Koronavirüs için hazırlanan 20 maddelik tedbir listesine 'İş yeri kiralarının ödenmemesi tahliye sebebi sayılmayacak' maddesi de alındı. Birçok kiracı, bu sistemin konut kiraları için de uygulanıp uygulanmayacağını merakla bekliyor...
Koronavirüs salgını sonrası gündeme gelen kira ödemelerine yönelik sürpriz bir karar torba tasarıya eklendi. AK Parti tarafından hazırlanan 20 maddelik önlem listesinde iş yeri kiralarının 1 Mart-30 Haziran tarihleri arasında ödenmemesi halinde bu durumun tahliye sebebi sayılmaması kararı alındı. Yeni Şafak'tan Kenan Biter'in haberine göre; söz konusu gelişme salgından kaynaklı gelir kaybı yaşayan konut kiracılarına da umut veriyor. Hukukçular ise; salgın sebebiyle gelirlerin tamamen ortadan kalktığı da göz önüne alındığında tarafların ortak bir yol bulması gerektiğine vurgu yaparken, konuyla ilgili hukuki taraftaki yasal boşluğa dikkat çekiyor.
Koronavirüs salgınından sonra milyonlarca çalışan ya evden çalışma modeline geçti ya da çalışma gün ve saatlerinde dönüşümlü modele geçerek iş yerinden çok evde olmaya başladı.
Bu iki modelde de işlerini sürdürme fırsatı olmayanlar ise geçici süreliğine izne ayrıldı.
Salgın sonrası kısa çalışma ödeneği, borç erteleme, kredi ve finansman desteği, vergi ve prim ödemelerine istisna ve öteleme gibi çok sayıda tedbir ve destek paketi hazırlanırken, iş yerleri kiralarıyla ilgili ise sürpriz bir madde Meclis'te görüşülecek torba tasarıya girdi.
TORBA TASARIYA SÜRPRİZ MADDE EKLENDİ
Söz konusu maddeye göre; 1 Mart-30 Haziran tarihleri arasında iş yeri kirasının ödenmemesi tahliye nedeni sayılmayacak.
İş yeri için alınan bu karar sonrası koronavirüs sonrası ekonomik olarak sıkıntıya girenlerin ödemekle yükümlü oldukları konut kiraları için de uygulanıp uygulanmayacağı vatandaşlar tarafından merak ediliyor.
Kimi ev sahipleri bireysel olarak adım atarak kira almayacağını duyursa da hukukçular konuyu yasal açılardan açıkladı.
MÜCBİR SEBEP KOŞULLARI OLUŞTU
Koronavirüs sebebiyle iş yerlerinin kapatılmasına yönelik karar alındığı da göz önüne alındığında söz konusu işyeri ve mağazalara ilişkin kira sözleşmelerinin ne olacağına yönelik hukuki nitelendirme yapıldığında, mücbir sebep koşullarının oluştuğunun kabulünün mümkün olduğunu dile getiren Avukat Burak Alcan, "Özellikle kapalı alanlarda sosyalleşmenin mümkün olduğunca terk edilmesi gerektiği bu günlerde, kira sözleşmelerinde mücbir sebep maddesine ilişkin salgın hastalık ibaresi eklenilmemiş olsa dahi uygun illiyet bağının kurulduğu ölçüde mücbir sebep koşullarının uygulanması ve kiracıların kira bedellerini ödememeleri gerektiği ifade edilmelidir" diye konuştu.
LOKANTA VE RESTORANLAR AYRI DEĞERLENDİRİLEBİLİR
Ancak son dönemlerde neredeyse tüm satışını paket servis ile gerçekleştiren ve ciro kaybını çok az seviyede yaşayan lokanta ve restoranların da olduğuna dikkat çeken Alcan, "Mücbir sebebin ve uygun illiyet bağının her somut olaya uygulanması kendi koşulları altında incelenmeli ve şartları özel olarak ele alınıp değerlendirilmelidir" dedi.
DEVLETİN KAPATTIĞI YERLER ORTAK GİDERLERİ ÖDEMEYEBİLİR
Kat maliklerinin mağazalarını resmi karar uyarınca kapatmış olmaları halinde ortak gider kalemlerinin ödenmeyebileceğini, resmi karar dışında olmasına rağmen tercihen iş yerlerini kapatanların ise ortak gider kalemlerinden mahrum olamayacağını belirten Alcan, şöyle konuştu:
"634 sayılı kat mülkiyeti kanunu 20. Maddesinin c fıkrası ‘’ Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz’’ hükmü gereğince ortak giderlerin karşılanmasından imtina etmenin mümkün olmadığı açıkça ortadadır. Bu itibarla resmi karar haricinde kapatılan mağazalar için ortak giderlerin ödenmesine yönelik imkansızlık ve aşırı ifa güçlüğü hal ve şartlarının oluşması durumunda TBK madde 138 hükmü gereği ortak giderlerin ödenmemesi ya da indirim yapılmasına yönelik uyarlama kurumunun uygulanması söz konusu olacaktır."
KONUT KİRALARI YASAL BOŞLUKTA
Konut kiralarına ilişkin ise konutların kullanımını kısıtlayacak herhangi bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Alcan, yetkililerin tavsiyelerinin de evde kalmaya yönelik olması sebebiyle bu aşamada konut kiralarının ödenmemesini gerektirecek hukuki şartların oluşmadığına dikkat çekti. Alcan, salgın sebebiyle gelirlerin tamamen ortadan kalktığı da göz önünde bulundurulduğunda tarafların ortak bir yol bulması gerektiğini ancak bu noktada da yasal boşlukların mevcut olduğunu söyledi.
6,7 MİLYON KİRACI VAR!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2019 verilerine göre; Türkiye’de 23,6 milyon hane mevcut. Bu hanelerde yaşayanların 13,2 milyonu kendi evinde yaşarken, 6,7 milyonu kiracı, 3,2 milyonu ev sahibi olarak belirlendi. Ayrıca, 371 bin hane ise lojmanlarda yaşamını sürdürüyor. Geri kalanların ise ev sahipliği bulunmamakla birlikte kira ödemesi de yapmıyor.