostrorog Yalısı nerededir? 



İstanbul ili Üsküdar ilçesi, Kandilli’de Göksü Caddesi’nde bulunan bu yalı XIX. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir. Yalının kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. XX. yüzyılın başlarında Polonyalı Leon Valerien Ostrorog tarafından satın alınmış ve bu isimle tanınmıştır. 



Kont Ostrorog kimdir?



Kont Ostrororg İslâm Hukuku üzerinde çalışmış, Oxford ve Lahey üniversitelerinde öğretim üyeliği yapmış bir bilim adamı olup, 1900’lü yıllarda Osmanlı hükümetinin daveti üzerine Adliye Nezareti’nde hukuk ve sadaret müşavirliği görevlerinde bulunmuştur. Bu arada İstanbul Darülfünunu’nda öğretim üyeliği yapmış ve Osmanlı İmparatorluğu Hukuk Danışmanı unvanını kullanmıştır. İstanbul’a yerleşmiş ve İstanbullu bir aileden Lorandoların kızı Jeanne ile evlenmiştir. 


Kont Ostrorog Türkçe, Arapça ve Farsçanın yanı sıra 7 lisanı çok iyi bilen bir kişi olup, aynı zamanda da piyano ve org çalan iyi bir müzisyendi. I.Dünya Savaşı sırasında Fransa’ya gitmiş, eşi Kontes Jeanne Ostrorog yalıda onun dönüşünü beklemiştir. Çanakkale Savaşı’nda yaralanan askerlere yalısının kapılarını açmış ve onların sağlıklarına kavuşması için elinden geleni yapmıştır. 


Kontes Jeanne Ostrorog 17 Ocak 1931’de İstanbul’da, Kont Leon Ostrororg ise 1932’de Londra’da Ritz Oteli’nde ölmüştür. Her ikisinin mezarı da Feriköy Katolik Mezarlığı’ndadır. Ostrorog ailesinin Jean ve Stanislas isimli iki oğlu vardır. Bunlardan Kont Stanislas Ostrororg Fransız Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapmış, Fransa’nın Delhi ve Pekin büyükelçisi olmuştur. Diğer oğlu Jean Ostrorog İstanbul’da büyükbabası Lorando’nun Beyoğlu’nda Galata Mevlevihanesi yakınındaki konağında doğmuştur. Galata Mevlevihanesi postnişini Ataullah Efendi komşusunu kutlamaya gittiğinde kontun büyükbabası Jean Ostrorog’u şeyhin kucağına vermiş ve onun tarafından okunup üflenmiştir. Bu olayı sonraki yıllarda Kont Jean Ostrororg yakınlarına ve dostlarına anlatırken “Ben kiliseden önce bir Mevlevi Şeyhince takdis edildim” diye övünmüştür.



Kont Ostrorog Yalısı’nın mimari özellikleri nelerdir?



Kandilli’deki Kont Ostrorog yalısının yaklaşık 150 yılı aşkın bir geçmişi vardır. Kont Leon Valerien’in bu yalıyı Asker Ali Paşa’nın damadı, zamanın Adliye Nazırı Servet Paşa’dan satın alınmış, 1905 yılında da yanındaki Ahmet Aşkî Paşa’nın yalısı ile birleştirilerek genişletilmiştir. Böylece iki yalının birleşmesi ile yeni bir yalı ortaya çıkmıştır. 

Günümüzde arkasındaki ana caddeden uzun bir merpenle inilen yalı çiçekli bir bahçe içerisindedir. Bahçesinde 1882 tarihli bir hamam aynası, selsebil ve bir de çeşme bulunmaktadır. Bu bahçeden oldukça geniş bir kapı ile yalının salonuna girilmektedir. Bu salonun bütün kapıları açıldığı zaman önden deniz, arkadan da koru ve bahçe ile bütünleşmektedir. 


Yalının harem dairesi orta sofalı karnıyarık plan tipindedir. Her iki katta da aynı plan düzeni tekrarlanmıştır. Buradaki sofa dikdörtgen biçiminde olup, yalıyı ikiye bölmektedir. Kısa kenarlardan birisinde giriş, diğerinde de merpen bulunmaktadır. Merpen üç kollu olup, sofanın bahçe cephesini tümü ile kaplamaktadır. Yalıya hem bahçe hem de deniz tarafından girilmektedir. Giriş katındaki sofa taşlık olup, köşelerine dört geniş oda yerleştirilmiştir. Bu odaların aralarında daha küçük bir oda ile helâlara yer verilmiştir. 


İki katlı, ahşap yalının irili ufaklı 15 odası vardır. Kafesli dikdörtgen, ince uzun çerçeveli pencerelerinin ardına boydan boya sedirler yerleştirilmiştir. Alt kattan iki taraflı merpenlerle çıkılan üst kattaki salonun çevresinde de yine irili ufaklı odalar sıralanmıştır. Yalının odalarının tavanları Osmanlı ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini bir araya getirmektedir. Yalının döşeme parkeleri ise 1940 yılında Bebek’te yıkılan Köçeoğlu Yalısı’ndan satın alınarak buraya getirilmiştir. Yalıya bitişik eski deniz hamamının üzeri kapatılarak salon haline getirilmiş ve Pierre Loti’nin buraya ziyaretinden ötürü de bu bölüme Onun ismi verilmiştir. Yalının içerisi antika eşyalar, halılar, çeşitli koleksiyonlarla zenginleştirilmiştir. Buradaki Pekin işi antikaların, Çin vazoların, Çin lambalarının en güzel örnekleri bulunmaktadır. Bunların yanı sıra zengin bir kütüphanesi bulunmaktadır. 



Kont Ostrorog Yalısı’nın ünlü konukları kimler oldu?



Ünlü Fransız yazar Pierre Loti ile Claude Farrere İstanbul’a gelişlerinde bu yalıda misafir edilmişler, onları Fransa eski Cumhurbaşkanı Georges Pompideu, Danimarka Prensesi Margarite, Dürrüşehvar Sultan gibi ünlüler de izlemiştir. Yalıda ağırlanan ünlü isimlerden biri de Pierre Loti’ymiş



Kont Ostrorog Yalısı hangi haberlere konu oldu?



Rahmi Koç Hitler'in gözünde sinek öldürdü (Hürriyet, 23.10.2004)


Halen tekneyle dünya turu atan Rahmi Koç’un 4 yıl önce satın alıp geçen yıl yerleştiği Boğaz’daki Ostrorog Yalısı için hazırlanan kitapta, ünlü işadamı bilinmeyen yönlerini anlattı.


(..) Koç, 6 Kasım 2000'de satın aldığı ve restore ettirdikten sonra 2003'te yaşamaya başladığı Kandilli Göksu'daki eski Kont Ostrorog Yalısı'nı anlatan Prof. Nurhan Atasoy'un Rahmi Koç Müzesi tarafından yayınlanan 'Kont Ostrorog'dan Rahmi Koç'a. Boğaziçi'nde Bir Yalının Hikayesi' adlı kitabına hayatıyla ilgili ilginç detayları anlattı. 


Kandilli’deki neo-klasik espri ile inşaa edilen Kont Ostrorog Yalısı, Boğaziçi'nde tarihçesi en az bilinen yalılar arasında. Yalının yapım tarihi ve tarihsel gelişimi konusunda çok sayıda farklı şey söyleniyor. Kimine göre 140-150 kimine göre ise 190 yaşında olan 684 metrekare yüzölçümüne sahip Yalı'nın 19'uncu yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin ediliyor. Yalı ile ilgili bilgilerden bazıları şöyle: 


1872'de Hariciye Nazırlığı yapan, daha sonra Ayan Reisi olan Server Paşa uzun yıllar burada oturdu. Yalı, 1904 yılında, Polonya asıllı Kont Leon Ostrorog'a geçti... Ostrorog, Osmanlı Hükümeti'nin daveti üzerine gelmişti... Çalışma hayatı mevzuatını hazırladı... İslam hukuku uzmanıydı. Türkiye aşığıydı. 


Jean Ostrorog'un 1975 yılı Eylül ayında verdiği bilgi: "Yalı 125-150 senelik kadar. Aşker Ali Paşa'nın vapur iskelesinden sonra büyük bir yalısı vardı. Babam (Ostrorog) yalıyı 71 sene evvel Aşker Ali Paşa'nın  De Savmares isimli bir İngiliz'den satın aldı."


Jean Ostrorog'un ölümünden sonra, 26 Ocak 1978 günü onüç senelik eşi İşka Yalı'nın 190 senelik olduğunu söyledi. Bahçedeki selsebil ve sütun çeşme de bu yaşlarda. 


Yalı denizden bakıldığında, yanyana birleştirilmiş iki yalı gibi gözükür. Bu iki bölümden birinin adı Selámlık (küçükyalı) diğerinin adı ise Harem (büyükyalı).


Yalı'nın altında kayıkhane/pisin girişi bulunuyor. 


Sofa pencereleri oda pencerelerine göre daha büyük ve farklı. Evin iç mimarisi geç ampir üslubunda; dekorasyonu olduğu gibi korundu. Duvarlarında "Selimi" denilen ince alçı kabartmaların hemen tümü olduğu gibi korundu.


Yaşam tarzını beğendiği Kont'un yalısını aldı


2003 yılının ağustos ayında İstanbul'da Kont Ostrorog Yalısı olarak bilinen Kandilli'deki yalıyı satın alarak yerleşen Rahmi Koç'un bu yalıya olan ilgisini, oğlu Ömer Koç şöyle anlatıyor: "Ostrorog Yalısı'nı öteden beri çok beğenirdi. Rahmetli sahibi Kont Jean Ostrorog ve zevcesi İşka Ostrorog ile özel bir dostluğu vardı. Onları insan olarak takdir ettiği gibi yaşam tarzlarını da yalıyı döşeyiş tarzlarını da çok beğenir ve severdi. Kısmet babamın tarihi Ostrorog Yalısı'nın sahibi olmasıymış. Yalıyı Ostrorog'un kızından satın aldı."



Kont Ostrorog'ta asalet var (Devrim Sevimay, Vatan Gazetesi, Aralık 2004)



Rahmi Koç:70'li yıllarda Kont Ostrorog ile yalı komşusuyduk. Tevazu içinde zenginlik gibi bir anlayışları vardı. Ostrorog Yalısı 2000'de satışa çıktı aldım.


RAHMİ KOÇ "YALIDA ASALET VAR SOYLULUK VAR


"Kandilli'de bir kapı numarası: 19... Üsküdar-Kavak arasında gidip gelirken kim bilir kaç kez denizle aranıza giren yüksek duvarlarının ve kabartmalı mermer çerçevenin içine gömülmüş büyük, bordo kapısının önünden geçip gitmişsinizdir. Üzerinde "Ya fettah" yazan tokmağını çalmak ise elbette zor. Ama İstanbul'da yaşamanın lüksü sınırsız olduğu için onu görmenin bir yolu daha var: Dünyanın, ortasından deniz geçen tek kenti, kendisini seyrettirmek için sanki "Karşı kıyıdan bana bak" diyor.


Çünkü bu güzelim yalı Avrupa yakasına geçip, Bebek'le Rumeli Hisan'nın arasındaki o sahil yolundan bakıldığında uzansanız tutabilecek kadar yakın ve büyük duruyor. Soldan saymaya başlarsanız İsmail Paşa, Abud... Sağdan sayarsanız Çolakoğlu, Taşçıyan yalıları... Tam ortasında ise o: Eskilerin Ostrorog yalısı... Şimdinin Rahmi Koç yalısı... Arkasını verdiği rengarenk bitki örtüsü, yüksek taş bahçesi, dev sütunları, aslanları, kırmızı aşı boyası, içinde sürülen hayatı ve Boğaz'a vurduğu damgası sayesinde ise istanbul'un belki de en ünlü yalısı... 19 Eylül'den bu yana teknesi Nazenin4'le dünya seyahatine devam eden Rahmi Koç Karayipler'e vardıktan sonra bir aylık mola verince önceki hafta İstanbul'a geldi. Rahmi Koç'la Nakkaştepe'deki ofisinde yalısı, teknesi ve AB hakkında konuştuk:


* O kadar yalının arasında neden Ostrorogların yalısı?


İki sebebi var. Bir tanesi, ben Anadolu Hisarı'nda oturuyordum. Dolayısıyla komşuyduk Ostroroglara. Onlar haftanın bazı günleri gelen yabancı misafirlerine Türkleri tanıştırmak için kokteyl verirlerdi. Akşam 6 gibi oturur 8'lere kadar sürerdi. 


* Yıl?


Anadolu Hisarı'ndaki yalımı 1964'te almış, 67'de içine geçmiştim. Kont Jean Ostrorog'la ikinci eşi İşka beni de davet etmeye başladılar. Davetlerine enteresan insanlar gelirdi. Çağrıldığım için onore olurdum. Zaman içinde birbirimize çok ısındık.


* Hiç sahip olmayı istemiş miydiniz?


Aklımdan "Benim de böyle bir yalım olsa" diye geçiyordu. Derken çocuklar büyüdü, her birine bir ev aldık. Ali Koç da küçüklüğünden beri Hisar'daki yalı için "Büyüdüğüm zaman ben burada oturmak istiyorum" derdi. Onu ona verdim. Ben de Boğaz'da kendime münasip bir yer ararken burası çıktı 


* Ostroroglar niye satmak istedi?


Kontes'in kızı Anne, bir ay önce kanserden öldü, yalıya gelememeye başlamıştı. Bir tek o gelir, yalıya bakar, yazın misafirlerini ağırlardı. O son senelerde gelemeyince çocukları satma kararı aldılar.


* Yalının görkemli günleri ne zaman bitmişti?


Kont Jean Ostrorog 1975'te vefat etti. Sonra işleri eşi İşka götürdü. Ondan sonra parasızlıktan bu işlerle ilgilenememeye başladı. O da 10 yıl önce İtalyan Hastanesi'nde, parasız bir şekilde öldü. 


* Yalıda oturuyor ama parasız?..


Onun sadece oturma hakkı vardı, yalının sahibi Kont'un birinci kızından olan kızı Anne'e aitti. Zaten görüşmezlerdi. İşka benim ahbabımdı. Ne zaman bir derdi olsa ben koşardım.. 


* Kimden aldınız?


Anne'nin kızı Angela'dan. 19 milyon dolar ödedim. (Yaklaşık 30 trilyon lira)


* Boğaz'da daha pahalı, daha büyük birçok yalı var. Bu yalının öne çıkan özelliği ne?


Asaleti ve soyu var bu yalının. 


* Boğaz'da başka beğendiğiniz yalı var mı?


Mesela Yeniköy'de kuleli bir yalı var. Galiba Yalçınların. Onu çok beğenirim. Sedat Hakkı Bey'in mimarisini çok severim. Erol Aksoy'un o satılan Tahsin Bey yalısı çok güzeldi.


* Sabancıların damadı o yalıyı alırken içiniz gitmedi mi? Siz de almayı istemez miydiniz?


Ben almıştım bir, ahşap bina severim iki, bizim holding bu tarafta olduğu hepimiz bu tarafta oturmayı tercih ediyoruz 

üç.


* O yalnız şimdi "Bir İstanbul Masalı" dizisine set oldu. Ostrorogların yalısının başına da aynı şey gelmez herhalde değil mi?


Mümkün değil. O yalıyı da aslında bir yabancı mektebe kiralayacaktım. Fakat komşular "Çocuklar gürültü yapar" diye itiraz etti. Komşu hakkına çok saygılıyımdır. Peki dedik. O sırada böyle bir teklif geldi. Ev de zaten yıpranmıştı.


* Hiç seyrederken anılarınız canlanıyor mu?


İlk bir iki bölümünü seyrettim. Ben dizi sevmem.


* Bir işadamı için bu kadar parayı bir yalıya yatırırken durup bir daha düşünmediniz mi?


Düşünmez olur muyum? Çok zor oldu. Onun faizi var, şeyi var. Ama insanın bir canı var, bir defa yaşıyor değil mi efendim? Muayyen yaşa gelmişiz, evimizi de oğlumuza vermişiz, aldığımız arazinin projesini yaptırmak çok zaman alacaktı, o bakımdan burası bana çok denk geldi.


* Boğaz hayatı için çok önemli bir yalıydı değil mi; belki sizi en çok etkileyen de bu oldu?..


Ostrorogların tevazu içinde zenginlik gibi bir anlayışları vardı.


* Size benziyorlardı yani?..


(Yanıtı kahkahasıyla veriyor)


Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları