Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. CHP’li Hamzaçebi’nin soru önergesiyle ‘imara açılıp açılmadığı’ konusu gündeme gelmiştir.
Mera nedir?
Mera; 4342 sayılı Mera Yasasında; “Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yer” olarak tanımlanmıştır.
Meralar imar uygulamasına tabi tutulabilir mi?
İmar düzenlemesinde meraların nasıl bir işleme tabi tutulacağı, 3194 sayılı İmar Yasasının 11’inci maddesinin dördüncü bendinde yer almakta idi. Buna göre; İmar plânı sınırları içinde kalan kadastral yollar, meydanlar gibi meralar da, imar plânının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden yitirerek, onaylanmış imar plânı kararı ile getirilen kullanım amacına konu ve tabi olmakta idi.
3194 sayılı Yasanın 11’inci madde dördüncü bendi, 28.02.1998 tarihli 4342 sayılı Mera Yasasının 35’inci maddesiyle, yeniden düzenlenmiş ve meralar bu uygulamanın dışında bırakılmıştır. Dolayısıyla, mera vasıflı taşınmazların doğrudan imar uygulamasına tabi tutulması mümkün değildir.
“Mera vasıflı taşınmazların, parselasyona tabi tutulamaz. Mera olarak tahsisli taşınmazların tahsis amacı değiştirilerek mera vasıfları kaldırılmadıkça parselasyon işlemine dahil edilmesi olanaklı değildir.” (Danıştay 6.Dairesinin 22.04.2008 tarih, E.2006/1662, K.2008/2479 sayılı kararı;)
Mera ve yaylakların tahsis yetkisi kimdedir?
Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlakların Mera Yasasında gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz. Bazı nedenlerle gerekli olduğunda o amaç için kullanılabilmesi için meraları tahsis amacının değiştirilmesi gerekmektedir. Meraların tahsisi ve tahsis amacının değiştirilmesi yetkisi; ilgili Bakanlıkta iken 4342 sayılı Mera Yasasının 14’üncü maddesinde 5178 sayılı Yasanın 3’üncü maddesiyle yapılan değişiklikle Valiliğe verilmiştir.
Meraların imar plânları kapsamında kalması halinde de meranın tahsis amacı değiştirilmek suretiyle uygulamaya alınması mümkündür.
Tahsis amacı değiştirilen meralar, öncelikle HAZİNE adına tescil edildikten sonra imar uygulamasına alınır. Uygulama sırasından diğer taşınmazlardan kesilen oranda DOP kesildikten sonra kalan kısım için verilen imar parselleri de Maliye Hazinesi adına tahsis edilir.
Buna göre;
– İmar plânı nedeniyle tahsis amacı değişen meraların mülkiyeti Maliye Hazinesine geçer. Maliye Hazinesi; bu şekilde tahsis amacı değişen meraları, uygulama öncesinde adına tescil ettirebileceği gibi uygulama dosyasıyla birlikte de tescil edilebilir.
– 18 Uygulaması öncesinde tescili yapılmış olsun ya da olmasın meralar uygulamaya Maliye hazinesi adına girer. Uygulamaya tabi diğer parsellerden kesildiği oranda DOP kesildikten sonra kalan miktar için verilecek imar parselleri Maliye Hazinesine tahsis edilir.
– Henüz 18 uygulaması yapılmadığı sürece; 18 uygulaması yapılsa bile DOP oranı %40’ı aşmadığı sürece; meraların, DOP’tan oluşturulan sahalara terki zorunlu değildir.
– Bu bilgilere ek olarak; yukarıda Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler için geçerli hususlar aynısı; imar plânında kalması nedeniyle tahsis amacı değiştirilen meralar için de geçerlidir. (Kaynak: Hüseyin Koçak / Tapu ve
Kadastro Başmüfettişi)
Meralar imara mı açılıyor?
AK Parti’nin son dakika önergesiyle mera ve yaylakları imara açacağı öne sürülürken, Çevre Bakanı kiralamaya yönelik düzenleme yapıldığını söyledi.
Vatan Gazetesi’nin 10 Temmuz 2013 tarihli haberine göre; TBMM’de günlerdir süren torba kanun teklifi görüşmelerinin hemen her oturumunda bir sürpriz önergeyle yapılan kritik düzenlemelerin son örneği “mera ve yaylakların imara açılmasına” ilişkin düzenleme oldu. AK Parti, son dakika önerge vererek mera ve yaylakların tahsisini yeniden düzenledi. Önergenin gerekçesi, “mera ve yaylakların kiralanması ve kira bedellerinin paylaşımına açıklık getiriyor” şeklinde açıklandı. Ancak muhalefet “Bakan eksik bilgi veriyor. Bu önerge mera ve yaylakları imara açıyor” diyerek sert tepki verdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, hükümetin bu önergede tahsis kelimesinin arkasına sığınarak, bu yerleri 29 yıla kadar varan sürelerle tahsis kapsamında kiralayabilmeye ilişkin bir düzenleme yaptığını söyledi. Hamzaçebi, “Bakan Bayraktar, Genel Kurul’a eksik bilgi veriyor, kiralanacak meralarda bodrum katla birlikte 200 metrekareye kadar 3 katlı binalar yapılabilecek. Meralar bu maddeyle açık bir şekilde imara açılıyor. Bütün bilgiler yanlış” diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise “Mera ve yaylakların imara açılması kesinlikle söz konusu değil. Önergeyle sadece kiralamanın nasıl olacağı anlatılıyor” dedi.
Mera ve yaylakları imara açmak Anayasa’ya aykırı mı?
Söz konusu düzenlemeye ilişkin bilgi veren CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, şunları söyledi: “İmar Kanunu’nun ek 4. Maddesi’yle ilgili bir son dakika önergesidir. Mevcut sistemde mera ve yaylaklar köylülere ihtiyaçlarını karşılamak üzere tahsis edilebilir. Hükümet, tahsis kavramını kullanarak bunun arkasına saklanarak, mera ve yaylaları tahsis adı altında imara açıyor ve kiralanmasını sağlıyor. Kiranın da nasıl hesaplanacağını anlatıyor. Bu açıkça anayasaya aykırı bir düzenlemedir.”
Mera-yaylakların imara açılacağı iddiası hangi haberlere konu oldu?
Redhack bakan ile görüşmeyi patlattı: 'Tarımı köylünün elinden almak gerek!'
RedHack'in yayınladığı yeni ses kaydında Tarım Bakanı ile AKP'li işadamı arasında geçen diyalog gündemi sarsacak nitelikte.
RedHack'in yayınladığı yeni ses kaydında, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile AKP'li iş adamları arasındaki toplantıda geçen tüyler ürpertici diyaloglar yer alıyor. AKP Genel Merkez Parti İçi Demokrasi Hakem Kurulu Üyesi de olan işadamı Ethem Sancak'la Bakan Eker arasındaki diyalogların da yer aldığı ses kaydında Sancak, tarımı, meraları ve kıyıları halkın elinden alınması gerektiğini söylüyor. Bakan Eker'e aşık olduğunu söyleyen Sancak'ın, yeni mera kanunuyla sessiz bir devrim gerçekleştirildiğini belirterek, "bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz" ifadelerini kullanması dikkat çekiyor.
Redhack'in son bombası
Kızıl Hackerlar Grubu RedHack'in yayınladığı ve Tarım Bakanı Mehdi Eker ile AKP'li işadamlarına ait olduğu idia edilen yeni ses kaydı, saman ve otu bile ithal eder hale gelen Türkiye'de AKP ve yandaşlarının tarıma bakışını ortaya koyacak ayrıntılar içeriyor http://kiyamet-projesi.blogspot.com/2013/06/tarim-bakani-ve-isadamlari-ses-kaydi.html
Ethem Sancak: "Tarımı köylünün elinden almak gerekir"
Yaklaşık 25 dakikalık ses kaydında Bakan Eker'e övgüler düzen Ethem Sancak, "15 yıl öncesine kadar bu ülkenin demokrasiye kavuşması ve muasır medeniyet seviyesine çıkması için neredeyse canım dahil her şeyimi vermek üzere koşullanmıştım. Devrim yapmaktan yola çıktık, buralara kadar geldik. Fakat 15 yıl önce bir gerçeği keşfettim, tarımı modernleştiremezsek bir köylü toplumu olmaktan kurtulamayız. Ne devrim olur hiç bir şey olmaz. Bu tarımın modernleşmesi gerekiyor. Ve bu tarımın köylünün de elinden alınması gerekiyor. Sayın Bakanımla işte o noktada zaten bir araya geldik ve o günden bugüne ben bu Bakan'a aşık oldum. Bunu sakın şey olarak algılamayın. Dalkavukluk ya da yağ çekme değil. Ben sivri dilli bir adamım, eleştirmeyi de biliyorum" ifadelerini kullanıyor.
"Benimki dedikleri sayın başbakan"
Mehdi Eker'in Bakanlığa atandığı sırada Doğan Grubu'nun önde gelen yazarlarıyla beraber olduğunu anlatan Sancak, "dediler ki, 'seninki gene bir köy ağasını Tarım Bakanı yaptı.' Benim ki dedikleri, Sayın Başbakan. Ben dedim ki 'önyargılısınız, tanımıyorsunuz. Gelin sizinle bir iddiaya girelim. Bir araya getireyim sizi. Her türlü sorunuza cevap versin. Ve sizin entellektüel birikiminizin beş katı değilse her türlü cezaya hazırım.' Sağolsunlar bir araya geldiler, Sayın Bakamın da teşrif etti. Dört saatte hepsini mat etti. Dediler ki 'ya bunu yanlış yapmışlar keşke Kültür Bakanı yapsalardı. Böyle bir anım var" şeklinde konuşuyor.
"80 yıl önce meraları halkın malı yaparak mahvettiler"
Konuşmasını, "Kültür Bakanıyla devrim olmaz" sözleriyle sürdüren Sancak, şu ifadeleri kullanıyor: "Tarımı modernleştirirseniz devrim olur. Ben bunu fark ettim ve benim ismim 15 yıl önce ekşi sözlüğe bakarsanız ineğe aşık olan iş adamı diye geçer. Alamet-i farikam budur. Allah'ın insandan sonra yarattığı en kutsal varlıktır inek. Ben Hintlileri anlamıyordum ama çok doğru yapıyorlar. İnek çok müthiş bir mahluk. (Gülüşmeler) Ve tarımın özü zaten. Geriye doğru tarla tarımı, ileriye doğru tarım sanayi esası inektir. Geçen günü Hollandalı işadamlarına da aynı şeyi anlattım. Şimdi bu ineğin bir sorunu var. Biz bu ineğin sorununu çözemezsek marka falan hikaye. Fakat bu ineğin yaşaması için de yem sorununn çözülmesi lazım. Yem sorununa 80 yıl önceki bu ülke kurucuları bir gem vurmuşlardır. Sovyetik bir anlayıştaydılar. Ve meralarımızı bütün halkın malı ilan ederek mahvettiler. Mera çitlenmiyor, bakılamıyor çünkü bütün halkın malı. Bir şey bütün halkın malı olursa bakılamıyor çünkü halkın malı.
"Meralar petrolden daha değerli, servete dönüştürürüz"
Bir şey bütün halkın malıysa yağmalanır. İnsanlık tarihi bunu böyle gösterdi. Mesela kıyılarımız bütün halkın malıdır ama yağmalanmıştır. Halkın girebileceği kıyı yok. Ormanlarımız bütün halkın ormanıdır ama mahvoldu. 60 yıl öncesine göre ormanlarımız yüzde 40 küçüldü. Bütün halkın ormanı olduğu için. Meralar da öyleydi. Çok şükür Tarım Bakanımız geçen ay çok büyük bir devrim gerçekleştirdi. Bence sessiz bir devrim. Ve merayı çitlenebilir hale getiren kanunu çıkarttılar. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum ama anayasal bir sorundu. Ama yaptılar bunu sonuçta. Şimdi ben çok umutluyum. Bu kanun çıktıktan sonra petrolden de daha önemli zenginliğimiz olan meralarımız el birliğiyle işleriz. Bunları servete dönüştürürüz. Sayın Bakan'a bir tarım gönülüsü olarak şükran borçluyum."