Eyüp- Rami sınırları içinde bulunan tarihi yapıdır. Rami Kışlası, arşiv kayıtlarındaki adıyla Rami Çiftliği Kışlası, eski adıyla Asâkir - i Mansure - i Muhammediye Kışlası olarak da bilinir. İstanbul şehir müzesi ve kütüphane yapılmak üzere Rami Kışlası restorasyonu, 5 Şubat 2006’da 1 milyon 595 bin YTL bedelle Akant Tasarım Rest. Uyg. Tic. LTD. ŞTİ’ye ihale edilmiştir.
Rami Askeri Kışlası
Rami Kışlası’nın tarihçesi nedir?
Rami Kışlası (Asâkir - i Mansure - i Muhammediye Kışlası) İstanbul'un Eyüp İlçesi'nde bulunan geçmişi 250 yıldan fazla olan tarihi bir yapıdır.Eyüp –Rami sınırları içinde bulunan Rami Kışlası ya da arşiv kayıtlarındaki adıyla “ Rami Çiftliği Kışlası “ ilk kez III. Mustafa döneminde ( 1757–1774 ) yaptırılmıştır.
Rami Paşa Çiftliği’nin bir kısmı üzerine yaptırılan kışla II. Mahmud döneminde (1808-1839) ise Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından hemen sonra 1244/1828-29’da Asakir-i Mansure-i Muhammediye için yenilenmiştir. Daha sonra Yeniçeri Ocağı'nı ortadan kaldıran 2. Mahmut, yeni kurduğu orduya 'Asakir-i Mansure-i Muhammediye (Muhammedin, Allahın yardımını görmüş askerleri) adını verdi.
Bu sırada bir askeri hastane, askeri un değirmeni ve fırını, bir camii ve kışla dışında bir de hamam yaptırılmıştır. İnşaatın tamamlanması ile beraber, Şair Keçeci-Zade İzzet Molla, kışlanın dört kapısı üzerine konmak üzere, dört ayrı kitabe hazırlanmıştır. Fakat bugün hiçbir kitabe mevcut değildir.
Levent'teki yeniçeri kışlaları top ateşi ile yıkıldığı için, yeni kurulan ordunun askerleri, Rami Kışlası'na yerleştirildi. 1836–1837’ de Mühendishane öğrencileri Rami Kışlası’nda bulunan Mekteb-i Harbiye’ye taşınınca kışla “ Fünun-ı Harbiye-i Mansure “ adıyla anılmaya başlanmıştır.
1828-29 Osmanlı-Rus harbinde, Sultan II. Mahmud karargahını bu kışlada kurmuştur. 1836-1837’de Mühendishane öğrencileri Rami Kışlası’nda bulunan Mekteb-i Harbiye’ye taşınınca kışla “Fünun-ı Harbiye-i Mansure” adıyla anılmaya başlamıştır.
Rami Kışlası Kırım Savaşı sırasında Abdülmecid’in (hd 1839-1861) karargahı olarak kullanılmıştır. Son şeklini II. Abdülhamid döneminde (1876-1909) almıştır.
Rami Kışlası belediyeye ne zaman devredildi?
Cumhuriyet döneminde de orduya hizmet veren Rami Kışlası, 1980'li yılların başında Genelkurmay tarafından dinlenme ve istirahat alanı yapılmak şartı ile İstanbul Belediyesi'ne devredildi. Kışlanın içindeki 1. Ordu askerleri, İstanbul dışında yeni inşa edilen kışlalara taşınarak, Rami Kışlası boşaltıldı ve kullanıma hazır bir durumda, boş olarak belediyeye teslim edildi.
İstanbul'un göbeğinde, 220 bin metrekare araziye sahip olan kışlayı teslim alan İstanbul Belediyesi, önce kışlanın dev binasını kültür merkezi, askerlerin talim yaptığı büyük araziyi de park, yüzme havuzları, futbol, basket vb. spor alanları yapmak üzere projeler hazırladı. Fakat, İstanbul'un nefes alacağı, Gülhane Parkı gibi yeni bir dinlenme ve istirahat alanı olması şartıyla belediye devredilen Kışlası'yı 1986 yılında dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan geçici olarak gıda toptancılarına tahsis etti. Tarihi binada uzunca bir süre gıdacılar bulunmuştu.
Rami Kışlası’nın mimari özellikleri nelerdir?
Neoklasik bir uslüpta ve kareye yakın dikdörtgen biçiminde olan kışla, 19. yy’da İstanbul’da inşa edilen diğer kışla yapılarının dikdörtgen geniş avlulu, iki katlı klasik şemalarını yineleyen bir şemaya sahiptir. Kışlanın dört köşesindeki iki katlı ve cepheden biraz dışa taşımlı mekanlar mevcuttur. Cümle kapısının sağ tarafındaki köşe mekanı, Hünkar Köşkü olarak kullanılmış olup, sonradan kışla kumandanına tahsis edilmişti. Diğer üç köşe yapıları da subaylara ayrılmıştı. Kışlanın cepheleri dıştan, taş payandalarla takviye edilmiştir. Koğuşlar cephe tarafında olup bunun arkasında uzun koridorlar vardır. Ortası çok büyük bir avludur. Cümle kapısı tarafındaki cephesi 390m., iki yan cephesi ise 325m. ebadındadır. Cümle kapısı, Rusçuk Yaranı Sokağı tarafında olup, eski durumundan hiç eser kalmamıştır. Rami Kışla Caddesi tarafındaki mermer, orijinal, kemerli kapısının üzerindeki kitabe ve tuğra ne yazık ki kazınmıştır. Cümle kapısının karşısındaki, batı cephesinde de bir tek kapı vardır. Bu kapının yanında ve cephenin dışında kesme taş duvarın yalnız bir kısmı mevcuttur. Bu kuleye Sancak-ı Şerif dikiliyordu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Rami Kışlası’nı nasıl projelendirdi?
İstanbul Belediyesince alınan karar sonucunda Rami Kışlasının restorasyon çalışmalarına başlanarak müze ve kütüphane olarak kullanılacaktır. Kışlanın ortasındaki boş kısmı ise ağaçlandırılarak orman ekit yöntemiyle ormanlaştırılacaktır.
Rami Kışlası Şehir Müzesi Rölöve Restitüsyon Restorasyon Projesi ve Ulusal Kütüphane Binası Avan Projesi
Proje Bilgileri:
İhale Tarihi: 05.07.2006
Tamamlanma Tarihi: Aralık 2009
Rami Kışlası Rölöve Restitüsyon Restorasyon Projesi'nin ihalesi 05.07.2006 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Kışla yapısının Şehir Müzesi olarak kullanılması planlanmış olup, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri ile kışla yapısına ek olarak tasarlanan yeni kütüphane binasının avan projesi 22.01.2009 tarih 2348 sayılı İstanbul II Numaralı Koruma Kurulu kararı ile onaylanmıştır.
Bu çalışma kapsamında projelendirilen Rami Kışlası (Şehir Müzesi) Yapısı 85.000 m2; Ulusal Kütüphane Binası: 75.000 m2 olup, toplam peyzaj alanı 150.000 m2'dir.
Projeler, restorasyon uygulaması yapılmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri Müdürlüğü'ne iletilmiştir.
T.C. EYÜP, RAMİ KIŞLASI
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ RÖLÖVE,RESTİTÜSYON,RESTORASYON, İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI YENİ KULLANIM VE PEYZAJ PROJESİ TARİHİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ
PROJE ALANI BİLGİLERİ:
PAFTA : 50
ADA: 268
PARSEL: 17
MAHALLE: Rami Yeni Mahalle
İLÇE: Eyüp
MÜLKİYET DURUMU: Eyüp Belediye Başkanlığı
İHALE TARİHİ: 05.02.2006 İHALE BEDELİ: 1.595.000 YTL
FİRMA: AKANT TASARIM REST. UYG. TİC. LTD. ŞTİ
Akant Tasarım, Eyüp Rami İstanbul Kütüphanesi projesinde nelere dikkat etti?
Eyüp Rami Kışlası Rölöve-Restitüsyon- Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi kapsamında yapılması istenilen, Eyüp Rami İstanbul Kütüphanesi, kapsamı açısından Türkiye' deki kütüphanecilik anlayışına yeni bir perspektif açarken, uluslararası kültür camiasına da paylaşıma açık olduğunu göstermelidir. 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen Şehr-i İstanbul' un, kültürel zenginliğini çağdaş araçlarla halka ve dünyaya aktarması gerekliliğini göz önünde bulundurarak, projemizde kütüphaneciliğin kamuya daha açık ve daha çekici bir hale getirilmesi amaç edinilmiştir. Modern dünyanın durmayan evrimi günümüzde tüm disiplinleri hızlı bir biçimde değiştirmeye devam etmektedir. Anahtar kelime ise teknolojidir. Dünyada kütüphanecilik te bu değişimden nasibini almış ve işlevini tekrar gözden geçirmiştir. Artık karanlık, katı kuralları olan, sabit konumlu bilgi paylaşımı yerini her an ve her yerden kolayca ulaşabilen ve paylaşılabilen açık bir yönteme bırakmıştır. Bilgiye sadece yerinde değil binlerce kilometre uzaktan da erişmek, kurulan bilgi ağı sayesinde mümkün olmuştur. Böylece bir kütüphanenin arşiv hacmi bir anda dünya kütüphanelerinin arşiv hacmiyle eşitlenmiş olur. Bu büyük bir güçtür. Rami Kütüphanesini de mekansal ve programsal olarak kurgularken tüm bu veriler göz önünde bulundurulmuş, sadece ülkemize değil dünyaya da sahip olduğumuz zengin kültür birikimini yeni bir mekan anlayışı ile beraber anlatma imkanı doğmuştur. Eyüp Rami İstanbul Kütüphanesi, sadece günümüz ihtiyaçlarına değil gelecekteki değişimlere de kolayca uyum sağlayabilecek şekilde kurgulanmıştır. Kütüphaneler ve kütüphanecilik incelendikten sonra yerel koşullar da değerlendirilmiş ve konseptin ana kararı verilmiştir. Ana karar kamusallıktır. İstanbul hızlı bir değişim sürecindedir. Bu süreç içinde unutulmaması gereken en önemli faktör kamudur ve kamunun ihtiyaçlarının sağlıklı bir biçimde, sağlıklı çevrelerde sağlanabilmesidir. Diğer bir unsur da insanları, yaratılan bu mekanlara ve fonksiyonlara çekebilmek ve birbirleriyle etkileşime geçirmektir. Kütüphaneciliği daha fazla kamuya ortak edebilmek amacıyla tasarım aşaması konvansiyonel yapı anlayışından farklı bir yol izleyerek başlanmıştır.
Kütüphane projesi konsept kararları, aynı kompleks içerisinde bulunan Rami Kışlası Kent Müzesi ile beraber düşünülerek oluşturulmuştur. Bunun için tarihsel süreç içerisinde Kışla ile çevresinin ilişkisi incelenerek kamusal fayda yaratılması amaçlanmıştır. Kışlanın ilk yapıldığı tarihlerde işlevi gereği kamudan bahsetmek mümkün değildir. Kışlanın tarihsel işlevini terk etmesinden sonra plansız ve işlevsiz bırakılması nedeniyle çevresinde oluşan ticari yerleşkenin kışlayı çevresinden tamamen kopartarak kamu ve kent ile ilişkisini yitirmesine ve kent bilincinden silinmesine sebep olması. Günümüzdeki birçok yaklaşımda kamu, binalar ve çevre birbirlerinden kopuk olarak ele alınmakta ve kullanım bütünlüğü sağlanamamaktadır. Mevcut Rami Kışlası Yapısı ile kütüphane alanı arasındaki dar ve uzun bölge kamu kullanımı açısından verimli bulunmamıştır. Parsel sınırı ve Kışla tarafından sınırı belirlenen kütüphane yapısı, kışla yapısı ile arasındaki hacimsel boşluğu (sadece plansal değil) arttırmak için, kendi içine doğru çekilmiş ve diğer tarafıyla doğrudan ilişki kurabilmesi için yapının ortası yukarı kaldırılmıştır. Böylece yapı altında kamunun kullanımına bırakılmış ve sürekli çeşitlendirilebilen bir alan yaratılmıştır. Bu alandan yukarıya dikey sirkülasyon araçlarıyla ya da cephe alt çeperini takip eden, peyzajın uzantısı halinde düşünülen merpenlerle binanın ana fuaye alanına çıkılır. (Kaynak: www.akanttasarim.com)
Rami Kışlası’nın İstanbul şehir müzesi ve kütüphane olması için imzalar ne zaman atıldı?
Sultan 3. Mustafa döneminde yaptırılan tarihi Rami Kışlası, içinde İstanbul Kütüphanesi'ni de barındıracak Rami Şehir Müzesi'ne dönüştürülecek
AA muhabirinin 16 Haziran 2010 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı bilgiye göre, Rami Kışlası alanı; müze, kütüphane, alışveriş ve 200 bin metrekareye varan peyzaj düzenlemesi ile İstanbul'un en önemli odak noktalarından biri haline getiriliyor.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti (AKB) Kanunu'nda, Rami Kışlası'nın restorasyon, rölöve, her türlü proje ve inşaatının ajans tarafından yapılacağı maddesi yer alıyor. Buna göre, Rami Şehir Müzesi Projesi'nin önemli bir parçası olan İstanbul Kütüphanesi'nin yapımını başlatacak işbirliği protokolü, bir süre önce Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından imzalandı.
Kütüphane, kışlanın bugünkü özelliğinin, mimari formunun özgünlük, kapasite ve rasyonel kullanım açısından çağdaş kütüphane şartlarına imkan vermemesi nedeniyle kışla binasına ek bir yapı tasarımı ile yapılacak. Kütüphane binasının uygulama projesi ve inşası, İstanbul 2010 AKB Ajansı tarafından gerçekleştirilecek.
3 milyon kitap kapasitesi ve sınırsız dijital kayıt imkanı ile 75 bin metrekarelik inşaat alanına sahip kütüphane, Şehir Müzesi'nin kuzey-doğusundaki boş alanda, kışla yapısıyla gabaride (bir binanın, yöre imar dairesinin öngördüğü azami yüksekliği) yarışmayacak bir şekilde tasarlandı. Ayrıca kütüphanenin günümüz malzemesi ve tekniğiyle çağdaş formlu bir yapı olması da amaçlanıyor.
Rami Kışlası için Kent Müzesi ve Ulusal Kütüphane projesi için ihaleye çıkılmadı mı?
27 Şubat 2010 tarihli Akşam Gazetesi’nde yayınlanan Nebahat Koç imzalı habere göre; Rami Kışlası'na 'Kent Müzesi ve Ulusal Kütüphane' projeleri yılan hikayesine döndü. Müze için hala ihaleye çıkılmadı.
Kütüphane içinse ön proje hazırlandı ama uygulama projesi henüz ortada yok.
İstanbul'un kültür alanı olacak olan Rami Kışlası'na ilişkin İstanbul Kent Müzesi ve Ulusal Kütüphane projesi yılan hikayesine döndü. İstanbul 2010 Kültür Başkenti Ajansı Kanunu'nda da yer alan projenin inşaat ihalesi yapılamadı. Kütüphanenin uygulama projesinin de olmadığı ortaya çıktı. Projenin 2010 içinde yetişip yetişmeyeceği merak konusu oldu.
EN AZ 8 AY GEREKİR
İstanbul Kent Müzesi projesi 2010 Ajansı kapsamına girmeden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi, projeyi ihaleyi kazanan mimarlık firmasına yaptırdı. Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Ulusal Kütüphane projesine de start verildi. Firma, kütüphanenin ön projesini de hazırladı. Ön proje, II. Numaralı Koruma Kurulu'nca onaylandı. Ancak, ajansın bugüne kadar Kent Müzesi'nin yapımı için ihaleye çıkmadığı ve kütüphanenin uygulama projelerini yaptırmadığı ortaya çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, gerekli adımların atılması için 2010 Ajansı'na başvurdu ancak sonuç alınamadı. Uzmanlar, uygulama projesinin en kısa olarak 8 ayda tamamlanabileceğinin altını çizerek, 2010 yılı içinde yetişemeyebileceğine işaret ediyor.