Türkiye Hazır Beton Birliği, 1.4 milyona yaklaşan konut stokunun eritilmesi için konut faizlerinin düşürülmesi ile konut ihtiyacının ilçe bazında belirlenip yapım izninin bu plana göre verilmesi yönünde talepte bulundu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), türkiye nüfusun yüzde 70’inin deprem riski altında olduğunu hatırlatarak hazır betonun üretiminden uygulanmasına kadar tüm süreçlerin standarta göre yapılmasını, kalitesiz betonun önüne geçilmesi için sektöre girişte teknik ve mali yeterlilik aranması yönünde talepte bulundu. Hürriyet'ten Aysel Alp'ın haberine göre; ilgili bakanlıklar ile kamu kurumlarına gönderilmek üzere hazırlanan 2020 yılı Hazır Beton Sektör Raporu’nda, 1.4 milyona yaklaşan konut stokunun eritilmesi için de konut faizlerinin düşürülmesi ile konut ihtiyacının ilçe bazında belirlenip, yapım izninin bu plana göre verilmesi tavsiye edildi.
İHTİYACA GÖRE YAPILSIN
Raporda, bina inşaat maliyetinde betonun payının yüzde 6 olduğu ifade edilirken inşaatla birlikte hazır beton sektörünün 2017’den itibaren ciddi bir daralmaeğilimine girdiğini 2020 yılındaki küresel pandeminin de etkisiyle bu süreçten halen çıkılamadığı vurgulandı.
8 yılda oluşan 1.4 milyon konut stokunun inşaat sektörünü kilitlediğine dikkat çekilirken, “Konut arz ve talebinin ilçeler bazında modellenmesi ve bu şekilde konut talebinin önceden tahmin edilerek yapılaşma sürecinin yönlendirilmesi faydalı olacaktır. Konut kredi faizlerinin düşürülmesi ve konut fiyatlarının aşırı artışının engellenmesiyle mevcut stok bir iki yıl içinde kritik seviyeye düşebilir ve sektöre yeni bir ivme kazandırabilir. Bu ivmeyle ile birlikte yeni normale, yani değişen ihtiyaçlara uygun yapılaşma ve kentleşme modeline de geçilmelidir. Yatay mimari ve yeni normalde ihtiyaç duyulan özellikler hem konutlarda hem de diğer yaşam alanlarında hayata geçirilmelidir” denildi. Raporda, şu tespit ve öneriler vurgulandı:
FİYATLAR DÜŞÜK KALDI
"Ham madde fiyatlarındaki yükseliş faizlerin artması ve talepteki dalgalanma gibi birçok olumsuz gelişmeye rağmen hazır beton fiyatları olması gereken seviyede tutulamadı. 2016 -2020 yılları arasında ÜFE yüzde 128, dolar kuru yüzde 158 artış göstermiştir. Bu artış hazır beton fiyatında yüzde 78 olarak kalmıştır. Kısacası ÜFE’ye oranla yüzde 50’lik bir kayıp yaşanmıştır.
ÜRETİM İÇİN 2 KOŞUL
Ülkemizde hazır beton tesisi açabilmek için herhangi bir teknik veya mali ön koşul istenmiyor. Hâlbuki deprem gerçeği ile yüz yüze olan ülkemizde bu açıdan en kritik yapı malzemesi olan betonla ilgili üretim yapacak firmanın çok ciddi bir teknik yeterliliğe ve tecrübeye sahip olması, bu girişimi yapmadan önce sorgulanması gereken bir konudur. Firmanın finansman yapısı ve mali sürdürülebilirliği de tetkik edilmelidir. Yeterliliği önceden sorgulanmayan bir firmanın kaliteli beton üretmesi tamamen tesadüfi bir durumdur.
KALİTE DÜŞÜK
Taşıdığı çok yüksek risk potansiyeline rağmen hazır beton sektöründe vergi sonrası kâr marjı yüzde 1.4’tür. Hazır betonda üreticiler sadece fiyat düşürerek rekabet etmeye çalışmaktadır. Bu denli düşük kâr marjları, bazı üreticilerin maalesef haksız rekabet unsurlarını kullanarak üretim yaptıklarını ortaya koymaktadır. Bunların başında ticaret ahlakına aykırı satış uygulamaları (faturasız satış, eksik beton) gelmekte.
DENETİM BAŞARISIZ
Merpen altı beton üretimi ve kullanımı, sorunların aslında en önemlilerinden birini oluşturmaktadır. Beton, yerinde denetlenerek piyasaya arz edilmesi gereken bir üründür.
2 SAATTE ZOR
İstanbul özelinde UKOME kararlarına göre şehir içinde beton transmikser ve mobil beton pompalarının trafiğe çıkışı bazı özel izinler haricinde, birçok güzergâhta sabah 06.00-10.00, akşam ise 16.00-22.00 saatlerinde yasaklanmıştır. Bu sürede sağlıklı bir şekilde hazır beton dökümü teknik olarak mümkün olmamaktadır. Hazır beton, 2 saat içinde yerine yerleştirilmesi gerektiğinden herhangi bir sanayi gibi şehir dışındaki alanlarda değil, özellikle şehre yakın alanlarda ruhsatlanmalı. Kolon, kiriş vb. taşıyıcı yapı elemanlarının beton dökümlerinin bir seferde yapılması gerektiği için trafiğe çıkış saatlerinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi düzenlenmesi önemlidir.
ACİLEN STRATEJİ BELGESİ
Sekötörün faydalı büyümesi ancak bütüncül bir kalkınma modeli ile hayata geçebilir. Bu model ülkenin sürdürülebilir kalkınması için de gereklidir. Bu nedenle İnşaat Sektörü Strateji Belgesi bir an önce hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. Stratejiye uygun olarak da hazır beton sektörü ve diğer ilgili tüm sektörler kendi yol haritalarını belirlemelidir.