Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Yalı

Deniz kıyısında yer alan tarihi ve görkemli binalardır. Değerleri milyon dolar/TL’lerle ifade edilir. Türkiye’nin en ünlü ve en pahalı yalıları, İstanbul Boğazı’nda bulunur.




Yalı ne demektir?



Yalı; deniz kıyısına bitişik yapıdır. Genelde ahşap olur. Tarihi yapılardır. Bir diğer anlamı ise deniz şeridine yapılan görkemli evdir.



Boğaziçi Yalılarının özellikleri nedir?



İstanbul Boğazı’nın iki yakasına yayılmıştır. Denize sıfır konumundadır. Genelde 2 ya da 3 kattan oluşan ahşap yapılardır. Mimarisi ile dikkat çekicidir. Eski zamanlardan günümüze kadar 360 yalı ulaşmıştır. Günümüzde yalıların büyütülmesi ya da yol yapımı için denize sıfır özelliği ile bilinen yalıların ön kısımlarına dolgu çalışmaları yapılmıştır. 



Boğaziçi yalılarının mimari özellikleri nasıldır?



Bu yalılar Osmanlı döneminde sosyal sınıfa göre değişiklik göstermiştir. Müslümanlara ait yalılar bitişik olurken gayrimüslim yalıları bitişik olarak yapılmıştır. Renkleri gül kurusu ya da pembedir. 2-3 kattan meydana gelir. Gayrimüslim yalıları genelde koyu renk olmuştur. Zaman içerisinde bu yalılar rengarenk boyanmaya başlanmıştır. Yalılarda balkon yoktur. Balkon yerine cumba kullanılır. Boğaziçi yalılarında kayıkhane adı verilen iskeleler bulunur. Ayrıca yalılar çiçek bahçeleri ile meşhurdur. Boğaziçi yalılarının birçoğu 19.yy’dan kalmıştır. 



En eski Yalı nerededir?



Kanlıca’da yer alan bir yalıdır. 1699 tarihinde yapılmıştır. Yalının adı:  Amcazade Köprülü Hüseyin Paşa Yalısıdır. 1780 yılında yapılan Şerifler Yalısı’da Avrupa Yakası’nda yer alan en eski yalıdır. 



Boğaziçi’nin ünlü yalıları hangileridir?



Hasip Paşa Yalısı, Muhsinizade Yalısı, Ahmet Fethi Paşa Yalısı, Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı, Kıbrıslı Yalısı, Tahsin Bey Yalısı, Kont Ostrorog Yalısı, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, Zarif Mustafa Paşa Yalısı ve Nuri Paşa Yalısı.



İstanbul Boğazı yalılarının hikayeleri nelerdir?



Kıbrıslı Yalısı: 64 metrekarelik sahil cephesine sahip olan Kıbrıslı Yalısı'nda tam 20 oda var. Yalının ilk sahibi ise İzzet Mehmet Paşa. Üç değişik Sultana sadrazamlık ve Rusya büyükelçiliği yapmış olan dürüst ve yetenekli devlet adamı Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa yalıyı 1840 yılında satın almış, o zamandan beri aynı ailede kalmıştır.



Yalı
Kıbrıslı Yalısı


Şu anda yalı Halis Komili'nin eşi Alev Komili'ye ailt. Boğazın en eski ve sürekli oturulan yalısı oalrak da bilinen mekanda Piyer Loti ve Yahya Kemal gibi yazarların çok sevdiği bir toplantı yeriydi ve Iraklı Kral Faysal ve Fransız Prensesi Eugine gibi ünlüleri ağırlandı. Kıbrıslı Yalısı’nın değeri yaklaşık 120 milyon dolar.



Ahmet Afif Paşa Yalısı:  Yalının ilk sahibi Koca Reşit Paşa’nın kızı Ferendiz Hanım’dır. Yalı, adını ikinci sahibi olan Ahmet Afif Paşa’dan almıştır. İkinci sahibi ise Refia Sultan’ın eşi Beyrutlu Levazım Dairesi reisi Ahmet Afif Paşa.


Yalı
Ahmet Afif Paşa Yalısı



Ahmet Paşa, Sarıyer’deki ilk yalıyı yıktırmış, yerine II. Abdülhamit döneminde İstanbul’a yerleşen Osmanlı Bankası mimarı Alexandre Vallaury’ye bugünkü yalıyı yaptırmıştır. 926-1932 yılları arasında İstanbul’a defalarca gelen ve her gelişinde Pera Palas Otel’inde kalan ünlü polisiye yazarı Agahta Christie, o dönem yalının sahibi olan Misbah Muhayyeş’in misafiri olarak yalıda da birkaç kez ağırlanmıştır.


Yalının arsası 2 bin 242 metrekaredir. Birinci katta yedi oda, ikinci katta banyolu yedi oda, servis katı olarak planlanan son katta da yedi oda olmak üzere toplam 21 odası olan yalı, 1983 yılında Kemal Uzan’a geçmiştir. Yalı, Uzan Grubu’nun borçları sebebiyle TMSF’ye geçti.


Toplam 4 katı bulunan yalıda setli bahçeden sonra, yalı ve (günümüzde ifraz edilerek ayrı parsel haline dönüşmüş olan) kayıkhanenin yer aldığı rıhtım platformuna inilir.


Esas girişler sağ ve sol cephelerde düzenlenen üç kollu merpenler ile sağlanır. Kara tarafında ise sadece bahçe ile zemin katın bağlantısını sağlayan servis girişleri var.


Yapılan satış sonucunda Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı, yalıyı 58 milyon liraya satın aldı. Böylece Suzan Hanım Boğaziçi’nde iki muhteşem yalının sahibi olmuş oldu


Mısır Konsolosluğu: 1902 yılında İtalyan mimar Raimondo D'Aranco tarafından Hip Abbas Hilmi Paşa'nın annesi için yazlık bir ev olarak inşa edilmiş olan yalıda günümüzde Mısır Konsolosluğu bürolarını ve personelinin evi olarak kullanılıyor.



Yalı
Mısır Konsolosluğu


Arkasındaki koruluk ise Boğaziçi Üniversitesi profesörü Fikret Kortel'e ait olan Kortel Korusu. Şimdiler de ise konsolosluk binasına restorasyon uygulanmakta.


Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı: Fransız levanten mimar Alexandre Vallaury tarafından inşa edilen yalının ilk sahbi 2. Abdülhamit döneminde Tophane Müşirliği yapmış olan padişahın sadık adamlarından biri olan Zeki Paşa.

4 bin 32 metrekare arsaya sahip kayaların üzerine oturtulmuş dört katlı yalının 20’den fazla odası bulunuyor.



Yalı
Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı



Şimdiki sahipleri ise Baştımar Ailesi'dir. Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı’nın değeri yaklaşık 125 milyon dolar.


Çırağan Sarayı: Sultan II. Mahmut ile başlayan, Sultan Abdülmecid tarafından tekrar inşa ettirilen, 1910’da çıkan yangınla tarihe karışan saray, yıllar boyunca Osmanlı sultan ve sadrazamlarına ev sahipliği yaptı.


Yalı

Çırağan Sarayı



Saray plan açısından başlıca dört kısma ayrılır. Bunlar; Mabeyn, Yatak ve Valide Daireleri’nden oluşan Büyük Saray-ı Hümayun, Harem Dairesi, Ağalar Dairesi ve çeşitli yapılardan oluşan müştemilatı. Sarayın bulunduğu alan 115 metre genişliğinde 664 metre uzunluğunda olup toplam 76 bin 360 metrekarelik bir alanı kaplıyor.


Esma Sultan Yalısı (Tırnakçı Yalısı): 2 bin 226 metrekare alanda yer alan, geçmişi 18. yüzyıla uzanan yalı adını I. Abdülhamid'in kızı Esma Sultan'dan (1778-1848) alıyor. Esma Sultan 10 yaşındayken kendine tahsis edilen yapı o zamana dek Tırnakçı Yalısı olarak biliniyordu. 1915'e kadar Osmanlı hanedanının mülkiyetinde kalan yalı, 1920'lerde yaşanan büyük bir yangın sonrası 1975'e kadar depo olarak kullanıldı.


Yalı
Esma Sultan Yalısı


Sadece binanın dış duvarlarını ihtiva eden harabe, 1990 yılında Marmara Otel zinciri tarafından satın alındı. Esma Sultan Yalısı, Marmara Otel zinciri tarafından çeşitli toplantılar ve konferanslara hizmet vermek amacıyla çalıştırılmakta olup, tarihi atmosfer içinde müşterilerine hizmet vermekte.


Mısırlı Fuat Bey Yalısı: Bir dönem Baltacıoğlu Yalısı olarak da anılan yapı, 18. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildi. Fuat Bey, yalıyı Mısırlı İhsan Bey’den satın almışsa da, daha sonraları yalı önce Boronkay Ailesi’ne, sonra da Mustafa Özkan'a satıldı.



Yalı
Mısırlı Fuat Bey Yalısı


Bir süre lokanta olarak kullanılan yalı, İstanbul Boğaz’nı tüm ihtişamıyla süslemeye devam ediyor. Mısırlı Fuat Bey Yalısı’nın değeri yaklaşık 50 milyon dolar.


Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı: Hekimbaşı Salih Efendi yalıyı 18. yüzyılın başında iki oda bir sofadan oluşan küçük bir yapı olarak satın almış, daha sonra ilave inşaatlarla büyütmüştür. 1330 metrekarelik bir alana kurulmuş olan yalı 3 katlıdır. Anadolu Hisarı'nda bulunan yalı 2. Mahmut zamanında açılan ilk tıp okulundan mezun olan Salih Efendi, tarafından yaptırıldı. Boğaziçi’ne özgün yapısını ve orijinal eşyalarını hala koruyan yalıda hala 1905 yılında ölen Salih Efendi'nin akrabaları yaşıyor.


Yalı
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı


Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın değeri yaklaşık 85 milyon dolar.


Kemal Bereket Feridun Yalısı: Pembe mermerden yapılmış olan Feridun Yalısı 1930 yılında inşaa edilmiş ve 1958 yalında Armatür Hadi Baran tarafından satın alınmıştır. 


Yalı
Kemal Bereket Feridun Yalısı


Yalıda şimdilerde ise Hadi Baran'ın ailesi yaşamakta. Feridun Yalısı’nın değeri yaklaşık 80 milyon TL.


Zarif Mustafa Paşa Yalısı: Esat Bey yalısı olarak da bilinen bu yalı 1848'te Mustafa Paşa tarafından satın alınmış ve günümüze kadar aynı ailede kalmıştır. Günümüze sadece selamlığı kalan yapı Boğaziçi Yalılar'ının en büyük yapılarından biridir.


Klasik Osmanlı mimarisi şeklinde yapılmış olan yalıyı 1934 yılında İstanbul Belediyesi, yanındaki iskeleyi onarırken tadilat yapmış, 1989 yılında ise inşaat mühendisi Faruk Yalçın tarafından restore edilerek yenilendi.

Zarif Mustafa Paşa Yalısı’nın değeri yaklaşık 70 milyon dolar.



Ethem Pertev Yalısı: Eczacı Ethem Pertev Bey bu yalıya kiracı olarak girmiş sonra da yalıyı satın almıştır. Yalı harem ve selamlık olmak üzere iki bölümden meydana gelir. Ethem Bey’in ölümünden sonra yalı 1932 yılında satılmıştır.( Bazı kaynaklara göre yalıyı Şirketi Hayriye kaptanı Hari Bey, bir başka kaynağa göre de Mürşide Hanım isimli biri tarafından satın alınmıştır.)


Halil Ethem Paşa Yalısı: Barok bir plan üzerine, duvarları ahşap neoklasik üslupta 19. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen yalı, Türk bilim/sanat hayatında yeri olan bir ailenin günümüze kadar gelebilmiş 150 yıla yaklaşan hatırasını da taşır. Yalının ilk sahibi 2. Abdülhamid'in sadrazamlarından Ethem İbrahim Paşa'dır.


Kendisi 19. yüzyıl boyunca yaşamış, pek çeşitli memuriyetlerde bulunmuştur. Ethem İbrahim Paşa'nın iki oğlu, müzeciliğimizin ve sanat hayatımızın unutulmaz isimlerinden Osman Hamdi ve Halil Ethem beylerdir.


Komodor Remzi Bey Yalısı: 1917 yılında Komodor Remzi Bey tarafından yaptırılmış olan yalı zemin üstü 3 katlıdır. General Mümtaz Aktay’a satılan yalı 1970 yılında Armatör Ali Sohtorik’in kızı Prof. Dr. Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’nün mülkiyetine geçmişti. 


Zarifi Paşa Yalısı: Rıfat Paşa Yalısı'nın bulunduğu yerde 19. yüzyılın ortalarında yaptırılmıştır. Daha sonra Donanma Cemiyeti’nin kurucusu Şefik Bey Cemile Sultan’a ait buradaki arazinin yerine 1905 yılında bu yalıyı yaptırmıştır.


Yılanlı Yalı: Aşiyan Parkı’na bitişi olan Yılanlı Yalı'nın günümüze kadar ulaşan kısmı 18. yüzyıl sonlarında inşa edildi. İlk sahibi Reisülküttab Mustafa Efendi.


II. Mahmud kayıkla sahilden geçerken bu yalıyı görüp çok beğenmiş, hatta satın almak istemiş. Ancak kendisine nezaret edenlerden biri, yalının sahibini evinden çıkmasını doğru bulmamış, bu yüzden de alelacele bir yalan uydurup hünkara yalının yılanlarıyla ünlü olduğunu anlatmış ve o gün bugün yapının adı Yılanlı Yalı olarak kalmış.

İşadamı Aydın Bolak''a ait olan yalı, borçları dolayısıyla 2001''de 10 milyon dolar değer üzerinden Albaraka Türk'e devredildi.


Yağcı Şefik Bey Yalısı: Rıfat Paşa Yalısı'nın bulunduğu yerde 19. yüzyılın ortalarında yaptırılan ve Kanlıca’da bulunan yalı, daha sonra Donanma Cemiyeti’nin kurucusu Şefik Bey Cemile Sultan’a ait buradaki arazinin yerine 1905 yılında Yağcı Şefik Bey Yalısı'nı inşaa ettirdi.


Harem ve selamlıktan meydana gelen yalı, klasik Osmanlı yalı mimarisi tipinde. İstanbul Belediyesi tarafından 1934 yılında yanındaki iskele ile birlikte onarılmış, 1989 yılında ise inşaat mühendisi Faruk Yalçın tarafından restore edilmiştir.


Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın dayısına ait Cemile Sultan Sarayı’nın yerine yapılmıştı. Değeri yaklaşık 6 milyon dolar.


Rıza Bey Yalısı: Sultan II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Doktor Osman Yargıcı tarafından restore edilmiştir. Yalı Boğaziçi Üniversitesi eski Rektörü Üstün Ergüder’e ait. Yalının değeri yaklaşık Yalının değeri 3 milyon dolar.


Bahriyeli Sedat Bey Yalısı: Anadoluhisarı’nda bulunan yalı, Bahriyeli Sedat Bey’in dedesi Mustafa Reşit Paşa tarafından 20. yüzyılın başında yapıldı. Bahçesindeki manolyalardan ötürü Manolya Yalısı olarak da bilinir.

Yalının tümü geniş saçaklı ahşap çatılıdır. Günümüzde yalı Işıkoğlu ailesinin mülkiyetinde olup, yakın tarihlerde restore edilmiş, bu nedenle de bugün iyi durumdadır.


Şerifler Yalısı: Barok üslupta yapılmış tipi tam bir Türk yalısı şeklindendir. 4. Murat, Erivan’ı kuşattığı zaman, kalenin İranlı komutanı Yusuf Han Emirganbun komutanla sıkı dostluğu nedeniyle komutana sonradan onun adını alan Emirgan’da geniş toprak bağışladı. Burada köşkler, yalılar yapıldı ve Emirgan bu şekilde yerleşime açıldı. 19. yüzyılın başında Mekke Emiri Abdullah Paşa yalıyı satın aldı. O dönemde yalı harem ve selamlık olarak iki ayrı binadan meydana geliyordu. Harem kısmı 1946 yılında yol genişletme çalışmaları sırasında yıkıldı. Bugün yalnız selamlık kısmı kaldı.


1972 yılında satın alınmak suretiyle, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ne bağlanmıştır. İç süslemeleri bakımından görülmeye değer bir yalıdır.


Abud Efendi Yalısı: Abud Yalısı Kandilli'de yer alan yalılardan bir tanesidir. Mimar Garabed Balyan tarafından yapılmış olan yalının ilk sahibi Altunizade Necip Bey, yalıyı 1835-1855 yılları arasına inşa etmiştir. 1858'de Fransız Baron Vandeuvre yalıya yerleşmiş ve yaklaşık 40 yıl burada yaşamışlardır. 1900 yılında memleketlerine dönünce Mehmet Abud Efendi yalıyı satın almıştır.


1130 metrekarelik alanda bulunan yalıda Abud ailesinin ikameti 1981 yılına dek sürdü. O tarihte yalıyı Salat yağlarının sahibi İsmail Özdoyuran aldı ve hala satılmayı bekliyor.


Kont Ostrorog Yalısı: Bugüne kadar pek çok kez el değiştiren yalı, Fransız sahibi Kont Leon Ostrorog döneminde ünlenmiş. 1900'lü yılların başında İstanbul'a davet edilen Kont, bakanlıklarda çalışmış. Bu arada İstanbul sosyetesine girmiş. Kontun ölümünden sonra yalı, kaderine terk edilmiş. 2000 yılında Rahmi Koç tarafından satın alınan yalı, restorasyondan sonra Boğaz'ın en güzel yalıları arasında yerini aldı.

Yalının şu andaki değeri yaklaşık 105 milyon dolar.


Yalı
Kont Ostrorog Yalısı



Yalının şimdiki sahibi Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç. Yalı 1781’de Halil Paşa Ailesi’nin ikametgahı olarak kullanılmış, daha sonra sırasıyla; 1860’da Hariciye Nazırı Server Paşa’ya 1900’de Belkıs Hanım’a geçmiş.

Yalıyı 1930 yılında, adını aldığı, Osmanlı İmparatorluğu’nda Adalet Bakanlığı’nda müşavirlik de yapmış olan Kont Ostrorog satın almış.


1975 yılına kadar yalıda Leon Ostrorog’un ailesi oturmuş. Rahmi Koç yalıyı satın aldıktan sonra da bu yalı ‘Rahmi Koç Yalısı’ olarak anılmaya başladı.


Ahmet Necip Bey Yalısı: Kanlıca ile Anadolu Hisarı arasında bulunan Marki Ahmet Necip Bey Yalısı’nın 19’uncu yüzyıl sonunda, İtalyan bir mimar tarafından yapıldığı söylenmektedir


Yalıyı yaptıran Fransız asilzadesi Marki, aşık olduğu Melike Aliye Hanım ile evlenebilmek için Müslüman olmuş ve Ahmet Necip ismini almıştır


Böylece yalının adı da Marki Ahmet Necip Bey yalısı olarak kalmıştır. 2 bin 400 metrekare arsası ve 700 metrekare oturumlu binası olan yalı, 1983’te çıkan yangında ağır hasar görmüş ve restore edilmiştir.

Yalının 1978’den bu yana sahibi iş adamı Erdoğan Demirören’dir


Nuri Paşa Yalısı: Beykoz’daki yalının 1895 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. Yalı, II. Abdülhamit’in adamlarından Nuri Paşa’nın adıyla bilinir Nuri Paşa’nın oğlu Hami ressamdır ve Marki Necip Bey’in kızı Markiz ile evlenir. Daha sonra yalı Hami Bey’den CHP milletvekili Muhlis Ermen’e geçer. Bir dönem Sadıkoğlu Ailesi’nin olan yalının son sahibi Rahmi Koç’tur. Ancak yalıda Rahmi Bey’in büyük oğlu Mustafa Koç oturmaktadır.


Sadullah Paşa Yalısı: Çengelköy’deki Sadullah Paşa Yalısı, 1770 yılında inşa edilmiş. Hem iç mimarisi hem süslemeleri hem de yeri göz önünde bulundurulduğunda, Boğaz’ın en kıymetli yapılarından biridir.

Adını Osmanlı döneminde Viyana Büyükelçiliği yapmış oylan Sadullah Paşa’dan almıştır ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerindendir.


Günümüzde Tek-Esin Vakfı’na ait olan yalı, bir dönem kiracısı bulunan Ayşegül Tecimer sayesinde çok ünlenmiştir.


Tahsin Bey Yalısı: Yeniköy’deki Tahsin Bey Yalısı’nın yerinde önceden Sağır Ahmet Bey Yalısı varmış. Burası Abdülaziz döneminde Jön Türkler’in en önemli karargahlarından biriymiş. Ahmet Bey’in vefatından sonra yalı, oğlu Haydar Bey’e geçmiş. Eski eser meraklısı olan Haydar Bey’den de kızlarına intikal etmiş. Daha sonra yalı Tahsin Uzer’e satılmış.


Tahsin Bey, yalıyı yıktırıp dönemin ünlü mimarlarından Sedat Hakkı Erdem’e orijinal mimarili bir bina yaptırmış. Son olarak Erol Aksoy’un sahibi olduğu yalı, Aksoy’un borçları yüzünden TMSF’ye devroldu. Sonra da 22 trilyon liraya Suzan Sabancı Dinçer-Haluk Dinçer çiftine satıldı. 


Zarif Mustafa Paşa Yalısı: 18’inci yüzyılın başlarında yaptırılan yalı, adını 1848’de yalının sahibi olan Zarif Mustafa Paşa’dan alır. Yalıda, Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’nda asker iskan ettirilmiş. Toplam 1.921 metrekare arsası bulunan yalının bugünkü sahibi ise Demsa’nın sahibi Demet Sabancı Çetindoğan. Yalıyı 2000 yılının kasım ayında satın alan Sabancı, restorasyon yaptırmıştır.


Rasim Ferit Talay Yalısı: Yalının bilinen ilk sahibi Dr. Rasim Ferit Talay’dır. Talay, İstanbul işgal altında iken Minber Gazetesi’ni çıkarmıştır Talay ve Atatürk’ün dostlukları ömür boyu sürmüştür. Atatürk’ün, İstanbul’a geldiğinde kimi zaman Yeniköy’deki bu yalıda kaldığı bilinir. 


Yalı, Talay Ailesi’nden sonra 1960 yılında Mesadet Manioğlu’na geçmiş, 1981 yılında ise Özer Uçuran Çiller ve Tansu Çiller çifti tarafından 10 milyon liraya satın alınmıştır.


Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları