Çatı katı yapılması istenilen binalarda çatının meyilli olan yüzeyleri kırılarak tertiplenir. Mansart çatılar beşik, yarım kalkanlı ve kırma olmak üzere üç şekilde yapılır. İsim babası Fransız mimar Françoise Mansart’tır.
Mansard Çatı
Mansard çatı ne demektir?
Mansard, mimarlık tanımıyla; her yüzünde, değişik eğimli iki dam yüzeyi olan çatıdır. Mansard, bu tür çatıların içine yerleştirilmiş kat ve bu tür katlarda çatıdan dışarı çıkıntı yapan pencere için de kullanılır.
Mansart çatı için “Tepesi az meyilli eteği daha dik çatı” ve “sagrılı çatı; dam bacası” da denilebilir.
Mansard çatı neden kullanılır?
Mansart çatı, beşik ya da kırma çatının iki ayrı eğimde uygulanmasıdır. Konutlarda, çiftliklerin saman ve malzeme depolarında, çatıda kullanım için yer açılması durumlarında kullanılmaktadır.
Mansard çatının özellikleri nelerdir?
Mansard çatının bir diğer ismi de, Fransız çatıdır. Dört yüzeyli ve eklemli, gambrel tipi bir çatıdır. En karakteristik özelliği, çatıda iki farklı eğim uygulanmış olmasıdır.
İlk eğim, genelde, bir insanın zorlanmadan yürüyebileceği kadar düşüktür. Ancak, ikinci eğim, diğerine göre oldukça fazladır. Birinci eğim yüzeyleri, çatıda en yaygın şekilde zarf çatı benzeri bir şekilde birleşir. Ancak daha farklı olanlar da vardır.
Bazı mansard çatıların üst kısımları, bir teras gibi, kullanılabilir bir alandır aynı zamanda, ancak bu bütün mansard çatılar için geçerli değildir. Bu çatı, François Mansart tarafından, 16. yüzyılda ilk kez tatbik edilmiştir. François Mansart, Barok yapı anlayışının ürünlerini ortaya konduğu dönemin tasarımcılarındandır. Ancak, bu tarzın asıl şöhret kazandığı dönem, 3. Napolyon dönemidir.
Mansard çatı nasıl uygulanır?
Mansard çatı çerçeve sistemi, yukarıdaki gibidir. İç kısımda, iki eğim arasındaki düğüm noktasında, oluşacak momenti, karşılamak üzere, düşey kayıtlar vardır. Bu kayıtlar, çatının statiği ve stabilitesi açısından gereklidir. Beton bağlantı noktaları, diğer çatılardan farklı değildir. Aynı zamanda, alt Mansard çatılar, yaygın olarak Gambrel çatılarla karıştırılırlar. Şu an yukarıda da, bilinçli bir şekilde karıştırdım. Bunun sebebi, piyasada, bu terminolojinin yaygın olarak bu şekilde kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Yani mansard çatı terimi, hem gambrel çatılar, hem de mansard çatılar için kullanılıyor.
Mansard çatı sistemi, aynı zamanda, beton üstü de uygulanabilir. bu tip eğimli betonlu çatılar da
vardır. Yani çatı şekli, beton aşamasında çıkmıştır. Bazen de alın kısımları sadece, tuğla örülerek kapatılabilir. Bunlar tasarım aşamasında oluşacak tercihlerdir. (Kaynak: Celal Erakman http://erakmannet.blogspot.com/)
Mansard (Mansart) çatının mimarı François Mansart kimdir?
François Mansart; Fransız, mimar. 17.yy Fransa’sında Klasik mimarlığa belirleyici özelliklerini kazandırmıştır.
23 Ocak 1598’de Paris’te doğdu, 23 Eylül 1666’da aynı kentte öldü. Mimar Jules Hardouin Mansart’m büyük amcasıdır. Coulommiers’de mimar Salomon de Brosse’un (1575-1626) yanında çalıştı.
İlk olarak 1623’te Paris’te Feulliants Kilisesi’nin ön yüzünü düzenledi. Bir yıl sonra Bemy’de yaptığı bir şatoyla mimar olarak ilgi çekti.
1626’da ise, Balleroy Şatosu’nun tasarımında, açık ve okunaklı bir plana basit mekân ve detay çözümlerine dayanan kendi özgün üslubunu ortaya koydu. Blois Sarayı’na ek olarak yaptığı Orleans kanadı onun hem ustalık döneminin ilk önemli çalışması, hem de üslubunun daha belirginleştiği bir yapıdır. Yalnızca orta bölümü ile kolonları tamamlanan bu yapıda Mansart, kendi adıyla anılacak yeni bir çatı biçimi geliştirdi. Bu çatının yüzeyleri, önce, içine bir çatı katının sığabilmesi için oldukça dik bir eğimle yükseliyor, bir insan başı kurtaracak yükseklikten sonra ise, bir kırıklık yaparak daha az bir eğimle tepede birleşiyordu. Mansart çatı kısa zamanda başka mimarlarca da uygulanmaya başlandı.
Mansart 1645’ten sonra Paris’in önde gelen aileleri için konutlar yaptı. Bunlar çok beğenildi. Ancak çalışmalarını tasarım aşamasından ileri götürmeyerek, tüm ısrarlara karşın tam ve açıklayıcı bir plan çizmemesi, hatta zaman zaman yapılan bazı bölümleri yıktırıp yeniden yaptırması zamanla müşterilerini kaybetmesine yol açtı. 1643’te kardinal Mazarin tarafından kendisine verilen bir görev yine bu nedenle başka mimarlara devredildi. Yapımına 1645’te başladığı Val-de Grâce Kilisesi’ni de tamamlamadı. 1664’te de kendi isteklerinde diretmesi üzerine, Louvre Sarayı’nın doğu kanadı da başka bir mimara yaptırıldı.
Çalışmalarında büyük yapı bloklarını yan yana getirirken, planla perspektif arasında büyük bir denge oluşturmuş,yalın mekânlar ve dış yüzeyler elde etmiştir. Oval planlı yan kanatlarıyla ilgi çeken ve başyapıtı sayılan Maisons-Laffitte, onun yalınlık anlayışını göstermesi açısından özellikle önemlidir
Yapıtları (başlıca): Feulliants Kilisesi ön yüzü 1623, Paris; Berny Şatosu 1924, Berny, Fransa; Balleroy Şatosu 1623, Calvados Fransa; Ste-Marie-de-la- Visitatiorı Manastırı ve Kilisesi, 1632-1634, Paris; Blois Şatosu'nun Orleans Kanadı, 1635-1638, Paris, şimdi Banque de France; Val-de-Grace Kilisesi, 1645, Paris. (Kaynak: A.Blunt, François Mansart and the Origins of French Classical Architecture, 1941.)
Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları