Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Gökkafes – Gök Kafes – İstanbul – Süzer Plaza

İstanbul Dolmabahçe’de yüksekliğiyle ‘İstanbul silüetini bozduğu’ iddiasıyla tartışmalara konu olan bina. Süzer Plaza binası olarak kullanılan Gökkafes’te Ritz-Carlton Oteli, rezidanslar, ofisler ve dükkanlar bulunmaktadır. Mimarı Doruk Pamir’dir.



Gökkafes – Gök Kafes – İstanbul – Süzer Plaza
Gökkafes - Süzer Plaza



Gökkafes – Süzer Plaza’nın özellikleri nelerdir?


Süzer Grubunun, İstanbul'a damgasını vurmuş bir başka emlak geliştirme projesi, Süzer Plaza'dır. Süzer Plaza, yapım tarihi itibariyle Türkiye'nin ilk karma projesidir.


İstanbul'un en muhteşem manzaralarından birine sahip Süzer Plaza'da Ritz-Carlton Oteli, rezidanslar, ofisler ve dükkanlar bulunmaktadır. İstanbul’un en değerli üç ilçesinin kesiştiği noktada, şehrin kalbinde yer alan Süzer Plaza’nın kapsadığı toplam alan 110,285 m2'dir.


Dünyanın en önemli otel zincirlerinden biri olan Ritz-Carlton Oteli bir çok ödül kazanmış, İstanbul'un en önemli otellerinden biridir. Aynı şekilde binada bulunan residence ve ofisler de Türkiye'nin en prestijli kurum, kuruluş ve şahıslarını ağırlamaktadır. 


Süzer Plaza, Kongre Vadisi’nde bulunan onlarca yapıdan birisidir. Vadideki Turizme katkıda bulunan her yapı gibi, Turizm Bakanlığının yaptığı plan çerçevesinde, ruhsatına uygun olarak inşa edilmiş ve iskanı alınmıştır. 20 yılı aşkın sürede Süzer Plaza, tüm yargı denetimlerinden geçerek, yapılanma sürecinde aleyhine açılan 50’ye yakın davayı kazanmıştır. (Kaynak: Süzer Plaza)



Gökkafes – Gök Kafes – İstanbul – Süzer Plaza




Gökkafes'in mimarı kimdir? 

Gökkafes'in mimarı Doruk Pamir hakkında detaylı bilgiler için tıklayın!



Gökkafes’in tarihçesi nedir?


Gökkafes (sabihinin verdiği isimle Süzer Plaza), İstanbul Dolmabahçe'de gökdelen. Yapımı hukuken şaibeli ve şehir planlaması açısından sakıncalı olduğundan ciddi protestolara neden oldu. Gökdelende bir otel, sinemalar, eğlence tesisleri ve kişilere ait özel daireler bulunmakadır.


Gökkafes, II. Abdülhamid döneminde tapu kaydına "inşaat yapılamaz" şerhi düşülen bir araziye yapıldı. Arazideki farklı kişilere ait arsalar Mustafa Süzer'e ait Süzer Holding tarafından satın alındı. Süzer, daha sonra Tapu Müdürlüğünden "inşaat yapılamaz" şerhini sildirdi. 1987'de inşaata başlayan Süzer, bir yıl sonra dönemin ANAP'lı belediyesinden inşaat ruhsatı aldı. Ruhsatın verildiği dönem Bedrettin Dalan'ın Belediye Başkanlığı dönemine denk gelir.


Gökkafes inşaatı, İstanbul halkı, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyunca hukuki yollardan engellenmeye çalışıldı. Bu çabalara ve protestolara karşın, inşaat 1998 yılında tamamlanarak bina kullanıma açıldı. Binanın hukuksal durumu hala belirsiz olup, yıkılması için girişimler devam etmektedir. Nitekim 5 Ocak 2005'te, binanın giriş kısmındaki dört restoranın bahçe üzerinde yaptığı "kış bahçeleri", ruhsata aykırı olduğu gerekçesiyle buldozerle yıkılmıştır.

Gökkafes, pek çok kişi tarafından şehircilik ilkelerine aykırılığı ve hukuksal durumu nedeniyle protesto edilmekte, binadaki tesislere gidilmemektedir. Gökkafes'in İstanbul'daki en büyük gecekondu olduğunu iddia edenler de vardır. (Kaynak: Vikipedi)



Gökkafes’in boyu hangi tarihi binanın boyunu aşmayacaktı?


Süzer Holding'e ait Süzer Plaza ya da bilinen adıyla 'Gökkafes'le ilgili tartışmalar, 28 yıl öncesine dayanıyor. 24 Mayıs 1983'te, Devlet Planlama Teşkilatı'na başvurarak Dolmabahçe'de otel inşa izni alan Süzer Grubu, aynı yıl İstanbul 1 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'ndan bölgedeki tarihi Taşkışla binasının boyunu aşmamak kaydıyla, 24,5 metre ya da sekiz kat yüksekliğinde bir inşaat onayı aldı. Yapılaşma olmadığı için araziyi sekiz ayrı kişiden 159 milyon liraya satın alan Süzer Holding, 1984'de Abdülhamit'in "Dolmabahçe vadisinde, Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka askeri kışlaları ile İstanbul'a havagazı dağıtan Gazhane tarafından çevrelenen araziye güvenlik gerekçesiyle inşaat yapılamaz" şerhini de tapu bölge müdürlüğüne başvurarak kaldırttı.



Gökkafes’e inşaat ruhsatı hangi belediye başkanı döneminde verildi?


1984-89 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Bedrettin Dalan döneminde 24,5 metre olan inşaat projesi 134 metreye, işyeri oranıysa yüzde 20'den yüzde 80'e çıkarılarak yoğunluk artırıldı. 1987 yılında başlayan inşaatın ruhsatı 1988'de alındı ve "Pera Bahçeleri" olarak adlandırılan parkın orta yerinde gökdelen inşaatı için hafriyata başlandı.



Gökkafes ne zaman mühürlendi?


1989 yılında dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nurettin Sözen, inşaatı sınırları dışına taştığı gerekçesiyle 'Gökkafes'i mühürledi ve tarihi kentin siluetini bozduğu gerekçesiyle hukuk savaşı başlattı. Mühürleme işlemi Beyoğlu Belediye'si tarafından yapılması gerektiğinden, Süzer Holding, açtığı davayı kazanarak iptal işlemine son verdi. Aynı yıl Beyoğlu Belediyesi de plan tadilatı yaparak, inşaat iznini 24.5 metre yüksekliğine indirdi. Bakanlık kararı ile inşaat 1992'de yüksekliği 24.5 metreye indirilerek yeniden başladı.



Gökkafes inşaatı yeniden ne zaman yükselmeye başladı?


Ekim 1992'de Bayındırlık Bakanlığı'nın inşaatın 24.4 metreyi geçmeyeceği kararı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ulaştı. Karar 4 Kasım 1992'de Turizm Bakanlığı'nca onaylandı. Danıştay 6. Dairesi mühürleme davasında olumsuz karar verince inşaat yeniden yükselmeye başladı.



Recep Tayyip Erdoğan, Gökkafes’in yıkımı için neler yaptı?


1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine gelen Recep Tayyip Erdoğan Gökkafes'in yıkımı için büyük çaba harcadı. Büyükşehir Belediyesi bölgenin SİT alanı ilan edilmesi için harekete geçti ve 26 Haziran 1997'de Gökkafesi bir kez daha mühürledi. Beyoğlu Belediye Başkanlığı hukukçuları, 1997'de söz konusu araziye bina yapılamayacağına dair Abdülhamit şerhinin tapuya konulması için yeniden mahkemeye başvurdu.


Dava, Yargıtay aşamasına geldiğinde ise dönemin hükümetinin desteğiyle, Beyoğlu Belediyesi sınırları içindeki Gökkafes arazisi bir gecede, Şişli Belediyesi'ne geçirildi. Böylelikle şerh davasında Beyoğlu Belediyesi davanın tarafı olmaktan çıktı.


Bu gelişmelerin ardından dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şişli Belediyesi hakkında suç duyurusunda bulunduysa da binanın yapımını engelleyemedi. (Kaynak: www.istanbulsahipsizdegil.org)



Gökkafes çirkin bir bina mıdır?


Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç’un 9 Temmuz 2005 tarihli ve “Gök Kafes niye çirkin peki!..” başlıklı yazısı şöyle;


“Mimarlar Kongresi öncesi yazıp sormuştum ya.. "Bazı ünlü mimarlarımız şimdi kürsüye çıkıp, 'Bu kongrenin İstanbul'da yapılmasını, başından beri karşı olduğumuz, hatta bugün bile yıkılmasını istediğimiz bu lüks otellere borçluyuz. Bu oteller olmasa, bu kongre bu kente sittin sene gelmezdi' diyebilecekler mi" demiştim ya..

İçlerinden biri ne olduğunu anlamadığım bir şey geveledi o kadar.. Kitapta mı, broşürde mi cevap vereceklermiş, falan filan..


Ötesinden çıt yok.. 


Lafı gelen konuk mimarlara bıraktılar. Onlara sığındılar. 


En ünlüleri almışlar, Gök Kafes'e baktırmışlar. Sonra da gazetecileri toplamışlar.. 


Dünya mimarları binayı beğenmemişler.. "Bu bir çirkinlik anıtı" demişler.. Bizimkiler de mal bulmuş magribi ya.. 

Sarılmışlar hemen..  


İşte Hıncal'a cevap.. Bak en ünlü dünya mimarları bile Gök Kafes'e karşı..


Oysa işin bu faslı, malumu ilam.. 


Gök Kafes çirkin bir yapı.. Böyle diyenler haklı..


Peki ama niye çirkin?..


Çünkü mimar Doruk Pamir, bu binayı 135 metre olarak çizdi.. 


Mimarlık, orantılar sanatıdır. Bir yapıyı, bir cismi, bir heykeli, bir insanı güzel gösteren şey, orantılardır.


Ertekin niye şapka giyer?.. Omuzları çok geniştir. Boyu bu genişliği taşımaz, kısa kalır. Şapka ile boyunu uzatır ki, eski Yunan'dan beri geçerli mimari kuralı, Altın Oran'ı tutsun.." 


Bizim, yerde sürünmeye alkış tutup, göğe yükselmeye direnen "Aydın" Mimarlarımız, tıpkı 1900 Paris Sergisi öncesi Eyfel Kulesi'ne karşı çıkan "Diktirmeyiz" diye ortalığı dağıtan Fransız Aydınları gibi ayaklandılar.. 


Gök Kafes'i silmeyi başaramadılar ama, tepeden üçte birini biçtiler.. 


Böylece ortada oran moran kalmadı.. 


O Osmanlı tarzının çağdaş stilizasyonu ile modern İstanbul'un simgesi olacak bina, güdük bir at şeyine döndü..


Aydın mimarlar bu cinayete seyirci kaldılar..


"Bir meslekdaşımızın eserini böyle rezil edemezsiniz.. Ya aynen yapın, ya hiç yapmayın" demediler.. Kıs kıs güldüler.. Belki de kıskanç kıskanç..


Doruk binadan nefret etti. Bir daha bakmadı bile.. Beni de kaç kez aradı, "Gök Kafes'i yazarken benim adımı anma..


Çünkü o benim binam değil" diye..


Dünya mimarlarına bu gerçek anlatıldı mı acaba?.


Sanmam!.. 


***


Aydın, "İlerici"dir.. Bizim aydınlar hem de nasıl tutucu.. 


Surlar içinde, İstanbul'un dünyada benzeri olmayan tarihi silueti var.. Kimse ağzını açamaz..


Ama Haliç'in öte yakasına, çağdaş İstanbul silueti hem de nasıl yakışır.. Marmara'dan gelirken, Bizans ve Osmanlı siluetinin yanında, Cumhuriyet Mimarisini izlemek nasıl muhteşem olur, düşünmezler..


Düşünemezler.. 


Çünkü onlar başlarını göğe çevirmekten korkarlar.. 


Çünkü onlar hep yere bakmayı severler.. 


1900'ün belediye başkanı "Sergi bitince sökeceğim" sözü vererek, Fransız aydınlarını susturmuş ve Eyfel'i dikebilmişti. 


2004 yılında, 100 sene sonra, 80 milyon dünya turisti Eyfel'in dibinde resim çektirdi!.. 


Bizde hâlâ 100 yıl evvelinin kafası.. Adı da "Aydın!.." 


Sevsinler!..”



Süzer Plaza, Gökkafes’i nasıl savunmaktadır? 



Süzer Plaza’nın internet sitesinde Hukuk Dosyası başlığıyla yayınlanan belge şöyledir;



1 MÜLKİYET ve SINIRLAR: 


 • Bugün üzerinde The Ritz-Carlton, İstanbul Otelinin bulunduğu arsa 1982 yılında Dolmabahçe Turizm A.Ş. tarafından satın alınmıştır. 


• Ülkemizdeki turizm tesislerinin neredeyse tamamı, devletçe tahsis edilen kamu mülkleri üzerine inşaa edilmiştir. Oysa The Ritz-Carlton, İstanbul, Dolmabahçe Turizm A.Ş.’nin kendi özel mülkü olan arsa üzerine yapılmıştır. 


• Arsa Şişli ilçesi sınırları içersindedir. 


• Taşınmazın Beyoğlu ilçesi mülki sınırlarında mı, yoksa Şişli ilçesi sınırları içinde mi olduğu konusunda sürekli ihtilaflar çıkmakta ve kesin bir cevap alınamamaktaydı. çünkü; 


• Belediye işlemleri yönünden Beyoğlu ilçe Belediyesi kendini yetkili saymakta iken emniyet, posta, vergi gibi konularda ise Şişli ilçesi birimleri kendilerini yetkili sayıyorlardı. 


• Durumun aydınlanması için 10.Kasım.1997 tarihinde İstanbul Valiliği’ne şirketimizce başvurulmuştur. 


• Valilik, Şişli ve Beyoğlu Kaymakamlıkları ile Şişli ve Beyoğlu Belediye Başkanlıkları yetkililerinin katılımıyla, tapu ve kadastro uzmanlarına “toprak üstü uygulaması” yaptırmıştır. 


• Bu çalışmalar sonucunda hazırlanan inceleme raporu doğrultusunda alınan İstanbul Valiliği’nin 24.Mart.1998 tarihli kararıyla taşınmazın bulunduğu parselin Şişli ilçesi sınırları içinde kaldığı belirlenmiştir. 


• Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nın bu işlemin iptali için İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır. 


• Mahkemece seçilen bilirkişilerin tesbiti doğrultusunda taşınmazın Şişli ilçesinde kaldığına karar vererek davayı reddetmiştir. 


• Danıştay 8. Dairesi tarafından onanmak suretiyle idari işlem kesinleşmiştir. 


• Böylelikle taşınmazın Şişli ilçesi sınırları içerisinde olduğu Valiliğin karar ile hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiştir. 

 


TURİZM MERKEZİ ve İMAR PLANLARI : 


Bugün bir bölümü The Ritz-Carlton, İstanbul Oteli olarak hizmet veren Süzer Plaza binasının bulunduğu arsanın turizm merkezi olarak ilanı ve imar planlarının hazırlanışı:  


• Devlet Planlama Teşkilatı 01.Haziran.1983 tarihinde “Parsel üzerinde otel yapılmasının turizm açısından önemli bir proje” olacağını kabul etmiştir.  


• İstanbul Belediye Meclisi tarafından hazırlanan, bölgeyi “Turizim Merkezi ve yerleşim alanı” olarak planlayan 1/1000 ölçekli imar planı 28.Ekim.1983 tarihinde İmar ve İskan Bakanlığı tarafından tasdik edildi. 


• Taşınmaz 13.Ağustos.1984 tarih ve 84/8198 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla TAŞKIŞLA TURİZM MERKEZİ olarak ilan edildi.  


• Beyoğlu Belediye Meclisi 29.Temmuz.1987 tarihinde parselin imar planını Turizm Merkezi ilan şartlarına uygun olarak tadil etti ve yeni yapılanma şartlarını belirledi. 


• İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi 22.Eylül.1987 tarihinde Beyoğlu Belediye Meclisi tarafından kabul edilen imar planını aynen kabul etti. İmar Planı 23.Ekim.1987 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından onanarak yürürlüğe girdi. 


2


• Beyoğlu Belediyesi 13.Kasım.1987 tarihinde İnşaat Ruhsatını (Yapı İzin Belgesi) tasdik etti. 


• O tarihteki mevzuata göre yürürlüğe giren imar planı Turizm Bakanlığı’nın 18.Mayıs.1989 tarihinde yayınlandığı bir Genelge nedeniyle Bakanlık onayına sunuldu ve 26.Mayıs.1989’da Bakanlık tarafından onandı.  


• Taşınmazı Turizm Merkezi olarak tesbit eden Bakanlar Kurulu Kararında yapılacak binanın taşıyacağı şartlarda belirlenmiştir. 1987 yılında ilgili Belediyelerce hazırlanan ve 1989 yılında Turizm Bakanlığınca onaylanan imar planı ile ilgili olarak modern tasarımlı yüksek ancak kapladığı alan sınırlı yapılaşmanın bu bölge için en iyi alternatif olacağı kararlaştırılmıştır. 


• Parsel’e ince-uzun modern bir yapılaşma anlayışı ile yaklaşan Bakanlığın görüşü doğrultusunda, 1987 yılında Beyoğlu ve Büyükşehir Belediye Meclislerince kabul edilen ve Mayıs 1989’da Turizm Bakanlığı tarafından onanan imar planı da yüksek bir yapılanmayı öngörmüştür. 


• Buna rağmen, 1989 yılında Belediye yönetiminin değişmesiyle birlikte 30.Haziran.1989 tarihinde Beyoğlu Belediye Meclisi, Turizm Bakanlığı’nın tasdik ettiği imar planını değiştirerek, kısa, ancak çok geniş bir bina yapılmasını öngören imar planını kabul etmiştir.  


• Beyoğlu Belediyesi’nin yaptığı bu imar planın iptali için şirketimiz tarafından İstanbul 4. İdare Mahkemesinde açılan 1989/384 esas sayılı davada mahkeme “Turizm merkezi olan taşınmazın imar planını yapma ve değiştirme yetkisi olmadığı” gerekçesiyle, iptal etmiş, iptal kararı Danıştay 6. Dairesinin 1990/2461 esas sayılı dosyasında verilen kararla 22.10.1991 tarihinde onanarak kesinleşmiştir. 


• İstanbul Büyükşehir Belediyesi Danıştay 6. Dairesinin kesinleşmiş kararını yok sayarak iptal edilmiş olan imar planını, 08.Haziran.1990 gün ve 515 sayılı, 04.Eylül.1990 gün ve 703 sayılı Belediye Meclisi Kararlarıyla kabul ederek 27.Ekim.1992 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na, 04.Kasım.1992 tarihinde Turizm Bakanlığı’na onaylatarak yürürlüğe koymuştur. 


HUKUK MÜCADELESİ : 


İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kesinleşmiş yargı kararlarını, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümlerini yok sayarak, 27.Ekim.1992 tarihinde yürürlüğe koyduğu 1/5000 ölçekli, 04.Kasım.1992 tarihinde yürürlüğe koyduğu 1/1000 ölçekli imar planları, o zamana kadar kazanılmış olan hakları ve inşaatın devamına ilişkin yapılan hukuksal iş ve işlemleri yok sayarak inşaatın durmasına neden olmuştur.  


• 1983 tarihinden 1992 yılına kadar çoğu zaman yerel yönetimlerin istikrarsız tavırları nedeniyle ağır ağır da olsa yapılan inşaat 04.Kasım.1992 tarihinden itibaren tamamen durmuş ve Türk Hukuk tarihinde önemli bir yer alacak olan hukuk mücadelesine dönüşmüştür. 


• 27.Ekim.1992 ve 04.Kasım.1992 onanlı imar planlarının iptali isteğiyle Dolmabahçe Turizm A.Ş. Danıştay 6. Dairesi’nde dava açtı. 



3


• Danıştay 6. Dairesi 1994/3774 esas, 1995/2218 karar sayılı 06.Haziran.1995 tarihinde verdiği kararla; “Turizm 

alan ve merkezlerinde imar planı yapma ve yaptırma konusunda Turizm Bakanlığı dışında yetkili olabilecek başka bir merciin kabulünün mümkün olmadığı” gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisiz olarak yaptığı imar planı iptal etti. 


• İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın temyiz etmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 21.Şubat.1997 tarihinde “şirketimize ait parselin Taşkışla Turizm Merkezi olduğunu ve imar planı yapma yetkisinin münhasıran Turizm Bakanlığı’na ait olduğunu ve Belediyelerin bu parselle ilgili imar planı yapma yetkilerinin bulunmadığı hususlarını” 1996/576 esas ve 1997/189 karar sayılı kararıyla kesinleştirmiştir. 

 


KARAR:  


BELEDİYENİN YETKİSİ OLMADAN İMAR PLANI YAPTIĞININ VE TAŞKIŞLA TURİZM MERKEZİ OLAN TAŞINMAZI PLANLAMA YETKİSİNİN TURİZM BAKANLIĞI’NA AİT OLDUĞUNUN DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU KARARIYLA KESİNLEŞMESİNDEN SONRA: 


• Şirketimiz, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca taşınmazın imar planını yapma konusunda tek yetkili organ olan Turizm Bakanlığı’na başvurarak; İdari Yargılama Usulü yasasının 28. maddesi uyarınca iptal olunan imar planı yerine geçerli imar planlarının yapılmasını talep etmiştir. 


• Turizm Bakanlığı konuyu incelemiş ve 23.Ocak.1997 tarihinde “26.Mayıs.1989 tarihinde onayladığı planın yeniden yürürlüğe konulduğuna ilişkin” işlemi tesis etmiş ve “gereği yapılmak üzere” Beyoğlu İlçe ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerine göndermiştir. 


• Turizm Bakanlığı’nın bu işlemi üzerine, hukuksal sorunlarının bittiğine inanan ve nihayet inşaatını tamamlayabileceğini uman şirketimiz Beyoğlu Belediyesine başvurarak “İnşaat Ruhsatının Yenilenmesi” işleminin yapılmasını istemiştir. Ancak, gerek Büyükşehir Belediyesi’nin gerekse Beyoğlu Belediyesi’nin hukuk tanımaz tavırları uzun bir süre daha devam etmiştir. 


• İnşaat ruhsatı yenilenmemiş şirketimiz dava açmış, İdare Mahkemesi ruhsat yenilememe işleminin yürütmesini durdurmuş, Beyoğlu Belediyesi itiraz etmiş Bölge İdare Mahkemesi itirazı reddetmiştir. İnşaata yargı kararıyla devam eden şirketimiz 14.Mart.1997 tarihinde Beyoğlu Belediyesi’ne yeniden başvurarak Ruhsat Temdidi (süresinin uzatılması) isteğinde bulunmuş ancak, belediye işlem yapmadığı gibi dilekçeye cevap dahi vermeyerek talebi örtülü olarak reddetmiştir. Şirketimiz, bu zımni (örtülü) red işleminin iptali için dava açmış, İdare Mahkemesi yürütmenin durdurulması talebimizi kabul etmiştir. Beyoğlu Belediyesi’nin yürütmenin durdurulması kararına karşı yaptığı itirazın İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin 01.Temmuz.1997 gün ve 1997/796 sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine inşaata yeniden başlamıştır. 


• Beyoğlu Belediyesi yargı kararlarını yok sayarak 10.Temmuz.1997 tarihinde Belediye Encümeni kanalıyla inşaatın yıkılmasına karar vermiştir. 



4


• Yıkım kararının iptali için şirketimizce yürütmenin durdurulması talepli dava açılmış İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 1997/983 esas sayılı dosyasıyla açılan davada yıkım kararının yürütülmesinin durdurulmasına 05.Ağustos.1997 tarihinde karar verilmiştir.  


• Beyoğlu Belediyesinin yürütmenin durdurulması kararına karşı itirazı Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedilmiştir.  


• Ancak, Beyoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri Ağustos 1997 tarihinde yıkım kararını uygulamak için yürütmenin durdurulması kararına rağmen inşaata bir operasyon düzenlemişlerdir. Üzerimize silahların çekildiği bu eylemde bazı arkadaşlarımız yaralanmış ve inşaat malzemelerimizi tahrip etmişlerdir. Bu olay nedeniyle, Beyoğlu Belediyesinin bazı yetkililerinin tutuklu bazılarının tutuksuz olarak yargılandığı ceza davaları “Bazı Suçlara Ait Cezaların Ertelenmesini Öngören Yasa” nedeniyle işlemden kaldırılmıştır. 


• Şirketimiz hukuka olan tüm inancıyla bütün hukuk dışı uygulamalara karşı adli ve idari yargı yerlerinde hakkını aramayı sürdürmüştür. İdari makamlara karşı açılan davalardan dolayı binanın kaba inşaatını 15 yılda ancak belli seviyeye getirebilmiştir.  


• Belediyelerin Turizm Bakanlığı’nın 26.Mayıs.1989 onanlı ve 1/1000 ölçekli imar planını yürürlüğe koyduğu 23.Ocak.1997 tarihli işlemi üzerine ruhsat işlemlerini yapmaması yukarıda çok kısa olarak örneklenen onlarca dava açılmasına neden olmuş ancak kazanılan davalara rağmen inşaatın fiili engellemelerle tamamlanamaması üzerine yeniden Turizm Bakanlığı’na başvurularak Turizmi Teşvik Kanunun 7. maddesi ve Danıştay Kararları uyarınca yeni imar planlarının yapılması talebinde bulunulmuştur. 


• Talebimiz Turizm Bakanlığı tarafından değerlendirilmiş ve 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Turizm Bakanlığı’nca hazırlanmış, 14.Temmuz.1998 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından onanarak yürürlüğe girmiştir.  


• 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı koşullarına uygun olarak hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ise 

10.Eylül.1998 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir.  


• İmar Planlarının yürürlük kazanmasından sonra Şişli Belediye Başkanlığı tarafından 01.Ekim.1998 tarihinde 98/5954 sayı ile TADİLAT RUHSAT verilmiştir.  


Son Davalar 


1/5000 ölçekli plan ile ilgili olarak; 


- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 14.Temmuz.1998 onanlı 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali talebiyle Danıştay 6. Dairesi’nde 1998/4812 esas sayılı davayı açmıştır. 


- Danıştay 6. Dairesi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı aleyhine açılan, Dolmabahçe Turizm A.Ş.’nin müdahil olarak katıldığı bu davada; önce belediyenin yürütmenin durdurulması talebini sonrada davayı 07.Kasım.2001 tarihinde reddetmiştir. 


- Büyükşehir Belediyesinin temyiz talebi 27.Nisan.2001 ve karar düzeltme talebi ise 18.Ocak.2002 tarihinde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından reddedilerek, karar kesinleşmiştir. 



5


1/1000 ölçekli plan ile ilgili olarak; 


- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 14.Temmuz.1998 onanlı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planın iptali talebiyle Turizm Bakanlığı aleyhine 1998/6966 esas sayılı davayı açmıştır. Davaya Dolmabahçe Turizm A.Ş. müdahil olarak katılmıştır. 


- Danıştay 6. Dairesi, imar planın şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olup olmadığının, incelenmesini sağlamak üzere 28.Mayıs.1999 tarihinde mahallinde keşif yapmış, Bilirkişi raporunun gelmesinden sonra 2’ye karşı 3 oyla imar planının yürütmesini durdurmuştur. Yürütmenin durdurulması kararına Turizm Bakanlığı ve Dolmabahçe Turizm A.Ş. tarafından itiraz edilmiş ve Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 03.Mart.2000 tarihinde 19’a karşı 2 muhalefet oyuyla yürütmenin durdurulması kararını kaldırmıştır. 


- Bu karar, bina inşaatının hukuksal anlamda özgürlüğüne kavuşmasını sağlamış, inşaat süratle ve hukuka uygun biçimde tamamlanmıştır. 


- İnşaatı yürürlükteki imar planlarına göre tamamlanan binaya ruhsatına uygun olarak 20.Ekim.2000 tarihinde Şişli Belediye Başkanlığı tarafından Yapı Kullanma İzin Belgesi (İskan Belgesi) verilmiştir. 


- Bu arada Danıştay 07.Kasım.2000 tarihinde imar planının iptaline yine oy çokluğu ile karar vermiştir. Turizm Bakanlığı ile Dolmabahçe Turizm A.Ş.’nin temyiz itirazları Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından kabul edilerek, 6. Dairenin iptal kararı lehimize bozulmuştur. 


- Belediyenin Karar Düzeltme isteği de yine Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu tarafından 18.Ocak.2002 tarihinde reddedilmiştir. Halihazırda dosya bozma kararı üzerine yeniden karara bağlanması için inceleme sırası beklemektedir. 



Gökkafes – Süzer Plaza iletişim bilgileri nelerdir?


SÜZER PLAZA 


Adres: Süzer Plaza Askerocağı caddesi No:6  Elmadağ / Şişli  34367 İstanbul 

Telefon : (0212) 334 48 88 

Faks : (0212) 334 48 99 



HALKLA İLİŞKİLER : 


Telefon : (0212) 334 40 52

Faks : (0212) 334 48 99 



THE RITZ-CARLTON, İSTANBUL 


Telefon : (0212) 334 44 44

Faks : (0212) 334 44 55 



SUZER RESIDENCES RESEPSİYON : 


Telefon : (0212) 334 40 00 - (0212) 334 48 32

Faks : (0212) 334 48 99 



FUAT ERKEK KUAFÖRÜ :


Telefon : (0212) 252 88 29-30



EKAV ART GALLERY :


Telefon : (0212) 252 81 31



BAHÇECİK KUAFÖR :


Telefon : (0212) 244 59 54 


 Web: www.suzerplaza.com.tr