Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı, 2013 yılının Haziran ayında meclise sunuldu. Tasarıya göre; tarım arazileri mirasçılar için parsellere ayrılamayacak.



Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı nedir?


Tarım arazilerinin bölünmesini ve daha fazla küçülmesini önlemek için Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı hazırlandı. Tasarıya göre artık tek mirasçının olması planlandı. Kanun sınırdaş tarla sahiplerine önalım hakkı getirdi. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve Türk Medeni Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı tam metni yayınlandı.


Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısının amacı nedir?


Bu Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve işletme büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve işletmelerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.


Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı neleri kapsamaktadır?


Arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak sınıflandırılması, tarımsal arazi ve işletmelerin asgari büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması ile görev, yetki ve sorumluluklara ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.


Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısına göre mirasçılar hangi haklara sahiptir?


-Mirasçılar arasında anlaşma sağlanması halinde, mülkiyeti devir işlemleri mirasın açılmasından itibaren bir yıl içerisinde tamamlanır. Devir işlemlerinin bir yıl içerisinde tamamlanmaması ve 8/C maddesinin ikinci fıkrasına göre dava açılmaması halinde, bu Kanunun 8/Ç maddesi hükümleri uygulanır.

-Mirasçılar, miras bırakanın ölümünden sonra terekede bulunan tarımsal arazi ve işletmenin mülkiyeti hakkında;

a) Bir mirasçıya veya asgari işletme büyüklüklerini karşılaması durumunda birden fazla mirasçıya devrini,

b) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 373 üncü ve devamı maddelerine göre kuracakları aile malları ortaklığına veya kazanç paylı aile malları ortaklığına devrini,

c) Mirasçılarının tamamının miras payı oranında hissedarı oldukları 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları bir şirkete devrini,

ç) Mülkiyetin üçüncü kişilere devrini kararlaştırabilirler.

Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı’nın tam metni şöyle:                                                                                                                                                                                                                                       TOPRAK KORUMA VE ARAZİ KULLANIMI KANUNU VE  TÜRK MEDENİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI  HAKKINDA KANUN TASARISI TASLAĞI 


MADDE 1 - 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 “MADDE 1- Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini, tarımsal işletmelerin ve tarım arazilerinin sınıflandırılmasını, asgari büyüklüklerinin belirlenmesini, bölünmelerinin önlenmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, planlı arazi kullanımı ile işletilmesini sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.”

MADDE 2 - 5403 sayılı Kanununun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 2- Bu Kanun; arazi ve toprak varlığı ile tarımsal işletmelerin ve tarım arazilerinin sınıflandırılmasını, korunmasını ve asgari büyüklüklerinin belirlenmesini, bölünmelerinin önlenmesini, arazi kullanım planlarının hazırlanmasını, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesini, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesini, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsar.”                       MADDE 3 - 5403 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde yer alan (h) ve (ı) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve (t) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (u) bendi eklenmiştir. 

“h) Asgarî tarımsal arazi büyüklüğü  : Bir tarımsal arazide, üretim faktörlerinin rasyonel ve ekonomik olarak kullanıldığı takdirde, elde edilen verimin, söz konusu tarımsal arazinin daha fazla küçüldüğünde elde edilemediği en küçük tarımsal arazi büyüklüğünü,

ı) Asgarî tarımsal işletme büyüklüğü : Bir tarım işletmesinde üretim faktörlerinin rasyonel kullanımına olanak vererek işletmenin gelişmesini temin eden, ailenin ekonomik ve sosyal gelişimini temin edecek geliri sağlayan, tarımsal yapının muhafazası ve tarımın sürekliliğini sağlayan, Bakanlıkça bölgelere göre belirlenen en küçük işletme büyüklüğünü,”

“u) Tarımsal işletme : Üretim faktörlerini kullanarak; bitkisel, hayvansal veya su ürünlerinin üretimi için tarımsal faaliyet yapan veya söz konusu tarımsal faaliyete ilave olarak işleme, depolama, muhafaza ve pazarlamaya yönelik faaliyetlerde bulunan gerçek veya tüzel kişiler,”

MADDE 4- 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin başlığı “Tarım arazilerinin ve işletmelerinin sınıflandırılması ve arazi parsel büyüklükleri ile tarımsal işletmelerin büyüklüklerinin belirlenmesi” şeklinde; ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken asgari büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek Bakanlık tarafından belirlenir. Belirlenen küçüklüğe erişmiş tarımsal araziler miras hukuku bakımından bölünemez eşya niteliğini kazanmış olur. Tarımsal arazinin bu niteliği tapu kütüğüne şerh edilir.

Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez ve hisselendirilemez. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.

Kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler ile arazinin bir kısmına tarım dışı kullanım izni verilen yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, Bakanlıkça belirlenen asgari tarımsal arazi büyüklüğünden daha küçük parçalara bölünemez. Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez ve bu arazilerdeki hissedar sayısı artırılamaz.” 

MADDE 8- Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir.

Tarımsal faaliyetin ekonomik olarak yapılabildiği en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğü, bölge ve yörelerin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve teknik özellikleri gözetilerek, Bakanlık tarafından belirlenir.

MADDE 5 - 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesinden sonra gelmek üzere başlıkları ile birlikte aşağıdaki maddeler eklenmiştir.                                                                                                                                                                                                

Asgari tarımsal işletme büyüklüğü

MADDE 8/A- Tarımsal işletmeler, bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asgari büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez. Bu husus tapu siciline şerh edilir.  

Tarımsal işletmeler arasında arazi takası yapılabilir, takas şartları yönetmelikle belirlenir. Tarımsal arazi satış ve takaslarında komşu parseller ön alım hakkına sahiptir. 

Tarımsal işletmenin farklı il veya ilçe sınırları içerisinde tarımsal arazisi bulunması durumunda, işletme sahibi bu arazilerini işletme büyüklüğüne bağlı kalmaksızın satabilir.


Tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerin devri

MADDE 8/B-Tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerde mülkiyetin devri esastır. Mülkiyeti devir işlemleri mirasın açılmasından itibaren iki yıl içerisinde tamamlanır.  

Miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında tarımsal işletmelere ait arazilerin devri tamamlanmadan miras bırakanın eşinin de ölümü ve mirasçıların aynı kişiler olması halinde, her iki miras bırakanın sahip olduğu tarımsal işletmelerin arazileri tek bir işletme büyüklüğü olarak değerlendirilir.


Devrin hangi mirasçıya yapılacağı

MADDE 8/C- Mirasçılar, miras bırakanın ölümünden sonra altı ay içerisinde terekede bulunan tarımsal işletmeye ait tarımsal arazilerin mülkiyeti;

Bir mirasçıya veya norm büyüklüklerini karşılaması durumunda birden fazla mirasçıya devri, 

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 373 üncü ve devamı maddelerine göre kuracakları aile malları ortaklığına devri,

Mirasçılarının tamamının miras payı oranında hissedarı oldukları 13/01/2011 tarih ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kuracakları bir şirkete devri konusunda anlaşabilirler. 

Mirasçılar arasında anlaşma sağlanamaması, mirasçılardan birinin mülkiyeti devir istemine itiraz etmesi veya isteklilerin birden çok olması durumunda;

Sulh hâkimi, kişisel yetenek ve durumları göz önünde tutmak suretiyle tarımsal işletmeye ait tarımsal arazinin mülkiyetinin Mahkeme tarafından tespit edilen değer üzerinden kime devredileceğine,

Kişisel yetenek ve durumları itibarıyla işletmeye ehil birden çok mirasçının varlığını tespit etmesi durumunda, bu mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden ehil mirasçıya,

Ehil mirasçıların istekli olmaması veya mirasçılardan hiç birinin ehil mirasçı niteliklerine haiz olmadığı hallerde, diğer mirasçılar arasından en yüksek bedeli teklif eden mirasçıya tarımsal işletmeye ait tarımsal arazi mülkiyetinin devrine karar verir. 

ç)Sulh hakimi tarafından ehil mirasçı olmadığına kanaat getirilir ve mirasçılar arasında istekli olmaz ise, Hakim bu yerlerin açık artırma usulü ile satışına karar verir. Bu suretle yapılacak satış sonucu elde edilen gelir, mirasçılara payları oranında paylaştırılır.

Bir tarımsal işletmeye ait tarımsal araziler, birden çok asgari büyüklükteki tarımsal işletmeye bölünebiliyorsa, sulh hâkimi tarafından bunlardan her birinin mülkiyeti, yukarıda belirtilen maddeler çerçevesinde mirasçılara ayrı ayrı devredilebilir.

İşletmeye ehil olmanın belirlenmesinde, mülkiyetin devrini isteyen mirasçının eşinin yetenekleri de göz önünde tutulur.

Hakim, ergin olmayan ayırt etme gücüne sahip altsoy olması veya dava sonuçlanana kadar tarımsal işletme ve tarımsal arazinin işletme hakkını ehil gördüğü mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye tedbiren verebilir. Bu takdirde, elde edilen tarımsal gelir, işletme masrafları düşüldükten sonra mirasçılar arasında payları oranında paylaştırılır.

İşletmenin mirasçılar arasında herhangi bir şekilde devrinin yapılması ve 20 yıl içerisinde bu işletmeye ait arazilerden bir kısmının veya tamamının tarım dışı kullanım izni ile değerinde artış meydana gelmesi durumunda; devir tarihindeki arazinin parasal değeri tarım dışı kullanım izni verilen tarihe göre yeniden hesaplanır, bulunan değer ile arazinin yeni değeri arasındaki fark diğer mirasçılara payları oranında araziyi devir alan mirasçı tarafından ödenir. 


Diğer mirasçıların paylarının ödenmesi

MADDE 8/Ç- Mülkiyet kendisine devredilen mirasçı veya mirasçılar, diğer mirasçılara miras paylarının bedelini, sulh hâkiminin kararından itibaren altı ay içerisinde ödemek zorundadırlar. Kararda, devir işleminin yapılmasının diğer mirasçıların paylarının bedelinin mülkiyeti devralan tarafından ödenmesi şartına bağlı olduğu açıkça belirtilir. Bu ödeme süresi içerisinde yapılmadığı takdirde, karar kendiliğinden ortadan kalkar; mülkiyet, devredilen mirasçıya geçmez, adına tapuda tescil yapılmaz. 


Kendisine tarımsal işletme arazisi devredilen mirasçı, aşırı borçlanmak zorunda kalmaksızın diğer mirasçıların paylarının karşılığını öz kaynakları ile ödeyemeyecek durumda ise, bu borçlarını kendisine sağlanan kredi ile ödeyebilir. Bu durumda olanlara kamu kurum ve kuruluşları tarafından kredi verilebilir veya kamu bankaları, özel bankalar ve katılım bankaları ile diğer finans kuruluşlarından uygun koşullarda kredi temin edebilmeleri için faiz, komisyon ve diğer masraflarına geri ödemesiz destekler sağlanabilir. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen kredilerin geri ödemeleri genel bütçeli idarelerde genel bütçeye, diğer idarelerde ise ilgili idare bütçesine gelir kaydedilir. Bu fıkra uyarınca verilecek kredilere ve yapılacak desteklere ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.


İhbar yükümlülüğü ve devrin mahkeme tarafından yapılması

MADDE 8-D Tarımsal işletmeye ait tarımsal arazi mülkiyetinin yukarıda belirtilen usule göre süresinde devredilmediğinin, mirasçılardan herhangi biri, kamu kurum veya kuruluşları ile finans kurumları tarafından öğrenilmesi halinde, durum anılan kişi, kurum veya kuruluşlar tarafından derhal Bakanlığa bildirilir. Bakanlık veya mirasçılardan herhangi biri, resen veya bildirim üzerine bu yerlerin istemde bulunan ehil mirasçıya, ehil mirasçı olmaması durumunda en fazla teklifi veren istekli mirasçıya devri, aksi halde üçüncü kişilere satılması için sulh hakimine başvurur. 


Satışa çıkarılan tarımsal işletmeye ait tarımsal arazi birden fazla gerçek veya tüzel kişiye ihale edilemez.

Arazi toplulaştırması yapılan alanlarda işletme büyüklüğünün artırılmasına yönelik her türlü tarımsal arazi alım, satım, devir ve rehin işlemleri toplulaştırma yapan kurumun izni ve kontrolüne tabidir.


Taşınırların devri

MADDE 8/E Tarımsal işletme arazileri kendisine devredilen kişi, bunlar için gerekli olan araç, gereç ve hayvanların mülkiyetinin gerçek değerleri üzerinden kendisine devredilmesini isteyebilir.

8/C maddesinin beşinci fıkrası gereğince mirasçılar arasında şirket kurulması halinde tarımsal işletme arazileri için gerekli olan taşınırlar da şirket mal varlığına dahil edilir.


Ölüme bağlı tasarruf ile düzenleme 

MADDE 8/F-Tarımsal işletmeye ait tarımsal arazi mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyen ve buna ehil olduğu anlaşılan mirasçının bu konudaki istem hakkı, ölüme bağlı tasarrufla ortadan kaldırılamaz.

Mirastan çıkarma, mirastan yoksunluk ve mirastan feragat halleri saklıdır.


Birden çok mirasçıda devir koşullarının bulunması halinde, kendisine devir yapılacak mirasçı ölüme bağlı tasarrufla belirlenebilir. Belirlenen bu mirasçıya itiraz edilmesi durumunda, ehil mirasçı sulh hukuk hakimi tarafından belirlenir.


Ergin olmayan mirasçılar 

MADDE 8/G- Mirasçılar arasında ergin olmayan ayırt etme gücüne sahip altsoy varsa; devir, bunlar ergin oluncaya kadar ertelenebilir. Bu durumda 8/C maddesinin ikinci fıkrası (g) bendi uygulanır.

Alacak ve borçların denkleştirilmesi


MADDE 8/Ğ- Kendisine tarımsal işletme arazileri devredilen mirasçının, devir sebebiyle diğer mirasçıların payları karşılığında ödemesi gereken miktar ile daha önce işletme üzerinde kurulmuş bulunan rehin konusu borçlar birbiriyle mahsup edilir. Bakiye bir tutar kalırsa diğer mirasçılara payları oranında ödenir.

Yan sınai işletme


MADDE 8/H- Tarımsal işletmeye sıkı şekilde bağlı bir yan sınai işletme bulunur ve bunlar birlikte asgari büyüklüğün üzerinde olurlarsa, yan sınai işletme ile tarımsal işletme arazilerinin mülkiyeti bir bütün olarak istemde bulunan ve ehil görülen mirasçıya gerçek değeri üzerinden devredilir. 


Mirasçılardan birinin itiraz etmesi veya birden çok mirasçının kendine devir istemesi halinde ise, sulh hakimi her iki işletmenin ekonomik gelir ve bütünlüğünü sürdürme imkânını ve mirasçıların kişisel durumlarını göz önünde bulundurarak, yan sınai işletmenin birlikte veya ayrı olarak devrine ya da satışına karar verir.

8/C maddesinin birinci fıkrası (c) bendi gereğince mirasçılar arasında şirket kurulması halinde tarımsal işletme sıkı şekilde bağlı olan yan sınai işletmede şirketin mal varlığına dahil edilir.


Satışın talep edilebilmesi

MADDE 8/I- Mirasçılardan hiç biri tarımsal işletmeye ait tarımsal arazi mülkiyetinin bir bütün olarak kendine devrini istemez veya bu istemi reddedilirse, 8/C maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi gereğince işlem yapılır.


Muafiyetler

MADDE 8/İ –  8/C maddesinin birinci fıkrası (c) bendi gereğince kurulacak şirketlerin tescil işlemi tamamlanıncaya kadar yapılacak işlemler her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden muaftır.

Türk Ticaret Kanununda yer alan şirket kurulmasına ilişkin sermaye ve diğer özel şartlar, 8/C maddesinin birinci fıkrası (c) bendi gereğince göre kurulacak şirketler için aranmaz.


Ön alım hakkı

MADDE 8/J -  8/C maddesinin birinci fıkrasında yer alan Türk Medeni Kanuna göre aile malları ortaklığı veya Türk Ticaret Kanununa göre şirket kurulması halinde, ortaklardan birinin payını satması halinde diğer ortaklar ön alım hakkına sahiptir.


Zorunlu sona erme hali

MADDE 8/K - 8/C maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan aile malları ortaklığı veya şirketin zorunlu sona ermesi halinde aile malları ortaklığına veya şirkete ait tarım arazileri veya işletmeler bölünemez. Bunlar hakkında 8 inci madde hükümleri uygulanır.


Tarımsal Arazi Edindirme Kurumu

MADDE- 8/L – Tarım işletmelere ait tarımsal arazilerin devredilmesi ile ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan optimum hale getirmek, işletmelerin arazi büyüklüğünü arttırmak, tarım arazilerinin değerinin tespiti, alımı satımı, kredi temini, ortakçılık, kiracılık işlerinin düzenlenmesi, kira bedellerinin tespiti ve üretime yönlendirilmesi amacıyla kamu tüzel kişiliğine haiz tarımsal arazi edindirme kurumu teşkil edilir. Bu kurumun teşkili, çalışma usul ve esasları, gelirleri yönetmelik ile belirlenir.


MADDE 6- 5403 sayılı Kanunun 17 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 “Bakanlık, asgari büyüklükte olmayan tarımsal arazi parsellerini gerektiğinde toplulaştırma ve bu Kanun kapsamında değerlendirmek üzere kamulaştırabilir. Toplulaştırma uygulamalarında, tahsisli araziler ile birlikte bu araziler kullanılarak  asgari büyüklükte yeni parseller oluşturulur ve bu parseller; arazisi kamulaştırılan veya asgari büyüklükte tarım arazisi olmayan yöre çiftçilerine öncelikli olmak üzere rayiç bedeli üzerinden ve Bakanlıkça belirlenecek usûl ve esaslara göre Maliye Bakanlığı tarafından doğrudan satılır. Bu amaçla yapılan kamulaştırma ve satımlara konu olan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar Katma Değer Vergisi hariç her türlü vergi, resim, harç ve katkı payından müstesnadır.”


MADDE 7- 5403 sayılı Kanunun sırasıyla 13 üncü, 14 üncü ve 17 nci maddesinin son fıkralarında geçen “tüzükle” ifadesi “yönetmelikle” şeklinde değiştirilmiştir. 

MADDE 8- 5403 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

Geçici Madde 5 – Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce miras bırakanı vefat etmiş ve mirasçılar arasında paylaşımı yapılmamış tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerin intikal işlemleri iki yıl içerisinde tamamlanır. Bu süre Bakanlar Kurulu tarafından uzatılabilir. 

Tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerin intikalinde norm büyüklükleri esas alınır. Norm büyüklüklerini karşılayan arazilerin ifraz işlemlerine izin verilir, norm büyüklüğünün karşılanamaması durumunda yalnızca hissedarlara intikal işlemleri yapılır.

Birinci fıkraya göre yapılacak intikal işlemleri veraset ve intikal vergisi ile tapu harçlarından vergisinden muaftır.

Geçici Madde 6 – Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce tarımsal işletmelere ait tarımsal arazilerin paylaşımına ilişkin açılmış ve halen devam eden davalar, bu Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır.

MADDE 9- 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 233 üncü maddesinin başlığı ve birinci fıkrası, aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2.Gerçek değer 

a. Genel olarak

MADDE 233-Bir eşin malik olarak bizzat işletmeye devam ettiği veya sağ kalan eş ya da altsoyundan birinin kendisine bir bütün olarak devredilmesini istemeye haklı olduğu bir tarımsal işletme veya tarımsal arazi için değer artışından alacağı pay ve katılma alacağı, bunların gerçek değeri göz önünde tutularak hesaplanır.”


MADDE 10- 4721 sayılı Kanunun 657 nci maddesinin ikinci fıkrası, aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Tarımsal taşınmazlar dışında kalan diğer taşınmazlar sürüm değerine göre özgülenir.”

MADDE 11 - 4721 sayılı Kanunun 688 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olup, bu pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir.” 

“Bu tür tarımsal işletme ve tarımsal arazilerin sağlar arası işlemlere konu olması halinde de, 5403 sayılı Kanunun 8 ile 8/K maddeleri arasında öngörülen hükümler uygulanır.”

MADDE 12- 4721 sayılı Kanunun  659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667 ve 668 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 

MADDE 13- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 14 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.