Hükümet, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımladığı sürpriz bir kararla, başta Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri A.Ş (TPAO), BOTAŞ olmak üzere nakit varlığı en yüksek kamu kurumlarını Varlık Fonu'na devretti..
Başta kamu bankaları olmak üzere en kritik kurumların, denetimden uzak ve sınırsız yetkilere sahip Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesi büyük endişelere neden oldu. Varlık Fonu'na alınan kamu kurumlarında halk adına yapılan tüm denetimlerin de önü kesilmiş oldu. Başta Sayıştay olmak üzere tüm denetimler kalktı. Bu kurumlarda kamu personel ve kamu ihale mevzuatları işlemeyecek, devlet kurumları adeta çiftlik gibi yönetilebilecek. Şok düzenleme yüzünden kamu kurumlarına yabancı ülke hacizlerinin de gelebileceği uyarısı yapılıyor.
Hükümet, Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımladığı sürpriz bir kararla, başta Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri A.Ş (TPAO), BOTAŞ olmak üzere nakit varlığı en yüksek kamu kurumlarını Varlık Fonu'na devretti. Bu kararla, ne iş yapacağı dahi henüz yeterince bilinmeyen fonun mali portföyü yüzlerce milyar liraya ulaştı.
SAYIŞTAY İÇERİ BİLE GİREMEZ
Yüzlerce milyar lira değere sahip çok sayıda kamu kurumunun devredildiği fonun denetimi, adeta sadece hükümete hesap verecek şekilde kurgulandı. Fon, Meclis'teki görüşmeleri sırasında CHP ve MHP'nin büyük ısrarlarına rağmen Sayıştay denetiminin dışında tutuldu. Hatta Varlık Fonu ve ona devredilen kamu kurumlarının hesapları TBMM KİT Komisyonu'nda da görüşülemeyecek. Fon, sadece hükümetin belirleyeceği bağımsız denetim şirketleri tarafından denetlenebilecek. Hükümetin çoğunlukta bulunduğu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden yılda bir kez görüşme yapabilecek.
Hem fonun kendisi hem de içerisine kamu bankaları, kamu kurumları ve kamuya ait değerli gayrimenkulleri konularak oluşturulacak yeni fonlar devlet ihale mevzuatı, devlet memurları yasası, taşıt kanunu, kamu konutları kanunu da dahil olmak üzere her türlü denetim ve kamusal uygulamaların dışında tutulacak. Dolayısıyla fon yöneticileri bu fonları oluşturan kurumlarda çalışan personeli dilediği gibi görevden alabilecek, dilediğini üst makamlara atayacak, dilediği kişileri de dilediği maaşla göreve başlatabilecek. Fon yöneticileri en lüks makam araçlarını kullanıp en lüks binalarda görev yapabilecekler.
ŞİMŞEK DEVRE DIŞI
Varlık Fonu'nun yöneticileri Başbakan tarafından atanıyor. Ancak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in fonla bağlarının kesilmesi de eleştiri konusu oldu. CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, “Varlık fonu sistemi, devleti adeta denetimsiz bir şirkete dönüştürüyor. Sistemin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptık. Henüz iptal talepleri incelenmedi. Devletin bütün varlıklarının sınırsız bir şekilde fona devredilmesi, anayasaya aykırıdır. Sınırları olmayan yetki hiç kimseye verilemez” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ise “Burada büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi söz konusudur. Devletin elinde kuvvetli bir kaynak oluşturulması savunulmaktadır. Ekonomik salvolara karşı daha dinamik bir yapıya kavuşması öngörülmektedir” dedi. Kurtulmuş, Varlık Fonu'nun dışarıdan müdahalelere karşı ‘garanti' mahiyetinde olduğunu dile getirdi.
THY VE HALKBANK DA EKLENDİ
Hükümet çok sayıda devasa büyüklükteki kamu şirketinin yanı sıra, Türk Hava Yolları'nın (THY) ve Halkbank'ın özelleştirme kapsamındaki hisselerini de Türkiye Varlık Fonu'na devretme kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun pazar günü aldığı toplu devir kararının ardından, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi dün THY'nin yüzde 49.12'lik, Halkbank'ın ise yüzde 51.11'lik hisselerinin özelleştirme kapsam ve programından çıkartılarak Fon' adevredileceğini açıkladı. Kamuoyunu Aydınlatma Platformu'na (KAP) gönderilen yazıda, devir işleminin gerekli izinlerin alınmasının ardından gerçekleşeceği kaydedildi. Hazine'nin Türk Telekom'daki yüzde 6.68 oranındaki hisseleri de Varlık Fonu'na devredildi.
ALTIN DEĞERİNDEKİ ARAZİLER FON'DA
Varlık Fonu'na kamuya ait birçok dev kuruluşun yanında, çoğunluğu turizm bölgelerinde toplam 2.3 milyon metrekare Hazine arazisi de devredildi. Karara göre, arazilerin tescil ve devir işlemleri bitinceye kadar taşınmazlar Maliye Bakanlığı tarafından yönetilecek. Antalya'nın Aksu, Merkez, Kemer ve Manavgat ilçelerinde 700 bin metrekare, Aydın'ın Didim ve Kuşadası ilçelerinde 959 bin, İzmir'in Selçuk ve Menderes ilçelerinde, 556 bin metrekare, İstanbul'un Bakırköy ilçesinde 22 bin metrekare, Muğla Bodrum'da 11 bin metrekare, Isparta ve Kayseri'de 38 bin metrekare arazi Varlık Fonu'nda yer alacak.
BEŞ YILDIZLI OTELLER
Fon'un uhdesine geçen arazilerin üzerinde beş yıldızlı oteller hali hazırda faaliyetini sürdürüyor. İzmir Selçuk'ta deniz kıyısında 108 bin metrekare arazi üzerine kurulu Pamucak Jandarma Karakolu, yine aynı ilçede kurulu olan 150 bin metrekare büyüklüğündeki Aqua Park Otel'in yanı sıra İzmir Menderes Gümüldür'de bulunan Club Marmara Yalı Oteli, Aydın, Didim'deki Aquasis De Luxe Resort da Varlık Fonu'na devredilen arazilerin üzerinde yükseliyor. Kuşadası'ndaki Pine Bay Holiday'in 420 bin metrekarelik arazisi, 300 bin metrekarelik Aqua Adaland Park Otel'in araziyle Antalya'daki Simena Sun Club ve Fantasia Deluxe Hotel'in arazileri de Fon'a geçti.
NASIL YÖNETİLİYOR
Varlık Fonu Türkiye için tamamen yeni ve belirsiz bir kurum. Başbakan'a bağlı olarak kurulan ve sınırsız yetkilerle donatılan Fon, geçen yıl 26 Ağustos'ta yayımlanan yasayla yürürlüğe girdi. Fon 5 kişilik başkan, genel müdür ve üyeleri tarafından yönetiliyor ve bu yöneticiler Başbakan tarafından atanıyor. Fon sınırsız yetkiye karşılık sorumluluk ve klasik denetim yönüyle adeta hükümet dışında kimseye hesap vermeyecek. Hükümet, istediği an istediği kadar kamu kurumunu ya da bunlara ait değerli arsa ve taşınır taşınmaz tüm mallarını fona devredebiliyor.
NELER YAPACAK
Varlık Fonu'nun görev alanı adeta sınırsız belirlendi. Fon isterse, tıpkı Hazine gibi borçlanabilecek, Merkez Bankası gibi her türlü para piyasası işlemi yapabilecek, dövize ya da TL piyasalarına girebilecek, hatta hisse senedi piyasasını yönetip yönlendirebilecek.
Fon şirketi, devraldığı şirketleri farklı paketler halinde toplayıp bunlar için isterse tek pakette isterse ayrı ayrı tahvil çıkarıp yurt içi ve yurt dışından borçlanabilecek. Fon, faizli ya da faizsiz varlıklar oluşturup bunlara karşılık örneğin Arap ülkelerinden borçlanma yapabilecek. Üstelik, hükümetin mega projelerini yapan ancak kaynak bulmakta zorlanan yandaş şirketlere Fon aracılığıyla istenildiği kadar ve çok uygun şartlarda kaynak aktarılabilecek.
Sözcü
Önerilen Bağlantılar : TOKİ Kayseri kura